10-09-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dağınık Gazel
“Eski güzel şeylerden değil,
yeni kötü şeylerden başlamak gerekir ”
-Water Benjamin-

Göç
geçer 
Geçer ayrılıklar baladı
Siyah bir orman olur gençliğimiz
Bize böyle pay kalır
Bize böyle pay kalır 
Ağla sömürgem  Belki dönemem!
Oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır;
kış yanar, düş üşür yüreğimde
Ağlarım, gözyaşım beyaz kalır 
Sonra askerler yeniden kuşatırlar aşınmış kaleleri
Bin “hawaar “parçalar gecenin döşeğini
Ocaklar iniler, yas büyür, orta yerde kan kalır;
Dıngılava’da peştamallı çocuklar havuzlara işerler;
gözlerinde bir mahmur özlem kalır 
Derken bir Ankara, bir poyraz beni döve döve içeri alır
Yollar da giderek uzaklaşır  Giderek uzaklaşır
******ler terli kasıklarıyla sabaha uğurlanır,
kuşlar inkâr edilir, gökyüzü yağmalanır;
ben büyürüm bu kederle kalbim uslanır 
Ağla sömürgem!
Ağla ve kucakla kumral delikanlını
Buralarda çatılmış bir tüfeğim böğrümde taflan kalır
Şimdi Kızılay’da oturmuşum hasretin kancasında;
geçer zaman, geçer yıllar, günlere bir yeni hazan kalır 
Ağla sömürgem  Sen hep mağlup bir ağlayışta,
ben uzak susarım bu mağlubiyet için hep anlayışta
Bak, çöpçüler bu geceyi de *** edip süpürdüler
Ben ise haber değeri bile olmayan bir haykırışta,
özleminle hâlâ bir yakarışta 
Ağla, ben de ağlarım gözyaşlarım özlemine az kalır
Buralarda nem var; nem varsa sende kalır!
Daha çağırırken beni,
anı bile kalmaya tenezzül etmeyen dağ dorukları,
sömürgem yaslar durur sesime kırgın ayrılıkları…
Ben gittim
ve yittim!
Oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır,
yaslarım günleri yüzüme gözyaşım beyaz kalır
Burada yıllar küfürle uğurlanır
Ben büyürüm içindeki haylaz çocuk uslanır…
Ve günler geçer, herkes gider, pistler boşalır;
sahnede bir kurtlar, bir ben bir klasik dans kalır
Ağla sömürgem  Buralarda döne döne- mem!
Artık bir yeşile dolmasak da anılardan haz kalır
Sen de bir zaman duyarsın
bir gün bir taze mezar kazılır:
ardında bir dağınık gazel ile, kül ile
ankara'da bir ölü yılmaz kalır

YILMAZ ODABAŞI
|
|
|
|