10-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yönetmek Sanatı
İDARECİLİK bir makamdır Aile reisinden ülkenin en üst makamındaki zata kadar bu mevkilerde bulunanlar hep birer idareci konumundadırlar
İdarecilik, bilgi ve beceri isteyen bir makamdır Makam sahibi olmuş da idarecilik vasfı elde edememiş olanlar zulmün güllesi olurlar
İyi bir idareci hangi vasıflara sahip olmalıdır Arzediyorum:
İyi bir idarecinin:
*İyi bir ölçüsü olmalıdır
*Geniş bilgi ve kabiliyeti olmalıdır
*Fasih bir lisan kabiliyeti olmalıdır
*Olgun olmalıdır
*Enerjik olmalıdır
*Tutarlı olmalıdır
*Organizasyon kabiliyeti olmalıdır
*Anlayışlı olmalıdır
*Sosyal kabiliyeti olmalıdır
*İdari kabiliyeti olmalıdır
*Hayal dünyası geniş olmalıdır
*insanları iyi değerlendirmelidir
*Öğretici olmalıdır
*Verdiği kararda dirençli olmalıdır
*Teşvik edici olmalıdır
*Yorumlayıcı olmalıdır
*Karizmatik olmalıdır
*İlişkileri sağlam olmalıdır
*Tereddütlü olmamalıdır
*İletişimi sağlam olmalıdır
Bu vasıflara sahip olmayan makam sahipleri, idaresi altında bulunanlara zulmeder Dolandırır Dolandıranlara göz yumar
Bulunduğu makamın ebedi sahibi olduğunu zanneder O makama ebedi meziyetleriyle, çalışkanlığıyla çıktığını zanneder Liyakatlileri ezer Yalakaları etrafına toplar Şakşakları gerçek zanneder
Böyle bir noktaya gelen idareci bu durumda hapı yutar O makamdan düşünce "Eyvah!" der ama, iş işten geçmiş olur
Böyle bir duruma düşen makam sahiplerini "Destan" başlığı altındaki şiiriyle Türkiye'nin zabıta şairi İsmail Altınışık bakın nasıl anlatıyor
Şairin nasihatvari dörtlüklerini hep birlikte okuyalım:
Kim haklıysa, benden güçlü dersin
Hak yemekte de, mahir ve lidersin
Mazlumların ahıyla, nere kadar gidersin?
Sana da hesap sorulur, elbette bunu bilesin
* * *
Hiç yüzün kızarmadan, nasıl gezersin bilmem
Belediye başkanı olsan da sana eman dilemem
Bu saltanatın bitecek burnun da sürtülecek
Akıttığın gözyaşlarını, artık ben de silemem
* * *
Serseri mayın gibi zamansız patlıyorsun
Nefret ve kin'leri, hep ikiye katlıyorsun
İstenmeyen insan kim? Anlamak güç olmaz
Biliyorsun da! Ben söyleyince çatlıyorsun
* * *
Ne dâva erisin, ne de gerçek görensin
İkiyüzlüler dünyasında, eşsiz bir erensin
İstersen kına yak da, istersen çengi oyna
Hakikata yüz çevirip, zâlime güç versin
* * *
Gurur ve kibirle, yolda yalpa yaparken
Mazlumların gözyaşı, feryadıyla akarken
Vicdanın sızlamaz mı, söyle bana ne olur?
Öyle güçlüsün ki, dost’a kazık atarken
* * *
Bizi dost görmüyorsun, küçük dünyada
Senden mahşerde hesap sorulur bir yanda
Şu fani dünyada, maddi gücüne güvenme!
Seçim zamanı gelince, ne olacak vicdanda
* * *
Makam odana girerken, iki mısra söz vardır
Sâdık olan Müslüman'a, dünya malı az kârdır
Niye inatçısın anlamadım, kim yapar bunu bilmem
Mücahid'in fıtratında, Hakk'a hizmet bir yar'dır
|
|
|