|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bulmaca Sözlüğü (A-Z)
----E----
Ebegümecigillerden bir bitki: BAMYA
Eczacılık: İSPENÇİYARİ
Eczacılıkta kullanılan ve çürümeyen bir bitki: KARAYA
Eczacılıkta,parfümeride kullanılan ve çiçeklerden çıkarılan sarımtırak yağ: LANOLİN
Edat: İLGEÇ
Edebiyatta bir şiiri yada şiir parçasını şakacı bir anlatıma çevirme: HEZEL
Edebiyatta birden çok anlamı olan bir kelimenin iyi anlamını kullanır görünerek,kötüsünü kastetmek: CİNAS
Edebiyatta,iki yada ikiden daha çok anlamı olan bir sözcüğü yaygın olmayan anlamlarını düşündürecek yolda kullanma sanatı: İHAM
Edepsiz,şamatacı: ŞEREMET
Edepsiz,şirret: ZİLLİMAŞA
Edipler: UDEBA
Edirne yöresine özgü bir peynir tatlısı: BELMUŞ
Edirne’de Meriç ırmağı deltasında bir göl: BÜCÜRMENE
Edirne’nin Enez ilçesinin antik adı: AİNOS
Efelek de denilen çok yıllık otsu bir bitki : LABADA
Efendisinin hizmetinden ayrılan ve serüvenler ardında ülkeyi baştan başa dolaşmaya koyulan samuray: RONİN
Efes kentinin kurucusu: ANDROCLE
Efes’te bir tapınak: SERAPİS
Eflatun,beyaz, kokulu çiçekler açan bir ağaç: LEYLAK
Efsane köpek: KITMİR
Efsanelere göre içene ölümsüzlük sağlayan bir su: ABIHAYAT
Efsanevi Argos kralı: AGAMEMNON
Efsanevi bir kuş: SİMURG
Eftalitler’de denilen ve 5 yüzyılda güçlü bir devlet kuran eski Türk ulusu: AKHUNLAR
Ege bölgesinde Güllük körfezi kıyısında antik bir kent: İASOS
Ege bölgesinde taze sarı incire verilen ad: LAP
Ege Bölgesine özgü bir tür zeybek oyunu: FERAYİ
Ege bölgesine özgü,küçük ama lezzetli bir karides cinsi: ÇİMÇİM
Ege Denizinin eski adı: ADALAR DENİZİ
Ege denizinin ilk çağlarda “eski deniz” anlamındaki adı: ARŞİPEL
Ege kıyılarında,özellikle İzmir kentinde etkili yerel deniz meltemi: İMBAT
Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişen,tohumları çok zehirli küçük bir ağaççık: ZİVİRCİK
Ege ve Akdeniz’de bulunan iri ve büyük bir karides cinsi: NİKA
Egemenliğini tanıma: BİAT
Eğerin altındaki belleme: YUNA
Eğik olarak kesilmiş kenar: PAH
Eğilim,yönelim: TANDANS
Eğim ölçer: KLİNOMETRE : EKLİMETRE
Eğirmen,kirmen: İĞ
Eğitim bilimi: PEDAGOJİ
Eğlenceli,hafif konulu,içinde bestesiz konuşmalar da bulunan sahne yapıtı: OPERET
Eğrelti otu,aşk merdiveni: FUJER
Eğreti dikiş: TEYEL
Eğretileme: METAFOR
Eğrilmekte olan yün,keten gibi şeylerin tutturulduğu,bir ucu çatal değnek: ÖREKE
Ejderha: DRAGON
Ek çizgisi,bir vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm: YİV
Ek vagon: FURGON
Ek: LAHİKA
Eker: MİBZER
Ekilen biçilen tarlada işçileri idare eden kimseye halk dilinde verilen ad: EYNERCİ
Ekin biçerken sıralanan işçi takımı: HON
Ekin biçildikten sonra toprakta kalan köklü sap: ANIZ
Ekinlerde başak: KELLE
Ekip gereçleri: EKİPAJ
Eklembacaklılardan taşlar altında yaşayan zehirli bir böcek: ÇİYAN
Eklembacaklıların ve kabukluların örteneğini oluşturan madde: KİTİN
Eklemlerdeki ağrılı hastalık: ARTRİT
Ekler’e benzer bir tür pasta: PROFİTEROL
Ekmek içi,ceviz,zeytinyağı,sarımsak ve sirke ile yapılan bir tür meze : TARATOR
Ekmek parçası,lokma: BANAK
Ekmek: NAN
Ekonomik olayların açıklanmasında çok sayıda değişkeni göz önüne alarak ve karşılıklı bağıntılar kurarak,teorik çalışmaların deneylerle doğrulanmasını sağlayan matematiksel yöntem: EKONOMETRİ
Eksen: MİHVER
Eksiklik,kusur: NAKISA : AĞMAN
Eksiksiz,kusursuz: HAZA
Ekşimik: KESİK
Ekvator Afrika’sında ve Güney Afrika’da yaşayan küçük antilop: GİB
Ekvator bölgelerinde yetişen bir meyve ağacı: ANONA
Ekvator bölgesinde yetişen bir meyve ağacı: ANONA
Ekvator kuşağında geniş çayırlara verilen ad: SAVANA
Ekvator kuşağındaki geniş çayırlara verilen ad: SAVANA
Ekvator para birimi: SÜKRE
Ekvator: EŞLEK
Ekzama: MAYASIL
El ile bir çeşit dantel örmek için kullanılan silindir biçimli araç: KOPANAKİ
El ile dokuma: PEMAS
El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi: KANAVİÇE
El tezgahında bez dokuyan kimse: ÇULHA
Elazığ yöresine özgü bir halk oyunu: AVREŞ
Elbise plesi: BÜZGÜ
Elbise,çamaşır ve örtü gibi şeylere süs olarak dikilen seyrek örgü,tentene: DANTEL
Elbise,çamaşır: CAME
Elbisede bir tür kol kesimi: JAPONE
Elçi atanma yazısı: AGREMAN
Elçiliğe bağlı uzman: ATAŞE
Elçilik ve konsolosluklarda yönetimle ilgili olan görevli: KANÇILARYA
Elçilik veya konsolosluklarda çalışan koruma memuru: KAVAS
Elde veya makinede işlenmiş süslü şerit: FİSTO
Elde yün eğirmeye ve bükmeye yarayan ve ipliğin yumak halinde elde edilmesini sağlayan ağaçtan yapılmış bir tür iğ: KİRMAN : KİRMEN
Eldiven ve giysi yapımında kullanılan bir tür yumuşak deri: NAPA
Ele başı: SERGERDE
Elek ve kalbur üzerinde kalan iri taneler: İRİNTİ
Elek: KALBUR
Elektrik direnç birimi: OM
Elektrik kutusu: BUAT
Elektrik sıgası birimi: FARAD
Elektrik ve ısı enerjisinin birlikte üretildiği teknoloji: MOJENERASYON
Elektriksel kapasite: SIĞA
Elektroensefalografi’nin kısaltması: EEG
Eleman,unsur: ÖGE
Elemler: ALAM
Eli açık,cömert: KERİM
Eli açık,cömert: KOÇAK
Eline,ayağına çabuk,çevik,atik: ÇALAK
Elle seyrek dikiş: OYULGA
Elle sürülen,hafif,küçük çocuk arabası: PUSET
Elli şiniklik tahıl ölçeği: MUT
Elma armut gibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü: EŞELEK
Elmas,yakut gibi değerli taşlar,mücevher: CEVAHİR
Elmasın tıraş edilmiş yüzlerinden her biri: FAÇETA
Emanet İnam: VEDİA
Emekçi topluluğu: PROLETARYA
Emiliano Zapata’nın devrim planı: AYALA
Emmeç: ASPİRATÖR
Emzikli şişe: BİBERON
En az : EKAL : EDNA
En beyaz: BEYZA
En büyüğü yarım kiloyu aşmayan kılçıklı küçük balıklara verilen ad: ÇİTARİ
En büyük: EKBER
En çok vadilerde,yamaçlarda bulunan kil ve kum karışımı,sarı renkli verimli balçık: LÖS
En elverişli,en iyi olan: OPTİMUM
En eski jeolojik sistem: AZOİK
En iri geyik: MUS
En kısa zaman: AN
En küçük boylu yarış yelkenlisi: KADET
En küçük izci kuruluşu: OBA
En son: HATEM
En ünlü iki Alman destanından biri: NİBELUNGEN
En yüksek değer: KEMAL
Encümen,komisyon,komite: YARKURUL
Endonezya plakası: RI
Endonezya,Malezya gibi ülkelerde hem erkek,hem kadın tarafından giyilen ve etek biçiminde sarınılan uzun kumaş parçası: SARONG
Endonezya’da takımadalar: ARU
Endonezya’da takımadalar: ARU
Endonezya’nın para birimi: RUPİ
Enerji: ERKE
Engebeler,tümsekler,yüzey biçimleri: AVARIZ
Engel,uymazlık BEİS
Engel: KET
Engerek yılanı: EFİ
Enine boyuna,her yönü ile: ARİZAMİK
Enine olan : ARZANİ
Enli çember: KASNAK
Erbainden sonra gelen,31 Ocakta başlayan elli günlük kış dönemi: HAMSİN
Erginlik: RÜŞT
Erik,kayısı gibi ağaçlardan sızan bir tür zamk: KEDİBALI
Erim: MENZİL
Erime: ZEVEBAN
Erişim: MUVASALA
Erişmiş: NAİL
Eriyen elektrotla,karbondioksit koruması altında uygulanan ark kaynağı: MAG
Eriyik: MAHLUL
Erkeğin eşi,zevce: AYAL
Erkeğin toplumsal bakımdan kadına egemen olduğu ve bu nedenle efendilik ayrıcalıklarını hak ettiği düşüncesine dayanan ideoloji: MAŞİZM
Erkek balığın tohumu: SÜT
Erkek çocuk: KIZAN
Erkek deve: LÖK
Erkek hayvanın dişisiyle çiftleşmesi: AŞIM
Erkek hindi: GURK
Erkek kardeş: DADAŞ
Erkek keçi: ERKEÇ
Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı: BABAÇ
Erkek ördek: SUNA
Erkek saçı biçiminde kesilmiş kadın saçı: ALAGARSON
Erkek veya dişi üreme hücresi: GAMET
Erkeklerde resmi,ciddi;kadınlarda öğleden sonra giyilen,özenli,süslü,aksesuarı tamam giyime verilen ad: ABİYE
Erkeklerde yaş dönemi: ANDROPOZ
Erkeklere ait özel konut: GARSONİYER
Erkekliği güçlü,çok eski bir Mısır tanrısı: MİN
Erkekliğin ve dişiliğin belirlenmesinde rol oynayan kromozom: ALOZOM
Erkeklik organı: ZEKER
Erkekte cinsel güçsüzlük ,puluçluk: ANANET
Erken bunama: ŞİZOFRENİ
Erken doğmuş bebek: PREMATÜRE
Erken olgunlaşan ince kabuklu bir siyah üzüm çeşidi: DİMNİT
Ermeni müziğine özgü,kavala benzer bir çalgı: DUDUK
Ermenistan’ın başkenti: ERİVAN
Ermenistan’ın kendi dilindeki adı: HAYASTAN
Ermenistan’ın para birimi: DRAM
Erotik,şehevi : KÖSNÜL
Erteleme: TECİL
Erzak odası: KİLER
Esenlik dilemek: SELAM
Eserin sonuç bölümü: EPİLOG
Eshabı Kehf’de yedi uyuyanların köpeğinin adı: KITMİR
Esinti,rüzgarın bir kere esmesi: NEFHA
Esinti: NEFHA
Esir çocuk: BEÇE
Eski toplarda kullanılan mermi ve demir parçalarını taşıyan silindir biçiminde kap: ŞARAPNEL
Eski dilde bir yazıya eklenen parça: ZEYİL
Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan, bunların değerini bilmeyen kimse yada topluluk: VANDAL
Eski Yunanlılarda, eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralığa verilen ad: KOMA
Eski adı Seylan olan ülke: SRİLANKA
Eski ağırlık ölçüsü okkanın dört yüzde biri: DİRHEM
Eski Asur kenti: NİNOVA
Eski ayakkabı: KELİK
Eski bez parçası,paçavra: ÇAPUT
Eski bir ağırlık ölçüsü birimi: BATMAN
Eski bir çalgı: MAR
Eski bir fitilli tüfek: ALAYBOZAN
Eski bir hacim ölçüsü: KA
Eski bir salon dansı: KADRİL
Eski bir tahıl ağırlık ölçüsü: KİLE,: SA
Eski bir tüfek: KARABİNA
Eski bir uzunluk ölçüsü birimi (68 cm’ye eşit): ARŞIN
Eski bir uzunluk ölçüsü: ENDAZE
Eski çağlardan kalma eserleri tarih ve sanat bakımından inceleyen bilim dalı: ARKEOLOJİ
Eski Çin felsefesinde,evrenin birliğini sağlayan düzen ilkesi: TAO
Eski dilde surat,yüz: RU
Eski dilde acıyan: RAİF
Eski dilde ağırbaşlılık,vakar ;VAK
Eski dilde ağız: DEHEN
Eski dilde ağlatma: IBKA
Eski dilde akıllı: LEBİB : LEBİBE
Eski dilde alametler,işaretler: ALAİM
Eski dilde alın: NASİYE
Eski dilde altın: ZER
Eski dilde anne: EM: ÜM
Eski dilde Aralık ayı: BİRİNCİ KANUN
Eski dilde arka,sırt: ZAHR
Eski dilde arkası sıra: DERADAP
Eski dilde aslan: ŞİR : ESED
Eski dilde at,beygir: ESB
Eski dilde atasözü: DARBIMESEL
Eski dilde ateşler: NİRAN
Eski dilde atlı haberci,postacı: ÇAPAR
Eski dilde ayırıcı özellik: ŞİAR
Eski dilde ayrı durma Sıkma,sıkarak bağlama: ŞET
Eski dilde aysberg: CUMUDİYE
Eski dilde azı dişi: NAB
Eski dilde baba Cet: EB
Eski dilde bağlı kılma,kısıtlama: TAKYİT
Eski dilde balık: MAHİ
Eski dilde balta: TEBER
Eski dilde bayağı insanlar: EDANİ
Eski dilde bayrak: RAYET
Eski dilde belediye : URAY
Eski dilde belirti: NİŞANE
Eski dilde bencillik: ENANİYET
Eski dilde berrak,duru: NAB
Eski dilde bilgiçlik taslayan: MALUMATFURUŞ
Eski dilde boy,endam: KAD
Eski dilde boynuzdan yapılan bir tür boru: NEFİR
Eski dilde bozma, feshetme: FEK
Eski dilde burun ucu / Hayvanların burun ucu: KALAK
Eski dilde bülbül: ANDELİB
Eski dilde cam,kristal: MİNA
Eski dilde cehennem: TAMU
Eski dilde cıva: ABEK
Eski dilde çekinme,razı olma: İBA
Eski dilde çekirge: MİK
Eski dilde çeyrek: RUBU
Eski dilde çizme: MUSE
Eski dilde çöl: TİH
Eski dilde dağ eteği,çayırlık,çimenlik: RAG
Eski dilde daha doğru,en sağlam: ASAH
Eski dilde damar: REG
Eski dilde delip geçen,içe işleyen: NAFİZ
Eski dilde demir: AHEN
Eski dilde deri kalkan: DARAKA
Eski dilde derin hale getirme: İKAR
Eski dilde derinlik: UMK
Eski dilde deve: ŞÜTÜR
Eski dilde devirler,çağlar,zamanlar: EDVAR
Eski dilde dilek: KAM
Eski dilde dilenci: SAİL: GEDA
Eski dilde dinlenme,istirahat: AJ
Eski dilde doku: NESİÇ
Eski dilde dokumacılıkta,tüle benzer ince ve saydam bir kumaş: SAKANGUR
Eski dilde dolum,dolma,doluluk: MELA
Eski dilde dölleme,döllenme: İLKAH
Eski dilde dönence: MEDAR
Eski dilde dudak: LEB
Eski dilde duvar: DAR
Eski dilde düğün yemeği /Saadet,mutluluk: URS : URAS
Eski dilde Ekim ayı: BİRİNCİ TEŞRİN
Eski dilde ekmek: NAN
Eski dilde elma: SİB
Eski dilde en azından ,asgari: LAAKAL
Eski dilde en sefil,pek aşağı: ESFEL
Eski dilde en tatlı: AZEB
Eski dilde engel,uymazlık: BEİS
Eski dilde er,erkek: NER
Eski dilde erik: ALU
Eski dilde erkekler: RİCAL
Eski dilde estetik: BEDİA
Eski dilde eş,zevce: REFİKA
Eski dilde eşek : HAR
Eski dilde eşik: ASİTANE
Eski dilde etek: DAMEN
Eski dilde faiz: RİBA
Eski dilde gece: ŞEB
Eski dilde geceler : LEYAL
Eski dilde geçip gitme,sona erme: MÜRUR
Eski dilde gelin: ARUS
Eski dilde gemi demiri: MİRSAT
Eski dilde gemi: SEFİNE : SABİHA : KEŞTİ
Eski dilde gerdek: ARİS
Eski dilde geri döndürme,geri çevirme: REKS
Eski dilde görme: RÜYET
Eski dilde gösterme: İRAE
Eski dilde göz: AYN: DİDE
Eski dilde güç,iktidar elde etme: NAMİYE
Eski dilde güçsüz bırakma: İHAN
Eski dilde gün: RUZ
Eski dilde güneş yada ay tutulması: KESF
Eski dilde haberci,ulak: SAİ
Eski dilde halkın İstanbul’daki yabancılara,özellikle Fransızlara verdiği ad: DİDON
Eski dilde hastalık , dert: DA
Eski dilde herhangi bir şeyin küçük parçası: ŞİRZİME
Eski dilde hesap defteri : ABAR
Eski dilde hevesler,istekler: EHVA
Eski dilde hokkabazlık,el çabukluğu: ŞABEZE
Eski dilde horoz: DİK
Eski dilde ılgın ağacı: AC
Eski dilde idare etmek ,temize çıkarmak: ABRAMAK
Eski dilde ihtiyarlık: ŞEYB
Eski dilde iklimler: EKALİM
Eski dilde ilkbahar: NEVBAHAR
Eski dilde intikam,öç: SAR
Eski dilde kadın: ZEN
Eski dilde kale hendeği: UR
Eski dilde kalıba dökme: İSAGA
Eski dilde kamış: NAY
Eski dilde kan: DEM
Eski dilde kaplan: BEBİR
Eski dilde karınca: MUR
Eski dilde Kasım ayı: İKİNCİ TEŞRİN : SONTEŞRİN
Eski dilde kaş: EBRU
Eski dilde kaz: BAT
Eski dilde kemik: AZM
Eski dilde kılıç: TİG
Eski dilde kırmızı renkli olan: LALİN
Eski dilde kilise çanı: NAKUS
Eski dilde kimseler,insanlar: KESAN
Eski dilde kip: SIYGA
Eski dilde koku: BU
Eski dilde kolay: ASAN
Eski dilde korku: BİM
Eski dilde kovma: İBAD
Eski dilde kök tutmuş,köklenmiş: RİŞEGİR
Eski dilde köpek: SEG : SEK
Eski dilde körpelik,tazelik: TARAVET
Eski dilde kumaş: KALA
Eski dilde kurban bayramı: ADHA
Eski dilde kuş gagası: NAL
Eski dilde kuşluk vakti: ÇAŞT
Eski dilde lanet sözü: LAN
Eski dilde mektup,mesaj ulaştırma: BELAĞ
Eski dilde mermer: RUHAM
Eski dilde mimaride yapıları örten süslü çatı ve saçaklar: ARASTAK
Eski dilde mum,balmumu: ŞEM
Eski dilde müjde,müjdeli haber: SAVA
Eski dilde Müneccimlerce insanın doğduğu andan başlayarak,yaşamındaki uğursuz anların hesaplanması: ASİTAN
Eski dilde nevale,azık: TUŞE
Eski dilde oburlar: EKELE
Eski dilde Ocak ayı: İKİNCİ KANUN : KANUNU SANİ
Eski dilde ok atıcı,okçu: KEMANKEŞ
Eski dilde ok : TİR
Eski dilde oklar anlamında sözcük: NİBAL
Eski dilde otlar: ERA
Eski dilde öç,intikam: SAR
Eski dilde öd kesesi: MERARE
Eski dilde öfke: RİS
Eski dilde öğrenci: ŞAKİRT: TİLMİZ
Eski dilde öğüt,akıl verme: NUSH
Eski dilde öğüt,nasihat: MEVİZE : NUSH
Eski dilde örtme,gizleme: SETR
Eski dilde özgürlük yanlısı olanlar: AHRAR
Eski dilde parlaklık,göz alıcılık: REVNAK
Eski dilde parlama: LEM
Eski dilde pek az , çok aşağı: EDNA
Eski dilde pirinç: ERZ
Eski dilde rüzgar,esinti: RİH
Eski dilde saf,arı,katıksız anlamında sözcük: NAB
Eski dilde sağır: ASAM
Eski dilde sanık: MAZNUN
Eski dilde satrançtaki vezir taşı: ASAF
Eski dilde satrançtaki vezir: FERZ
Eski dilde sermaye,kapital: RESULMAL
Eski dilde sıcak suda haşlama: NAK
Eski dilde sıcaklık,hararet: TEB
Eski dilde sığır çobanı: RAİ
Eski dilde sıhhi: ZENİ
Eski dilde soylular: ZADEGAN
Eski dilde su yosunları: ÜSNİYE
Eski dilde su : AB : MA
Eski dilde sünnet etme: HİTAN
Eski dilde süs: ZİVER
Eski dilde şarap : HAMR
Eski dilde şehir: ŞAR
Eski dilde şiirler: EŞAR
Eski dilde şişme,kabarma: AMASA
Eski dilde taç: İKLİL
Eski dilde taçlar: TİC
Eski dilde tarak: ŞANE
Eski dilde toplama: İCMA
Eski dilde tuğgeneral: MİRLİVA
Eski dilde tuz: NEMEK
Eski dilde uyurgezer: SAİFFİLMENAM
Eski dilde uzaklık,ara: KAB
Eski dilde üzengi: RİKAB
Eski dilde üzerine yazı yazılmış kağıda veya mektuba verilen ad: RAKİME
Eski dilde üzüm: İNEB
Eski dilde üzüntü,kaygı, : HEM
Eski dilde vergi toplama : CİBAYET
Eski dilde yakın,az aralıklı olan: KARİN
Eski dilde yara: ZAHM
Eski dilde yardım: NASR
Eski dilde yasaklayan,engel olan: NAHİ
Eski dilde yemin etme: İLA
Eski dilde Yengeç Burcu: SERETAN
Eski dilde yeni anlamında bir sözcük: CEDİT
Eski dilde yıl: AM
Eski dilde yılan: MAR
Eski dilde yıldırım: BARİKA
Eski dilde yıldız: SİTARE
Eski dilde yırtma: ÇAK
Eski dilde yiğitler,kahramanlar: ASÜD
Eski dilde yiyecek ve içecek şeyleri veren anlamında sözcük: RAZİK
Eski dilde yumuşak: NERM
Eski dilde yumuşaklık: NERM
Eski dilde yuva: LANE
Eski dilde yüzyıl: ASR
Eski dilde zaman: EYN
Eski dilde zarif giyinen kimse: TİRENDAZ
Eski Doğu’da ve Bizans’ta hükümdarlık simgesi olan tören başlığı: TİARA
Eski eşya pazarı: BİTPAZARI
Eski İran dininde aşk ve bereket tanrısı: ANAHİTA
Eski İran dininde aşk ve doğurganlık tanrısı: ANAHİTA
Eski İskandinav mitolojisinde baş tanrı: ODİN
Eski İskandinav mitolojisinde evrenin yaradılışında oluşan ilk canlı: YMİR
Eski Japon bozuk parası: RİN
Eski Japonya’da soylular sınıfı: İO
Eski Japonya’da tüccar sınıfı : CHONİN
Eski Kıbrıs’ın kuvvet tanrısı: BES
Eski konaklarda harem ile selamlık arasındaki daire: MABEYİN
Eski Mezdeki dinine bağlı Perslerin ayinlerde kullandıkları,bazılarının yalancı altın mantarı gibi sanrı yaratıcı bir mantar sandığı bitki: HAOMA
Eski Mısır tanrılarının asası: UAS
Eski Mısır valilerine verilen ad: HİDİV
Eski Mısır ve Yunan kültürlerinde önemli bir yeri olan insan başlı aslan gövdeli mitolojik yaratık: SFENKS
Eski Mısır’da güneş tanrısı: AMON
Eski Mısır’da şehir devletlerine verilen ad: NOM
Eski Mısır’da üretici güç: KA
Eski Mısır’ın en büyük piramitlerinden biri: MİKERİNOS
Eski Mısırlıların,Asya’nın Mısır’a yakın bölgelerinde yaşayan Sami kavimlerine verdikleri ad: AAMU
Eski mimarlıkta yapıları örten süslü çatı ve saçaklar: ARASTAK
Eski Roma’da ayrıcalıklı Particiler dışında kalan yurttaşlara verilen ad: PLEBLER
Eski Roma’da vahşi hayvan ve av tanrıçası: DİANA
Eski Roma’da,bir sirk içinde küçük çapta deniz savaşları yapılmak üzere kazılmış büyük havuz: NOMAHYA
Eski Romalılar zamanında,Roma’da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan: FORUM
Eski Romalıların ulusal giysisi olan geniş ve uzun harmani: TOGA
Eski Rusya’da gönüllü emekçiler birliği: ARTEL
Eski salon danslarından biri: KADRİL
Eski Sümer su tanrısı: EA
Eski şairlerin kasidelerinde övdükleri kişilerden aldıkları bahşiş: CAİZE
Eski Türk devletlerinde ,özellikle Selçuklularda şehzadelerin eğitimi yada bağımsız bir eyaletin yönetimi ile görevli vezir: ATABEK
Eski Türk güreşlerinden biri: ABA
Eski Türklerde atasözü,tez: SAV
Eski Türklerde büyük davula ve davul tokmağına verilen ad: BARABAN
Eski Türklerde deniz tanrıçası: AKANA
Eski Türklerde hekim: ATASAGUN
Eski Türklerde kullanılan bir unvan: TİGİN
Eski Türklerde mezarların üzerine anıt olarak dikilen taşlar: BALBAL
Eski Türklerde ordu müfettişlerine verilen ad: YASAVUL
Eski Türklerde ölüler için yapılan tören: YOĞ : YUĞ
Eski Türklerde soylular sınıfı: AKSÜYEK
Eski Türklerde Tanrı: OĞAN
Eski Türklerde yağmur yağdırıp yel estirdiğine inanılan büyü taşı: YADA
Eski Türklerde yer altı tanrısı: ERLİKHAN
Eski ve usta gemici: ÇAÇA
Eski Yahudilere verilen ad: İBRANİ
Eski Yunan mitolojisinde Medusa’nın kanından doğma kanatlı at: PEGASOS
Eski Yunan fabl’larını derlediğine inanılan,ama gerçekte yaşamadığı hemen hemen kesin olan yazara geleneksel olarak verilen ad: EZOP (AİSOPOS)
Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik: MONAT
Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik: MONAT
Eski Yunan kentlerinde pazar yeri,antik kent meydanı Yönetim,politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan: AGORA
Eski Yunan mitolojisinde kötülük tanrıçası: ATE
Eski Yunan mitolojisinde öbür dünyanın en karanlık bölümü: EREBOS
Eski Yunan mitolojisinde,Artemis tarafından öldürülen ve takım yıldıza dönüştürülen,Poseidon’un oğlu olan dev avcı: ORİON
Eski Yunan mitolojisinde,Oidipus’un hem annesi,hem karısı olan kadın: İOKASTE
Eski Yunan tiyatrolarında sahneye verilen ad: SKENE
Eski Yunan ve Roma’da hekimlik tanrısı: ASKLEPİON
Eski Yunanistan sitelerinin özelliklede Atina’nın yönetsel bölümü: DEMOS
Eski Yunanistan’da tapınaklarda yer alan ve üzerine sungular konan masa: ABAK
Eski Yunanlı,Grek: HELEN
Eski Yunanlılarda,özellikle Makedonya piyadelerinin çekirdeğini oluşturan mızraklı alay: FALANJ
Eski Yunanlıların Dionysos şerefine okudukları tören şarkısı: DİTİRAMP
Eski,ezeli: KADİM
Eskiden adet,tören: DEB
Eskiden albay: MİRALAY
Eskiden Anadolu beyliklerinde donanma hizmetlerinde görevlendirilen asker: AZEB
Eskiden Aralık ayına verilen ad: İLKKANUN
Eskiden askerlerin aldıkları üç aylık maaşın Şevval,Zilkade ve Zilhicce aylarına denk gelen dördüncü bölümü: LEZEZ
Eskiden Avrupa’da kentler arasında yolcu taşımakta kullanılan kapalı ve dört tekerlekli at arabası: DİLİJANS
Eskiden Bağdat,Isfahan ve Almeria’da dokunan ipekli kumaş: ATABİ
Eskiden Bağdat,Isfahan ve Almeria’da dokunan sağlam ipekli kumaş: ATABİ
Eskiden bezek işlerinde kullanılan bir tür sedef: ARUSEK
Eskiden Bulgar krallarına verilen unvan: GAR
Eskiden cüzamlı hastaların konulduğu yere verilen ad: MİSKİNLER TEKKESİ
Eskiden ders çalışma masası: RAHLE
Eskiden dervişlerin oturduğu yer,tekke: DERGAH
Eskiden dokunan bir tür kalın ve pamuklu bez: REVENDÜK
Eskiden el yazması kitaplara yapılan suluboya resim: MİNYATÜR
Eskiden esnafların gelirlerini toplayıp satan kimse: KESEDAR
Eskiden Fransa’da kullanılan 52 ar değerinde olan yer ölçüsü: AKR
Eskiden giyilen düz yakalı,önü ilikli bir tür ceket: SETRE
Eskiden giyilen kolsuz,önden açık,uzun ve geniş kesimli giysi: KAFTAN
Eskiden harman ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi: AŞAR
Eskiden İran’da kullanılan Zerdüşt takviminde yılın sekizinci ayı: ABAN
Eskiden işlemeli kısa yelek türü: CAMADAN
Eskiden Japonların kullandığı 3 927 m değerinde çizgisel ölçü ,Endonezya’nın plakası: Rİ
Eskiden Japonların kullandığı 3 927 m değerinde çizgisel öçlü: Rİ
Eskiden kansere verilen ad: AKİLE
Eskiden kara ve deniz savaşlarında kullanılan bir top: BALYEMEZ
Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad: TATU
Eskiden kimi gezgin dervişlere verilen ad: ABDAL
Eskiden koyun ve keçi başına alınan sayım vergisine verilen ad: AĞNAM
Eskiden kökü hekimlikte kullanılmış olan,zambakgillerden bir bitki: SAPARNA
Eskiden köy muhtarının yardımcısı: KİZİR
Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü birimi: OKKA
Eskiden kullanılan tepesi yuvarlak,dilimli çuha başlık: ŞUBARA
Eskiden kullanılan üç direkli,bir tür yelkenli savaş gemisi: FİRKATEYN
Eskiden kullanılan yedi gram ağırlığında altın sikke: LİRA
Eskiden kullanılan,kıç tarafı yüksek,hızlı giden yelkenli: ÇEKELEVE
Eskiden kullanılan,kolları ve etek uçları bazen bol ama genellikle bele oturan kadın korsajına verilen ad: KARAKO
Eskiden kullanılmış ince,uzun ve zarif bir kayık: HANIM İĞNESİ
Eskiden kullanılmış mermi yerine çakıl taşı atan bir tür top: ÇAKALOZ
Eskiden kuyumculara taslak hazırlayan kimselere verilen ad: SADEKAR
Eskiden Kuzey Afrika’daki dervişlere verilen ad: MARABUT
Eskiden lise düzeyinde okul: İDADİ
Eskiden Mısır halkından olan kimse: KIPTİ
Eskiden Mısır köylülerine verilen ad: FELLAH
Eskiden Müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi: CİZYE
Eskiden nikahsız olarak alınan cariyelere verilen ad: ODALIK
Eskiden oğlak burcuna verilen ad: CEDİ
Eskiden okul öncesi yaştaki çocuklar mahalle mektebine başlarken yapılan tören: AMİNALAYI
Eskiden on para değerindeki sikke: METELİK
Eskiden özellikle sülüs yazı yazmak için kullanılan perdahlı bir kağıt türü : ALİKURNA
Eskiden papaların kullandığı tören başlığı: TİARA
Eskiden portre yapan ressamlara verilen ad: NİGARİ
Eskiden postayı taşımaya yarayan küçük tekne: AVİZO
Eskiden Romanya’nın yerli halkına ve bu halkın soyundan olan kimselere Osmanlı Türklerinin verdiği ad: ULAH
Eskiden Rum korsanlarına verilen ad: IZBANDUT
Eskiden Rus Kazaklarının başbuğuna verilen unvan: ATAMAN
Eskiden savaşlarda işaret vermek için kullanılan büyük davul: KÖS
Eskiden şairlerin kasidelerinde övgüsünü yaptıkları kişilerden aldıkları para veya armağana verilen ad: CAİZE
Eskiden Tekel idaresine verilen ad: REJİ
Eskiden tiyatroya verilen bir ad: TEMAŞAHANE
Eskiden trajediye verilen ad: HAİLE
Eskiden tuğgeneral: MİRLİVA
Eskiden Türk’e yabancı olan kimse ve topluluklara verilen ad: TAT
Eskiden ücret karşılığı ölünün arkasından ağlayan kadın: NAYİHA
Eskiden üzerine yazı yazmak için hazırlanan deri,parşömen: TİRŞE
Eskiden vezir konaklarındaki bir bölüm müstahdeme verilen ad: ZOBU
Eskil: ARKAİK
Eskilere göre dünya atmosferinin ötesindeki boşlukları dolduran çok uçucu akışkan: ESİR
Eskimiş giyecek: ALIK: ALAK
Eskimiş,üzerinden zaman geçmiş,kronik: MÜZMİN
Eskimoların buzdan kulübeleri: İGLO : İGLU
Eskimoların kendilerine verdiği ad: İNUİT
Eskrimde kullanılan üç silahtan biri: EPE : FLÖRE
Esmer açık kestane renginde olan: KONUR
Esmer,açık kestane rengi rengi: KANUR
Esnaf kuruluşu: LONCA
Esnek dokunmuş ipekli yada yünlü bir kumaş: JARSE
Esrarkeşlerin kullandığı bir çeşit nargile: KABAK
Eş anlamlı: SİNONİM
Eş basınç: İZOBAR
Eş zamanlı olmayan: ASENKRON
Eş zamanlı: SENKRONİK
Eş,zevce: REFİKA
Eşcinsel kadın: LEZBİYEN
Eşek binmeliği: SEMER
Eşek eyeri: PALA
Eşek yavrusu: SIPA
Eşek: KARAKAÇAN: MARSIVAN
Eşey bezi: GONAT
Eşeylik kazanmış böceğin son biçimi: İMAGO
Eşeysiz bölünme: AMİTOZ
Eşgüdüm: KOORDİNASYON
Eşik: SÖVE
Eşit: MÜSAVİ
Eşkenar dörtgen: MAİN
Eşya üzerindeki mikrop veya ufak böcekleri basınçlı buharla öldürmeye yarayan büyük kazan: ETÜV
Eşyanın üzerini işlemek için kullanılan sedef,plastik,metal vs malzemeden yapılmış parlak ve yassı plaka: PAYET
Eşyaya vurulan damga: EN
Et ve sebzeleri, kapak kenarı hamurla iyice kapatılmış tencere içinde pişirme yöntemi: USTUFATO
Et haşlanırken su üzerinde biriken tortu: KEF
Et kesimi yortusu: APUKURYA
Et yemez: VEJETARYEN
Etek ceketten oluşan iki parçalı kadın giysisi: DÖPİYES
Etek ucuna doğru genişleyen: EVAZE
Etene,son: MEŞİME : EŞ
Eter: LOKMANRUHU
Eti beyaz ve lezzetli bir balık: SUDAK
Eti beyaz,üzeri pullu iri bir balık: LEVREK
Eti için avlanan bir deniz kabuklusu: LANGUS
Eti için avlanan,pavuryaya benzer küçük su hayvanı: ÇAĞANOZ
Eti yenen bir çeşit mürekkep balığı: KALAMAR
Etiket: PAFTA
Etiyopya’nın para birimi BİRR
Etken,yapan: AMİL
Etkime: TESİR
Etli lahana yemeği: KAPUSKA
Etli,yuvarlakça ve şişkin olan sap kısmı yenen lahana cinsi: ALABAŞ
Etnik: BUDUNSAL
Etoburların gelişmiş dönemlerinde kalın bağırsaklarında yaşayan tenya türü: EKİNOKOK
Ev halkı,aile: HORANTA
Ev makarnası: ERİŞTE
Ev: BEYT
Evde kalmış kız: KALIK
Evlek: MAŞALA
Evlenme: İZDİVAÇ
Evlerin önündeki taşlık Üstü kapalı balkon : SUNDURMA
Evlerin önüne oturmak için taş ve çamurdan yapılan set: SEKİ
Evren bilim: KOZMOLOJİ
Evrenin temeli olarak düşünülen maddenin canlı olduğunu savunan öğreti: HİLOZOİZM
Evrensel alıcı kan grubu: AB
Evrensel hayat enerjisi anlamına gelen,çok eski bir Japon sağlık tekniği: REİKİ
Eyer örtüsü: ÇAPRAK : ŞAPLAK
Eytişim: DİYALEKTİK
Ezgi,makam: TERANE
Ezgi: MELODİ
Ezici: KAHİR
Ezilmiş havuç içine fındık,şeker vs eklenerek yapılan bir tatlı türü: CEZERYE
|