Yalnız Mesajı Göster

Dîvân Ü Lûgât-İt Türk'de Kullanılan Atasözleri

Eski 10-10-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dîvân Ü Lûgât-İt Türk'de Kullanılan Atasözleri



- B -

Balık subda közi taştın (I 379)

Balık suda, gözü dışarıda

Bar bakır, yok altun (I 360)

Bulunan, var olan bakır, bulunamayan,nâdir olan altındır

Barçın yamağı barçınka, karış yamağı karışka (III28)

İpek yaması ipeğe, yün yaması yüne

Barıg otru tutsa yokka sanmas (II 28)

Öne konan varlık, ikram edilmemiş sayılmaz (Bk Anuk )

Beş erñek tuz ermes (I 121)

Beş parmak düz, birbirinin eşi değildir

Bilmiş yek bilmedük kişiden yeğ (III 160)

Tanıdık şeytan yabancıdan iyidir

Birin birin miñ bolur, tama tama kol bolur (III 360)

Birer birer bin olur, damlaya damlaya göl olur

Bir karga birle kış kelmes (II 26)

Bir karga ile kış gelmez, gelmiş sayılmaz

Bir tilkü terisin ikile soymas (III 244)

Bir tilkinin derisi iki defi soyulmaz, yüzülmez

Bir toyın başı ağrısa, kamug toyın başı agrımas (I 274) (III 169)

Bir şamanın başı ağrısa, bütün samanların başları ağrımaz

Boldaçı buzagu öküz ara belgülüğ (I 528)

Öküz olacak buzağı, kendisini belli eder

Bor bolmayıp sirke bolma (III 121)

Şarap olmadan sirke olma

Boşlaglansa boksuklanur (II 272)

Kızıp kurudan kişi boyunduruklanır

Boş neñge iyi bolmas (I 330)

Yaramaz malın sahibi olmaz

Böri koşnısın yemes (III 220)

Kurt komşusunu yemez

Böriniñ ortak, kuzgunuñ yıgaç başında (I 439)

Kurdun avı ortaklı, kuzgunun avı ağaçda kendine ait olur

Buğday katında sarkaç subalur (III 240)

Buğdayın yanında karamuk otu da sulanır

Bu kök kirsün, kızıl çıksun (I 362) ( 3 )

Bu mavi, ak girsin, kızıl çıksın

Buşmasar boz kuş tutar, ebmeser ürüñ kuş tutar (II 12)

Sıkılmayan kişi boz kuş, acele etmeyen kişi beyaz kuş tutar

Buzdan sub tamar (III 123)

Buzdan su damlar

Bütün ümlüğ kanca bolsa olturur (I 224)

Şalvarı sağlam olan nereye istese oraya oturur

- Ç -

Çaksa tütnür, çalsa bilnür (II 23)

Yaksa tüter, söylese bilinir

Çakşak üze ot bolmas, çakrak bile ubut bolmas (I 469) ( 4 )

Taş üstünde ot olmaz, yanşak kişide ar olmaz

- E -

Ebdeki buzagu öküz bolmas (I 446)

Ev içinde bakılan buzağı öküz olmaz

Ebek ebğe tegmez (II 19) (Bk Ersek )

Aceleci evine varamaz

Ebek siñek sütge tüşür (II 13)

Aceleci sinek süte düşer

Ebliğ toygursa közi yolka bolur (II 176)

Ev sahibi doyurunca, konuğun gözü yolda olur

Eğir bolsa er ölmes (I 54)

Eğir otu kökü bulunduran kişi, hastalansa da ölmez

Eliğ tutgınça ot tut (II 292)

Yabancıyı tutacağına ateş tut

El kalır (kaldı) toru kalmas (III 221) (II 25)

Yurt gider, töre kalır

Emgek eginde kalmas (I 110)

Sıkıntı ebedîyen sırtda kalmaz

Emikliğ uragut kösekçi bolur (I 153)

Emzikli kadın iştahlı olur

Endik uma eblikni agırlar (I 105)

Şaşkın konuk ev sâhibini ağırlar

Erdem başı tıl (I 107) (1 336)

Faziletin başı dildir

Erdemsiz kut çertilür (II 229)

Faziletsizden uğur, kut kaybolur

Erge muñ tegir, tag señiriñe yel tegir (III 360)

Kişiye keder değer, dağ doruğuna rüzgâr değer

Erik erini yaglıg, ermegü başı kanlıg (I 70)

Yürekli kişi yağlı, tembelin başı kanlı olur

Erkeç eti em bolur, eçkü eti yel bolur (I 95)

Teke eti ilâç olur, keçi eti yel olur

Ermegüğe bulıt yük bolur (I 138)

Tembele bulut yük olur

Ermegüğe eşik art bolur (I 42)

Tembele eşik dağ geçidi olur

Erñeñe eliğ karı böz üm tikemes (I 117)

Ergene elli karış bezden iç donu dikilmez

Er oglı muñaymas, it oglı külermes (II 84)

Kişi oğlu kederli kalmaz, it oğlu tökezlemez, ayağı sürçmez

Ersek erğe tegmes, ebek ebğe tegmes (I 104)

Oynak kadın koca bulamaz, aceleci evine varamaz

Er sözi bir, eyer köki üç (II 283)

Er kişinin sözü bir, eyerin bağı üç olur

Esende ebek yok (I 77)

Selâmetde acele yokdur

Esiz anıñ yiğitliği (III 51)

Yazık onun yiğitliğine

Eşyek ayur başım bolsa sundurıda sub içgeymen (I 492)

Eşek der ki; başım aklım olsa denizden su içerim

Etli tırñaklı eyirmes (I 177)

Et tırnakdan ayrılmaz

Eyğü er süñüki erir atı kalır (III 307)

İyi kişinin kemiği erir, adı kalır

Eyğülüğni sub ayakında kemiş başında tile (II 112)

İyilik yap suya at, pınarında dile bulursun

Eyğülükün kel, isizliğin kelme (II 91)

İyilikle gel, kötülükle gelme

Alıntı Yaparak Cevapla