10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hakim Beğ | Abdurrahim Karakoç
HAKİM BEĞ
Gene tehir etme üç ay öteye,
Bu dava dedemden kaldı hâkim beğ
Otuz yıl da babam düştü ardına;
Siz sağ olun, o da öldü hâkim beğ
Kırk yıl önce; yani babam ölünce,
Kadılıklar hâkimliğe dönünce,
Mirasçılar tarla, takım bölünce,
İrezillik beni buldu hâkim beğ
Yaşım yetmiş iki, usandım gel-git;
Bini buldu burda yediğim zılgıt
Eğer diyeceksen: 'bana ne, öl git!'
Oğlumun bir oğlu oldu hâkim beğ
Sekiz evlek tarla, bir geverlik su,
Yüz yılda höküme bağlanmaz mı bu?
Kazanmasam da hu, kazansam da hu!
Canım ta burnuma geldi hâkim beğ
Keşife-meşife, damgaya, harc'a
Kanımız kurudu harca da, harca
Sayenizde avukatlar yıllarca,
Fakiri yoldu da yoldu hâkim beğ
Mübaşir itekler, kâtip zavırlar;
Değişti bizde de göya devirler
Yüz yıl önce adam yiyen gâvurlar,
Tapucuyu aya saldı hâkim beğ
Kabahat sizde mi, kanunlarda mı?
Şaşırdım billâhi yolu yordamı
Kızma sözlerime alam kadanı,
Sıkıntıdan içim doldu hâkim beğ
Mülkün temeliydi adalet hani? 
Bizim hak temelde saklı mı yani?
Çıkartıp ta versen kim olur mâni?
Yoksa hırsızlar mı çaldı hâkim beğ?!
Hem davacı pişman, hem de davalı
Bu yolda tükettik çulu, çuvalı
Sabret makamından çalma kavalı,
Sürüler ekine daldı hâkim beğ
Abdurrahim Karakoç
|
|
|