10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Ve Ufuk
Ömrün hazzı da ikbâli de bitmeyen rüya,
Ufku ümide açık gönüller tasa bilmez
Şevkin ezelî bahçeleri bîr mavi hülya,
Bahar çağlar orada, hazan gelse eğlenmez
Duymuşsa eğer hayattaki füsunu insan,
Meykeşler gibi bakar çevresine ve coşar
Bitevî çözülüp oldukça gizliler ayan,
Bir belirsiz duyguyla O Bilinmezd'i duyar ,
Dolaşırken artık, Onun sihriyle dolaşır,
Gezer her yerde ebedîn ahengini dinler
Her lâhza bir kere daha Sonsuz a ulaşır,
Ve aşkın hülyâlt havuzlarında serinler
Elinde kâsesi, içer ama hep susuzdur,
"Su" der koşar çöllerde her zaman dolu dizgin,
İçi magmalar gibi, çevresi kardır-buzdur,
Ufku engin, iradesi de yay gibi gergin 
Gönlünün her yanı güllerin tutuştuğu yer,
Şevkle gürler, endişeyle sarsılır derinden;
Oturur-kalkar, sürekli ufkunda öteler,
Duyar Sonsuz'u, duyduğu her şeyin içinden
Denizler gibi buharlaşıp yağmura koşar,
Bulutlar gibi boşalıp toprakta demlenir
Sinesi kıpkızıl kan mercanlar gibî zâr zar
Bîr engin ufk önünde renkler gibi tüllenir  
alıntı
|
|
|