10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Edebiyatta Kafiye
Başka başka anlamlardaki kelime ve eklerin son heceleri arasındaki ses benzerliğidir Kafiyeler, genel olarak mısraların sonlarında bulunur
Kafiyeler, bazı milletlerin edebiyatında çok önemli yer almış, bazı milletlerin edebiyatında da hiç kullanılmamıştır Bu arada, eski Yunan ve Lâtin edebiyatlarında kafiye yoktur Türk edebiyatında kafiyenin önemli yeri vardır Halk edebiyatının en eski devirlerinde bile kafiye kullanılmıştır Halk edebiyatında çoklukla yarım kafiyeler kullanılmış, manzumeler, çoğu zaman rediflerle zenginleştirilmiştir Divan edebiyatında ise kafiye büsbütün önemlidir Bu edebiyatta tam kafiye ve zengin kafiye kullanılmıştır
Bugünkü şiirimizde kafiye eski önemini kaybetmiştir Yeni şairler, kendilerini hiç bir kağıda bağlı görmeyen bir şiir anlayışı içinde olduklarından, şiirlerini kafiyeli ve kafiyesiz olarak yazabilmektedirler
Kelimeler arasında birbirine benzeyen seslerin çokluğuna, azlığına göre, kafiyenin türlü şekilleri vardır: Tam kafiye, yarım kafiye, zengin kafiye, cinaslı kafiye
Tam kafiye, mısra sonlarındaki kelimelerin son hecelerinde biri sesli, biri sessiz olmak üzere en az iki harfin birbirine benzemesi halinde olan kafiyedir
Şerifli kubbeler iklimi, Marmaray'la
Boğaz,
üzerlerinde bulutsuz ve bitmeyen bir yaz,
Yahya Kemal Beyatlı
Yarım kafiye, sadece sessiz harfler arasındaki benzemeye dayanan kafiyelere denir Yarım kafiyeler, çoklukla Halk edebiyatında kullanılır:
Elifin elinde bardak,
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif elif diye
Karacaoğlan
Zengin kafiye, ikiden fazla harf benzerliğine dayanan kafiyelerdir :
Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı
Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı
Mehmet Akif Ersoy
Cinaslı kafiye,sesçe aynı anlamca ayrı kelimelerden ya da kelime kümelerinden yapılan Kafiyedir Cinaslı kafiye zengin kafiyenin aşırı halidir:
Niçin kondun a bülbül
Kapımdaki Asmaya? Ben yerimden ayrılmam
Götürseler asmaya Halk şiiri
Redif, kafiyelerden sonra gelen aynı ses ve aynı anlamdaki kelimelerdir:
Yemyeşil dağların hem yas edişi,
Hem de gülüşüdür yayla dumanı;
Yeşil ormanların, karlı dağların, Hülyası, düşüdür yayla dumanı
Ömer Bedrettin Uşaklı )
|
|
|