Yalnız Mesajı Göster

Edebiyat Terimleri 3

Eski 10-09-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Edebiyat Terimleri 3



M

MAKLUB

Harfleri tersten sıralandığında yine aynı sözcük çıkan sözcükler Örneğin mum, bab, aba gibi

MAZMUN

Bir dizenin bir ifadenin taşıdığı ve onlardan herkesin anladığı gerçek ya da mecaz anlama, asıl anlamı yanında taşıyan bir isme, bir atasözüne, âyete, hâdise, olaya, bir şeyi onun özelliklerini çağrıştıracak sözcük ya da sözcük gruplarının veya dizelerin içine yerleştirmeye mazmun denir Örnek:

Çıhma yârim giceler ağyar te’nından sakın

Sen meh-i evc-i melâhatsin bu noksândır sana

Fuzulî

(Sevgilim, gece yarıları dışarı çıkma, yabancıların ayıplarından sakın Sen güzellik göğünün en yüksek yerindeki dolunaysın, gece çıkmak sana yakışmaz, kusur sayılır)

Fuzuli’nin bu beytinde sevgili, güzelliğin doruğundaki aya benzetiliyor Ayın en güzel hali dolunaydır Dolunay güneşin batmasından önce doğar Dolunayın gece yarısı çıkması ay tutulmasıyla olabilir Ay tutulduğunda noksandır, kusurludur, güzelliğini kaybeder Fuzulî, bu beytinde "noksan" ve "ta’n" sözcükleriyle bir ay tutulması mazmunu yapıyor

MEKTUP

Birbirinden uzakta bulunanların haberleşmesini sağlayan bir yazı türü En eski haberleşme araçlarından biri Sözcük anlamı Arapça "yazılmış şey" Farsçası name, eski Türk dillerindeki karşılığı bitig, betik ya da bittidir Tarihte rol oynamış ünlü kişilerin, yazar, bilimadamı ve sanatçıların mektuplarıyla birlikte bir edebi eserler türü olarak kimi zaman ele alınmıştır Sadece mektuplardan oluşan kitaplar da vardır

MELHAME

Divan edebiyatında gelecek olayları anlatan nazım ya da nesir eserlerin ortak adı

MENKUT

Divan edebiyatında sözcüklerinin tümü noktalı harflerden oluşan şiirler

MENSURE (Mensur şiir)

Duygu, düşünce, yaşam ya da hayalleri şiir inceliğinde anlatan düzyazı türü İç uyuma önem verildiği için dilbilgisi kurallarına uygunluk aranmaz 19 Yüzyılda Fransız edebiyatında ilk örnekleri görüldü Şinasi’nin Fransız edebiyatından yaptığı şiir tercümeleri edebiyatımızdaki ilk örneğidir

MESEL

Atasözleri, öğretici, ahlaki özellikleri bulunan küçük hikayelerdir

MEŞTÜR

Divan edebiyatında dört cüzlü (yani 4 mefâ’ilün 4 müstef’ilün) ile yazılmış vezinleri ikişer cüze indirerek yazılmış şiirlerdir

MONOGRAFİ

Bir kişi ya da bir konu ile ilgili özel bir görüşle yazılmış incelemeler Ele alınan konu ya da kişiyi her yönüyle açıklamaya çalışır

MONOLOG

Tek kişinin konuşması, tiyatro oyunlarında kahramanlardan birinin sahnede kendi kendine yaptığı uzun konuşmaların tamamı Tek kişinin oynaması için yazılmış komedilere de monolog adı verilir

MUAMMA

Başta Esmâ’yı Hüsnâ (Allah’ın doksan dokuz güzel ismi) olmak üzere konusu insan ismi olan manzum bilmeceler Kelime "gizli, örtülü, anlaşılması güç veya işaret remiz yoluyla söylenmiş söz" anlamlarına gelir Muammalar lügazlardan farklıdır Muammalar Allah’ın isimlerinden biri veya insan ismi için düzenlenirken lügazlar her şey hakkında düzenlenirler Yalnız muammaların bazen lügaz, hatta âşık edebiyatında bir çeşit bilmece (âşkı -muamma) karşılığı olarak da kullanıldığı görülür Muamma alanında en çok eser veren şairimiz Emri (Edirneli Emrullah Çelebi) olmuştur Muammanın düzenlenmesinde ebced hesabı kullanılır Örnek:

Bende yok sab-ü sükun sende vefadan zerre

İki yoktan ne çıkar fikr edelim bir kerre

Nâbi

MUAŞŞER

Onar mısralık bendlerle kurulan musammatlar Divan edebiyatı nazım şeklidir

MUCEM

Arap alfabesindeki noktalı harfler Alfabetik olarak düzenlenmiş sözlük, hâl tercümesi, ansiklopediler böyle adlandırılır Mucem tarih, ebced hesabı ile sadece noktalı harflerin hesap edilmesine dayanılarak düşülen tarihlerdir

MUHAMMES

Beş mısralık bendlerden oluşan divan edebiyatı nazım şekli Kelime "beşlik" anlamındadır En az 4, en çok 8 bend arasında yazılmıştır

MUKABELE

Aralarında tezat ve karşıtlık bulunan kelime, tamlama ve sözleri birarada kullanmak

Örnek:

Safa-yı aşkın dide gamınla pürnem

Bir evde ayş u şâdî bir evde ye’s ü mâtem

(Safa ile gam, ayş u şâdi ile ye’s u mâtem arasında karşıtlık bulunmasına rağmen birarada kullanılmıştır)

MUKATTA

Arap alfabesinde kendisinden sonra gelen harfle bitişmeyen harfler (elif, dal, zel, rı, ze, vav) kullanılarak söylenen söz

MUKTEZA-YI HÂL

Uslûpta zamana, yere, duruma ve hitâp edilen kişilere göre dili ayarlama, sözün söylendiği yerin, zamanın gerçek ve gereklerine uygun olması Mukteza-yı makam, itibar-ı münasib sözleri de aynı anlamda kullanılır

MURAFAKAT

Üslûbun, ele alınan konuya göre düzenlenmesi, dile getirilen düşünce, duygu ve hayallare uygun düşmesine, üslûp ile içerik arasında bir ilişki kurulması Anlatılan konuya uygun kelime, kelime grubu ve isimler seçilir

MURASSA

Nesirde iki ibarenin, nazımda ise iki mısranın kelimelerinin sayıca denk, karşılıklarıyla vezin ve kafiye bakımından birlik olması Örnek:

Şâh melekût arş-pâye

Mâh-ı ceberût perş-sâye

Şeyh Gâlib

MUSARRA

Mısraları birbiri ile kafiyeli olan beyitler Beyt-i musarra, gazellerin ilk beyitleri (matla’) musarra’dır Her mısrası aynı kafiyede olan şiirlere de musarra denir (Musarra tuyuğ gibi) Bu şekilde düzenlenen şiirlerin bir başka adı müselseldir

MUTABAKAT

Anlatım içinde kullanılan kelime ve deyimlerin içeriğe uygun seçilmesi Karşıtı mübayenet’tir (aykırılık, zıtlık)

MUVAFAKAT

Kelimenin anlamla, kelimenin vezinle, kelimenin kelimeyle, anlamın vezinle, anlamın anlamla uygunluğu

MUVAZENE

Nesirde seci, nazımda kafiye yerindeki sözcüğü yalnız vezin bakımından eşit olması Örnek:

Münderic nüsha-i zâtında kemâlat-i vücûd

Mündemic tıynet-i pâkinde havass-i icâd

Nâdî

(Münderic ve mündemic kelimeleri arasında muvazene vardır)

MÜLEMMA

Bir şiirin bazı mısraları, bölümleri veya bir mısranın bazı sözcüklerin değişik dillerde yazılması Divan edebiyatında Arapça, Farsça, Yunanca’nın Türkçe ile birlikte kullanıldığı şiirler yazılmıştır Tanzimat’tdan sonra bu dillere Fransızca da eklenmiştir

Örnek:

Eyyüha’r-rağibûne fi’l-evkat!

Edrikûhâ fe-mâ madâ kad fât

Fevt-i fursat me-kün çü vakt-i safâst,

Ki besî hestder-cihân âfât

İrdi bir dem ki behcetinden anın

Sekiz Uçmâğ’a döndü Altı Cihât

İş ke-mâ âşe âşikun va’lem!

Tâvet in-nefsü tâbet il-evkat

MÜZDEVİC

Murabba, muhammes, müreddes benzeri nazım şekillerinde bendlerin sonundaki mısraların birinci bend ile kafiyeli olması

MÜNAKKAHİYET

Gereksiz sözlerden arındırılmış özlü ifade, konuyu gerektiği kadar işleme; anlamlı sözcükler arasında eşitlik bulunması

MÜNŞEÂT

Mensur yazı veya mektupların bir araya getirdiği dergiler Divan edebiyatında edebi değeri olan yazılar bir defterde toplanır ve meraklıları okurdu Münşeatlardaki nesirlerde konu birliği aranmaz Bu eserlerde çeşitli tarih belgeleri yanında edebi metinler ve özel mektupların biraraya getirildiği görülür Münşeât-ı Feridun Bey, Nergisi ve Veysi’nin münşeatları ünlüdür Son münşeât örnekleri arasında Münşeât-ı Akif Paşa önemlidir

MÜNŞÎ

Sanatlı düzyazı yazan kişiler Münşilerin yazılarını toplayan dergiler münşeat’tır

MÜNTEHABÂT

Seçilmiş şeyler Çokluk aynı türde kaleme alınmış, bir veya daha fazla yazarlara ait yazılar arasından yapılan seçmelerle meydana getirilmiş eser; seçmeler, antoloji

MÜSTEŞRİK

Doğulu milletlerin tarih, din, dil, edebiyat ve kültürlerini araştırıp inceleyen Batılı bilginler Şarkiyatçı, oryantalist, doğubilimci kelimeleri de aynı anlamda kullanılır

MÜŞAARE

Karşılıklı şiir söyleme Edebiyat araştırmacıları müşaareyi üçe ayırır:

1 Bir divan şairinin manzum eserine diğer bir şairin aynı vezin ve kafiyede nazire yazması

2 Âşıklar arasında karşılıklı şiir söyleme Bir âşığın okuduğu beyit veya kıtaya diğer bir şair aynı vezin ve kafiyede şiir söyleyerek cevap verir

3 Edebiyat meraklılarının şiir okumaları, herhangi bir mazmunu ihtiva eden beyitler okunur veya birinin okuduğu beyte karşılık onun son kelimesiyle başlayan bir beyti başkası okur

MÜŞAKELE

Birden fazla anlamı olan sözcüklerin art arda gelecek şekilde, iki anlamı ile kullanılması, birinin söylediği bir sözü bir başkasının değişik anlama gelmek üzere tekrarlaması Karşılıklı konuşan iki kişiden birinin gerçek veya mecazi anlamda söylediği bir sözü, diğeri başka bir düşünceye yanıt olacak şekilde tekrarlar Birinci anlamı gerçek olursa çoklukla ikinci kullanıştaki anlamı mecazidir Örnek:

"Tezer

Yine mi kanmıyorsunuz sözüme

Ne için bakmıyorsunuz yüzüme

Beni bir kere okşasanız ne çıkar?

Melik

Sen çıkarsın Demek ki fitne çıkar!"

Abdülhak Hâmid Tarhan

MÜTAKARRİN

Kafiyeleri birbirinin peşinden gelen ve iki kafiyeli olan şiir Örnek:

Hangi âkıl der ki ancak râh-i gülşenden geçin

Bir de gafiller şu nâilgâh-i şîvenden geçin

Muallim Naci

MÜTEKERRİR

Murabba, muhammes, müseddes gibi nazım şekillerinde bendlerin sonlarında tekrarlanan mısra veya beyitler

MÜTELEVVİN

Divan edebiyatında bir beytin okunuşu sırasında küçük bir değişiklikle veznin bir başka vezne çevrilmesi

Alıntı Yaparak Cevapla