Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Kayısı Ağacı | A.Kadir Bilgin
BİR KAYISI AĞACI
Ben bir kayısı ağacıyım
Kırşehir'in dinekbağı'ndan
Küçücük bir ev önünde yaşarım yapayalnız
Yılda bir çiçek açar,
Yılda bir kayısı veririm,
Avuç içi kadar
Yaz olur,
Bir kadın silkeler dallarımı,
Bir çocuk yerde bağırır, güler,
Bense hoşnut olurum
Hem, zaten benim
Ne söğütler gibi nezaketim vardır,
Ne kavaklar gibi gururum
Ben bir kayısı ağacıyım
Kırşehir'in dinekbağı'ndan
Dinekbağı'nda üç insan severim,
Bir çocuk,
Bir genç kadın,
Bir genç adam,
Benim kadar sessiz sedasız,
Benim kadar halim selim
En güzel ay nisan ayı,
Toprak yumuşak yumuşak,
En güzel ay nisan ayı
Yağmur yağdı, çiçek açtı,
Bir hoş oldu içerim,
En güzel ay nisan ayı
Kavaklar uzakta upuzun,
Bir sağa, bir sola,
Başı döner kavakların
Ben bir kayısı ağacı,
Başımda çiçeklerim
Ben bir kayısı ağacı,
Üç insan severim:
Bir çocuk,
Bir genç kadın,
Bir genç adam
Çocuğun adı ahmet,
Kadının adı fatma,
Adamın adı ibrahim
Ahmet küçük ve sarı,
Fatma tombul ve beyaz,
İbrahim uzun ve narin
Bir tek toprak odaları var üçünün,
Toprak odanın penceresi
Ben bir kayısı ağacı,
Bazan eğilir bakarım odaya,
Yerde eski bir yatakla yorgan görürüm,
Duvarda bir eski kırık ayna,
Yerde bir eski kilim,
Bir eski hasır
Bir kayısı ağacı,
Bazan eğilir bakar odaya,
Çiçeklerinden utanır
Dün gece gaz yakmadılar,
Ayışığında gördüm üçünü
Üçünün suratı asık
Önce durup
Zeytin ekmek, taze soğan yediler,
Sonra baktılar birbirlerinin gözüne,
Sonra esnediler
Gökyüzü bembeyazdı
Gökyüzü çiçeklerimin renginde
Gökyüzünde kavaklar
Fatma uzandı ibrahim'in yanına,
Sağa döndü
Tombul, beyaz yüzü pencerede,
Gözleri açık durdu sabaha kadar
Çiçeği en önce kayısı döker
Ben bir kayısı ağacıyım, döküyorum çiçeklerimi
Yer beyaz beyaz, başım yeşil yeşil,
Kayısılarım memede
Haziran gelecek,
Güneş yakacaktır tepemi,
Kayısılarım balla, şekerle dolacaktır
Ben bir kayısı ağacıyım,
Haziran gelecek,
Avuç içi kadar kayısılarım
Ahmet'in ekmeğine katık olacaktır
Ben bir kayısı ağacıyım
Kötü bir düşüncedir almış beni
Geçti bağları budama zamanı, dedim,
Dedim, İbrahim gene boşta,
Kesildi, dedim,
İbrahim'in yevmiye iki lirası,
Dedim, çarşıda dört döner İbrahim,
Dedim, ekmek parası,
Zeytin parası,
Gaz parası
Dedim, insanlar
Neden yaşatılmıyor
Ağaçlar kadar olsun?
Ben bir kayısı ağacı
Fatma'nın, İbrahim'in, Ahmet'in
Yumurtası, şekeri, eti
Gittikçe artmakta kederim
Günlerden pazartesi
Gene geldi, elinde çanta, o şişman adam
Şişman adam bir düşman gibi beni seyreder,
Ben şişman adamı bir düşman gibi seyrederim
Durmuş İbrahim kapıda,
Yüzü dalgın ve sinirli,
Bakıyor eli çantalı şişman adama
Şişman adam uzattı gövdeme elini,
Pencereden korkmuş kuzular gibi baktı Ahmet,
Büktü boynunu kuzular gibi
Ben bir kayısı ağacı,
Gövdemde sarı kâğıt
Yol parasını verememiş İbrahim,
Verilmiş haciz kararı
Yapmayın, dedim,
Yılda bir çiçek açarım, dedim
Etmeyin, dedim,
Ekmeğe katık oluyor kayısılarım, dedim
Bir öğle vakti baktım,
Kavaklar uzakta upuzun,
Bir sağa, bir sola
Ben kışlık odun,
Altı lira  
A Kadir Bilgin
|