Prof. Dr. Sinsi
|
Bedirhan Gökçe
Temel mezar taşına şöyle yazdırmış; "öleceğum dedum dedum inanmadıniz, aha ne oldi "
Temel kadar olmasa da
ben de bütün mezarlıkların girişine şu yazıyı asmak İsterdim: "Burada
yatan herkesin ertesi gün işi vardı" yada "Hepsinin acelesi
vardı "
Dünya üzerinde hiç kimse "e artık çocukları evlendirdim,
dünyalıklarını
Yaptım, ben de bunca
yıl gezdim gördüm yaşadım kimseye bir borcumda yok
Artık ölebilirim" demedi
Çünkü herkesin yarına
dair planı vardı Ödenecek fatura, tamir edilecek Musluk, gidilecek
sinema, alınacak koltuk, bitmeyen toplantılar, yetişmesi Gereken dosyalar
Vs… vs…
Ama ölüm bizi bu yoğunluğumuz arasında yaşımıza, yaşamımıza
konumumuza Bakmadan çekip alacak
Benim bu yazıyı
yazmamla sizin okumanız arasında gecen şu kısa zaman içinde Dünya üzerinde
binlerce insan ölecek Belki bu yazımı ben de
Okuyamayacağım…
Şair dostum Ali
Ulurasba ile sohbet ederken
dedi ki "Dünya da yaşarken öleceğini bilen tek varlık insan" buz kestiğimi
hatırlıyor ve ekliyorum Üstelik 'hem öleceğini hem de hesap
vereceğini' biliyor Öyle ya 'ölüm kuşun kanadında',
desek de hangi kuş bilir öleceğini
yada hangi
çiçek
balık
'Sordum sarı
çiçeğe annen baban var mıdır,
Çiçek eydür Derviş Baba, annem babam topraktır '
Bilseydi kurbanlık
hayvanlar sizce arife günü öyle serile
serile yatabilirler miydi?
"Ölü ebedi canlı,
ölüm hayatın başı
Sonu meçhul
alemin,
Kapısı mezar taşı
NFK
Oysa ölümden sonra
hayat için var diyende
biliyor öleceğini yok diyen de
'Türkiye deprem
ülkesi!' diyoruz, deprem on-binlerce ölü, 'Trafik
kuralları' diyoruz, kaza binlerce ölü… Soba gazı, şofben gazı,
maganda kurşunu, bombalı eylem, istedim vermediler… İntiharları
vs… vs… Bunu
istediğiniz kadar uzatabilirsiniz Ama dikkat edin sürekli ölüyoruz,
seviniyoruz öldürüyoruz, üzülüyoruz ölüyoruz; sonra bütün bunlara rağmen
yaşıyorsak, bu sefer bütün bunları kanıksamış olmamıza kızıyor, alınmış
sinirlerimize sinirleniyor kahrımızdan ölüyoruz
Biz ne kadar kolay
ölüyoruz!
Ne ettik ne gördük bu dünyada kötülükten
gayrı,
Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi
adam oluruz
Şöhretmiş,kadınmış,para hırsıymış, hepsini unuturuz  Orhan Veli
Kanık
Mevlana 'şeb-i aruz' diyor ona yani 'düğün
gecesi' bir başkası 'toprak olmak',
'Kaybolmak' diyor yağmur öncesi… Doğduktan sonra
beşikten mezara her adım ölüme doğru atılır ama bilemeyiz Son adımın bizi
nerede enseleyeceğini, içimiz ürperir okunan sala da yada Önümüzde
seyreden cenaze arabasına, rahmet okuruz adını bile bilmediğimiz, son
beşik sandukaya
İki kırmızı ışık sonrası unutur, devam ederiz kaldığımız yerden
acele koşuşturmalarımıza Sonra Nazım Hikmet'in 'en fazla bir yıl
sürer yirminci asırlılarda ölüm ağrısı', sözü takılır kalır, paslı
dudaklarımıza
Ölenlerimizi zamanla unutuyor unutmanın ne büyük nimet olduğunu
anlıyoruz Ölenleri görüyor yaşama dair hala elimizde fırsat olduğunu
anlıyor, yaşamdan, bir derin nefes alıyoruz
Herkesin öldüğü
araçtan sağ kurtuluyor, yaşamanın dayanılmaz ağırlığını, taşıyamaz
oluyoruz
'Ölünce nasıl masumiyet çökerse ölünün çehresine
Ve nasıl anlamsız bir
merhamet çökerse anlamsız yüreklere,
Öyle mahzun bakmalı
ölen de öldüğüne,
Hatta yaşarken gözleri çürümüş ölülere,
Bitmişse,
Kızıllığını avuç avuç içtiğimiz şafaklar
Öğleler, ikindiler
çoktan geçmişse
Bir akşamüstü garipliği
Sarmışsa her
yeri
Güneş devrilmiş
Renkler
solmuş
Sesler kesilmişse
Son kuşlar da geçip
gitmişlerse ufuktan
Ve çiçekler
Bükmüşse boyunlarını dalgın dalgın
Bil ki ölüm saati
gelmiştir Ümit Yaşar
Bazen
kurtuluştur ölüm, dermansız bir hastalıkta arzulanan Bazen yıkılıştır
ölüm en verimli çağda gelip ansızın kurşunlanan Bazen diriliştir ölüm,
peşi sıra binlerce çiçek
açtıran Bazen şehitliktir ölüm vatan toprağında bayrak gibi sallanan
Bazen yok oluştur ölüm, yaşarken ölümde ki sırrı
anlamayan
Her şair-edip-yazar
mutlaka yazmış ölüm üzerine, her canlı konuşmuş üstüne Başlı başına
kitaplar yazılmış yüz-binlerce, internette beş milyona yakın sonuç takılmış klavyenin kalemine Şimdi
bütün bunlara ne eklesin garip Bedirhan Gökçe?
Bu yüzden kimseye
akıl verecek değilim; 'bak ölüm var şöyle yapın böyle yapın, yetim
hakkı devlet malı hesap kitap, mezar toprak ' Ben sadece
'öleceğiz' diyorum, 'Öleceğiz işte' Bu yazıyı
okuyup burun kıvıran, sen de, ben de…
Sevgimle
|