Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk Ve Genclik
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN GENÇLİK
HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ;
"Milletin bağrından temiz bir
nesil yetişiyor Bu eseri ona
bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak!"
1923 (Ercüment Ekrem Talû
Tasvir gazetesi 10 11 1946)
"Başımıza neler örülmek istenildiği ve nasıl mukavemet ettiğimiz ve daha doğrusu milletin arzu ve emellerine uyarak ve onun yardımıyla nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ibret ve uyanıklığı gerektirmelidir Zaten her şey unutulur Fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız O gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır; geleceğin ışık saçan çiçekleri onlardır Bütün ümidim gençliktedir!"
1919 (Mazhar Müfit Kansu, E Ö K Atatürk’le beraber
Gençler! Cesaretimizi takviye ve devam ettiren sizsiniz Siz, almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli sembolü olacaksınız Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz!
1924 (Atatürk’ün S D II, s 182)
Bu memleketin gençliği, hakkımda pek büyük sevgi gösterdi Bu kadar lâyık olduğumu bilmiyordum Arkadaşlar! Bu memleketi ve bu milleti asırlardan beri berbat edenler çoktan ölmüştür Bütün gençlik, buna iman etmelidirler Bizim kanımız akmadıkça bunlar bir daha avdet etmeyecektir
1924 (1933 “Cumhuriyetin Onuncu Yıldönümü”,
Giresun Halkevi Neşriyatı, 1933)
Bu kadar kuvvetli ve zinde bir gençlik içinde kendimi gördüğümden dolayı bahtiyarım
1924 (1933 “Cumhuriyetin Onuncu Yıldö-
nümü”, Giresun Halkevi Neşriyatı, 1933)
Milletin kıymetli ve seçkin gençleriyle konuşmak benim için saadettir
1930 (Vakit gazetesi, 11 11 1930)
Gençliği yetiştiriniz Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız Hür fikirler uygulamaya geçtiği vakit, Türk milleti yükselecektir
(Afetinan, Atatürk’ün B N M , s 37)
Çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz öğrenimin sınırı ne olursa olsun, onlara esaslı olarak şunları öğreteceğiz: 1- Milliyetine, 2- Türkiye Devleti’ne, 3- Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne düşman olanlarla mücadele lüzumu Fertleri bu mücadele gerekleri ve vasıtalarıyla donanmayan milletler için yaşama hakkı yoktur Mücadele, mücadele lâzımdır
1922 (M E İ S D I, s 9)
Gelecek için hazırlanan vatan evlâdına, hiçbir güçlük karşısında baş eğmeyerek tam sabır ve dayanma ile çalışmalarını ve öğrenimdeki çocuklarımızın anne ve babalarına da yavrularının tahsillerinin tamamlanması için her fedakârlığı göze almaktan çekinmelerini tavsiye ederim Büyük tehlikeler önünde uyanan milletlerin, ne kadar kararlı olduklarını tarih doğrulamaktadır Silâhıyla olduğu gibi kafasıyla da mücadele mecburiyetinde olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur
1921 (Atatürk’ün M A D , s 4-5)
Yeni kuşağın taşıyacağı manevî özellikler yanında kuvvetli bir fazilet aşkı ve kuvvetli bir intizam ve inzibat fikrinden de bahsetmek zaruretindeyim
1921 (Atatürk’ün M A D , s 4)
Sayın gençler, hayat mücadeleden ibarettir Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır Galip olmak, mağlup olmak Size, Türk gençliğine terk edip bıraktığımız vicdanî emanet, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız Milletin yükselme gerek ve şartları için yapılacak şeylerde, atılacak adımlarda kesinlikle tereddüt etmeyin Milleti, o yükselme merhalesine götürmek için dikilecek engellere hep birlikte mâni olacağız Bunun için dimağlarınıza, irfanlarınıza, bilginize, icap ederse bileklerinize, pazılarınıza, bacaklarınıza müracaat edecek, fakat neticede mutlaka ve mutlaka o gayeye varacağız Bu millet, sizin gibi evlâtlarıyla lâyık olduğu olgunluk derecesini bulacaktır
1923 (Atatürk’ün S D II, s 133)
Siz, genç arkadaşlar, yorulmadan beni izlemeye söz vermişsiniz İşte ben bilhassa bu sözden çok duygulandım Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni izlemektedir Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabiî bir haldir Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevî bir kuvvet vardır ki işte bu kuvvet, yorulanları dinlendirmeden yürütür
Sizler, yeni Türkiye’nin geç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir
1937 (Cumhuriyet gazetesi 1 4 1937)
|