10-10-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mesele, Muhatap Almanın Ötesinde
Mesele, muhatap almanın ötesinde
ERTUĞRUL Özkök’ün "İmralı’da hareket var" yazısı bir işaret fişeğidir 
Ve o fişek şu iki soruyu aydınlatmaktadır:
Abdullah Öcalan’ın önerileri muhatap alınmalı mı?
Eğer alınacaksa o muhatap kim olmalı?
Bu soruların cevabı için Ankara’da bazı anketler yapılmış  Soruların cevabına ve anketin sonucuna geçmeden önce bir izlenim aktarmalıyım  
Devlet, çözüm için her türlü "makul kapı"yı açmaya kararlı görünüyor 
HÜKÜMET DEĞİL DEVLET DİYORUM
Dikkat edin, "hükümet" değil, "devlet" diyorum  
Cumhurbaşkanı Gül’ün, "tarihi fırsat" dediği işte budur
Gül, "Kurumlar arasında hiç bu kadar uyum olmamıştı" derken de işte bu "makul çözüm" noktasını işaret ediyor  
Şimdi soruların cevaplarına gelelim:
Zirvedeki karar şu:
Kürt meselesi ya da Güneydoğu sorunu Kim hangi adı verirse versin Bu mesele çözülmeden Türkiye’de orta ve uzun vadede hiçbir şey çözülmez Yaralar büyür ve daha tehlikeli bir hale gelir 
Öcalan’ı bir siyasetçinin tek başına muhatap alması mümkün değildir Ne hükümet ne de cumhurbaşkanı  
Peki ne olacak?
SİYASET ÜSTÜ BİR PROJE
Özlenen ya da üzerinde çalışılan şey şu:
Bu bir "siyasi proje" olmasın Siyaset üstü bir proje olsun Yani bir "devlet projesi" oluşturulsun  Kimse bir siyasi beklenti içinde olmasın  Aslında doğrudan Öcalan’ın muhatap alınması da söz konusu değildir
Bu projenin içinde CHP ve MHP gibi muhalefetin de olması gerekiyor Cumhurbaşkanı Gül muhalefetle bu konuda bazı görüşmeler yapabilir  
PEKİ ANKETLER NE DİYOR?
Bu gelişmelerle ilgili olarak bazı anketler de yaptırılmış 
Çözüm konusunda değişik sorular sorulmuş  
Radikal diyebileceğim kesim, yani "Hayır böyle bir çözüm teröristi muhatap almaktır" diyenlerin oranı yüzde 20 ile 25  En çok da Karadeniz’den geliyor bu keskin ses  
Geri kalan ise "Artık yeter, çocuklar ölmesin Buna bir çözüm bulun" diyor  
Bu anket sonuçları Ankara’da bazı makamların önünde duruyor  
Elbette yüreği yananlar var Acılı aileler, acılı bir millet var  
Örneğin sizlerden gelen keskin yorumlar var  
Özkök’ün cumartesi günkü yazısıyla ilgili binlerce kişi yorum yapmak istedi
Tepkiler de var, "Artık yeter" diyenler de  
DUYGUSALLIĞA YER YOKTUR
Buradaki hassas nokta şudur:
Çözüm derken teröre prim veriliyormuş gibi bir anlam çıkarılıyor Bu yanlış Her şey bu bayrak altında, bu üniter yapı üzerinde olacaktır Ama yine de bazı kararlar vardır Cesaret ister Bu noktada duygusallığa yer yoktur İşte devletin önündeki asıl mesele budur  
DAĞDAN İNDİRME PROJESİ
Çözüm için ilk ciddi proje MİT Müsteşarı Emre Taner’den geliyor  O çalışmanın adı: "Dağdan indirme projesi"
Özeti şudur:
Türkiye’deki teröristler silah bırakacaklar Evlerine dönmelerine göz yumulacak!!! Kuzey Irak’taki lider kadrosu ve üst yönetim istedikleri bir ülkeye gidebilecekler Diğerleri dönebilirler Siyaset yapabilirler Tabii bu arada Türkiye’de bazı açılımlar da yapılacak Kürtçe TV, üniversite gibi  
Bu projeye askerler ve dönemin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer karşı çıkmıştı  
Şimdi durum değişik Askerler Kürtçe TV konusunda siyasetin elini rahatlattı o gün projeyi destekleyen Gül şimdi cumhurbaşkanı  
TANER’İN GÖREVİNİ UZATMA NEDENİ
Projenin oluşumunda büyük emeği olan Emre Taner yine iş başında  Sanıyorum görev süresi de bu nedenle uzuyor  
Çünkü Taner MİT’teki görev süresinin neredeyse tamamını bu mesele için harcadı  Kan da gördü, gözyaşı da  Şehit de verdi Öcalan’ın yakalanması ve sorgulanması sürecini de yine o yaşadı  
Yani şimdi kimse çıkıp da Emre Taner’i "Teröre prim veriyor" diye suçlayamaz Kimse "milliyetçiliği üzerine" soru işareti düşüremez  Taner’in görevde kalması bu açıdan önemlidir  Doğrudur  Bunca tecrübe bu konu için kullanılmalıdır
Taner Kuzey Irak’ta defalarca görüşmeler yaptı Barzani’yle uzun uzun konuştu PKK unsurlarıyla yoğun temaslar oldu Aracılar gitti geldi  Sanıyorum henüz fırsat kaçmış değil  
Mesele Öcalan’ın muhatap alınmasının çok ötesindedir
KİLİT ŞU SÖZLERLE AÇILACAK
Eğer bir sonuca gidilecekse bunun kilidi şu sözle açılacaktır:
Mağlubu olmayan bir çözüm  Yani kimse diğerine "Bileğini büktüm" demeyecek  
Biliyorum bu gelişmelere çok büyük tepki gösteren okuyucularım var
Şehit çocuklar ne olacak?
Onlar vatanları için öldüler Yine ölürler Saygıyla eğiliyoruz ve diyoruz ki:
Bundan sonra çocuklar ölmesin  
KAPIDAKİ TEHLİKE
Tabii olayın bir başka tehlikeli boyutu var  
Ya bu sorunu biz içimizde çözemezsek ve dışarıdan bir "çözüm süreci" başlatılırsa ne olacak?
Dünyaya anlatamadığımız onca sorun varken, bir de bu eklenecek  
Diğer boyutu da şudur:
Ya PKK içinde tek muhatap dönemi biterse Yani "başı bozuk eylemler" dönemi başlarsa  
İşte kontrol edilemeyen terör budur Ve çok tehlikelidir  
Evet, bu ağustos çok önemlidir  
Elbette hemen bir şey beklemek mümkün değil Bir adım ileri iki adım geri de olsa makul çözüme doğru bir süreçtir bu  Öfkenin, acının, hırsın ötesinde, duygusallıktan uzak, mantığın hákim olduğu bir mercekten bakarak izleyelim  

Fatih Çekirge
|
|
|
|