10-09-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yılmaz Odabaşi Şiirleri
Ask Tek kisiliktir
tek kisilik kalabaliktir ask
ask tek kisiliktir; ikinci bir kisiye bilet yoktur
kendinin yayasidir askta ikinci kisi,
kendinin mayasi; herkes sevgisini sever  
ask nedir incil'e göre? nedir tevrat'a, zebur'a, kurân'a göre?
bu kitaplardaki asklar küfürler neyin rengine göre?
insandir, insan aslolan, insana göre
bir bedeni o kiyisizliga birakma saati geldiginde gitmek bir yalnizliktir
bütün gitmeler bir yalnizliktir kalmaya göre  
sevginin ve cesaretin cesetleriyle günler agir ve kirli tortusunu birakirken ömrümüze; günler, düslerimize, özlemlerimize  uzakligin sakaginda kaç namlu kimbilir yakin olmasin diye?
sonra biz buradan uçurumlara teslim olan gençligimizle!
en rezili belki parayla insan arasindaki yalnizliktir; hiçbir inanç, hiçbir ideoloji, hiçbir ask, hiçbir kitap bu yalnizligin kurallarini bozamiyor
bu da bir yalnizliktir  
'yalnizlik bir yagmura benzer'
yagmurdan önce biz, bütün çilginliklari bir bir bölüstük, bir bir Türküleri, telasli kosuslari, bir bir silahlari, tabulari, ayriliklari; çogaltip yalnizligimizi feodal tekkelerde ellerimizin üstünde bir el bile yokken bölüstük vuruslari
sonra bir geceydi ve yalnizdik; çogalttik sususlari  
yagmura yakalandigimiz geceye çarptik; geceye olmadi
ama biz paramparçaydik!
ve hayat gaspetti o magrur duruslari  
hâlâ daglarin üstünde, zambaklarin içinde iste su hayat; destan ve yalniz hayat!
yalnizliga halay halay ellerim;
kirilasi kirilasi ellerim!
benim ellerim, yuh ellerim, sair ellerim  
kalemimi silahiyla koruyan, kalemi de silahi da yalniz ellerim;
'yalnizlik bir yagmura benzer'
yagmurda sirilsiklam ellerim  
daha birileri biryerlerde yaralardan söz ediyor; sonra binlerce ses o bir sesin üstüne, belki de yüzbinlerce  
ama kime anlatilir ki yara, orada yara olarak yalniz
yarayi anlatan, anlatirken; yara ise orada yara olarak yalniz!
destan ve yalnizdir hayat kirilasi ellerim!
herkes kendine göre bir yalnizliktir!
Iyi ki dogmadiniz hiç dogmayanlar ya da dogmasi olasilik kalanlar, dogarken biz de spermdeki olasilik kadardik; o olasilikla dogmak veya dogmamak üzere yalnizdik
simdi de yasamak ve ölmek hâlâ bir olasiliktir
hep mengenede, kaderde en çok da yasamak bir olasiliktir
sevismek ey, yasamak bir olasiliktir!
yalnizligi sevisirken eksiltiyor, eskitiyor ve eskiyoruz  
sevistigim gece emzirdigim gecedir,
özümü katarim ona;
geceyi kanatirim gece beni kanatir
gece insanligimiz
insanligimiz ise yalnizliktir  
giderek insanlasiyor, uygarlasiyor ve insansizlasiyoruz  
'görgü taniklarinin ifadelerine göre'
günlerin daginik yüzü ter ve keder içinde;
zanlilari her sabah o resmi geçitlerde  
iste hayatlarimiz intiharlarin ve cesaretlerin sustugu yerde;
hayatlarimiz diger hayatlarin da cesetleriyle  
hayatlarimizda kimselerin bilmedigi yalnizliklar;
ama kimseler bilse de bilmese de yalnizlik var ey bütün yalnizliklar!
Yilmaz Odabasi
|
|
|