10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Öteler
Ölüm bir derin uyku, uyku ölüme tam eş;
Biri dünya, öbürü ukbâ buudlu kardeş
Ölüm hareketsiz bir saat, durgun bir ırmak,
Uyku akrep-yelkovan arasındaki tik tak 
Birinin nabzı ölüm hissiyle atar-durur,
Birinden taşan endişe, tâ rûhlara vurur
Ölüm sırlı bir yolculuk, mezar tıpkı bir konak,
Her yanda sereserpe insanlar yaprak yaprak  
Hepsinde ukbâ ciddiyeti, uhrevî vakar,
Ve bir diriliş ümidiyle beklerler bahar  
Sessiz bir çağlayan içinde yüzerler gamlı,
Sevinç ve endişeyle yutkunurlar devamlı 
Kiminin rengi apak, kiminin ki sapsarı,
Kimi de hazan ortasında bekler baharı
Kiminin çehresine âdetâ ziftler akar,
Kiminin sîmasında sanki şimşekler çakar 
Bîhuzur bakışlar huzurla tüllenen yüzler
Kapkaranlık geceler pırıl pırıl gündüzler 
Kan-irin içenler ve ziya yudumlayanlar 
Sürüm sürüm olanlar ve hep O’nu duyanlar  
O’na uyanmış gözlerde sevinç damlaları,
Cennetlere denktir onların hatıraları
Görür gibi olurlar Firdevsi az ötede,
Ve huri besteleri dinlerler perde perde  
Ayak basıyor gibi bir gelin odasına,
Yürürler aşkla dopdolu vuslat adasına
Menzilin, mesafenin olmadığı o dünya,
Uğrunda canların feda edildiği rüya 
Daha ötede ise sessiz bir sürü hayran,
Ne zaman var, ne de mekân, bir O bir de insan  
alıntı
|
|
|