10-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hani İnsanın İçinden Ağlamak Gelir Ya..
Nedensizce  
Benim de geliyor
Yaz yağmuru efkarı bastı beni
Öylesine duygusallık var içimde
Her yerimde güzel müzikler çalıyor
Her tınısı insana kendi mazisinden, hayatından izler hatırlatan cinsten müzikler
Hani var ya Sertab’ ın “Hatıralarla yaşanmaz ki yazık olur!” nağmesinden  hah işte, o tatda 
Deniz ışıl ışıl bakmayı bekliyor bana sahilden; ben de ona kavuşmayı bekliyorum sabırla
Ama ne sabır be kardeşim!
Ya sabır  
Bitsin iş, çıkayım şu ofisten kaçayım geniş alanlara diye sayıklayıp tatile çıkacağım günün saatlerini, dakikalarını sayıyorum
Çocuklarıma kavuşacağım,
Onların hiç susmadan saatlerce konuşarak beni bunaltacak oldukları anı bekliyorum
Tanımını tam yapamadığım garip bir hazla kısa hikayeler yazıyorum, ağzımın suları akarak “Bu sefer olacak Yonca, kaçmak yok!” diyerek, hayallerden gerçeklere varacağım anı bekleyerek; hafiften heyecanlı, azıcık sancılı günler geçiriyorum kendi kendime kitabımı bitirmek için
Ve  
Deli gibi müzik dinliyorum durmadan, dinmeden
İçimden müzik fışkırıyor hem de en yüksek perdeden!
Benim hayatımda müzik olmayan tek bir saniye yok
Evde, arabada, iş yerimde, yürürken kulağımda; banyo yaparken banyomda, uyandığımda salonda, uyurken odamızda, yazarken yanı başımda  
Elimde kumanda, ruhumdan ne geçerse o anda basıp dinliyorum doya doya
Öyle müthiş müziklerden öyle inanılmaz bir liste hazırladım ki kendime  Dinleyerek yürürken, bazen araba altında kalıp ezilivericem diye endişe ediyorum
Veya araba kullanırken yine duvara toslamaktan korkuyorum
Ama umursamıyorum müziğin bana verdiği dalgınlığı
Çok hoşuma gidiyor
Beni bir ağlatıyor, bir güldürüyor, bir çocukluğuma götürüyor, bir gençliğime Bir de bakıyorum yaşlanıvermişim, aman ne de güzel torunlarım var düşlerimde  
Klasik müzik dinlerken duygularım başka,
Türk müziğinde başka,
Rock veya Hiphop dinlerken bambaşka
Metal de dinlerim ben  Kimse inanmaz ama; orta okul yıllarımdan kalma, Slayer vardır hayatımda, bir de Queensryche mesela  
Yonca yine daldan dala!
Beni tanıyan herkesin, hayatıma değmiş, tanık olmuş herkesin aklına ben geldiğinde, müzik de gelsin isterim ayrıca
Ölesiye seviyorum müzik dinlemeyi
Ölesiye!
Coşmayı  
Dans etmeyi  
Kendimden geçmeyi  
Yonca hep böyleydi, böyle kalacak yazın bir kenara
Sırf dinlediğim nağmenin içinden geçen tek kelime yüzünden oturup kırk saat düşüncelere dalmayı,
Etrafımda tanıdık tanımadık kim var ona hislerimi acaba ilgilenir mi diye hiç düşünmeden bencilce anlatmayı,
“Deli mi be bu kadın!” denmesine aldırmadan müziği paylaşmayı seviyorum
İstiyorum ki, benim sevdiğim ve dinlediğim o parçayı herkes bilsin, sevsin ve böylece dinlerken hep beraber herkes aynı delilikte kendini kaybetsin
Müzikten başka hiçbirşey düşünülmesin
Herkes aynı şarkıyı dinliyor geçiyor
Ben dinlerken kendimi kaybediyorum
Bu da Yonca’ nın müzik hali!
Mesela  
Siz hiç Vivaldi dinlerken ağladınız mı?
Ben ağlıyorum, siz de ağlayın istiyorum
Depeche Mode “I want you now” diye derin derin nefes alırken, dayanamayıp bir kadeh şarap içmeyi istediniz mi?
Ben istiyorum
Sema Taş Plak tadında Mazi’ yi müthiş bir büyü ile söylerken, gözleriniz sulanınca gidip rakıyı çay bardağına koyup kendinize evde kalan artıklardan bir küçük tabak meze yapıp
Peynirle yudumladınız mı mesela?
Ben yudumluyorum
Müziğin şerefine kadeh kaldırıyorum:
“Hayata  !” diyorum
İdil Biret piyanosunun başına oturduğunda,
Tüm kötülükler, art niyetler, provokasyonlar demir kapının arkasında bırakılıp
Müziğin büyüsünden sarhoş olunsun istiyorum
Ben oluyorum
Müzik olduğu sürece kulağımda “gerisi teferruattır” deyip
Yaşamaya devam ediyorum
Yonca
“iBret”
|
|
|