Yalnız Mesajı Göster

Edebiyat Terimleri 3

Eski 10-09-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Edebiyat Terimleri 3



N

NAKARAT

Şiirlerde bendlerin sonunda tekrarlanan mısra veya mısralar Bu bölüm, anlam bakımından her bendi şiirin ana duygusuna bağlar Şiirin, nakarat bölümlerinde ifade olunan duygu ve düşünce etrafında gelişmesini sağlar Nakarat, halk şiirinde bağlama veya kavuştak diye bilinir Sözlü musiki eserlerinde aynı söz ve ezgi ile tekrar edilen bölüm de nakarattır

NÂME

Mektup, kitap, risâle, ferman gibi anlamlar taşıyan Farsça bir kelime Eskiden kitap türü olarak çok kullanılmıştır Kıyafetnâme, kâbnâme, Hamzanâme gibi Resmi nitelikteki kağıt ve mektuplar da nâme diye bilinirdi

NÂT

Hazreti Muhammed’i övmek için yazılan şiirler

NAZIM

Dizelerden oluşan vezinli ve kafiyeli anlatım şekli Kelime, "dizmek, ipliğe inci dizmek" anlamlarını taşır Nazımda sadece anlam değil, seslerin musikisi de önemlidir Akılda kolay kaldığı için ezberlenmesi istenen bilgilerin çoğu bu yolla ifade edilir En küçük birim dizedir (mısra) Ayrıca beyit, kıta, bend gibi nazım birimleri de vardır Şiirler de nazım şeklinde yazılır, ancak her nazım, şiir değildir

NAZİRE

Bir şairin şiirine başka bir şair tarafından aynı şekil, vezin, kafiye ve redifle yazılan şiir Divan edebiyatı nazım türüdür Kelime Arapça "eş, değer" anlamlarındaki nazir’den gelir Nazire yazma, tanzir, tanzir etme diye anılır Nazire geleneği Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir İranlı şairler nazireye cevâb adını verirler Alay ve şaka yollu yazılmış nazirelere tezhil veya hezl denir Örnek:

Fuzûlî’nin gazeli

Hayret ey büt sûretin gördükte lâl eyler meni

Sûret-i hâlim gören sûret hayâl eyler meni

Mihr salmazsın mana rahm eylemezsin munca kim

Sâye tek sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler meni

Za’fı tâli mân-i tevfik olur her nice kim

İltifâtın ârzû-mend-i visâl eyler meni

Men gedâ şahâ yâr olmak yok ammâ neyleyem

Ârzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler meni

Tir-i gamzen atma kim bağrım deler kanım döker

Akd-i zülfün açma kim âşüfte-hâl eyler meni

Dehr vakf etmiş meni nev-res civanlar aşkına

Her yeten meh-veş esîr-i hatt u hâl eyler meni

Ey Fuzûlî kılmazsam terk-i tarîk-i aşk kim

Bu fazilet dâhil-i ehl-i kemâl eyler meni

Fuzûlî

Nedim’in Fuzuli’nin bu gazeline yazdığı nazire:

Bûs-ı la’lin şöyle sîr-âb-ı zulâl eyler beni

Kim gören âb-ı hâyât içmiş hayâl eyler beni

Şâire söz bulmağa minnet yok amma neyleyim

Âh kim hâyret seni gördükçe lâl eyler beni

Sevdiğim câm-ı meye hâcet nedir la’l-i lebin

Bir şeker handeyle mest-i bî mecât eyler beni

Bağda zülf ü ruhun andıkça bu kimdür deyü

Sünbül ü gül birbirinden sûal eyler beni

Nükhet-î zülfünle geldikçe nesîm-i nev-bâhar

Turra-i sünbül-sıfat âşüfte-hâl eyler beni

Nâ-tüvânım şöyle çeşmin hasetinden kim gehî

Sâye-i müjgân-ı âhü pây-mâl eyler beni

Gerdişin gördükçe sâkî-mülâyım meşrebin

Arzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler beni

Hasret-i çeşminle ben hâk-i siyâh olsam dahi

Baht âhir sürme-i çeşm-i gazâl eyler beni

Güldürür ya ağlatır ya lütf eder yâhud itâb

Hâsılı neylerse ol ruhsâr-ı âl eyler beni

Arz-ı hâlim çok efendim hak-i pây devlete

Lütfun ammâ bî-niyâz-ı arz-ı hâl eyler beni

Ben kulun lâyık değildir aslına ammâ yine

İltifâtın ârzü mend-i visâl eyler beni

Gûyyâ bilmez efendim bende-i dîrinesin

Kim Nedîmâ bu mudur deyü suâl eyler beni

Nedîm

NESİR

Duygu, düşünce ve hayallerin dilgilgisi kurallarına uygun cümleler içinde anlatılması şeklindeki edebi eser Edebiyatın iki anlatım yolundan biridir Diğeri nazımdır Nesirde aklın kontrolü altında duygu, düşünce ve hayallere yer verilir Nazımdan daha geç doğmuştur Düşüncelerin fadesi için nazımdan çok daha zengin imkanlara sahiptir Hikaye, roman, tiyatro, masal, hatırat, makale, sohbet, deneme, gezi yazısı, biyografi gibi edebiyat türlerinde hep nesir kullanılır Nesrin en küçük birimi tek başına bir anlam ifade eden cümledir Nesir, kullanılan üslûba göre sade nesir, orta nesir ve süslü nesir olmak üzere çeşitlere ayrılır

NİDA

Divan edebiyatımızda bir sanat türü Şairin korku, sevinç, şaşkınlık, acı, ızdırap, öfke gibi pekiştirilmiş, duygu ve düşüncelerini okuyucuya hissettirebilecek şekilde işlemesi Çokluk "ey!, hey!, vay!" gibi ünlemlerle seslenilir Tekrîr ve teşhis sanatlarıyla birlikte kullanılır Örnek:

Ey mi’delerin zehr-i tekazası önünde

Her zilleti bel’eyleyen efvâf kadide;

Ey fazl-ı tabiatle en âmâde ve mün’im

Bir fıtrata makrûn iken aç, âtıl ve âkim

Her ni’meti, her fazlı, hep esbâb-ı rehâyı

Gökten dilenen züll-ı tevekkül ki

Mürâyî

Alıntı Yaparak Cevapla