| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Beynimizin %10'Unu Mu Kullanıyoruz 
 
             [size="3">Çocukluğumuzda bazı büyüklerin sohbetlerinde Allah’ın kudretine örnekler ve-rilirken beynimizin mükemmelliğinden bahsedilirdi Bu müthiş organın mucizevî özellikleri sayılırken kapasitesinin büyüklüğünü anlatmak için "]Bununla ilgili olarak birkaç görüş üzerinde durulmaktadır  [/size] 
 1
  Görüş: Bilim adamlarının sözlerinin ve çalışmalarının yanlış yorumlanmasıdır  Böyle bir ifade ilk defa 1800’lü yıllarda Einstein’ın ve P  Florins’in sözlerinin farklı değerlendirilmeleri sonucu ortaya çıkmış olabilir  William James İnsanın Enerjisi adlı eserinde (1908), "insan fizikî ve zihnî güçlerinin çok azını kullanmaktadır" der  Bu sözü birçok şekilde yorumlamak mümkündür  Kimileri buradaki "çok az" sözünü % 10 şeklinde yorumlarken, kimileri de çalışmayarak, tembellik ederek, okumayarak performansını az kullananları kast etmişlerdir  
 K
  Lashley 1920’lerde farelerin beyinlerinin büyük bir kısmını çıkararak bir seri deneme yapmıştır  Deney sonuçlarını yorumlarken "beyinleri çıkarıldığı hâlde fareler bazı işleri yapabilmektedirler" diyerek, insanda da beynin bazı kısımlarının çıkarıldığında önemli değişikliklerin olmayacağını ifade etmiştir  Ancak bugün biliyoruz ki beyindeki çok çok küçük bir sahanın tahrip edilmesi bile insan hayatını mahvedebilmektedir  Bu yüzden epilepsi veya beyin tümörü ameliyatlarında sinir cerrahları beyin dokusuna en ufak bir zarar vermemek için çok hassas ve dikkatli çalışmaktadırlar  En ufak bir hata hastanın hayatına mal olmakta veya geri dönülmez sakatlıklara yol açmaktadır  
 2
  Görüş: Popüler medyanın haberleri çarpıtması veya yanlış yorumlamasıdır  İnsanın beyninin % 10’unu kullandığına dair hiçbir ilmî araştırma sonucu olmamasına rağmen buna inananlar şöyle düşünmektedirler: "Eğer beynimin daha fazlasını kullanırsam süper hafızaya sahip olurum, olağanüstü zihnî kabiliyetler kazanabilirim  Meselâ, düşünce gücümle cisimleri hareket ettirebilirim  
 Bu düşünceleri destekleyen ve doğrulayan hiçbir ilmî çalışma yoktur
  Bir uydu anteni reklâmında şöyle deniliyor: "Potansiyel beyin gücünüzün % 11’ini kullanıyorsunuz  Şimdi bir tercihiniz var  Bizim ürünümüzle artık bu oranı artırabilirisiniz  " Yine bir havayolu şirketi kendi reklâmında şu cümleleri kullanmaktadır: "İnsanların, beyinlerinin % 10’unu kullandığı söyleniyor, bizim havayolumuz ile uçtuğunuza göre siz daha fazlasını kullanıyorsunuz  
 3
  Görüş: İnsanların âcizliğidir  Bilim dünyası bütün gelişmelere rağmen beynin sırlarını hâlâ çözememiştir ve çözecek gibi de gözükmemektedir  Bu yüzden de araştırmacılar her seferinde "beyin kâinattaki en kompleks, en karmaşık organik yapıdır; bu mükemmel yapının çözülemeyen daha çok sırları vardır" diyerek âcizliklerini itiraf etmektedirler  Yine bugün için beynin daha % 10’u anlaşılabilmiştir  % 90 gibi bir kısım keşfedilmeyi beklemektedir  Edebiyatçı Emily Dickinson, ‘beyin gökyüzünden daha geniş, okyanuslardan daha derindir’ derken, asırlarca önce Hz  Ali: "Ey İnsan, sen kendinin küçük bir cisim olduğunu sanırsın, oysa en büyük âlem senin içinde gizlidir"  demiştir  Mehmet Akif Ersoy da İnsan şiirinde; 
 Avâlim sende pinhandır, cihanlar sende matvîdir
    
 
       
 Musaggar cirmin amma gâye-i sun’-i İlâhîsin Bu haysiyyetle pâyânın bulunmaz bîtenâhisin" mısralarıyla insanın bu büyük hakikatine dikkati çekmektedir
  
 ABD başkanlarından George Bush; 1990’da halka yaptığı bir konuşmada beyinden söz etmiş, araştırmacıları bu konuya yönlendirmiş ve beyin daha iyi anlaşılabilsin diye konferanslar, seminerler düzenlenmesini istemiştir
  Bu yüzden 1990-2000 yılları arası "decade of the brain" (beynin 10 yılı) olarak bir kampanyaya dönüştürülmüştür  
 Beynin % 10'unu Kullanmak Ne Demektir?
 
 Buradan şöyle bir yoruma gidebilir miyiz? Eğer % 10’unu kullanıyorsak, kullanmadığımız % 90’lık kısmı çıkaralım ve kullanmadığımız yükü taşımayalım
  İnsan beyni ortalama 1  400-1  500 gramdır  Bunun % 10’u 140 gram olup, bu da bir koyun beyninin büyüklüğü kadardır  Bugünkü tıp bilgilerimize göre beynin % 1’lik bir kısmını bile çıkarıp alamayız  Beyindeki çok küçük bir alanın hasarı felçlere sebebiyet verebilmektedir  Parkinson hastalığı gibi beynin çok az bir kısmını etkileyen hastalıklar çok tahripkâr neticelere yol açmaktadır  
 Uyku-uyanıklık saatlerinde, günlük ve mevsimlik ritimlerin oluşmasında ve bu işler için melatonin hormonunun salgılanmasında rol alan, görme sinirlerimizin yolu üzerinde bulunan supra kiazmatik çekirdeğin kapladığı saha 0,3 mm3'tür
  Açlık ve susuzluğumuzu düzenleyen, vücut ısısını ayarlayarak termostat görevi yapan ve limbik sistemin merkezinde bulunan hipotalamus’un ağırlığı 50 gramdır  Zevk, neşe, üzüntü ve öfkelerimizin, kısaca duygularımızın merkezi olan limbik sistem ise bütün beynin % 1’ini oluşturan orta beyinde yer alır  Şimdi bunların hangisini çıkarıp alabiliriz? Bırakın bu yapıları çıkarmayı milimetrenin binde biri uzunluğunda olan birkaç nöronu tahrip etmek bile sinir sistemimizin harika dengesini boza-bilmektedir  
 Meteorolojik olaylar gibi kaotik sistemlerden bildiğimiz "kelebek tesiri"nde olduğu gibi; beyincikteki bir hasar kendinden uzaktaki başka bir bölgenin sistem ve nizâmını alt üst edebilmektedir
  
 Beyin kapasitesini ölçen birim nedir? Hangi birime göre konuşulmaktadır? Şu an için böyle bir birim ve bir bilgi mevcut değildir
  
 Sinir hücreleri hiç çalışmasalar bile, çevrelerindeki sinir hücrelerinden kendilerine sinyaller gelmektedir
  Bir sinir hücresine saniyede 2  500 mesaj alınır, değerlendirilir ve cevap verilir  İnsandaki 100 trilyon hücrenin 100 milyarı beyindedir ve iki sinir hücresi arasında da 3  000 civarında sinaps (bağlantı) vardır  Yüz milyar hücrenin her birinin komşularıyla olan bağlantıları ne kompleks bir sinir ağı şebekesi ile karşı karşıya olduğumuzu gösterir  
 Beynimiz tam olarak hiçbir zaman bütünüyle bir dinlenme içine giremez
  Dolayısıyla uykuda iken bile çalışmasını sürdürmektedir  Zira uyurken de nefes alırız, kalbimiz atar, iç organlarımız çalışır, vücut ısımız azalır, karaciğer 500 farklı görevini yapmayı aralıksız sürdürür, kanımız böbreklerden süzülür, idrar torbamız dolar, beynimize giden sinyal bizi sabah erkenden uyandırır  Kısacası, biz uyurken bile beynimiz hiç durmadan vücut makinemizin aksamaması için Rabbimizin yarattığı fıtrat üzerine çalışır  
 Uzmanların Konuyla İlgili Sözleri
 
 - Prof
  Dr  R  Sabbatini: Bu tamamen yanlış bir ifadedir  İnsanlar beyinlerindeki bütün nöronları kullanırlar  Ufacık bir hasarda, meselâ, optik sinirleri tutan bir genetik hastalıkta, kişiler kör olmakta ve kısa sürede ölmektedirler  
 - S
  Strejilevich, (Arjantin): Bilimsel dayanağı olmayan yanlış bir görüştür  İnsanlar spekülasyonlara çabuk inandığı için bu kadar yaygınlaşmıştır  
 - J
  Strout, (ABD): Saçma sapan bir fikir  Böyle bir şey söylemek için öncelikle beyin kapasitesinin tanımı yapılmalıdır  Şu an bu da yapılamadığına göre    
 - Jeff Hollerman: Tamamen spekülasyon
  
 Beyinle İlgili Bazı Gerçekler
 
 * Yaklaşık 1
  400 gram ağırlığındaki insan beyninin % 90’ı sudur  
 * Beyin zarları arasında dolaşan koruyucu serebro-spinal sıvı günlük olarak yenilenir (400-500 ml/gün)
  
 * Görme sinirlerimizdeki optik liflerin sayısı 1
  200  000’dir  
 * 100 milyar hücre arasındaki bağlantıların (sinaps) sayısı 60 trilyondur
  Her hücrede bir milyara yakın protein, her proteinde ise 40  000 atom bulunmaktadır  Amino asitlerin yanlış bir dizilişi zehir tesiri yapabilmektedir 
 * Her gözde 130 milyon ışık alıcı hücre vardır
  Buraya gelen sinyaller 5 santimetrelik görme siniriyle beyne ulaşır  
 * Göz, bir anda beyne 1,5 milyon bilgi sinyali gönderir
  
 * Bütün hücreler gibi beyin hücreleri de atomlardan oluşmuştur
  Bir hücrede 10 katrilyon atom vardır  
 Kertenkele beyni 0,08 g, filinki 6 kg, timsahınki 80 g, köpeğinki 92 g, tavşanınki 10 g, deveninki 760 g, atınki 500 g, şempanzeninki 400 g, koyununki 140 g, fareninki 2 g, kutup ayısınınki 500 g, zürafanınki 680 g, kedininki 30 g, baykuşunki 3 g, balinanınki 8 kg, kaplumbağanınki 0,3 g, aslanınki 240 g, su aygırınınki 580 g, kirpininki 25 g'dır
  
 Bütün organlarımız gibi beynimiz de en mükemmel şekilde yaratılmış ve hizmetimize sunulmuştur
  Allah abes iş yapmadığına göre her hücrenin hattâ her zerrenin kendine has vazifeleri vardır  İnsan basit ve sabit bir madde değildir  
 Vücut hücrelerimiz daima yenilenir
  Ancak farklı dokulara ait hücrelerin ölüm ve yenilenme süreleri farklıdır  Saniyede 200 milyon alyuvar yapılır, 200 milyonu ölür  Bir alyuvarın ortalama ömrü 120 gündür  Deri ve karaciğer hücrelerimiz çok hızlı yenilendiği hâlde kas hücrelerimiz çok yavaş yenilenir  Beyin hücrelerimiz ise hiç yenilenmezler  
 Yeni doğan bir çocukta 380 gram ağırlığında olan beyin ilk üç yıl içinde çok hızlı gelişerek, yedi yaşlarında hemen hemen ergin insandaki büyüklüğe yaklaşır
  Bundan sonraki büyümesi ise çok yavaşlar  20 yaşlarından sonra her yıl bir gram eksilerek 75 yaşlarında, olgunluk döneminde eriştiği zirve noktasının onda biri kadar azalır  20-70 yaşları arasında beynimizde her gün yaklaşık 50  000 sinir hücresinin iş göremez hâle geldiği veya ölerek yok olduğu tahmin edilmektedir  50 yaş civarında da bu hücrelerin hemen hemen % 10’u iş göremez durumdadır  
 İnsan vücudu başta beyin olmak üzere muntazam bir makine ve harika tarzda değişen bir saray gibidir
  Vücutta her hücre çalışmakta ve birbirine yardım etmektedir  Bin kubbeli ve her kubbede taşları direksiz duran bir saray gibi olan bir görme sistemimiz için bile koca bir tıp fakültesi kadar sistem kurmak lâzımdır  
 Newton, Principia adlı eserinde "Bu güneş, gezegenler ve kuyruklu yıldızların âhenkli ve güzel sistemi ancak gücü her şeye yeten bir Zât'ın irade ve kudretinden kaynaklanır" dediği gibi, galaksilerden daha karmaşık bir yapıya sahip olan bey-nimiz ve milyarlarca hücresinin âhenkli çalışması da ancak ve ancak Allah’ın kudretinden başka bir şeyle açıklanamaz
  
 Kaynaklar
 
 - Brain and Mind Magazine, (Nöroloji Dergisi),
 
 - Ilfaculty
  washington  edu/chudler |