10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yılmaz Odabaşi Şiirleri
YENİK SERÇE
Yaban ve asi,
Dağlara dağılan taylar gibi
Ve yangın gençliğinin alazında
Işıltılı bıçaklar gibi
Adana’da yollara dizilmiş garlarda,
Çığlık çığlığa peronlarda
Çocuklar gibiydi gözleri
Adı Nevin,
Şarap içer, rüzgâr giyerdi geceleyin  
O, kanadı kırık bir kuştu,
Beyaza vurulmuştu;
Kimseler görmnedi bir başka renk sevdiğini
Kimseler…
Görmedi kimseler kirlendiğini
Adı Nevin,
Hüzün kokar ve korkardı geceleyin  
“Kendini martılarla bir tutma” derdim;
"Senin kanatların yok düşersin,
Yorulursun,
Beni koyup koyup gitme ne olursun "
O, kanadı kırık bir kuştu,
Gülümserken vurulmuştu
Kimseler görmedi uçtuğunu
Kimseler 
Görmedi kimseler öpüştüğünü
Adı Nevin,
Özlem tüter ve çağlardı geceleyin
“Işığın” diyordu; "kırılıp düştüğü yerlerden geliyorum"
Karanlık kördü ve acımasız 
"Ellerimle kırdım ben de kalan kanatlarımı;
Kanatlarımı kanatmaktan geliyorum  "
O bir yenik serçeydi sıkılınca ağlamaya çıkardı
Sonra da çift çıkardık; kar yağardı,
Biz dinlemez, çıkardık!
O kentte bütün sokaklar
Biz yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı,
İnsanlar dar yapılmıştı,
Çıkardık!
Kar durmazdı, üşüşürdü saçlarına
Ve hep bir şeylere ağlardı o karlı havalarda 
Avurtlarına çarpan kar taneleri,
Gözyaşlarının sıcaklığına çarpıp erirdi 
Erirdi
Biz yan yana, yana yana 
Yana yana!
O bir yenik serçeydi sıkılınca ağlamaya çıkardı,
Ben yürüsem bütün yollar ona çıkardı  
Gitti  
Kanatları yüreğimdeydi
Kalan, elimde minyatür bir kuş şimdi
Yitirdim o aşkın kimliğini;
H ü k ü m s ü z d ü r  
Adı Nevin,
İhaneti tutuşturduk bir sabahleyin!
Yılmaz ODABAŞI
|
|
|