|
Prof. Dr. Sinsi
|
A Dan Z Ye Türk Atasözleri Arşivi
* Kimsenin ahı kimsede kalmaz
* Kimsenin çırası tana kadar yanmaz
* Kimseye arşınına göre bez vermezler
* Kiraz dut yetişmese beni yiyenin boynunu sapıma döndürürüm demiş
* Kişi arkadaşından bellidir
* Kişi ne yaparsa kendine yapar
* Kişi refikinden azar
* Kişinin kendine ettiğini kimse edemez
* Kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de
* Klavuzu karga olanın burnu boktan kalkmaz
* Kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını
* Kocanın kabı ikiyse birini kır
* Komşu boncuğunu çalan gece takınır
* Komşu ekmeği komşuya borçtur
* Komşu hakkı, Tanrı hakkı
* Komşu iti komşuya ürümez
* Komşu komşunun külüne muhtaçtır
* Komşu kızı almak, kalaylı kaptan su içmek gibidir
* Komşuda pişer, bize de düşer
* Komşun kör ise senkıpabak
* Komşunu iki inekli iste ki kendin bir inekli olasın
* Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür
* Konur eşek çayırını almaz
* Kork Allah’tan korkmayandan
* Korkak bezirgan ne kar eder ne ziyan
* Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak hayırlıdır
* Korkunun ecele faydası yoktur
* Koy avucuma, koyayım avucuna
* Koyma akıl, akıl olmaz ,
* Koyun can derdinde, kasap et derdinde
* Koyunu yüze yetir, el onu bine yetirir
* Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler
* Koyunun götü bir gün açıksa keçininki her gün açık
* Koyunun kuyruğu var örter
* Koyunun melediğini kuzu melemez
* Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler
* Koç koyundan seçkel gerek
* Koça boynuzu yük değil
* Kuduz ölür ama daladığı da ölür
* Kul azmayınca Hak yazmaz
* Kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli
* Kul kusursuz olmaz
* Kul sıkılmayınca Hızır yetişmez
* Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez
* Kul teftişte, gözelim Mevla ne işte
* Kurban etiyle köpek tavlanmaz
* Kurcalama sivilceyi, çıban edersin
* Kurcalama sivilceyi çıban edersin
* Kurda neden boynun kalın? demişler, işimi kendim görürüm de ondan demiş
* Kurdun adı yaman çıkmış, tilki vardır baş keser
* Kurnaz hırsız ev sahibini bastırır
* Kurt dumanlı havayı sever
* Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur
* Kurt komşusunu yemez
* Kurt köyünü değiştirir, huyunu değiştirmez
* Kurtla görüşürsen köpeğini yanından ayırma
* Kurtla koyun, kılıçla oyun olmaz
* Kurtla ortak olan tilkinin hissesi, ya tırnaktır, ya bağırsak
* Kuru bok göte yapışmaz
* Kuru gayret, çarık eskitir
* Kuru laf karın doyurmaz
* Kurunun yanında yaş da yanar
* Kusursuz dost arayan dostsuz kalır
* Kusursuz güzel olmaz
* Kutlu gün doğuşundan
* Kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur
* Kuzguna yavrusu şahin görünür
* Kuzusuna kıymayan kebap yiyemez
* Kuş darıdan kaçar mı?
* Kuş kanadına kira istemez
* Kuş var eti yenir, kuş var et yedirilir
* Kuşa kafes lazım, boruya nefes
* Kuşkulu uyku evin bekçisidir
* Kuşu kuşla avlarlar
* Köleden ağa olan minareyi sesiyle yıkar
* Köpek bile yal yediği kaba pislemez
* Köpek ekmek veren kapıyı tanır
* Köpek sahibini ısırmaz
* Köpek suya düşmeyince yüzmeyi öğrenmez
* Köpek sürünmekle etek kesilmez
* Köpeksiz sürüye kurt girer
* Köpeğe gem vurma, kendisini at sanır
* Köpeği dövmeli ama, sahibinden utanmalı
* Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler
* Kör Allah’a nasıl bakarsa Allah da köre öyle bakar
* Kör bıçak ele , iş bilmeyen avrat dile
* Kör görmez, sezer
* Kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın
* Körden gözlü, topaldan ayaklı, deliden deli
* Köre elvandan bahsolunmaz
* Köre şimdi gece demişler; ne zaman gündüzdü demiş
* Körle yatan şaşı kalkar
* Körler memleketinde şaşılar padişah olur
* Körün istediği bir göz, ikiolursa ne söz
* Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz
* Körün istediği iki göz, biri ela biri boz
* Köseyle alay edenin top sakalı kara gerek
* Kötü komşu insanı hacet sahibi eder
* Kötü söyleme eşine, ağı katar aşına
* Kötürümden aksak, hiç yoktan torlak yeğdir
* Köyden köye it ürümez
* Köylü, misafir kabul etmeyiz demez, konacak konak yoktur der
* Köylü birbirine düşmezse Osmanlı mıkla yiyemez
* Köylünün kahve cezvesi karaca amma sürece
* Köşe taşı köşede yakışır
* Küheylan at, çul içinde de bellidir
* Külhancının beyliği hamamcılık demişler
* Küpe küp deyince küp adama düp der
* Kürdün yağı çok olunca, hem yer, hem yüzüne sürer
* Kürk ile börk ile adam olunmaz
* Kürkçünün kürkü olmaz, börkçünün börkü
* Kıbleden geldi kışımız, Allah’a kaldı işimiz
* Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz
* Kılıç kınını kesmez
* Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
* Kırk gün taban eti, bir gün av eti
* Kırk hırsız bir çıplağı soyamamış
* Kırk serçeden bir kaz iyi
* Kırk yılda bir ölet olur, eceli gelen ölür
* Kırkından sonra azanı teneşir paklar
* Kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar
* Kırlangıcın zararını biberciden sor
* Kırlangıç bir zararsız kuş; git Yemen iline danış
* Kısa günün karı az olur
* Kısmet gökten zembille inmez
* Kısmet ise gelir Hint’ten, Yemen’den, kısmet değilse ne gelir elden?
* Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar
* Kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır
* Kız beşikte çeyiz sandıkta
* Kız evi naz evi
* Kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya varır , ya zurnacıya
* Kızı kızken görme, gelinken gör; gelinken görme beşik ardında gör
* Kızı kızıka görme gelinike gör, gelinike görme, beşik ardında gör ! (Kızı kız iken görme gelin iken gör, gelin iken görme, beşik ardında gör !) Sorumluluk sahibi olunca sağlıklı değerlendirme yapılabilir anlamında (1972 doğumlu, Akseki-Kuyucak’lı Fatma Duru’dan naklen S Dağdaş, 30 08 200 
* Kızın var, sızın var
* Kızını dövmeyen dizini döver
* Kış kış gerek, yaz yaz
* Kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir
* Kabiliyetli çırak, ustadan usta olur
* Kaçan balık büyük olur
* Kaçan kızın bohçası küçük (hafif) olur
* Kadı anlatana göre fetva verir
* Kadının biri alâ, ikisi belâdır
* Kâfirden hacı, elden bacı olmaz
* Kakma el kapısını el ucuyla, yiterler kapını var (olanca) gücüyle
* Kalem kılıçtan üstündür
* Kanaat gibi devlet olmaz
* Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu
* Karga bülbülü taklit edeyim derken, ötmeyi unutmuş
* Karınca kanatlanınca serçe oldum sanır
* Karnının doymayacağı yere, açlığını bildirme
* Kasap et derdinde koyun can derdinde
* Kasap sevdiği postu yere vurur
* Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma
* Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsi batasıca mutlaka cinsine çeker
* Katrandan olmaz şeker; olsa da cinsine çeker
* Kavakta nar olmaz, kötülerde ar olmaz
* Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez
* Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu
* Keçinin canı “TEKE” isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür
* Kedi gidince fare bey olur
* Kedi taç takınca kendini padişah sanarmış
* Kedinin kanatları olsaydı, serçenin soyu tükenirdi
* Kediye kanat takarsan gökte serçe bırakmaz
* Kel yanında kabak anılmaz
* Kem alat ile kemalat olmaz (Talat Memiş): “Alet işler el övünür!” atasözü ile benzer anlamda (Talat Memiş’den naklen Said Dağdaş, Ilgaz, Ödemiş köyü, Orman Müh , Şubat 2006)
* Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al
* Kendi devesini güden, yorulmaz (Denizli-Dodurgalı Mehmed Baz (1929 doğumlu)’dan naklen Said Dağdaş, 12 07 200 !:Kendi işinde çalışmak, insana zevk verir anlamında…
* Kendi düşen ağlamaz
* Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner
* Kendi eden, kendi bulur
* Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerek
* Keskin sirke küpüne zarar verir
* Kılıç kınını kesmez
* Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
* Kırk hırsız bir çıplağı soyamaz
* Kırk yıl ecel yağsa, eceli gelen ölür
* Kız beşikte çeyiz sandıkta
* Kızım sana diyorum, gelinim sen anla
* Kızın kimi severse güveyin odur, oğlun kimi severse gelinin odur
* Kızını dövmeyen dizini döver
* Kimi bağ bozar, kimi bostan bozar
* Kimi yer, kimi bakar Kıyamet ondan kopar
* Kişi refikinden azar
* Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi
* Koca sağlığı, kardeş varlığı sever
* Koçluk kuzu, salda belli olur (Hakkı Yılmaz’dan (Ö T : 1999, 97 yaşında rahmetli olmuş ) naklen Kırşehir-Mucur’lu Alican Yılmaz’dan naklen Said Dağdaş,31 05 2002): ”Olacak oğlan bokundan belli olur!” sözü ile eş anlamlı…
* Kol kırılır, yen içinde kalır
* Komşu kızı çapaklı olur, çapağını silebilen alır (F Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş,Eylül,1983)!
* Komşu komşudan mal aparar(Tebrizli Orman Mühendisi S Kusekenani’den naklen Said Dağdaş, 1999):
* Komşu komşudan irs aparar(yetişer, kalar)(Tebrizli Orman Mühendisi S Kusekenani’den naklen Said Dağdaş, 1999)!: “Komşu komşuya mirasçı olacak kadar yakındır” anlamında
* Komşu komşunun külüne muhtaçtır
* Komşuda pişer, bizede düşer
* Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür
* Konuşursan mert oğlu mertle konuş, ne ararsın Kürt oğlu Kürtle demiş (Dodurgalı F Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1984)!: Dostunu, arkadaşını iyi, sana yararı olacak insanlardan seç anlamında…
* Kork korkmazdan‚ utan utanmazdan
* Koyunu güden, kurda kavuşur (Güllü Dağdaş, Dodurgalı, 10 1 2000)!
* Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi derler
* Köpeği öldürmesi var ama (emme), sahibinin hatırı var (Denizli-Dodurgalı’lı Mehmed Baz (1929 doğumlu)’dan naklen Said Dağdaş, 12 07 200 !:
* Köpeğin götünden iyi ossuruk (osuruk) çıkmaz!(1929′lu M Baz’dan naklen Said Dağdaş, 22 08 02)
* Köpeğin iyisi leşin başında belli olur (F Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, Mart 1980)!
* Köpekle dalaşmaktansa, çalıyı dolanmak hayırlıdır
* Köpeklerin duası kabul olsa gökten kemik yağar
* Köpeksiz köy bulmuş, değneksiz dolaşıyor
* Köpeksiz köyde değnekle gezilmez
* Köprüyü gecene kadar, ayıya dayı de
* Kör alıcının, kör satıcısı olur (F Dağdaş’dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1979)!: Denklik vurgusu için kullanılır
* Kör alıcının kör satıcısı vardır
* Kör Allah’a nasıl bakarsa, Allah da ona öyle bakar (Hamid Erdal’dan naklen Said Dağdaş, 20 09 2001, Delice, Kırıkkkale, 1964 doğumlu): Allah’dan korkmayandan korkulur
* Körler sağırlar birbirini ağırlar
* Kötü komşu insanı mal sahibi yapar
* Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez
* Köy boncuğu köye takılmaz!: Öz memleketinde çalışılması uygun değildir anlamında (Ayşe Yaman’dan naklen Celil Yaman’dan naklen Said Dağdaş, 18 08 2005, Bartın-Ulus)
* Kul görüneni yese, acından ölürmüş (F Dağdaş’dan naklen Said dağdaş, Aralık 1980)!: Rızık Allah’dandır! cümlesi ile benzer anlamda kullanılmaktadır
* Kuma gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş (24 11 2006, 1953’lü Menekşe DANYILDIZ (Kızılcahamam-Kahyalar köyü)’dan naklen Bartın-Ulus’lu,1979’lu Celil Yaman’dan naklen Said Dağdaş)!
* Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur
* Kurt kuzu kaptığı yeri dokuz defa yoklar
* Kuru laf karın doyurmaz
* Kurunun yanında yaş da yanar
* Kusursuz dost arayan dostsuz kalır
|