Yalnız Mesajı Göster

Bulmaca Sözlüğü (A-Z)

Eski 10-10-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bulmaca Sözlüğü (A-Z)



----E----

Ebegümecigillerden bir bitki: BAMYA

Eczacılık: İSPENÇİYARİ

Eczacılıkta kullanılan ve çürümeyen bir bitki: KARAYA

Eczacılıkta,parfümeride kullanılan ve çiçeklerden çıkarılan sarımtırak yağ: LANOLİN

Edat: İLGEÇ

Edebiyatta bir şiiri yada şiir parçasını şakacı bir anlatıma çevirme: HEZEL

Edebiyatta birden çok anlamı olan bir kelimenin iyi anlamını kullanır görünerek,kötüsünü kastetmek: CİNAS

Edebiyatta,iki yada ikiden daha çok anlamı olan bir sözcüğü yaygın olmayan anlamlarını düşündürecek yolda kullanma sanatı: İHAM

Edepsiz,şamatacı: ŞEREMET

Edepsiz,şirret: ZİLLİMAŞA

Edipler: UDEBA

Edirne yöresine özgü bir peynir tatlısı: BELMUŞ

Edirne’de Meriç ırmağı deltasında bir göl: BÜCÜRMENE

Edirne’nin Enez ilçesinin antik adı: AİNOS

Efelek de denilen çok yıllık otsu bir bitki: LABADA

Efendisinin hizmetinden ayrılan ve serüvenler ardında ülkeyi baştan başa dolaşmaya koyulan samuray: RONİN

Efes kentinin kurucusu: ANDROCLE

Efes’te bir tapınak: SERAPİS

Eflatun,beyaz, kokulu çiçekler açan bir ağaç: LEYLAK

Efsane köpek: KITMİR

Efsanelere göre içene ölümsüzlük sağlayan bir su: ABIHAYAT

Efsanevi Argos kralı: AGAMEMNON

Efsanevi bir kuş: SİMURG

Eftalitler’de denilen ve 5 yüzyılda güçlü bir devlet kuran eski Türk ulusu: AKHUNLAR

Ege bölgesinde Güllük körfezi kıyısında antik bir kent: İASOS

Ege bölgesinde taze sarı incire verilen ad: LAP

Ege Bölgesine özgü bir tür zeybek oyunu: FERAYİ

Ege bölgesine özgü,küçük ama lezzetli bir karides cinsi: ÇİMÇİM

Ege Denizinin eski adı: ADALAR DENİZİ

Ege denizinin ilk çağlarda “eski deniz” anlamındaki adı: ARŞİPEL

Ege kıyılarında,özellikle İzmir kentinde etkili yerel deniz meltemi: İMBAT

Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişen,tohumları çok zehirli küçük bir ağaççık: ZİVİRCİK

Ege ve Akdeniz’de bulunan iri ve büyük bir karides cinsi: NİKA

Egemenliğini tanıma: BİAT

Eğerin altındaki belleme: YUNA

Eğik olarak kesilmiş kenar: PAH

Eğilim,yönelim: TANDANS

Eğim ölçer: KLİNOMETRE : EKLİMETRE

Eğirmen,kirmen: İĞ

Eğitim bilimi: PEDAGOJİ

Eğlenceli,hafif konulu,içinde bestesiz konuşmalar da bulunan sahne yapıtı: OPERET

Eğrelti otu,aşk merdiveni: FUJER

Eğreti dikiş: TEYEL

Eğretileme: METAFOR

Eğrilmekte olan yün,keten gibi şeylerin tutturulduğu,bir ucu çatal değnek: ÖREKE

Ejderha: DRAGON

Ek çizgisi,bir vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm: YİV

Ek vagon: FURGON

Ek: LAHİKA

Eker: MİBZER

Ekilen biçilen tarlada işçileri idare eden kimseye halk dilinde verilen ad: EYNERCİ

Ekin biçerken sıralanan işçi takımı: HON

Ekin biçildikten sonra toprakta kalan köklü sap: ANIZ

Ekinlerde başak: KELLE

Ekip gereçleri: EKİPAJ

Eklembacaklılardan taşlar altında yaşayan zehirli bir böcek: ÇİYAN

Eklembacaklıların ve kabukluların örteneğini oluşturan madde: KİTİN

Eklemlerdeki ağrılı hastalık: ARTRİT

Ekler’e benzer bir tür pasta: PROFİTEROL

Ekmek içi,ceviz,zeytinyağı,sarımsak ve sirke ile yapılan bir tür meze : TARATOR

Ekmek parçası,lokma: BANAK

Ekmek: NAN

Ekonomik olayların açıklanmasında çok sayıda değişkeni göz önüne alarak ve karşılıklı bağıntılar kurarak,teorik çalışmaların deneylerle doğrulanmasını sağlayan matematiksel yöntem: EKONOMETRİ

Eksen: MİHVER

Eksiklik,kusur: NAKISA : AĞMAN

Eksiksiz,kusursuz: HAZA

Ekşimik: KESİK

Ekvator Afrika’sında ve Güney Afrika’da yaşayan küçük antilop: GİB

Ekvator bölgelerinde yetişen bir meyve ağacı: ANONA

Ekvator bölgesinde yetişen bir meyve ağacı: ANONA

Ekvator kuşağında geniş çayırlara verilen ad: SAVANA

Ekvator kuşağındaki geniş çayırlara verilen ad: SAVANA

Ekvator para birimi: SÜKRE

Ekvator: EŞLEK

Ekzama: MAYASIL

El ile bir çeşit dantel örmek için kullanılan silindir biçimli araç: KOPANAKİ

El ile dokuma: PEMAS

El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi: KANAVİÇE

El tezgahında bez dokuyan kimse: ÇULHA

Elazığ yöresine özgü bir halk oyunu: AVREŞ

Elbise plesi: BÜZGÜ

Elbise,çamaşır ve örtü gibi şeylere süs olarak dikilen seyrek örgü,tentene: DANTEL

Elbise,çamaşır: CAME

Elbisede bir tür kol kesimi: JAPONE

Elçi atanma yazısı: AGREMAN

Elçiliğe bağlı uzman: ATAŞE

Elçilik ve konsolosluklarda yönetimle ilgili olan görevli: KANÇILARYA

Elçilik veya konsolosluklarda çalışan koruma memuru: KAVAS

Elde veya makinede işlenmiş süslü şerit: FİSTO

Elde yün eğirmeye ve bükmeye yarayan ve ipliğin yumak halinde elde edilmesini sağlayan ağaçtan yapılmış bir tür iğ: KİRMAN : KİRMEN

Eldiven ve giysi yapımında kullanılan bir tür yumuşak deri: NAPA

Ele başı: SERGERDE

Elek ve kalbur üzerinde kalan iri taneler: İRİNTİ

Elek: KALBUR

Elektrik direnç birimi: OM

Elektrik kutusu: BUAT

Elektrik sıgası birimi: FARAD

Elektrik ve ısı enerjisinin birlikte üretildiği teknoloji: MOJENERASYON

Elektriksel kapasite: SIĞA

Elektroensefalografi’nin kısaltması: EEG

Eleman,unsur: ÖGE

Elemler: ALAM

Eli açık,cömert: KERİM

Eli açık,cömert: KOÇAK

Eline,ayağına çabuk,çevik,atik: ÇALAK

Elle seyrek dikiş: OYULGA

Elle sürülen,hafif,küçük çocuk arabası: PUSET

Elli şiniklik tahıl ölçeği: MUT

Elma armut gibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü: EŞELEK

Elmas,yakut gibi değerli taşlar,mücevher: CEVAHİR

Elmasın tıraş edilmiş yüzlerinden her biri: FAÇETA

Emanetİnam: VEDİA

Emekçi topluluğu: PROLETARYA

Emiliano Zapata’nın devrim planı: AYALA

Emmeç: ASPİRATÖR

Emzikli şişe: BİBERON

En az : EKAL : EDNA

En beyaz: BEYZA

En büyüğü yarım kiloyu aşmayan kılçıklı küçük balıklara verilen ad: ÇİTARİ

En büyük: EKBER

En çok vadilerde,yamaçlarda bulunan kil ve kum karışımı,sarı renkli verimli balçık: LÖS

En elverişli,en iyi olan: OPTİMUM

En eski jeolojik sistem: AZOİK

En iri geyik: MUS

En kısa zaman: AN

En küçük boylu yarış yelkenlisi: KADET

En küçük izci kuruluşu: OBA

En son: HATEM

En ünlü iki Alman destanından biri: NİBELUNGEN

En yüksek değer: KEMAL

Encümen,komisyon,komite: YARKURUL

Endonezya plakası: RI

Endonezya,Malezya gibi ülkelerde hem erkek,hem kadın tarafından giyilen ve etek biçiminde sarınılan uzun kumaş parçası: SARONG

Endonezya’da takımadalar: ARU

Endonezya’da takımadalar: ARU

Endonezya’nın para birimi: RUPİ

Enerji: ERKE

Engebeler,tümsekler,yüzey biçimleri: AVARIZ

Engel,uymazlıkBEİS

Engel: KET

Engerek yılanı: EFİ

Enine boyuna,her yönü ile: ARİZAMİK

Enine olan : ARZANİ

Enli çember: KASNAK

Erbainden sonra gelen,31 Ocakta başlayan elli günlük kış dönemi: HAMSİN

Erginlik: RÜŞT

Erik,kayısı gibi ağaçlardan sızan bir tür zamk: KEDİBALI

Erim: MENZİL

Erime: ZEVEBAN

Erişim: MUVASALA

Erişmiş: NAİL

Eriyen elektrotla,karbondioksit koruması altında uygulanan ark kaynağı: MAG

Eriyik: MAHLUL

Erkeğin eşi,zevce: AYAL

Erkeğin toplumsal bakımdan kadına egemen olduğu ve bu nedenle efendilik ayrıcalıklarını hak ettiği düşüncesine dayanan ideoloji: MAŞİZM

Erkek balığın tohumu: SÜT

Erkek çocuk: KIZAN

Erkek deve: LÖK

Erkek hayvanın dişisiyle çiftleşmesi: AŞIM

Erkek hindi: GURK

Erkek kardeş: DADAŞ

Erkek keçi: ERKEÇ

Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı: BABAÇ

Erkek ördek: SUNA

Erkek saçı biçiminde kesilmiş kadın saçı: ALAGARSON

Erkek veya dişi üreme hücresi: GAMET

Erkeklerde resmi,ciddi;kadınlarda öğleden sonra giyilen,özenli,süslü,aksesuarı tamam giyime verilen ad: ABİYE

Erkeklerde yaş dönemi: ANDROPOZ

Erkeklere ait özel konut: GARSONİYER

Erkekliği güçlü,çok eski bir Mısır tanrısı: MİN

Erkekliğin ve dişiliğin belirlenmesinde rol oynayan kromozom: ALOZOM

Erkeklik organı: ZEKER

Erkekte cinsel güçsüzlük,puluçluk: ANANET

Erken bunama: ŞİZOFRENİ

Erken doğmuş bebek: PREMATÜRE

Erken olgunlaşan ince kabuklu bir siyah üzüm çeşidi: DİMNİT

Ermeni müziğine özgü,kavala benzer bir çalgı: DUDUK

Ermenistan’ın başkenti: ERİVAN

Ermenistan’ın kendi dilindeki adı: HAYASTAN

Ermenistan’ın para birimi: DRAM

Erotik,şehevi : KÖSNÜL

Erteleme: TECİL

Erzak odası: KİLER

Esenlik dilemek: SELAM

Eserin sonuç bölümü: EPİLOG

Eshabı Kehf’de yedi uyuyanların köpeğinin adı: KITMİR

Esinti,rüzgarın bir kere esmesi: NEFHA

Esinti: NEFHA

Esir çocuk: BEÇE

Eski toplarda kullanılan mermi ve demir parçalarını taşıyan silindir biçiminde kap: ŞARAPNEL

Eski dilde bir yazıya eklenen parça: ZEYİL

Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan, bunların değerini bilmeyen kimse yada topluluk: VANDAL

Eski Yunanlılarda, eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralığa verilen ad: KOMA

Eski adı Seylan olan ülke: SRİLANKA

Eski ağırlık ölçüsü okkanın dört yüzde biri: DİRHEM

Eski Asur kenti: NİNOVA

Eski ayakkabı: KELİK

Eski bez parçası,paçavra: ÇAPUT

Eski bir ağırlık ölçüsü birimi: BATMAN

Eski bir çalgı: MAR

Eski bir fitilli tüfek: ALAYBOZAN

Eski bir hacim ölçüsü: KA

Eski bir salon dansı: KADRİL

Eski bir tahıl ağırlık ölçüsü: KİLE,: SA

Eski bir tüfek: KARABİNA

Eski bir uzunluk ölçüsü birimi (68 cm’ye eşit): ARŞIN

Eski bir uzunluk ölçüsü: ENDAZE

Eski çağlardan kalma eserleri tarih ve sanat bakımından inceleyen bilim dalı: ARKEOLOJİ

Eski Çin felsefesinde,evrenin birliğini sağlayan düzen ilkesi: TAO

Eski dilde surat,yüz: RU

Eski dilde acıyan: RAİF

Eski dilde ağırbaşlılık,vakar ;VAK

Eski dilde ağız: DEHEN

Eski dilde ağlatma: IBKA

Eski dilde akıllı: LEBİB : LEBİBE

Eski dilde alametler,işaretler: ALAİM

Eski dilde alın: NASİYE

Eski dilde altın: ZER

Eski dilde anne: EM: ÜM

Eski dilde Aralık ayı: BİRİNCİ KANUN

Eski dilde arka,sırt: ZAHR

Eski dilde arkası sıra: DERADAP

Eski dilde aslan: ŞİR : ESED

Eski dilde at,beygir: ESB

Eski dilde atasözü: DARBIMESEL

Eski dilde ateşler: NİRAN

Eski dilde atlı haberci,postacı: ÇAPAR

Eski dilde ayırıcı özellik: ŞİAR

Eski dilde ayrı durmaSıkma,sıkarak bağlama: ŞET

Eski dilde aysberg: CUMUDİYE

Eski dilde azı dişi: NAB

Eski dilde baba Cet: EB

Eski dilde bağlı kılma,kısıtlama: TAKYİT

Eski dilde balık: MAHİ

Eski dilde balta: TEBER

Eski dilde bayağı insanlar: EDANİ

Eski dilde bayrak: RAYET

Eski dilde belediye : URAY

Eski dilde belirti: NİŞANE

Eski dilde bencillik: ENANİYET

Eski dilde berrak,duru: NAB

Eski dilde bilgiçlik taslayan: MALUMATFURUŞ

Eski dilde boy,endam: KAD

Eski dilde boynuzdan yapılan bir tür boru: NEFİR

Eski dilde bozma,feshetme: FEK

Eski dilde burun ucu / Hayvanların burun ucu: KALAK

Eski dilde bülbül: ANDELİB

Eski dilde cam,kristal: MİNA

Eski dilde cehennem: TAMU

Eski dilde cıva: ABEK

Eski dilde çekinme,razı olma: İBA

Eski dilde çekirge: MİK

Eski dilde çeyrek: RUBU

Eski dilde çizme: MUSE

Eski dilde çöl: TİH

Eski dilde dağ eteği,çayırlık,çimenlik: RAG

Eski dilde daha doğru,en sağlam: ASAH

Eski dilde damar: REG

Eski dilde delip geçen,içe işleyen: NAFİZ

Eski dilde demir: AHEN

Eski dilde deri kalkan: DARAKA

Eski dilde derin hale getirme: İKAR

Eski dilde derinlik: UMK

Eski dilde deve: ŞÜTÜR

Eski dilde devirler,çağlar,zamanlar: EDVAR

Eski dilde dilek: KAM

Eski dilde dilenci: SAİL: GEDA

Eski dilde dinlenme,istirahat: AJ

Eski dilde doku: NESİÇ

Eski dilde dokumacılıkta,tüle benzer ince ve saydam bir kumaş: SAKANGUR

Eski dilde dolum,dolma,doluluk: MELA

Eski dilde dölleme,döllenme: İLKAH

Eski dilde dönence: MEDAR

Eski dilde dudak: LEB

Eski dilde duvar: DAR

Eski dilde düğün yemeği/Saadet,mutluluk: URS : URAS

Eski dilde Ekim ayı: BİRİNCİ TEŞRİN

Eski dilde ekmek: NAN

Eski dilde elma: SİB

Eski dilde en azından,asgari: LAAKAL

Eski dilde en sefil,pek aşağı: ESFEL

Eski dilde en tatlı: AZEB

Eski dilde engel,uymazlık: BEİS

Eski dilde er,erkek: NER

Eski dilde erik: ALU

Eski dilde erkekler: RİCAL

Eski dilde estetik: BEDİA

Eski dilde eş,zevce: REFİKA

Eski dilde eşek : HAR

Eski dilde eşik: ASİTANE

Eski dilde etek: DAMEN

Eski dilde faiz: RİBA

Eski dilde gece: ŞEB

Eski dilde geceler : LEYAL

Eski dilde geçip gitme,sona erme: MÜRUR

Eski dilde gelin: ARUS

Eski dilde gemi demiri: MİRSAT

Eski dilde gemi: SEFİNE : SABİHA : KEŞTİ

Eski dilde gerdek: ARİS

Eski dilde geri döndürme,geri çevirme: REKS

Eski dilde görme: RÜYET

Eski dilde gösterme: İRAE

Eski dilde göz: AYN: DİDE

Eski dilde güç,iktidar elde etme: NAMİYE

Eski dilde güçsüz bırakma: İHAN

Eski dilde gün: RUZ

Eski dilde güneş yada ay tutulması: KESF

Eski dilde haberci,ulak: SAİ

Eski dilde halkın İstanbul’daki yabancılara,özellikle Fransızlara verdiği ad: DİDON

Eski dilde hastalık , dert: DA

Eski dilde herhangi bir şeyin küçük parçası: ŞİRZİME

Eski dilde hesap defteri: ABAR

Eski dilde hevesler,istekler: EHVA

Eski dilde hokkabazlık,el çabukluğu: ŞABEZE

Eski dilde horoz: DİK

Eski dilde ılgın ağacı: AC

Eski dilde idare etmek,temize çıkarmak: ABRAMAK

Eski dilde ihtiyarlık: ŞEYB

Eski dilde iklimler: EKALİM

Eski dilde ilkbahar: NEVBAHAR

Eski dilde intikam,öç: SAR

Eski dilde kadın: ZEN

Eski dilde kale hendeği: UR

Eski dilde kalıba dökme: İSAGA

Eski dilde kamış: NAY

Eski dilde kan: DEM

Eski dilde kaplan: BEBİR

Eski dilde karınca: MUR

Eski dilde Kasım ayı: İKİNCİ TEŞRİN : SONTEŞRİN

Eski dilde kaş: EBRU

Eski dilde kaz: BAT

Eski dilde kemik: AZM

Eski dilde kılıç: TİG

Eski dilde kırmızı renkli olan: LALİN

Eski dilde kilise çanı: NAKUS

Eski dilde kimseler,insanlar: KESAN

Eski dilde kip: SIYGA

Eski dilde koku: BU

Eski dilde kolay: ASAN

Eski dilde korku: BİM

Eski dilde kovma: İBAD

Eski dilde kök tutmuş,köklenmiş: RİŞEGİR

Eski dilde köpek: SEG : SEK

Eski dilde körpelik,tazelik: TARAVET

Eski dilde kumaş: KALA

Eski dilde kurban bayramı: ADHA

Eski dilde kuş gagası: NAL

Eski dilde kuşluk vakti: ÇAŞT

Eski dilde lanet sözü: LAN

Eski dilde mektup,mesaj ulaştırma: BELAĞ

Eski dilde mermer: RUHAM

Eski dilde mimaride yapıları örten süslü çatı ve saçaklar: ARASTAK

Eski dilde mum,balmumu: ŞEM

Eski dilde müjde,müjdeli haber: SAVA

Eski dilde Müneccimlerce insanın doğduğu andan başlayarak,yaşamındaki uğursuz anların hesaplanması: ASİTAN

Eski dilde nevale,azık: TUŞE

Eski dilde oburlar: EKELE

Eski dilde Ocak ayı: İKİNCİ KANUN : KANUNU SANİ

Eski dilde ok atıcı,okçu: KEMANKEŞ

Eski dilde ok: TİR

Eski dilde oklar anlamında sözcük: NİBAL

Eski dilde otlar: ERA

Eski dilde öç,intikam: SAR

Eski dilde öd kesesi: MERARE

Eski dilde öfke: RİS

Eski dilde öğrenci: ŞAKİRT: TİLMİZ

Eski dilde öğüt,akıl verme: NUSH

Eski dilde öğüt,nasihat: MEVİZE : NUSH

Eski dilde örtme,gizleme: SETR

Eski dilde özgürlük yanlısı olanlar: AHRAR

Eski dilde parlaklık,göz alıcılık: REVNAK

Eski dilde parlama: LEM

Eski dilde pek az, çok aşağı: EDNA

Eski dilde pirinç: ERZ

Eski dilde rüzgar,esinti: RİH

Eski dilde saf,arı,katıksız anlamında sözcük: NAB

Eski dilde sağır: ASAM

Eski dilde sanık: MAZNUN

Eski dilde satrançtaki vezir taşı: ASAF

Eski dilde satrançtaki vezir: FERZ

Eski dilde sermaye,kapital: RESULMAL

Eski dilde sıcak suda haşlama: NAK

Eski dilde sıcaklık,hararet: TEB

Eski dilde sığır çobanı: RAİ

Eski dilde sıhhi: ZENİ

Eski dilde soylular: ZADEGAN

Eski dilde su yosunları: ÜSNİYE

Eski dilde su: AB : MA

Eski dilde sünnet etme: HİTAN

Eski dilde süs: ZİVER

Eski dilde şarap: HAMR

Eski dilde şehir: ŞAR

Eski dilde şiirler: EŞAR

Eski dilde şişme,kabarma: AMASA

Eski dilde taç: İKLİL

Eski dilde taçlar: TİC

Eski dilde tarak: ŞANE

Eski dilde toplama: İCMA

Eski dilde tuğgeneral: MİRLİVA

Eski dilde tuz: NEMEK

Eski dilde uyurgezer: SAİFFİLMENAM

Eski dilde uzaklık,ara: KAB

Eski dilde üzengi: RİKAB

Eski dilde üzerine yazı yazılmış kağıda veya mektuba verilen ad: RAKİME

Eski dilde üzüm: İNEB

Eski dilde üzüntü,kaygı, : HEM

Eski dilde vergi toplama : CİBAYET

Eski dilde yakın,az aralıklı olan: KARİN

Eski dilde yara: ZAHM

Eski dilde yardım: NASR

Eski dilde yasaklayan,engel olan: NAHİ

Eski dilde yemin etme: İLA

Eski dilde Yengeç Burcu: SERETAN

Eski dilde yeni anlamında bir sözcük: CEDİT

Eski dilde yıl: AM

Eski dilde yılan: MAR

Eski dilde yıldırım: BARİKA

Eski dilde yıldız: SİTARE

Eski dilde yırtma: ÇAK

Eski dilde yiğitler,kahramanlar: ASÜD

Eski dilde yiyecek ve içecek şeyleri veren anlamında sözcük: RAZİK

Eski dilde yumuşak: NERM

Eski dilde yumuşaklık: NERM

Eski dilde yuva: LANE

Eski dilde yüzyıl: ASR

Eski dilde zaman: EYN

Eski dilde zarif giyinen kimse: TİRENDAZ

Eski Doğu’da ve Bizans’ta hükümdarlık simgesi olan tören başlığı: TİARA

Eski eşya pazarı: BİTPAZARI

Eski İran dininde aşk ve bereket tanrısı: ANAHİTA

Eski İran dininde aşk ve doğurganlık tanrısı: ANAHİTA

Eski İskandinav mitolojisinde baş tanrı: ODİN

Eski İskandinav mitolojisinde evrenin yaradılışında oluşan ilk canlı: YMİR

Eski Japon bozuk parası: RİN

Eski Japonya’da soylular sınıfı: İO

Eski Japonya’da tüccar sınıfı : CHONİN

Eski Kıbrıs’ın kuvvet tanrısı: BES

Eski konaklarda harem ile selamlık arasındaki daire: MABEYİN

Eski Mezdeki dinine bağlı Perslerin ayinlerde kullandıkları,bazılarının yalancı altın mantarı gibi sanrı yaratıcı bir mantar sandığı bitki: HAOMA

Eski Mısır tanrılarının asası: UAS

Eski Mısır valilerine verilen ad: HİDİV

Eski Mısır ve Yunan kültürlerinde önemli bir yeri olan insan başlı aslan gövdeli mitolojik yaratık: SFENKS

Eski Mısır’da güneş tanrısı: AMON

Eski Mısır’da şehir devletlerine verilen ad: NOM

Eski Mısır’da üretici güç: KA

Eski Mısır’ın en büyük piramitlerinden biri: MİKERİNOS

Eski Mısırlıların,Asya’nın Mısır’a yakın bölgelerinde yaşayan Sami kavimlerine verdikleri ad: AAMU

Eski mimarlıkta yapıları örten süslü çatı ve saçaklar: ARASTAK

Eski Roma’da ayrıcalıklı Particiler dışında kalan yurttaşlara verilen ad: PLEBLER

Eski Roma’da vahşi hayvan ve av tanrıçası: DİANA

Eski Roma’da,bir sirk içinde küçük çapta deniz savaşları yapılmak üzere kazılmış büyük havuz: NOMAHYA

Eski Romalılar zamanında,Roma’da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan: FORUM

Eski Romalıların ulusal giysisi olan geniş ve uzun harmani: TOGA

Eski Rusya’da gönüllü emekçiler birliği: ARTEL

Eski salon danslarından biri: KADRİL

Eski Sümer su tanrısı: EA

Eski şairlerin kasidelerinde övdükleri kişilerden aldıkları bahşiş: CAİZE

Eski Türk devletlerinde ,özellikle Selçuklularda şehzadelerin eğitimi yada bağımsız bir eyaletin yönetimi ile görevli vezir: ATABEK

Eski Türk güreşlerinden biri: ABA

Eski Türklerde atasözü,tez: SAV

Eski Türklerde büyük davula ve davul tokmağına verilen ad: BARABAN

Eski Türklerde deniz tanrıçası: AKANA

Eski Türklerde hekim: ATASAGUN

Eski Türklerde kullanılan bir unvan: TİGİN

Eski Türklerde mezarların üzerine anıt olarak dikilen taşlar: BALBAL

Eski Türklerde ordu müfettişlerine verilen ad: YASAVUL

Eski Türklerde ölüler için yapılan tören: YOĞ : YUĞ

Eski Türklerde soylular sınıfı: AKSÜYEK

Eski Türklerde Tanrı: OĞAN

Eski Türklerde yağmur yağdırıp yel estirdiğine inanılan büyü taşı: YADA

Eski Türklerde yer altı tanrısı: ERLİKHAN

Eski ve usta gemici: ÇAÇA

Eski Yahudilere verilen ad: İBRANİ

Eski Yunan mitolojisinde Medusa’nın kanından doğma kanatlı at: PEGASOS

Eski Yunan fabl’larını derlediğine inanılan,ama gerçekte yaşamadığı hemen hemen kesin olan yazara geleneksel olarak verilen ad: EZOP (AİSOPOS)

Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik: MONAT

Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik: MONAT

Eski Yunan kentlerinde pazar yeri,antik kent meydanıYönetim,politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan: AGORA

Eski Yunan mitolojisinde kötülük tanrıçası: ATE

Eski Yunan mitolojisinde öbür dünyanın en karanlık bölümü: EREBOS

Eski Yunan mitolojisinde,Artemis tarafından öldürülen ve takım yıldıza dönüştürülen,Poseidon’un oğlu olan dev avcı: ORİON

Eski Yunan mitolojisinde,Oidipus’un hem annesi,hem karısı olan kadın: İOKASTE

Eski Yunan tiyatrolarında sahneye verilen ad: SKENE

Eski Yunan ve Roma’da hekimlik tanrısı: ASKLEPİON

Eski Yunanistan sitelerinin özelliklede Atina’nın yönetsel bölümü: DEMOS

Eski Yunanistan’da tapınaklarda yer alan ve üzerine sungular konan masa: ABAK

Eski Yunanlı,Grek: HELEN

Eski Yunanlılarda,özellikle Makedonya piyadelerinin çekirdeğini oluşturan mızraklı alay: FALANJ

Eski Yunanlıların Dionysos şerefine okudukları tören şarkısı: DİTİRAMP

Eski,ezeli: KADİM

Eskiden adet,tören: DEB

Eskiden albay: MİRALAY

Eskiden Anadolu beyliklerinde donanma hizmetlerinde görevlendirilen asker: AZEB

Eskiden Aralık ayına verilen ad: İLKKANUN

Eskiden askerlerin aldıkları üç aylık maaşın Şevval,Zilkade ve Zilhicce aylarına denk gelen dördüncü bölümü: LEZEZ

Eskiden Avrupa’da kentler arasında yolcu taşımakta kullanılan kapalı ve dört tekerlekli at arabası: DİLİJANS

Eskiden Bağdat,Isfahan ve Almeria’da dokunan ipekli kumaş: ATABİ

Eskiden Bağdat,Isfahan ve Almeria’da dokunan sağlam ipekli kumaş: ATABİ

Eskiden bezek işlerinde kullanılan bir tür sedef: ARUSEK

Eskiden Bulgar krallarına verilen unvan: GAR

Eskiden cüzamlı hastaların konulduğu yere verilen ad: MİSKİNLER TEKKESİ

Eskiden ders çalışma masası: RAHLE

Eskiden dervişlerin oturduğu yer,tekke: DERGAH

Eskiden dokunan bir tür kalın ve pamuklu bez: REVENDÜK

Eskiden el yazması kitaplara yapılan suluboya resim: MİNYATÜR

Eskiden esnafların gelirlerini toplayıp satan kimse: KESEDAR

Eskiden Fransa’da kullanılan 52 ar değerinde olan yer ölçüsü: AKR

Eskiden giyilen düz yakalı,önü ilikli bir tür ceket: SETRE

Eskiden giyilen kolsuz,önden açık,uzun ve geniş kesimli giysi: KAFTAN

Eskiden harman ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi: AŞAR

Eskiden İran’da kullanılan Zerdüşt takviminde yılın sekizinci ayı: ABAN

Eskiden işlemeli kısa yelek türü: CAMADAN

Eskiden Japonların kullandığı 3927 m değerinde çizgisel ölçü,Endonezya’nın plakası: Rİ

Eskiden Japonların kullandığı 3927 m değerinde çizgisel öçlü: Rİ

Eskiden kansere verilen ad: AKİLE

Eskiden kara ve deniz savaşlarında kullanılan bir top: BALYEMEZ

Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad: TATU

Eskiden kimi gezgin dervişlere verilen ad: ABDAL

Eskiden koyun ve keçi başına alınan sayım vergisine verilen ad: AĞNAM

Eskiden kökü hekimlikte kullanılmış olan,zambakgillerden bir bitki: SAPARNA

Eskiden köy muhtarının yardımcısı: KİZİR

Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü birimi: OKKA

Eskiden kullanılan tepesi yuvarlak,dilimli çuha başlık: ŞUBARA

Eskiden kullanılan üç direkli,bir tür yelkenli savaş gemisi: FİRKATEYN

Eskiden kullanılan yedi gram ağırlığında altın sikke: LİRA

Eskiden kullanılan,kıç tarafı yüksek,hızlı giden yelkenli: ÇEKELEVE

Eskiden kullanılan,kolları ve etek uçları bazen bol ama genellikle bele oturan kadın korsajına verilen ad: KARAKO

Eskiden kullanılmış ince,uzun ve zarif bir kayık: HANIM İĞNESİ

Eskiden kullanılmış mermi yerine çakıl taşı atan bir tür top: ÇAKALOZ

Eskiden kuyumculara taslak hazırlayan kimselere verilen ad: SADEKAR

Eskiden Kuzey Afrika’daki dervişlere verilen ad: MARABUT

Eskiden lise düzeyinde okul: İDADİ

Eskiden Mısır halkından olan kimse: KIPTİ

Eskiden Mısır köylülerine verilen ad: FELLAH

Eskiden Müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi: CİZYE

Eskiden nikahsız olarak alınan cariyelere verilen ad: ODALIK

Eskiden oğlak burcuna verilen ad: CEDİ

Eskiden okul öncesi yaştaki çocuklar mahalle mektebine başlarken yapılan tören: AMİNALAYI

Eskiden on para değerindeki sikke: METELİK

Eskiden özellikle sülüs yazı yazmak için kullanılan perdahlı bir kağıt türü : ALİKURNA

Eskiden papaların kullandığı tören başlığı: TİARA

Eskiden portre yapan ressamlara verilen ad: NİGARİ

Eskiden postayı taşımaya yarayan küçük tekne: AVİZO

Eskiden Romanya’nın yerli halkına ve bu halkın soyundan olan kimselere Osmanlı Türklerinin verdiği ad: ULAH

Eskiden Rum korsanlarına verilen ad: IZBANDUT

Eskiden Rus Kazaklarının başbuğuna verilen unvan: ATAMAN

Eskiden savaşlarda işaret vermek için kullanılan büyük davul: KÖS

Eskiden şairlerin kasidelerinde övgüsünü yaptıkları kişilerden aldıkları para veya armağana verilen ad: CAİZE

Eskiden Tekel idaresine verilen ad: REJİ

Eskiden tiyatroya verilen bir ad: TEMAŞAHANE

Eskiden trajediye verilen ad: HAİLE

Eskiden tuğgeneral: MİRLİVA

Eskiden Türk’e yabancı olan kimse ve topluluklara verilen ad: TAT

Eskiden ücret karşılığı ölünün arkasından ağlayan kadın: NAYİHA

Eskiden üzerine yazı yazmak için hazırlanan deri,parşömen: TİRŞE

Eskiden vezir konaklarındaki bir bölüm müstahdeme verilen ad: ZOBU

Eskil: ARKAİK

Eskilere göre dünya atmosferinin ötesindeki boşlukları dolduran çok uçucu akışkan: ESİR

Eskimiş giyecek: ALIK: ALAK

Eskimiş,üzerinden zaman geçmiş,kronik: MÜZMİN

Eskimoların buzdan kulübeleri: İGLO : İGLU

Eskimoların kendilerine verdiği ad: İNUİT

Eskrimde kullanılan üç silahtan biri: EPE : FLÖRE

Esmer açık kestane renginde olan: KONUR

Esmer,açık kestane rengi rengi: KANUR

Esnaf kuruluşu: LONCA

Esnek dokunmuş ipekli yada yünlü bir kumaş: JARSE

Esrarkeşlerin kullandığı bir çeşit nargile: KABAK

Eş anlamlı: SİNONİM

Eş basınç: İZOBAR

Eş zamanlı olmayan: ASENKRON

Eş zamanlı: SENKRONİK

Eş,zevce: REFİKA

Eşcinsel kadın: LEZBİYEN

Eşek binmeliği: SEMER

Eşek eyeri: PALA

Eşek yavrusu: SIPA

Eşek: KARAKAÇAN: MARSIVAN

Eşey bezi: GONAT

Eşeylik kazanmış böceğin son biçimi: İMAGO

Eşeysiz bölünme: AMİTOZ

Eşgüdüm: KOORDİNASYON

Eşik: SÖVE

Eşit: MÜSAVİ

Eşkenar dörtgen: MAİN

Eşya üzerindeki mikrop veya ufak böcekleri basınçlı buharla öldürmeye yarayan büyük kazan: ETÜV

Eşyanın üzerini işlemek için kullanılan sedef,plastik,metal vs malzemeden yapılmış parlak ve yassı plaka: PAYET

Eşyaya vurulan damga: EN

Et ve sebzeleri, kapak kenarı hamurla iyice kapatılmış tencere içinde pişirme yöntemi: USTUFATO

Et haşlanırken su üzerinde biriken tortu: KEF

Et kesimi yortusu: APUKURYA

Et yemez: VEJETARYEN

Etek ceketten oluşan iki parçalı kadın giysisi: DÖPİYES

Etek ucuna doğru genişleyen: EVAZE

Etene,son: MEŞİME : EŞ

Eter: LOKMANRUHU

Eti beyaz ve lezzetli bir balık: SUDAK

Eti beyaz,üzeri pullu iri bir balık: LEVREK

Eti için avlanan bir deniz kabuklusu: LANGUS

Eti için avlanan,pavuryaya benzer küçük su hayvanı: ÇAĞANOZ

Eti yenen bir çeşit mürekkep balığı: KALAMAR

Etiket: PAFTA

Etiyopya’nın para birimi BİRR

Etken,yapan: AMİL

Etkime: TESİR

Etli lahana yemeği: KAPUSKA

Etli,yuvarlakça ve şişkin olan sap kısmı yenen lahana cinsi: ALABAŞ

Etnik: BUDUNSAL

Etoburların gelişmiş dönemlerinde kalın bağırsaklarında yaşayan tenya türü: EKİNOKOK

Ev halkı,aile: HORANTA

Ev makarnası: ERİŞTE

Ev: BEYT

Evde kalmış kız: KALIK

Evlek: MAŞALA

Evlenme: İZDİVAÇ

Evlerin önündeki taşlık Üstü kapalı balkon : SUNDURMA

Evlerin önüne oturmak için taş ve çamurdan yapılan set: SEKİ

Evren bilim: KOZMOLOJİ

Evrenin temeli olarak düşünülen maddenin canlı olduğunu savunan öğreti: HİLOZOİZM

Evrensel alıcı kan grubu: AB

Evrensel hayat enerjisi anlamına gelen,çok eski bir Japon sağlık tekniği: REİKİ

Eyer örtüsü: ÇAPRAK : ŞAPLAK

Eytişim: DİYALEKTİK

Ezgi,makam: TERANE

Ezgi: MELODİ

Ezici: KAHİR

Ezilmiş havuç içine fındık,şeker vs eklenerek yapılan bir tatlı türü: CEZERYE

Alıntı Yaparak Cevapla