10-10-2012
|
#7
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İklim Değişiminden Küresel İsınmaya
Kullanılabilir tatlı suyun yeryüzündeki adaletsiz dağılımı ülkeler arasında bazen ciddi sorunların oluşmasına da yol açmaktadır Kimi komplo teorisyenine göre yakın gelecekte bazı ülkeler arasında su savaşlarının çıkması kaçınılmazdır Fırat ve Dicle nehirleri için Türkiye ile Arap ( Suriye ve Irak ) ülkeleri ; Ürdün Irmağı için İsrail Ürdün ve Filistin ile ; Brahmaputra Nehri için Çin Hindistan ile ; Ganj nehri için Hindistan Bangladeş ile ;Nil nehri için Mısır Etiyopya ile savaşmak zorunda kalacaktır Öyle görünüyor ki milliyetçilik , din ve ideoloji uğruna yapılan savaşların yerini ,”hayatta kalma savaşı”na bırakacaktır Gözden kaçırılmaması gerekir ki su, yaşam için önemli bir unsurdur Yakın gelecekte suyun ciddi bir sorun olacağı da kaçınılmazdır Ancak ; Bazı siyasi bilimcilere göre İsrail , artan nüfusunun su ihtiyacını karşılamak , Ortadoğu’daki güvenliğini perçinlemek , kargaşa ortamı yaratarak bu coğrafyadaki su kaynakları üzerinde hak sahibi olmak gibi emeller uğruna , Dünya’da yapay bir su sorunu oluşturmaya çalışmaktadır
Küresel ısınma ile birlikte ; Denizlerin ısınması , çöllerin genişlemesi, buzulların erimesi canlı türlerin yaşamını belirgin bir şekilde etkilemeye başladı İngiltere hükümeti tarafından hazırlanıp Avrupa Birliği çevre bakanlarının dikkatine de sunulan bir raporda ; şimdiye kadar kuşların , balıkların ve deniz kaplumbağalarının göç yollarındaki değişiklikler saptanmış durumdadır Göç ederek yaşamlarına uygun iklim bölgelerini bulup varlıklarını sürdürebilecek canlıların dışında , kutup ayıları , foklar gibi göç güdüsü olmayan canlıların doğal çevreleri her geçen gün daralmaya başlayacaktır Denizlerin ısınması ile birlikte , birçok deniz canlısının gıdasını oluşturan plankton miktarında meydana gelen değişimler birçok hayvan türünün kaderini önemli ölçüde etkileyecektir
Dünya var olduğundan bu yana, iklim değişikliklerine sıkça maruz kalmıştır Fakat günümüzde yaşanan değişim çok hızlı gerçekleştiğinden ,birçok canlı türü yeni koşullara uyum sağlamaya vakit bulamayacağından yok olmaya mahkumdur İngiltere hükümeti bu raporu sunduğu Avrupalı çevre yetkililerine , daha ziyade tehlikedeki bazı türlerin göç yollarını ve konaklama yerlerini korumaya odaklanılması gerektiği çağrısı yapıyor

İnsanların çeşitli faaliyetlerinin küresel ısınmaya katkısı şöyledir:
• Enerji kullanımı % 49
• Sanayileşme % 24
• Ormanların tahribi % 14
• Tarım % 13
Küresel ısınmaya neden olan bu alanların gelişimini bozmadan olumlu hale getirebiliriz Tükenebilir fosil kaynakların yerine yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmalıdır Fosil kaynakları bu hızla kullanıldığı taktirde petrol ve doğal gaz yataklarının içinde bulunduğumuz yüzyıl içinde , kömür yataklarının ise 300 yıl içinde tükeneceği hesaplanmıştır Dünyamızın bu kaynakların hızla tükenişini bekleme lüksü yoktur Bu nedenle doğaya zarar vermeyen yenilenebilir ; Güneş - rüzgar – dalga – jeotermal ve biyokütle gibi enerji kaynaklarına yönelinmelidir
Ekonomik büyüme yarışı içinde olan ülkeler , sanayilerinin gelişimini durdurma gibi bir eğilim göstermezler Ancak bütün ülkeler sanayi atıklarını arıtacak ve sanayi gazlarını filtre edebilecek teknolojiyi kullanabilirler Böylece toprak , su ve atmosfer kirlenme hızı önemli ölçüde azalmış olur
Farklı coğrafi özelliklere sahip iklim bölgelerinde yetişen orman alanlarının , farklı nedenlerle hızla tahrip edilişi kabul edilemez Dünyanın akciğerleri olarak bilinen ormanlar atmosferdeki oksijen döngüsü , yer altı su dengesi , atmosferdeki nem oranını ve yaban hayatının koruma alanı olarak bilinir Eko sistemin sağlıklı gelişimi için yüzyıllardır tahrip edilen orman alanları sadece koruma ile kalınmamalı derhal yenilenmelidir Çünkü sözde birçok orman alanında tek bir ağaç bile bulunmamaktadır Ormanların bu şekilde yok oluşu binlerce yıl içinde oluşan toprak erozyonunu da hızlandırdığı unutulmamalıdır Orman alanlarının tahribi , küresel ısınma hastalığının ilaçlarından birini ortadan kaldırmış olur Gelişmiş ülkelerin yaratmış oldukları küresel ısınmaya karşı , geri kalmış ülkelere ağaçlandırma projeleri sunmaları , bu konuda onları destekleyici politikalar geliştirmeleri tartışılmaya değer bir konudur
Dünya tarımsal gıda ihtiyacını karşılayabilmek için farklı çözüm yolları bulmuştur Tarım alanlarını ; Orman , otlak - mera ve sulak alanlar aleyhinde genişletmektedir Özellikle birim alandan en yüksek verimi almak için kullandığı kimyasal maddeler toprağı kirletmektedir Tarım alanlarının aşırı ve bilinçsiz sulanması tatlı su problemini yaşatırken , nadasa bırakılan araziler toprakta barınan gazların atmosfere yayılmasına yol açmakta , erozyonu kolaylaştırmaktadır Günümüzde tarımda kullanılan bu yaygın teknoloji , küresel ısınmayı artırırken insan sağlığını da ciddi anlamda etkilemektedir Küresel ısınma üzeride en az etkiye sahip olan tarımsal faaliyetler , aynı zamanda önlemi en kolay alınan bir alandır Son yıllarda dünya genelinde desteklenen ve tercih edilen organik tarım faaliyetleri istenilen düzeyin çok altındadır
|
|
|