Kudsiler Kafilesi

Hak, hakikat dostluğuna “En Baş Dostluk” demişler
Zaman helezonlarında saklı tutmuş Rabbimiz
Vakt-i saat tam olunca zuhûr edebilmişler
Madde, zaman, mekân, esbab hapsetmemiş onları
Latif, Habir kulluğunu pek yakinen bilmişler

Meleklerin imrendiği tertemiz simaları
Meclislerine girenler gülistana girmişler
Kibir, gurur, enaniyet uğramaz semtlerine
Kalbi Kabe, sözler Zemzem, sînelere sinmişler
Samanyolunda ziyafet verdirmiş Hak onlara

Altın, gümüş, inci, mercan renk dilenmiş onlardan
Şaşkınlar, sapıtmışlar idrâk dilenmiş onlardan
Manzume-i Şems gibi Kudsîler Kafilesi
Başta Said, mutlular, güzeller defilesi
Kâinat Sertâcının bu çağda silsilesi

Rahman, Rahim, rahmet serpmiş yüzüne, gözlerine
Ruhul-Kudüs sır bırakmış garazsız sözlerine
Firdevs-Me’vâ, Naim, A’la hasret çekmiş onlara
Safâ, Vahdet, Akyazılı, Hak yol olmuş toy düğün
Birlik, Rasanet içinde hep kol kola girmişler

Hilkat serencâmesi sevinç, iştiyak olmuş
Dünya onların nezdinde istasyon, durak olmuş
Hakka urûc eylemede tarikler Burak olmuş
Yakıp kavuran onları Hak’tan iftirak olmuş
Cennet ve Cemalullah son, en son durak olmuş

Vurdu, saadet asrının gölgesi, izdüşümü
Hak hakikat çıkarır; gündüz gördüm düşümü
Selam, yâre ağyara, ihvana selam olsun
Dillerde Hak kelâmı, en güzel kelâm olsun
Hakkı söyleten Rabbime sonsuz ihtiram olsun

Mağrib, maşrık, şimal, cenûb, dünya Hakk’a râm olsun

M YASİN