Yalnız Mesajı Göster

Nutuk...Tamamı..

Eski 10-10-2012   #90
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nutuk...Tamamı..



SİVAS'TA BANA KARŞI YAPILAN BİR TEŞEBBÜS: ŞEYH RECEP OLAYI

Yalnız, Efendiler, biz Amasya'ya gelmek üzere Sivas'tan ayrılır ayrılmaz, Sivas'ta pek de hoşa gitmeyen bir olay geçmiştir Bu olay hakkında kısaca bilgi sunayım:

Amasya'ya vardıktan sonra, İtilâf ve Hürriyet'çilerin yabancılarla birleşerek birtakım haince işlere giriştikleri yolunda bilgiler almıştık Bunu derhal bir genelge ile her yere bildirmiştim Sıvas'ta da, Padişah'a, aleyhimde telgraf çekilme gibi bir teşebbüs bulunduğunu haber aldım, fakat inanmadım Elbette, Hey'et-i Temsiliye'deki arkadaşlarımızın, karargâhımıza bağlı şahısların, valinin ve daha başkalarının dikkat ve uyanıklığı buna engeldir dedim

Oysa, Şeyh Recep ve arkadaşlarından Ahmet Kemal ile Celâl adlarında üç kişi, bir gece telgrafhanede, kendilerine bağlı bir telgrafçı vasıtasıyla istedikleri telgrafları çekmişler

Gerçekten, Amasya telgrafhanesinden Salih Paşa'ya ait şu telgrafı getirdiler:

l6613 K Sivas,18101919

Bahriye Nâzırı Devletli Salih Paşa Hazretleri'ne

padişah Hazretleri'nin Yaveri Saadetli Nari Bey Hazretlerine

Olaylardan beri memleketimizde olup bitenleri anlamak ve bunların içyüzünü

öğrenmek üzere, il merkezine kadar zahmet buyurup gelmenizi memleket ve millet

menfaatlari adına diler, yine memleket ve millet adına makine başına teşriflerini

bütün bağlılığımızla istirham ederiz

Şeyh Şemsedin-i Sivasi Ulemâ Eşraf

torunlarından Recep Kamil, tûccar ve esnaftan

Zaralı-zâde Celâl mührû vardır

İlyas-zâde Ahmet Kemal

Bana da 19 Ekim 1919 tarihli olan şu telgraf geldi:

Amasya'da Mustafa Kemal Paşa'ya,

Halkımız, padişah'ın ve hûkümetin görüşlerini Salih Paşa'nın kendisinden yahut da gûvenilir bir ağızdan işitmedikçe, aradaki anlaşmazlığa çözülmüş gözüyle bakamayacaktır Bu bakımdan iki yoldan birini seçmek zorunda oldunuzu arz ederiz

İlyas-zade Zaralı-zâde Şeyh şemseddin-i Sıvasi

Ahmet Kemal Celâl torunlarından Recep Kâmil

Efendiler, biz bütün memleket için doğru yolu göstermek ve halkı aydınlatmakla uğraşıyoruz Fakat düşmanlarımız da bize karşı, her yerde ve hattâ içinde bulunduğumuz Sivas şehrinde bile, alçakça niyetlerini gerçekleştirebilecek aşağılık vasıtalar bulmakta başarılı olabiliyorlar

Bütün uyarılarımıza rağmen, ben oradan ayrılır ayrılmaz, Sivas'taki şahısların dalgınlığı, her yerde ne kadar çok ilgi gevşekliklerinin ve göz yummaların doğmuş olduğuna güzel bir örnek oluşturuyor

19 Ekim günü, Sıvas'taki arkadaşlar, Hey'et-i Temsiliye imzasıyla şu telgrafı veriyorlardı:

Amasya'da Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne

Şeyh Recep ve arkadaşlarının Zâtıdevletlerine çekilmek üzere telgrafhaneye şimdi verdikleri telgraf sureti, aşağıda aynen arz olunur:

Bu konuda Topçu Binbaşısı Kemal Bey, ayrıca soruşturma yapmaktadır

Bu telgrafa, aldığımı arz ettiğim telgrafın suretini de ekliyorlar

Sıvas Telgraf Müdürü de aynı gün şu bilgiyi veriyor:

Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne,

Şeyh Şemseddîn-i Sıvasî Torunlarından Recep, İlyas-zâde Ahmet Kemal ve Zaralı-zâde Celâl imzalarıyla yazılan telgrafları takdim ederim Bu telgraflar gece getirilmiş ve memurlarımız tehdit edilerek yazdırılmıştır Herkesin, kendi şartlan içinde elbette telgraf yazma hakkı vardır Ancak, makine odasına önüne gelenin girmesi yasak olmak şöyle dursun, memurlara gözdağı verilerek korkutulmaları gibi hükümetin otorite ve haysiyetini zedeleyecek davranışlarda bulunmak, doğrusu isyan niteliğindedir Durumu Valilik yüksek katına arz ettim Memlekette sağlıklı bir düzenin kurulması için çalışmakta olan zâtıdevletlerine de arz ederim Derin saygılarımın kabul buyurulması istirham olunur

19 Ekim 19l9 Başmüdür

Lütfû

İstanbul Merkez Şefi Bey'e:

Halkın ağzından arz olunan, memleket ve milletin selâmeti için takdimi istirham edilen telgraflarımızın yerine ulaştırılmasına engel olan din ve devlet hainidir Sonunda kan dökülmesine sebep olacaktır Padişah'a duyurmak için kararlılığımız kesindir Cevap bekliyoruz

Mabeyn-i Hûmâyûn Başkitabeti Yüksek Katına

Yüksek aracılığınızla Padişah Efendimiz'e biz kullarınca takdim kılınan dilekçenin cevabını, vatan ve millet adına makine başında bekliyoruz

Mabeyn-i Hümayun Aracılığı İle

Halife Hazretleri'nin Yüce Katına

İlimiz Sivas'ta, Anadolu ve Rumeli Mûdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla kurulan Kongre Hey'eti'nin başkanı Mustafa Kemal Paşa, etrafa, siz Padişah Efendi'mizin güven belgelerini taşıdığı haberini yayarak, memleketimizde kötülüklerini örtbas etmek isteyen küçük bir grupla birlikte, kendilerini millî iradenin temsilcisi gibi gösteriyorlar Oysa, şanlı Halifemiz ve sevgili Padişahımız'a bu yönden bağlı olmamız ve mutlak olarak bağlanmamız dinimizin gereği olduğundan, Bahriye Nâzırı Salih Paşa ile Efendimiz Hazretleri'nin Başyaveri Naci Beyefendi'nin Amasya'ya gönderildiklerini haber aldık Halk arasında kendini gösteren heyecanı yatıştırmak için, bilginlerden, şehrin ileri gelenlerinden ve tüccardan iki yüzü aşkın imzayı taşıyan davetiye telgrafımıza cevap alamadık Kamuoyunun ne durumda olduğunun bizzat yerinde görülmek üzere, kendilerinin Sivas'a kadar gönderilmesini bütün bağlılığımızla eşiğinize yüz sürerek yalvarır ve niyaz ederiz Bu konuda ve her halde emir ve ferman Padişahımız Efendimiz Hazretleri'nindir

Efendiler, düşmanlar, Şeyh Recep'e gerçekten önemli bir rol oynatmış bulunuyorlardı Sırası gelince arz edeceğim belgelerden, Sait Molla'nın Rahip Frew'a yazdığı 24 Ekim tarihli bir mektubunda Molla, papaza " Sivas olayını nasıl buldunuz? Biraz düzensiz ama yavaş yavaş düzelecek diyordu"

Bütün milletin birlik ve dayanışmasından ve millî teşkilâtın memleketin her köşesine yayıldığından bahseden, milletin ortak isteğine uyarak, askerî ve millî teşkilâta dayanarak kabineyi düşüren, yeni kabine ile karşı karşıya geçen bir hey'etin başkanı aleyhinde tam yeni kabine temsilcisiyle görüşmelere girişeceği bir sırada ve bu maksatla Sivas'tan ayrıldığının hemen ertesi günü bütün Sivas halkı adına ayaklanma çıktığını gösterir bir telgrafın, telgrafhane tehdit edilerek çektirilebilmesi elbette anlamlı idi

Bizzat içinde bulunduğu Sivas halkı, böyle bir hey'etin aleyhinde olunca, bütün milletin, aynı duygu ve düşüncede olmayacağını ispat etmek gerçekten güçtür O halde, temsil yeteneği böyle olan bir hey'etle başkanının dayandığı gücün de çürük olacağı yargısına varmak neden doğru olmasın !

Sivas'tan yükseltilen bu sesin düşmanlar için ne kadar kuvvetli ve önemli olduğu takdir buyurulur

Efendiler, Salih Paşa'ya ait telgrafı, Amasya'ya geldiğinde kendisine verdirdim Ancak, Şeyh Recep ve arkadaşlarının hükûmetçe cezalandırılmalarını istedim Sivas'taki Hey'et-i Temsiliye üyelerine de telgraf başında 19 Ekimde şunları sordum:

1-Şeyh Recep, Ahmet Kemal ve Celal imzalarıyla Saray Genel Sekreterliği'ne çekilen telgrafı gördünüz mü?

2 - Telgrafhânede nöbetçi subayı yok mu?

3 - Hepiniz orada olduğunuz halde böyle bir küstahlık nasıl yapılabilir? Kaldı ki, bu çılgınların teşebbüsleri hepinizce biliniyor Salih Paşa'ya ve Naci Bey'e yazılmış üç imzalı telgraf hazırladıklarını biz buradan işitmiştikSizin bundan haberiniz yok muydu?

4 - Yabancılarla birlikte itilâf ve Hürriyet'çilerin birtakım haince hareketlere giriştikleri konusunda dün bir genelgeyle yapılan tebligat alınmadı mı?

5 - Baskı yapılan ve kendilerine gözdağı verilen telgraf memurlarının, hemen gereken kimseleri, Vali Paşa'yı ve diğer ilgilileri haberdar etmemelerinin ve nöbetçi subayının bunda gaflet göstermesinin sebebi nedir?

6 - Başmüdür Bey'in bilgi vermesi üzerine alınmış olan tedbirler nelerdir?

Mustafa Kemal

Valiliğin, konuyu askeri makamlara bıraktığının anlaşılması üzerine Kolordu Kurmay Başkanı Zeki Bey'e de şunu yazdım:

Söz konusu olan olaya karışmış olanların tutuklanıp cezalandırılmaları için valilikçe elde bulunan imkânlar kullanılmış yahut yetersiz görülmüş de mi, iş kolorduya atılıyor? Yoksa, bu küstahça hareketlere karşı da valilikçe tedbir alınmasında kararsızlık mı gösteriliyor? Bu durum anlaşıldıktan sonra, konunun çözümü daha kolay ve esaslı olur

Mustafa Kemal

Daha sonra Sivas'ta bulunanlara şu emri verdim:

1- Telgrafhâne tamamen kontrol altına alınacaktır Bir subay komutasında bir manga asker yerleştirilecektir Bundan önce olduğu gibi, telgrafhanevi işgal ve memurlara baskı yaparak milletin meşru birliği aleyhinde zihinleri bulandırıcı ve güvenlik bozucu teşebbüslerde bulunacak hainler kesinlikle engellenecektir Bu gibi güvenlik bozucu hareketlerde kanunî sınırlan aşan ve askere saldıranlara karşı, duraklamadan her nerede olursa olsun silâh kullanılacaktır

2 - Küstahça hareketlere yeltenenleri yola getirme açısından Kurmay Başkanı'nın ileri sürdüğü sebeplere dayanılarak, kaçmalarına fırsat verilmeksizin derhal gereği yapılacak ve sonucu bir iki saate kadar bildirilecektir Ancak, bu konuda karar vermek için orada bulunan kimselerden hiçbirisinin teşebbüse geçmeyip de ne yapılacağının bizden sorulmaya kalkışılması, gerçekten esef edilecek bir durumdur Bu karar, bir taburu Sivas'ta bulunan 5'inci Tümen Komutanı Cemil Cahit Bey tarafından tabur komutanına emredilmiştir Oraca bu kararın sür'atle uygulanmasına hiç olmazsa yardım buyurulması istirham olunur

3 - Sivas'ta disiplinin sağlanabilmesi için, uyanıklıkla, bütün ilgililerle kesin ve şiddetli tedbirler ahnması gereğini rica ederim

Mustafa Kemal

Özel olarak Osman Tufan ve Recep Zühtü Beyler'e, şu direktifi verdim:

Milli Mücadele aleyhinde kûstahlık edenler için yapılacak işlemler ilgililere bildirilmiştir Durumu takip ederek gereğinin tam olarak yapılıp yapılmadığını ve gözyumulduğu takdirde bizzat müdahale ederek bilinen şahısların tutuklanması ve yardakçılarının zararsız duruma getirilmesi istenmektedir Bu konuda, lüzum görülürse, her kime karşı olursa olsun gereğini yapmakta çekingenliğe düşülmemelidir

Mustafa Kemal

20 Ekimde Vali Reşit Paşa, konuyu uzun uzadıya anlattıktan sonra, olayın genişlemesi ihtimali varken önüne geçilmiş ve gösterilen sür'atli ve şiddetli müdahaleden dolayı, bundan sonra benzer durumların ortaya çıkmayacağının anlaşılmış olduğunu yazıyordu

Efendiler, İstanbul Hükûmeti'nin Şeyh Recep'i ve arkadaşlarını cezalandırmış olduğuna elbette ihtimal vermediniz

Sivaslı Şeyh Şemseddîn'in torunlarından diye imza atan bu miskin ve âdî şeyhin, bundan sonra da düşmanların elinde âlet olarak girişeceği alçaklıklara tesadüf edeceğiz

Alıntı Yaparak Cevapla