Yalnız Mesajı Göster

Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları

Eski 10-09-2012   #32
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dilbilgisi Ve Türkçe Dilbilgisi Kuralları



4 DEYİMLER

Deyim, en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan mecazlı sözlerdir Kelimelerden biri veya her ikisi anlam kaybına uğrar

Bu sözlerle gönlümü almış mı oldun?

Kendi düşüncelerinde ayak diriyordu

Korktuğu başına gelmiş, arabası bozulmuştu

Her gördüğüne dudak büküyordu

Senin yaptığın pire için yorgan yakmak

İki genç adam boğaz boğaza geldi

Olur olmaz konularla baş ağrıtmayı seversin

Bu şekilde anlatırsanız aklı yatar

Matematiği aklım almıyor

Öğrenciler, beni can kulağı ile dinliyordu

Hiçbir işte dikiş tutturamamıştı

Bizimkinin iyice çenesi düştü

Göze girmek için her şeyi yapıyor

İşin ağırlığın gözümüzü korkutmuştu

Bu soruya kafa yormanı istemiştim

Çocuk eli uzun biri, cüzdanımı almış

Burası çok ayak altı, şurada duralım

Deyimlerin özellikleri:

a) Deyimler kalıplaşmış sözlerdir

b) Sözcüklerin yerleri değiştirilemez, herhangi biri atılamaz, yerlerine başka kelimeler konulamaz

Meselâ "yüzün ak olsun" yerine "yüzün beyaz olsun" denilemez,

"ocağına incir ağacı dikmek" yerine "ocağına çam ağacı dikmek" denilemez,

"ayıkla pirincin taşını" yerine "ayıkla bulgurun taşını" denilemez,

"dilinin altındaki baklayı çıkar" yerine "dilinin altındaki şekeri çıkar" denilemez,

"tüyleri diken diken ol-" yerine "kılları diken diken ol-" denemez

Ama istisnalar yok değildir: “baş başa vermek” ve “kafa kafaya vermek” gibi

Araya başka kelimeler girebilir:

“Başını derde sokmak” Başını son günlerde hep derde soktu

c) Deyimler kısa ve özlü anlatımlardır Az sözle çok şey anlatırlar: “Çam sakızı çoban armağanı”, “dili çözül-”, “dilinde tüy bit-”, “dilini yut-”

d) Deyimler en az iki sözcükten oluşurlar Bu özellik deyimi mecazdan ayırır

1 Ya kelime öbeği ve mastar şeklinde olurlar:

ağzı açık, kulağı delik,

eli uzun, kaşla göz arasında,

bulanık suda balık avla-, dikiş tutturama-,

can kulağı ile dinle-, köprüleri at-,

pire için yorgan yak-, pişmiş aşa su kat-,

kafayı ye-, aklı alma-,

akıntıya kürek çek-, ağzı kulaklarına var-,

bel bağla-, çenesi düş-,

göze gir-, dara düş-,

2 Ya da cümle şeklinde olurlar ki bunların bir kısmı gerçek olaylara yada öykücüklere dayanır

Yorgan gitti, kavga bitti

Dostlar alışverişte görsün,

Atı alan Üsküdar'ı geçti,

Tut kelin perçeminden,

Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı,

Kızım sana söylüyorum, gelinim sen alın

Ben diyorum hadımım, o soruyor kaç çocuğun var?,

Ne şiş yansın ne kebap

e) Deyimler özel anlamlı sözlerdir Deyimler genel yargı bildirmezler Deyimler bir kavramı belirtmek için bulunmuş sözlerdir Öğütte bulunmazlar Atasözleri ise genel anlamlı sözlerdir Ders vermek, öğütte bulunmak için ortaya konulmuşlardır Deyimle atasözünü ayıran en önemli nitelik budur Meselâ: "İşleyen demir ışıldar" atasözüdür Çalışmanın önemini anlatmaktadır Bu yargı dünyanın her yerindeki insan için geçerlidir

f) Deyimlerin çoğunda kelimeler gerçek anlamından çıkarak mecaz anlam kazanmışlardır Çantada keklik, ağzı açık, kulağı delik, abayı yakmak, devede kulak, hapı yutmak, fol yok yumurta yok, hem nalına hem mıhına, ne şiş yansın ne kebap, ben diyorum hadımım, o soruyor kaç çocuğun var?

Bazı deyimler ise anlamlarından çıkmamışlardır: Çoğu gitti azı kaldı, ismi var cismi yok, adet yerini bulsun, Allah bana ben de sana, yükte hafif pahada ağır, özrü kabahatinden büyük, dosta düşmana karşı, iyi gün dostu, canı sağ olsun

g) Deyimler cümlenin öğesi olabilir, cümlede başka görevler de alabilir:

Üzüntüsünden ağzını bıçak açmıyordu (Yüklem)

Damarıma basmadan konuşamaz mısın? (Zarf tümleci)

Aslan payı ona düştü (Özne, isim tamlaması)

O, dik kafalı biridir (sıfat tamlaması, sıfat)

h) Kafiyeli deyimler de vardır:

Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı

Alıntı Yaparak Cevapla