10-09-2012
|
#6
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Edebiyat Terimleri Sözlüğü
k-l
KALB
Sözle ilgili sanatlardandır Arap harflerine göre bir kelimenin harflerinin yerleri değiştirilerek yapılır Cinas sanatının bir çeşididir Cinas-ı kalb, tecnis-i kalb ve maklûb adlarıyla da bilinir İkiye ayrılır:
1 Kalb-i kül: Tersinden okunduğu zaman da anlamlı olan kelime çıkan sanattır Buna kalb-i muntazam veya aks-i müfred de denir Örnek:
Mûr gibi emrine kılmış itâat halk-ı Rûm
Râm olupdur nitekim Mûsâ’ya ey şeh şihr-i mâr
Sururî Kadim
Mûr: Karınca, Rûm: Anadolu, Râm: İtaat etme, Mâr: Yılan anlamına gelir
2 Kalb-i ba’z: Bir kelimenin harfleri değiştirilerek kelime yazma sanatıdır Buna maklûb muavvec de denir Örnek:
Tahlîsine yok mu duâcı
Câniler içinde kaldı Nâcî
Muallim Naci
Câni: Katil, Nâci: Şairin adı
KARAVELLİ
Asıl hikaye arasına katılan küçük, müstakil hikayeler Hikayelerin içinde manzum parça bulunmaz İbret verici veya güldürücü niteliktedirler Genellikle uzun hikayelerin anlatıldığı toplantılarda zaman zaman dikkatleri başka noktaya çevirmek ve sahneyi değiştirmek için söylenirler
KAT’
Anlamla ilgili sanatlardandır Susmanın söylemekten etkili olacağı yerde sözü kesmeye denir Heyecanın doruğa ulaştığı noktada bu yola başvurulur Genellikle nesirde kullanılan bir sanattır Örnek:
Bu dağın çilesi dolmaz,
Bu dağın çilesi solmaz,
Bu dağ bir  
Sus şair,
Hepsini demek olmaz!
Halide Nusret Zorlutuna
KATAR
Halk edebiyatında alt alta sıralanan dörtlüklerin hepsine birden katar denir
KAYABAŞI
Halk edebiyatımızda bir koşma türü Özel ezgiyle okunur Türkülerin ezgilerine göre bölümlenmesinde usulsüz okunan türküler bölümüne girer Konuları kır ve köy hayatıyla ilgilidir Çobantürküsü olarak da bilinir
KELAM-I KİBAR
Ulu söz demektir Velilerin, büyük kişilerin, ahlakçıların özlü sözlerini tanımlamak için kullanılır
KEREM HAVALARI
Saz, bağlama, bozuk düzenler eşliğinde özel bir ezgiyle söylenen türkülerdir Adını öykü kahramanı Kerem’den aldığı sanılıyor Akıcılığından dolayı çok tutulan bir üsluptur Anadolu’nun hemen bütün bölgelerinde söylenir Kerem, yanık Kerem, kesik Kerem, kandilli Kerem gibi bölümlere ayrılır
KESİK
Halk edebiyatımızda hece sayısı 7 ve 8 olan şiirlerin genel adı
LÂEDRİ
Arapça sözcük anlamı "bilmiyorum" demek Yazarı bilinmeyen eserler için kullanılır
LEBDEĞMEZ
İçinde "dudak sessiz harfleri" (yani b, f, m, p, v) diye tanımlanan harfler bulunmayan sözcüklerle yazılmış şiirlerdir "Dudakdeğmez" adı da verilir Divan edebiyatında az başvurulan bir yöntemdir Asıl halk edebiyatımızda kullanılır Bu türde şiirler söylemek bir ustalık işareti sayılır Örnek:
Tarik-i aşka gir ehl-i Hüdâ ol
Gönül gel layık-i her itilâ ol
Dilersen dehrde âzâde serlik
Gurur-i câhı terk eyle gedâ ol
Cidâl-i kîl ukale yok nihâyet
Ricalû’llah ile hâl-âşina ol
Çekil izzetle uzlet gûşesine
Azîz ol derd-î şöhretten cûda ol
Dokunmaz leb lebe Remzi okurken
Dehân-i dil-bere nükte nümâ ol
Ahmet Remzi Dede
(Sadece son beyitte dudak sessiz harfleri var)
LİRİK ŞİİR
Din, doğa, aşk, özlem, gurbet, vatan, ölüm gibi konularda kişisel duygulanımların dile getirildiği, çoşkulu bir anlatımın kullanıldığı şiirlerdir Eski Yunan edebiyatında şairler şiirlerini genellikle lir eşliğinde söylediği için isim buradan kaynaklanır Türk edebiyatında bir dönem bir tür telli saz olan rebab ile şiir söylendiği için lirik şiire "rebabi" denildi Divan edebiyatında gazel, murabba, şarkı, halk edebiyatımızda koşma ve semailer lirik şiire örnek verilebilir
|
|
|
|