10-09-2012
|
#7
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hüseyin Nihal Atsız(Hayatı)
Bunun üzerine infaz savcılığı 14 Kasım 1973 Çarşamba günü sabahı Atsız`ı evınden aldırarak Toptaşı Cezaevi`ne sevketmiştir 40 kişilik adı suçlular koğuşuna konulan Atsız, bir müddet sonra reviri olan Sağmalcılar Cezaevi`ne nakledilmiştir Atsız, kesinleşen 1 5 yıllık cezasını çekmek için hapse girince, Atsız`ın yazılarından, fikirlerinden, eserlerinden feyz alan milliyetçi ilim adamları, üniversite mensupları, gençlik teşekkülleri, kültür dernekleri vasıtası ile Türk milleti , cumhurbaşkanına başvurup Atsız için af çıkarmasını istemiştir Atsız Hoca, suç ışlemediğini belirterek bizzat af talep etmediği halde , cumhurbaşkanı Fahri Korütürk yetkisini kullanarak Atsız`ın cezasını affetmiştir 22 Ocak 1974 Salı günü öğleden sonra saat 17'de Bayrampaşa Cezaevi`nden tahliye edilen Atsız, 1 5 yıllık cezasının 2 5 ay kadarını cezaevinde geçirmiştir
Atsız hiç şüphesiz ki Türk Mıllıyetçiliği`nin Zıya Gökalp`ten sonrakı en büyük ismi olmuştur
Fikirleri ile yaşayışını telıf eden bir karaktere ve şahsiyete sahipti İbnülemin Mahmut Kemal İnal`ın tarifi ile "Atlıyı atından indirecek derecede şiddetli yazılar yazan" Atsız, ateşli ve keskin bir üsluba sahip olması yanında, hususi hayatında sakin, kibar, mülayim, nüktedan ve şakacı idi Kendisinden kaç yaş küçük olursa olsun herkese "bey" diye hitap ederdi Vakur davranışı ve tevazü içinde yaşayışı ile, dimdik başı ve sağlam karakteri ile Atsız Bey, Türk Tarihinin derinliklerinden kopup gelen bir "Türk Beyi" idi
Hayatı boyunca Atsız ile uğraşılmıştır Her seferinde de uğraşanlar yenilmiştir Mağlup olanların yerine yenilerı gelmiş, fakat ne Atsız`ı yıldırabilmişler ne de "ülkü" sünü yenebilmişlerdir
Atsız, hayatında bir defa, o da ölüme karşı, mağlup olmuştur Türk milliyetçiliğinin öncüsü olan Atsız, kuvvetlı bir Türkologdur Türk dilini, tarihinı ve edebiyatını gayet iyi bilen Atsız, bılhassa Türk Tarihinin Göktürk devrini adeta yaşamışcasına bilir ve severdi Çok sevdiği bu devreyi Bozkurtlar (Bozkurtların ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor) adı ile romanlaştırmış ve Göktürkleri yeni nesile tanıtarak sevdirmiştir
Deli Kurt adlı romanı Osmanlı Tarihinin ilk devrelerini romanlaştırmıştı
Ruh Adam`dakı Selim Pusat`ın şahsiyetinde Atsız`ı görürüz
Neşredilmemış eserlerinin içerişinde "II Mahmut`tan günümüze kadar ki Osmanlı Hanedanı Tarihi" nı zikredebiliriz
Hapısten çıkmasından vefatına kadar olan devrede hazırlamakta olduğu "Türk Tarihi" adlı eser üzerinde çalışıyordu Küçük kardeşi Nejdet Sancar`ın ani ölümü Atsız için çok acı bir darbe olmuş ve Atsız, Sancar`ın ölümünden sonra ancak 10 ay kadar yaşayabilmiş, bu yüzden de üzerinde çalıştığı eserlerini bitirememiştir
1975`in Kasım ayının ortalarında hasta olduğundan şüphelenilmiş, yapılan muayene ve testler sonucunda hasta olmadığı anlaşılmıştır
10 Aralık 1975 gününün akşamı kalp krizi geçirmiş, gelen dokoör enfarktüs olduğunu anlıyamamıştır Ertesi akşam, Atsız`ı ziyaret eden yeni bir kriz, Atsız`ı mübarek Cuma gecesi aramızdan alıp götürmüştür( 11 Aralık 1975 )
Yarım asırdır hiç bir kuvvetin Türk Milliyetçiliği`nin burcundan indiremediği bayraklardan birincisi olan Atsız Bey`e Kurban Bayramı dolayısıyla ziyaret yapmak isteyenler, 13 aralık 1975 tarihinde Kurban Bayramı`nın ilk günü Kadıköy Osmanağa Camii`nde son vazifelerini ifa ettiler Kılınan ikindi namazını müteakip Osmanağa Camii`nden Karacaahmet mezarlığında kardeşi Nejdet Sancar`ın yanına kadar, Türkiye`nin her yerinden gelen Türkçüler, O'nü eller üzerinde taşıdılar 
|
|
|