Yalnız Mesajı Göster

Nurullah Genç Hayatı

Eski 10-09-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nurullah Genç Hayatı



Saçlarına can veren yıldızlar nerde gülüm

Hangi ferman dokundu bakışlarına senin

Belki sahrada değil, şimdi göklerde gülüm

Taşıyor bulutları gözlerinde, nazenin









Ben bu yol ayrımında sensiz olsam ne çıkar

Kahra göçen kuşların kanatlarında kaldın

Ölümün gözyaşları bir gün hicranı yıkar

Tarihe bir sır gibi düşer senin de adın



Daha dokunmadan kurudu irem

çöllere bir türlü yağamıyorum

yeni bir koşunun başlangıcında

biraz deprem sonrası

biraz şehir hülyası

bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür

artık bu yerlere sığamıyorum

Pembe uçurtmalar yolladığından beri

sarardı tiryaki menekşeleri

sonbaharın tozlu kafeslerinde

sevgi turnaları yakalıyorum

turnalar gidiyor;ben kalıyorum
avareyim,asudeyim,yorgunum

bilmiyorum neden sana vurgunum

Erzurum garında banklar üstünde

uyku tutmuyor karanlıkları

yitik düşlerimi kovalıyorum

gölgeler gidiyor;ben kalıyorum

Binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür

baharın koynundan koparıp sana

ipek bir mendile sardığım yüreğimle

şehzade gülleri gönderiyorum

umutlar kalıyor;ben gidiyorum

Bütün yelkenlileri,deniz fenerlerini

kaptanları sorgulayan

yanından geçen küheylanların

korku tufanına yakalandığı

siyah gözlerine beni de götür

güneş ülkesinden gelen yiğitler

benzeri olmayan bir dünya kursun

cellat,ayrılığın boynunu vursun

Usul usul intizarı çürüten

bu hercai diken,bu çılgın arzu

sürüklüyor imkansız muştuların

eşiğine gönül vadilerini

bir ağaçtan düşen yapraklar gibi

düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları

ya da bu vefasız şarkıyı bitir

özgürlüğe giden tutsaklar gibi

siyah gözlerine beni de götür




Alıntı Yaparak Cevapla