Yalnız Mesajı Göster

Lozan Antlaşmasının Günümüz Türkçesi İle Tam Metni..

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Lozan Antlaşmasının Günümüz Türkçesi İle Tam Metni..





SIYASAL HÜKÜMLER

MADDE 1

İşbu Anlaşmanın yürürlüğe girişi tarihinden başlayarak, bir yandan İngiliz İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya Sırp-Hırvat-Sloven Devleti ve öte yandan Türkiye arasında olduğu kadar, bunların uyrukları arasında da, barış durumu kesin olarak kurulmuş olacaktır

Taraflar arasında resmi ilişkiler kurulacak ve Tarafların ülkelerinde diplomasi ve konsolosluk görevlileri (agents diplomatiques et consulaires), yapılacak özel anlaşmalara halel gelmeksizin, Devletler hukukunun genel ilkeleri uyarınca işlem göreceklerdir

KESIM I

iÜLKEYE İLİŞKİN HÜKÜMLER

MADDE 2

Karadeniz'den Ege Denizi'ne kadar Türkiye'nin sınırları aşağıdaki gibi saptanmıştır

(I sayılı Haritaya bakılması):

1 Bulgaristan ile:

Rezvasya'nın denize döküldüğü yerden, Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarının birleştikleri noktada, Meriç'e kadar:

Bulgaristan'ın Güney sınırı, şimdiki durumuyla saptanmış olduğu gibi;

2 Yunanistan ile:

Buradan, Arda ve Meriç'in birleştikleri yere kadar:

Meriç'in akım yolu;

Buradan Arda kaynağına doğru (vers l'amont de l'Arda) bu nehir üzerinde ve Çörek Köy'ün hemen yakınında olmak üzere arazi üzerinde saptanacak bir noktaya kadar:

Arda'nın akım yolu;

Buradan, Güney-Doğu doğrultusunda, Bosna Köy'ün, nehrin denize döküldüğü yönde (en aval) 1 kilometre uzaklığında bulunan bir noktaya kadar:

Bosna-Köy'ü Türkiye'de bırakan, belli olacak ölçüde düz bir çizgi, Çörek Köy, 5 nci maddede belirtilen Komisyonca, nüfusunun (halkının) çoğunluğunun Türk ya da Rum olarak kabul edileceğine göre Türkiye'ye ya da Yunanistan'a verilecektir; 1 Ekim 1922 den sonra bu köye göç etmiş olanlar hesaba katılmayacaklardır;

Buradan, Ege Denizi'ne kadar;

Meriç'in akım yolu

MADDE 3

Akdeniz'den İran sınırına kadar, Türkiye'nin sınırı aşağıdaki gibi saptanmıştır:

1 Suriye ile:

20 Ekim 1921 tarihli Türk-Fransız Andlaşmasının 8 nci maddesiyle saptanmış olan sınır;

2 Irak ile:

Türkiye ile Irak arasındaki sınır, işbu Andlaşmanın yürürlüğe girişinden başlayarak dokuz aylık bir süre içinde Türkiye ile İngiltere arasında dostça bir çözüm yoluyla saptanacaktır

Öngörülen süre içinde iki Hükümet arasında bir anlaşmaya varılamazsa, anlaşmazlık Milletler Cemiyeti Meclisine götürülecektir

Sınır çizgisi konusunda alınacak kararı beklerken, Türk ve İngiliz Hükümetleri, kesin geleceği [kaderi] bu karara bağlı olan toprakların şimdiki durumunda herhangi bir değişiklik yapacak nitelikte hiç bir askeri ya da başka bir harekete bulunmamayı karşılıklı olarak yükümlenirler

MADDE 4

İşbu Andlaşmada belirtilen sınırlar, Andlaşmaya eklenmiş 1/1,000,000 ölçekli haritalar üzerine çizilecektir Andlaşma metni ile haritalar arasında uyuşmazlık çıkarsa, Andlaşma metni üstün tutulacaktır

MADDE 5

İşbu Andlaşmanın 2 nci maddesinin 2 nci paragrafında tanımlanmış sınırı, toprak [arazi] üzerinde çizmekle, bir Sınırlandırma Komisyonu görevlendirilecektir Komisyon, Türkiye ile Yunanistan'in -her Devlet için birer temsilci olmak üzere- temsilcilerinden ve bunların üçüncü bir Devletin uyrukları arasında seçecekleri bir Başkan'dan kurulacaktır

Sınırlandırma Komisyonu, her yerde, yönetsel sınırlarla yerel [mahalli] ekonomik çıkarları, elden geldiği ölçüde göz önünde tutarak, Andlaşmalarda verilmiş tanımlamaları en yakından izlemeye çalışacaktır

Komisyonun kararları oyçokluğuyla alınacak ve bu kararlar ilgili Taraflar için bağlayıcı nitelikte olacaktır

Sınırlandırma Komisyonunun giderleri ilgili Taraflarca eşit olarak yüklenilecektir

MADDE 6

Bir nehrin ya da bir ırmağın kıyılarıyla değil de akım yollarıyla tanımlanan sınırlar bakımından, işbu Andlaşmadaki tanımlamalarda kullanılan "akım yolu" (mecra "cours" ya da "chenal") terimleri, şu anlama gelmektedir: Bir yandan, gemilerin gidiş-gelişine (ulaşıma) elverişli olmayan nehirlerde, akar suyun ya da ana kolunun ortay çizgisi (ligne mYdiane), ve öte yandan, gemilerin gidiş-gelişlerine (ulaşıma) elverişli nehirlerde, ana gidiş-geliş yolunun ortay çizgisi (ligne mYdiane du chenal de navigation principale) Bununla birlikte, akım ya da gidiş-geliş yolunda değişiklikler olması halinde, sınır çizgisinin, bu biçimde tanımlanmış olan akım yoluyla gidiş-geliş yolunu mu izleyeceğini, yoksa, bu yolun, işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş anındaki durumunda olduğu gibi kesin olarak saptanmış mı kalacağını kararlaştırmaya, işbu Andlaşmada öngörülen Sınırlandırma Komisyonu yetkili olacaktır

İşbu Andlaşmada aykırı bir hüküm bulunmadıkça, deniz sınırları, kıyıya üç milden daha yakın bulunan adaları ve adacıkları da içine alacaktır

MADDE 7

İlgili Devletler, Sınırlandırma Komisyonuna, görevlerini yerine getirmesi için gerekli her türlü belgeleri, özellikle şimdiki ya da eski sınırların saptanmasına ilişkin tutanakların doğruluğu onanmış örneklerini, elde bulunan en büyük ölçekli bütün haritaları, geodezik verileri, yapılmış fakat yayınlanmamış yerölçmesi [mesaha] haritalarını (levYs), sınırdaki akar suların yatak değiştirmelerine ilişkin bilgileri vermeyi yüklenirler Türk makamlarının elinde bulunan haritalar, geodezik veriler, yayınlanmamış olsa bile yerölçmesi [mesaha] haritaları, işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulmasından sonra en kısa süre içinde, İstanbul'da, Sınırlandırma Komisyonunun Başkanına teslim edilecektir

İlgili Devletler, bundan başka, bütün belgeleri, özellikle planları, kadastrolarla tapu kütüklerini ve, Komisyon isterse, mülkiyet durumuna ve ekonomik akımlara ilişkin bilgilerle gerekli her çeşit bilgileri Komisyona iletmeleri için yerel makamlara yönergeler [talimat] vermeyi de yükümlenirler

MADDE 8

İlgili Devletler, Sınırlandırma Komisyonuna, görevlerini yerine getirebilmesi için gerekli olan ulaşım, konut, işgücü ve malzemeye (direkler ve sınır işaretleri) ilişkin her türlü yardımı gerek doğrudan gerekse yerel makamların aracılığıyla yapmayı yükümlenirler

Özellikle, Türk Hükümeti, Sınırlandırma Komisyonunun görevlerini yerine getirmesinde, gerekli görünürse, teknik personel yardımında bulunmayı yükümlenir

MADDE 9

İlgili Devletler, Komisyonca konulmuş nirengi noktalarını, sınır işaretlerini, taşlarını, kazık ya da direklerini korumayı yükümlenirler

MADDE 10

Sınır işaretleri [taş, kazık ya da direkler], birbirinden gözle görülecek uzaklıklarda konulacaktır; bunlara sayı verilecek ve yerleriyle sayıları bir haritaya işlenecektir

MADDE 11

Sınırlandırmaya ilişkin kesin tutanaklar, bunlara ekli haritalar ve belgeler, her biri de asıl nusha sayılmak üzere, üç nusha olarak düzenlenecektir; bunlardan ikisi sınırdaş Devletlere, üçüncüsü de, doğruluğu onaylanmış birer örneğini işbu Andlaşmayı imzalamış Devletlere gönderecek olan, Fransa Cumhuriyeti Hükümetine verilecektir

MADDE 12

İmroz (Imbros) adası ile Bozcaada (Tenedos) ve Tavşan adaları (Iles aux Lapins) dışında, Doğu Akdeniz adaları ve özellikle Limmi (Lemnos), Semadirek (Semendirek, Samothrace), Midilli (MitylYne), Sakız (Chio), Sisam (Samos) ve Nikarya (Nicaria) adaları üzerinde Yunan egemenliği konusunda 17/30 Mayıs 1913 tarihli Londra Andlaşmasının 5 nci ve 1/14 Kasım 1913 tarihli Atina Andlaşmasının 15 nci Maddeleri hükümleri uyarınca alınan ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunan Hükümetine bildirilen karar, bu Andlaşmanın, İtalya'nın egemenliği altına konulan ve 15 nci Maddede belirtilen adalara ilişkin hükümleri saklı kalmak üzere, doğrulanmıştır İşbu Andlaşmada aykırı bir hüküm bulunmadıkça, Asya kıyısından 3 milden az bir uzaklıkta bulunan adalar, Türk egemenliği altında kalacaktır

MADDE 13

Barışın sürekli olmasını sağlamak amacıyla, Yunan Hükümeti, Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya adalarında, aşağıdaki tedbirlere uymayı yükümlenir:

1 Bu adalarda hiç bir deniz üssü kurulmayacak, hiç bir istihkam yapılmayacaktır

2 Yunan askeri uçaklarının Anadolu kıyısı toprakları üstünde uçmaları yasak olacaktır

Buna karşılık, Türk Hükümeti de askeri uçaklarının bu adalar üstünde uçmalarını yasaklayacaktır

3 Bu adalarda, Yunan askeri kuvvetleri, askerlik hizmetine çağrılmış ve bulundukları yerde eğitilebilecek normal asker sayısında çok olmayacağı gibi, jandarma ve polis kuvvetleri de, bütün Yunan ülkesindeki jandarma ve polis kuvvetlerine orantılı bir sayıda kalacaktır

MADDE 14

Türk egemenliği altında kalan İmroz adasıyla Bozcaada, yerel [mahalli] yönetim ile can ve mal güvenliği bakımından, Müslüman-olmayan yerli halka gerekli bütün güvenceyi sağlayan, yerel unsurlardan kurulu bir özel yönetim örgütünden yararlanacaktır Bu adalarda düzenin korunması yukarıda öngörülen yerel yönetim örgütünün aracılığıyla yerli halktan seçilmiş ve bu örgütün emrinde bulunan bir polis kuvvetince sağlanacaktır

Rum ve Türk halklarının mübadelesine ilişkin olarak Türkiye ile Yunanistan arasında kararlaştırılmış ya da kararlastırılacak olan hükümler, İmroz ve Bozcaada adaları halkına uygulanmayacaktır

MADDE 15

Türkiye, aşağıda sayılan adalar üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından İtalya yararına vazgeçer: Bugünkü durumda İtalya'nin işgali altında bulunan Stampalia (Astropolia), Rodos (Rhodes, Rhodos), Kalki (Calki, Khalki), Skarpanto (Scarpanto), Kazos (Casos, Casso), Piskopis (Piscopis, Tilos), Miziroz (Misiros, Nisyros), Kalimnos (Calimnos, Kalymnos), Leros, Patmos, Lipsos (Lipso), Simi (Symi) ve İstanköy (Cos, Kos), adaları ile, bunlara bağlı adacıklar, ve Meis (Castellorizo) adası (2 sayılı Haritaya bakılması)

MADDE 16

Türkiye, işbu Andlaşmada belirtilen sınırlar dışında bulunan topraklar üzerindeki ya da bu topraklara ilişkin olarak, her türlü haklarıyla sıfatlarından ve egemenliği işbu Andlaşmada tanınmış adalardan başka bütün öteki adalar üzerindeki her türlü haklarından ve sıfatlarından vazgeçmiş olduğunu bildirir; bu toprakların ve adaların geleceği [kaderi], ilgililerce düzenlenmiştir ya da düzenlenecektir

İşbu maddenin hükümleri, Türkiye ile sınırdaş olan ülkeler arasında komşuluk durumları yüzünden kararlaştırılmış ya da kararlaştırılacak olan özel hükümlere halel vermez

MADDE 17

Türkiye'nin Mısır ve Sudan üzerindeki bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçisi, 5 Kasım 1914 tarihinden başlayarak yürürlüğe girmiş olacaktır

MADDE 18

Türkiye, Mısır vergisiyle güvence altına alınmış Osmanlı borçlanmaları -başka bir deyimle 1855, 1891 ve 1894 borçlanmaları- konusundaki bütün yükümlerinden ve borçlarından aklanmıştır [ibra edilmiştir] Bu üç borçlanmanın hizmetleri için Mısır'ın yaptığı yıllık ödemeler, bugün Mısır Devlet Borcu hizmetlerinin ödenmesinin bir parçasını oluşturmakta olduğundan, Mısır, Osmanlı Devlet Borcuna [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye'ye] ilişkin olarak başka her türlü borçlardan aklanmıştır

MADDE 19

Mısır Devletinin tanınmasından doğan sorunlar, ilgili Devletler arasında saptanacak şartlar içinde, sonradan kararlaştırılacak hükümlerle çözüme bağlanacak ve işbu Andlaşma uyarınca Türkiye'den ayrılan topraklara ilişkin olarak sözü geçen Andlaşmanın hükümleri Mısır Devletine uygulanacaktır

MADDE 20

Türkiye, İngiliz Hükümetince 5 Kasım 1914 tarihinden ilan edilen, Kıbrıs'ın [İngiltere'ye] katılışını tanıdığını bildirir

MADDE 21

5 Kasım 1914 tarihinden Kıbrıs adasında yerleşmiş bulunan Türk uyrukları, yerel kanunun saptadığı şartlar içinde, İngiliz uyrukluğunu edinecekler ve bu kimseler Türk uyrukluğunu yitireceklerdir Bununla birlikte, işbu Andlaşmanın yürürlüğe girişinden başlayarak iki yıllık bir süre içinde, Türk uyrukluğunu seçme yetenekleri olacaktır; bu durumda, seçme hakkını (option) kullandıkları tarihi izleyecek oniki ay içinde Kıbrıs adasından ayrılmaları zorunlu olacaktır

İşbu Andlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihte Kıbrıs adasında yerleşmiş olup da, bu tarihte, yerel kanunun öngördüğü şartlar içinde yapılmış başvurma üzerine İngiliz uyrukluğunu edinmiş bulunan ya da edinmekte olan Türk uyrukları da bu yüzden Türk uyrukluğunu yitireceklerdir

şurası kararlaştırılmıştır ki, Kıbrıs Hükümetinin, Türk Hükümetinin rızası olmaksızın Türk uyrukluğundan başka bir uyrukluk edinmiş olan kimselere, İngiliz uyrukluğunu reddetme yeteneği olacaktır

MADDE 22

Türkiye, 27 nci Maddenin genel hükümlerine halel gelmemek şartıyla, 18 Ekim 1912 tarihli Lausanne Andlaşması ve bu Andlaşmaya ilişkin senetler uyarınca, ne nitelikte olursa olsun, Libya'da yararlandığı bütün haklarının ve ayrıcalıklarının kesin olarak sona erdiğini tanıdığını bildirir

2ÖZEL HÜKÜMLER

MADDE 23

Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar rejimine ilişkin bugünkü tarihle yapılmış olan Sözleşmede öngörüldüğü üzere Çanakkale Boğazı'nda, Marmara Denizi'nde ve Karadeniz Boğazı'nda, denizden ve havadan, barış zamanında olduğu gibi savaş zamanında da, geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) serbestliği ilkesini kabul ve ilan etmekte görüş birliğine varmışlardır [Boğazlar rejimine ilişkin olarak bugünkü tarihle yapılmış] bu Sözleşme, Yüksek Taraflar bakımından, sanki bu Andlaşmanın içindeymiş gibi, aynı güç ve değerde olacaktır

MADDE 24

İşbu Andlaşmanın 2 nci Maddesinde tanımlanan sınır rejimine ilişkin olarak bugünkü tarihte yapılmış olan Sözleşme, işbu Andlaşmaya taraf olan Devletler bakımından, sanki bu Andlaşmanın içindeymiş gibi, aynı güç ve değerde olacaktır

MADDE 25

Türkiye kendisiyle yan yana savaşmış olan Devletlerle öteki Bağıtlı Devletler arasında yapılmış Barış Andlaşmaları ile ek Sözleşmeleri tam geçerli olarak tanımadığı, eski Alman İmparatorluğu, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan topraklarına ilişkin olarak alınmış ya da alınacak kararları kabul etmeyi ve yeni Devletler [bu andlaşmalarda] saptanan sınırlar içinde tanımayı yükümlenir

MADDE 26

Türkiye, şimdiden, Almanya'nın, Avusturya'nın, Bulgaristan'ın, Yunanistan'ın, Macaristan'ın, Polonya'nın, Romanya'nın, Sırp-Hırvat-Sloven Devletinin ve Çeko-Slovakya Devletinin sınırlarını -işbu sınırlar 25 nci Maddede belirtilen Andlaşmalar ya da bunları tamamlayıcı bütün sözleşmelerde saptanmış olduğu ya da saptanabileceği üzere- tanıdığını ve kabul ettiğini bildirir

MADDE 27

Türk ülkesinin dışında, işbu Andlaşmayı imzalayan öteki Devletlerin egemenliği ya da koruyuculuğu (protectorat) altında bulunan ülkelerin uyrukları ile Türkiye'den ayrılmış ülkelerin uyrukları üzerinde, Türk Hükümeti ya da Türk makamlarınca, siyasal, yasamaya ya da yönetime iliskin herhangi bir nedenle olursa olsun, hiç bir güç ya da yetki kullanılmayacaktır

şurası kararlastırılmıştır ki, Müslüman din makamlarının ruhani yetkilerine halel verilmiş değildir

MADDE 28

Bağıtlı Yüksek Taraflar, her biri kendi yönünden, Türkiye'de Kapitülasyonların her bakımdan kaldırıldığını kabul ettiklerini bildirirler

MADDE 29

Fransız uyrukluğundaki Fas'lılara ve Tunus'lulara, Türkiye'de, her bakımdan, öteki Fransız uyruklarına uygulanan rejim uygulanacaktır

Libya uyrukluğunda olanlara, Türkiye'de, her bakımdan, öteki İtalyan uyruklarına uygulanan rejim uygulanacaktır

İşbu Maddenin hükümleri, Türkiye'de, yerleşmiş, Tunus, Libya ve Fas kökenli kimselerin uyrukluğunu etkilememektedir

Buna karşılık, Türk uyrukları, halkı 1 nci ve 2 nci fıkraların hükümlerinden yararlanan ülkelerde, Fransa ile Italya'da yararlandıkları aynı rejimden yararlanacaklardır

Birinci fıkradaki hükümlerden halkı yararlanan ülkelerden gelen ya da bu ülkelere gönderilen mallara [ticaret esyaşına] Türkiye'de uygulanacak rejim ile, buna karşılık, Türkiye'den gelen ya da Türkiye'ye gönderilecek mallara bu ülkede uygulanacak rejim, Fransız Hükümeti ile Türk Hükümeti arasında anlaşma ile saptanacaktır

KESIM II

UYRUKLAR

MADDE 30

İşbu Andlaşmanın hükümleri uyarınca, Türkiye'den ayrılmış ülkelerde yerleşmiş Türk uyrukları hukukça (de plein droit) ve yerel yasaların öngördüğü şartlarla, bu ülke hangi Devlete bırakılmışsa o Devletin uyruğu olacaklardır

MADDE 31

Onsekiz yaşını aşmış olup da Türk uyrukluğunu yitiren ve 30 ncu Madde uyarınca hukuk açısından yeni bir uyrukluk edinmiş bulunan kimseler, işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak, iki yıllık bir süre içinde Türk uyrukluğunu seçebileceklerdir

MADDE 32

İşbu Andlaşma uyarınca, Türkiye'den ayrılan bir ülkede yerleşmiş ve bu ülkede halkın çoğunluğundan soy [ırk] bakımından ayrı olan, 18 yaşını aşmış kimseler, işbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak iki yıllık bir süre içinde, halkın çoğunluğu seçme hakkını (droit d'option) kullanan kişinin soyundan olan Devletlerden birinin uyrukluğunu, bu Devletin de buna razı olması şartıyla, edinebileceklerdir

MADDE 33

31 nci ve 32 nci Maddelerdeki hükümler uyarınca, seçme haklarını (droit d'option) kullanan kimseler, bunu izleyen oniki ay içinde konutlarını [ikametgahlarını], seçme haklarını hangi Devlet için kullanmışlarsa o Devletin ülkesine taşıtmak zorundadırlar

Bu gibi kimseler, seçme haklarını kullanmazdan önce, oturmakta oldukları öteki Devletin ülkesinde malik oldukları taşınmaz malları ellerinde tutmakta serbest olacaklardır

Bu gibi kimseler, her çeşit taşınır mallarını yanlarında götürebileceklerdir Bu yüzden, kendilerinden, bu malların çıkarılışı ya da sokuluşu için hiç bir vergi ya da resim alınmayacaktır

MADDE 34

İşbu Andlaşmanın hükümleri uyarinca, Türkiye'den ayrilan bir ülkenin yerli halkindan olup, 18 yasini asmis ve İşbu Andlaşmanın yürürlüge girdigi tarihte yabanci ülkelerde yerlesmis bulunan Türk uyrukları, Türkiye'den ayrilan ülkelerde yetkilerini [otoritelerini] kullanan Hükümetlerle, yerlesmis bulunduklari ülkelerin Hükümetleri arasında yapilmasi gerekli görülebilecek anlasmalar sakli kalmak üzere, yerli halkinda olduklari ülkedeki uyruklugu seçebilirler Bu seçme hakkı (droit d'option), İşbu Andlaşmanın yürürlüge girdigi tarihten baslayarak iki yillik bir süre içinde kullanilmalidir

MADDE 35

Bagitli Devletler, İşbu Andlaşmada, ya da Almanya, Avusturya, Bulgaristan ya da Macaristan ile yapilmis Barış Andlaşmalarinda, ya da Türkiye'den baska bagitli Devletlerle ya da onlardan biriyle Rusya arasında, ya da kendileri arasında yapilmis bir Andlaşmada öngörülen ve ilgililere, kendileri için edinilmesi mümkün her hangi bir uyrukluga geçme olanagini saglayan seçme hakkının (droit d'option) kullanilmasina, herhangi bir engel çikartmamayi yükümlenirler

MADDE 36

İşbu Kesimdeki hükümlerin uygulanmasinda, her bakimdan, evli kadinlarin durumu kocalarinin, ve 18 yasindan küçük çocuklarin durumu da ana-babalarinin durumuna göre ayarlanacaktir

KESIM III

AZINLIKLARIN KORUNMASI

MADDE 37

Türkiye, 38 nci Maddeden 44 ncü Maddeye kadar olan Maddelerin kapsadigi hükümlerin temel yasalar olarak taninmasini ve hiç bir kanunun, hiç bir yönetmeligin (tüzügün) ve hiç bir resmi islemin bu hükümlere aykiri ya da bunlarla çelisir olmamasini ve hiç bir kanun, hiç bir yönetmelik (tüzük) ve hiç bir resim islemin söz konusu hükümlerden üstün sayilmamasini yükümlenir

MADDE 38

Türk Hükümeti, Türkiye'de oturan herkesin, dogum, bir ulusal topluluktan olma [milliyet, nationalitY], dil, soy ya da din ayirimi yapmaksizin, hayatlarini ve özgürlüklerini korumayi tam ve eksiksiz olarak saglamayi yükümlenir

Türkiye'de oturan herkes, her inancin, dinin ya da mezhebin, kamu düzeni ve ahlak kurallariyla çatismayan gereklerini, ister açikta isterse özel olarak, serbestçe yerine getirme hakkına sahip olacaktir

Müslüman-olmayan azinliklar, bütün Türk uyruklarına uygulanan ve Türk Hükümetince, ulusal savunma amaciyla ya da kamu düzeninin korunmasi için, ülkenin tümü ya da bir parçasi üzerinde alinabilecek tedbirler sakli kalmak sartiyla, dolasim ve göç etme özgürlüklerinden tam olarak yararlanacaklardir

MADDE 39

Müslüman-olmayan azinliklara mensup Türk uyrukları, Müslümanlarin yararlandiklari ayni yurttaslik [medeni] haklariyla siyasal haklardan yararlanacaklardir

Türkiye'de oturan herkes, din ayirimi gözetilmeksizin, kanun önünde esit olacaktir

Din, inanç ya da mezhep ayriligi, hiç bir Türk uyrugunun, yurttaslik haklariyla [medeni haklarla] siyasal haklarindan yararlanmasina, özellikle kamu hizmet ve görevlerine kabul edilme, yükseltilme, onurlanma ya da çesitli mesleklerde ve is kollarinda çalisma bakimindan, bir engel sayilmayacaktir

Herhangi bir Türk uyrugunun, gerek özel gerekse ticaret iliskilerinde, din, basin ya da her çesit yayin konulariyla açik toplantilarinda, diledigi bir dili kullanmasina karsi hiç bir kisitlama konulmayacaktir

Devletin resmi dili bulunmasina ragmen, Türkçeden baska bir dil konusan Türk uyruklarına, mahkemelerde kendi dillerini sözlü olarak kullanabilmeleri bakimindan uygun düsen kolayliklar saglanacaktir

MADDE 40

Müslüman-olmayan azinliklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakimindan hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla ayni islemlerden ve ayni güvencelerden [garantilerden] yararlanacaklardir Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayir kurumlariyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer ögretim ve egitim kurumlari kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapmak konularinda esit hakka sahip olacaklardir

MADDE 41

Genel [kamusal] egitim konusunda, Türk Hükümeti, Müslüman-olmayan uyrukların önemli bir oranda oturmakta olduklari il ve ilçelerde, bu Türk uyruklarınin çocuklarina ilk okullarda ana dilleriyle ögretimde bulunulmasini saglamak bakimindan, uygun düsen kolayliklari gösterecektir Bu hüküm, Türk Hükümetinin, söz konusu okullarda Türk dilinin ögrenimini zorunlu kilmasina engel olmayacaktir

Müslüman-olmayan azanliklara mensup Türk uyruklarınin önemli bir oranda bulunduklari il ve ilçelerde, söz konusu azinliklar, Devlet bütçesi, belediye bütçesi ya da öteki bütçelerce, egitim, din ya da hayir islerine genel gelirlerden saglanabilecek paralardan yararlanmaya ve pay ayrilmasina hak gözetirlige uygun ölçülerde katilacaklardir

Bu paralar, ilgili kurumlarin (Ytablissements et institutions) yetkili temsilcilerine teslim edilecektir

MADDE 42

Türk Hükümeti, Müslüman-olmayan azinliklarin aile durumlarilya [statüleriyle, aile hukukuyla] kisisel durumlarin [statüleri, kisi halleri] konusunda, bu sorunlarin, söz konusu azinliklarin gelenek ve görenekleri uyarinca çözümlenmesine elverecek bütün tedbirleri almagi kabul eder

Bu tedbirler, Türk Hükümetiyle ilgili azinliklardan her birinin esit sayida temsilcilerinden kurulu özel Komisyonlarca düzenlenecektir Anlasmazlik çikarsa, Türk Hükümetiyle Milletler Cemiyeti Meclisi, Avrupa'li hukukçular arasından birlikte seçecekleri bir üst-hakem atayacaklardir

Türk Hükümeti, söz konusu azinliklara ait kiliselere, havralara, mezarlıklara ve öteki din kurumlarina tam bir koruma saglamayi yükümlenir Bu azinliklarin Türkiye'deki vakiflarina, din ve hayir isleri kurumlarina her türlü kolayliklar ve izinler saglanacak ve Türk Hükümeti, yeniden din ve hayir kurumlari kurulmasi için, bu nitelikteki öteki özel kurumlara saglanmis gerekli kolayliklardan hiç birini esirgemeyecektir

MADDE 43

Müslüman-olmayan azinliklara mensup Türk uyrukları, inançlarina ya da dinsel ayinlerine aykiri herhangi bir davranista bulunmaga zorlanamayacaklari gibi, hafta tatili günlerinde mahkemelerde hazir bulunmalari ya da kanunun öngördügü herhangi bir islemi yerine getirmemeleri yüzünden haklarini yitirmeyeceklerdir

Bununla birlikte bu hüküm, söz konusu Türk uyruklarıni, kamu düzeninin korunmasi için, öteki Türk uyruklarına yükletilen yükümler disinda tutar anlamina gelmeyecektir

MADDE 44

Türkiye, bu Kesimin bundan önceki Maddelerdeki hükümlerin, Türkiye'nin Müslüman-olmayan azinliklariyla ilgili oldugu ölçüde, uluslararasi nitelikte yükümler meydana getirmelerini ve Milletler Cemiyetinin güvencesi [garantisi] altina konulmalarini kabul eder Bu hükümler, Milletler Cemiyeti Meclisinin çogunlugunca uygun bulunmadikça, degistirilemeyecektir Ingiliz Imparatorlugu, Fransa, Italya ve Japon Hükümetleri, Milletler Cemiyeti Meclisinin çogunlugunca razi olunacak herhangi bir degisikligi reddetmemegi, İşbu Andlaşma uyarinca kabul ederler

Türkiye, Milletler Cemiyeti Meclisi üyelerinden her birinin, bu yükümlerden herhangi birine aykiri herhangi bir davranisi ya da böyle bir davranista bulunma tehlikesini Meclise sunmaga yetkili olacagini ve Meclisin, duruma göre, uygun ve etkili sayacagi yolda davranabilecegini ve gerekli görecegi yönergeleri [talimati] verebilecegini kabul eder

Türkiye, bundan baska, bu maddelere iliskin olarak, hukuk bakimindan ya da uygulamada, Türk Hükümetiyle imzaci öteki Devletlerden herhangi biri ya da Milletler Cemiyeti Meclisine üye herhangi bir baska Devlet arasında görüs ayriligi çikarsa, bu anlasmazligin, Milletler Cemiyeti Misakinin 14 ncü Maddesi uyarinca uluslararasi nitelikte sayilmasini kabul eder Türk Hükümeti, böyle bir anlasmazligin, öteki taraf isterse, Milletlerarasi Daimi Adalet Divanina götürülmesini kabul eder Divanin karari kesin ve Milletler Cemiyeti Misakinin 13 ncü maddesi uyarinca verilmis bir karar gücünde ve degerinde olacaktir

MADDE 45

Bu Kesimdeki hükümlerle, Türkiye'nin Müslüman-olmayan azinliklarina taninmis olan haklar, Yunanistan'ca da, kendi ülkesinde bulunan Müslüman azinliga taninmistir

BÖLÜM III

MALI HÜKÜMLER

KESIM I

OSMANLI DEVLET BORCU*********************************************

MADDE 46

İşbu Kesime ekli çizelgede belirtildigi üzere, Osmanli Devlet Borcu [Düyun-u Umumiye-i], Türkiye, 1921-1913 Balkan Savaslari sonucu olarak kendilerine Osmanlı Imparatorlugundan topraklar katilmis Devletler, İşbu Andlaşmanın 12 nci ve 15 nci Maddelerinde belirtilen adalarla, bu Maddenin son fikrasinda belirtilen toprak parçasi kendilerine birakilmis olan Devletler ve, son olarak, İşbu Andlaşma uyarinca Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis Asya topraklari üzerinde yeni kurulan Devletler arasında, İşbu Kesimde belirtilen sartlar içinde, bölüstürülecektir Bundan baska, yukarıda belirtilen bütün bu Devletler, 53 ncü Maddede gösterilen tarihlerden baslayarak, Osmanli Devlet Borcu hizmetlerinin ödenmesine iliskin yillik yükümlere [taksitlere] de, İşbu kesimde belirtilen sartlar içinde, katilacaklardir

Türkiye, 53 ncü Maddede belirtilen tarihlerden baslayarak, öteki Devletlere yükletilmis katilma paylarindan artik hiç bir biçimde sorumlu tutulmayacaktir

1 Agustos 1914 tarihinde Osmanli egemenligi altinda olup, Türkiye'nin, İşbu Andlaşmanın 2 ncü Maddesinde saptanan sınırlari disinda bulunan Trakya arazi, Osmanli Devlet Borcunun bölüstürülmesi konusunda, İşbu Andlaşma uyarinca Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis gibi sayilacaktir

MADDE 47

Osmanli Devlet Borcu [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye] Meclisi, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden baslayarak üç aylik bir süre içinde İşbu Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde yazili borçlanmalara iliskin olan ve ilgili Devletlerden her birine düsen yillik taksitlerin tutarini, 50 nci ve 51 nci Maddelerde kabul edilmis esaslara dayanarak saptayacak ve bu tutari sözü geçen Devletlere bildirecektir

Bu Devletler, Osmanli Borcu Meclisinin bu konudaki çalismalarini izlemek üzere, Istanbul'a temsilciler gönderebileceklerdir

Osmanli Devlet Borcu Meclisi, Bulgaristan ile yapilmis 27 Kasim 1919 tarihli Andlaşmanın 134 ncü Maddesinde öngörülen görevleri de yerine getirecektir

İşbu bu Maddede yazili ilkelerin uygulanmasi konusunda, ilgili taraflar arasında dogabilecek her türlü anlasmazliklar, 1 nci fikrada belirtilen bildirinin yapilmasi tarihinden baslayarak en çok bir ay içinde, Milletler Cemiyeti Meclisinden atanmasi rica edilecek bir hakeme sunulacak ve bu hakem, en çok üç aylik bir süre içinde kararini verecektir Hakemin kararlari kesin olacaktir Anlasmazligin sözü geçen hakeme sunulmus olmasi, yillik taksitlerin ödenmesini geciktirmeyecektir

MADDE 48

İşbu Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde gösterilen Osmanli Devlet Borcunun aralarinda bölüstürülecegi, Türkiye'den baska Devletler, 47 nci Maddede öngörülen aylik taksitlerden her birine düsen pay konusunda, 47 nci Madde uyarinca kendilerine yapilacak bildiri gününden baslayarak üç aylik bir süre içinde, Osmanli Devlet Borcu Meclisine, kendi paylarinin güvence altina alinmasi için yeterli saglancalar [karşılıklar, rehinler] vereceklerdir Bu saglancalar yukarıda belirtilen süre içinde gösterilmemis olursa, ya da bu saglancalarin uygun olup olmadigi konusunda anlasmazlik çikarsa, İşbu Andlaşmanın Imzacisi Devletlerden herhangi birince, Milletler Cemiyeti Meclisine basvurulabilecektir

Milletler Cemiyeti Meclisi, saglanca olarak ayrilan gelirlerin toplanmasini, aralarinda Borcun bölüstürülmüs oldugu, Türkiye disindaki Devletlerde bulunan uluslararasi maliye örgütlerine emanet edebilecektir Milletler Cemiyeti Meclisinin kararlari kesin olacaktir

MADDE 49

Ilgili Devletlerden her birine düsecek yillik taksitler tutarinin 47 nci Madde hükümleri uyarinca kesin olarak saptanmasina girişilecegi günden baslayarak bir aylik bir süre içinde, İşbu Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde gösterilen Osmanli Devlet Borcunun nominal anaparasinin bölüstürülme yol ve yöntemlerini saptamak üzere, Paris'de bir komisyon toplanacaktir Bu bölüstürme, yillik taksitlerin bölüstürülmesi için kabul edilen oranlara göre, borçlanma sözlesmeleriyle İşbu Kesimin hükümleri göz önünde tutularak, yapilacaktir

1 nci fikrada öngörülen Komisyon, Türk Hükümetinin bir temsilcisiyle, Osmanli Devlet Borcu Meclisinin temsilcilerinden, Birlestirilmis Borç ve Ikramiyeli Türk Tahvilleri [Düyun-u Muvahhide ve Ikramiyeli Türk Tahvilati, (la Detta unifiYe et les Lots turc] disinda kalan Osmanli Devlet Borcunun bir temsilcisinden ve ilgili Devletlerden her birinin atayabilecegi birer temsilciden kurulacaktir Komisyonda görüs birligine varilamayacak bütün sorunlar, 47 nci Maddenin 4 ncü fikrasinda öngörülen hakeme sunulacaktir

Türkiye, kendi payini temsil etmek üzere yeni borç senetleri çikarmaga karar verirse, Borç anaparasinin bölüstürülmesi, önce, Türkiye bakimindan, Türk Hükümetinin temsilcisinden, Osmanli Devlet Borcu temsilcisinden ve Birlestirilmis Borç ve Ikramiyeli Türk Tahvilleri disindaki borcun temsilcilerinden kurulu bir Komitece yapilacaktir Yeni çikartilmis borç senetleri Komisyona teslim edilecektir; Komisyon da, bunlarin, bir yandan Türkiye'nin aklanmis [ibra edilmis] oldugunu, öte yandan da borç senetlerini ellerinde bulunduranlarin, Osmanli Devlet Borcundan kendilerine bir pay düsen öteki Devletlere karsi haklarini göz önünde tutarak, borç senetlerini ellerinde bulunduranlara verilmesini saglayacaktir Osmanli Devlet Borcundan her Devlete düsecek payi temsil etmek üzere çikartilacak senetler, Bagitli Yüksek Taraflarin ülkelerinde, her türlü damga resimlerinden ya da bu senetlerin çikartilmasinin yol açabilecegi her çesit vergilerden bagisik tutulacaktir

Ilgili Devletlerden her birine düsecek yillik taksitlerin ödenmesi, İşbu Maddenin, nominal anaparanin bölüstürülmesine iliskin hükümleri yüzünden, ertelenmeyecektir

MADDE 50

Yillik taksitlerin 47 nci Maddede öngörülen bölüstürülmesi ile, Osmanli Devlet Borcu [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye] nominal anaparanin 49 ncu Maddede sözü edilen bölüstürülmesi, asagidaki gibi yapilacaktir:

(1) 17 Ekim 1912 tarihinden önce borçlanmalar ve onlara iliskin yükümler, 1912-1913 Balkan Savaslarindan sonraki durumda Osmanli Imparatorlugu ile, Balkan Savaslari sonucunda Osmanli Imparatorlugundan toprak almis Balkan Devletleri ve İşbu Andlaşmanın 12 nci Maddesinde belirtilen adalar kendilerine verilmis olan Devletler arasında bölüstürülecektir; bu savaslara son veren Andlaşmalarin ya da sonradan yapilan Andlaşmalarin yürürlüge girislerinden bu yana meydana gelen ülke degisiklikleri de göz önünde tutulacaktir

(2) Bu ilk bölüstürmeden sonra, Osmanli Imparatorlugunun üzerinde kalmis borçlanmalarin ve onlara iliskin yillik taksitlerin, 17 Ekim 1912 ile 1 Kasim 1914 tarihi arasında, Osmanli Imparatorlugunun yapmis oldugu borçlanmalarin ve bunlara iliskin taksitlerin ertelenmesiyle artmis olan geri kalan parçasi [bakiyesi], Türkiye ile, bu Andlaşma uyarinca kendilerine Osmanli Imparatorlugundan toprak katilmis Asya'da yeni kurulmus Devletler ve bu Andlaşmanın 46 nci Maddesinde belirtilen topragin kendisine verilmis bulundugu Devlet arasında bölüstürülecektir

Anaparanin bölüstürülmesi, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişi tarihinde her borçlanmanin anaparasinin tutari üzerinden yapilacaktir

MADDE 51

50 nci Maddede öngörülen bölüstürme sonucu olarak, Osmanli Devlet Borcu'nun [Düyun-u Umumiye-i Osmaniye'nin] yillik borçlarindan, ilgili her Devlete düsen pay söyle saptanacaktir:

(1) 50 nci Maddenin lik fikrasinda öngörülen bölüstürme için, önce, 12 nci ve 15 nci Maddelerde belirtilen adalar ile, Balkan Savaslari sonucunda Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis topraklarin tümüne düsen payin saptanmasina girişilecektir Bu payin 50 nci Maddenin 1 nci paragrafi hükümleri uyarinca bölüstürülmesi gereken yillik taksitler toplam tutarina göre tutari, yukarıda sözü geçen adalarla topraklarin, birlikte hesaplanan ortalama genel gelirinin, Osmanli Imparatorlugunun 1910-1911 ve 1911-1912 mali yillari içindeki -1907 yilinda konulmus ek gümrük vergisi gelirini de kapsamak üzere- ortalama genel gelirine olan oranina esit oranda olacaktir

Böylece saptanan tutar, daha sonra, bir önceki fikrada öngörülen topraklar kendilerine verilmis bulunan Devletler arasında bölüstürülecektir; bu islem üzerine, sözü geçen Devletlerin her birine düsen payin, aralarinda bölüsülen toplam tutara göre orani, Balkan Savaslari sonucunda Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis bütün topraklar ile 12 nci ve 15 nci Maddelerde belirtilen adalarin -1910-1011 ve 1911-1912 mali yillari içindeki- genel ortalama geliri oraniyla ayni oranda olacaktir Bu fikrada öngörülen gelirlerin hesaplanmasinda, gümrük vergi gelirleri dikkate alinmayacaktir

(2) 46 nci Maddenin son fikrasinda belirtilen topragi da kapsamak üzere, İşbu Andlaşma uyarinca Osmanli Imparatorlugundan ayrilan topraklara gelince, ilgili Devletlerden her birine düsen payin, 50 nci Maddenin 2 nci fikrasi hükümleri uyarinca bölüstürülecek yillik taksitlerin toplam tutarina göre tutari, ayrilan topraklarin ortalama gelirinin 1910-1911 ve 1911-1912 mali yillari içindeki -1907 yilinda konulmus ek gümrük vergisi gelirini de kapsamak üzere- Osmanli Imparatorlugunun, 1 nci paragrafta belirtilen topraklarla adalarin payinin düsülmesinden sonraki ortalama toplam gelirine olan oranina esit oranda olacaktir

MADDE 52

İşbu Kesime bagli çizelgenin (B) Bölümünde öngörülen öndelikler [avanslar], Türkiye ile 46 nci Maddede belirtilen öteki Devletler arasında, asagidaki sartlar içinde bölüstürülecektir:

(1) Çizelgede gösterilen ve 17 Ekim 1912 tarihinde varolan öndeliklerin, İşbu Andlaşmanın yürürlüge konulmasi tarihinde ödenmemis bulunan anaparasi varsa, İşbu anapara ile, bunun, 53 ncü Maddenin birinci fikrasinda belirtilen tarihlerden bu yana birikmis faizleri ve bu tarihlerden sonra yapilmis bulunan ödemeler, 50 nci maddenin birinci paragrafi ile 51 nci maddenin birinci paragrafi hükümleri uyarinca bölüstürümecektir

(2) Bu ilk bölüstürmeden sonra, Osmanli Imparatorlugu üzerinde kalan borçlara ve bu Imparatorlukça 17 Ekim 1912 ve 1 Kasim 1914 tarihleri arasında alinmis ve çizelgede gösterilen öndeliklere gelince, İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinde ödenmemis anapara varsa, bu anapara ile, bunun, 1 Mart 1920 tarihine kadar birikmis faizleri ve bu tarihten sonra yapilmis ödemeler, 50 nci Maddenin 2 nci paragrafi ile 51 nci Maddenin 2 nci paragrafi hükümleri uyarinca bölüstürülecektir

Osmanli Devlet Borcu Meclisi, söz konusu öndeliklerden [avanslardan] ilgili Devletlerden her birine düsen payin tutarini, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden baslayarak üç aylik bir süre içinde saptayacak ve bu tutari söz konusu Devletlere bildirecektir

Türkiye'den baska Devletlerin borçlu tutulduklari paralar, bu Devletlerce, Osmanli Devlet Borcu Meclisine ödenecek, ya da Türkiye'nin bu Devletler hesabina gerek faiz gerekse borcun karsiligi olarak ödemis bulundugu para tutarina esit bir tutari buluncaya kadar, Türk Hükümeti hesabina gelir yazilacaktir

Bir önceki fikrada öngörülen ödemeler, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden baslayarak yillik bes esit taksitle yapilacaktir Söz konusu ödemelerin Osmanli Imparatorlugunun alacaklilarina yapilacak parçasi, öndeki sözlesmelerinde sart kosulan faizleri de kapsayacak ve Türk Hükümetine düsen parçasi ise faizsiz ödenecektir

MADDE 53

Balkan Savaslari sonucunda Osmanli Imparatorlugundan ayrilan topraklari kendilerine katmis olan Devletlerce ödenmesi gereken, İşbu Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde belirtilmis bulunan Osmanli Devlet Borcu borçlanmalarinin yillik taksitleri, bu topraklarin sözü geçen Devletlere katilmasini saglamis bulunan Andlaşmalarin yürürlüge giris tarihinden baslayarak, ödenmesi gerekli duruma gelecektir 12 nci Maddede belirtilen adalara iliskin yillik taksit 1/14 Kasim 1914 den baslayarak ve 15 nci Maddede belirtilen adalara iliskin yillik taksit de 17 Ekim 1912 den baslayarak ödenmesi gerekli duruma gelecektir

İşbu Andlaşma uyarinca, Osmanli Imparatorlugundan ayrilan Asya'daki topraklar üzerinde yeni kurulmus Devletlerin ve 46 nci Maddenin son fikrasinda belirtilen topragi kendisine katan Devletin borçlu olduklari yillik taksitler, 1 Mart 1920 tarihinden baslayarak ödenmesi gerekli duruma gelecektir

MADDE 54

İşbu Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde sayilan 1911-1912 ve 1913 yillari Hazine Tahvilleri (Bons de TrYsor), sözlesmelerinde öngörülen ödeme tarihlerinden baslayarak on yil içinde, kararlastirilmis faizleriyle birlikte ödeneceklerdir

MADDE 55

Aralarinda Türkiye de bulunmak üzere 46 nci Maddede belirtilen Devletler, İşbu Kesime ekli çizelgenin (A) Bölümünde gösterildigi üzere Osmanli Devlet Borcundan kendilerinde düsen ve 53 ncü Maddede belirtilen tarihlerden baslayarak ödenmesi gerekirken ödenmemis bulunan yillik taksitlerin tutarini Osmanli Devlet Borcu Meclisine ödeyeceklerdir Bu ödeme, İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinden baslayarak, esit yirmi taksitle, faizsiz yapilacaktir

Türkiye'den baska Devletlerin Osmanli Devlet Borcu Meclisine ödedikleri yillik taksitler, Borç Meclisince, söz konusu Devletler hesabina Türkiye'nin ödemis oldugu para tutarini buluncaya kadar, Türkiye'nin borçlu kalabilecegi gecikmis taksitler hesabindan düsülecektir

MADDE 56

Bundan böyle, Osmanli Devlet Borcu Yönetim Meclisinde, ellerinde borç senetleri bulunduran Almanlarin, Avusturya'lilarin ve Macarlarin temsilcileri [vekilleri] bulunmayacaktir

MADDE 57

Osmanli Devlet Borcu borçlanmalariyla faizlerine ve karsiligi Misir vergisi ile saglanmis olan 1855, 1891 ve 1894 borçlanmalarina iliskin faizsiz kuponlarin sunulmasina iliskin süreler ile, sözü geçen borçlanmalardan adçekme vurmus olan borç senetlerinin ödenmek üzere sunulma süreleri, Yüksek Bagitli Taraflar ülkesinde 29 Ekim 1914 tarihinden baslayarak İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişini izleyecek üç ayin sona ermesine kadar ertelenmis sayilacaktir

KESIM II

ÇESITLI HÜKÜMLER

MADDE 58

Bir yandan Türkiye ve öte yandan (Yunanistan disinda) öteki Bagitli Devletler, bu Devletlerle (tüzem kisileri de kapsamak üzere) uyruklarınin, 1 Agustos 1914 tarihiyle İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihi arasındaki süre boyunca ugramis olduklari, gerek savas eylemleri, gerekse zoralim, haciz, diledigi gibi kullanma ve elkoyma tedbirlerinden dogan kayip ve zararlardan dolayi her türlü parasal istemde bulunanma hakkında karşılıkli olarak vazgeçerler

Bununla birlikte, yukarıdaki hüküm, İşbu Andlaşmanın II ncü Bölümünde (Ekonomik hükümleri) öngören hükümlere halel getirmeyecektir

Türkiye, Almanya ile yapilmis 28 Haziran 1919 tarihli Barış Andlaşmasınin 259 ncu Maddesinin birinci fikrasi ve Avusturya ile yapilmis 10 Eylül 1919 tarihli Barış Andlaşması 210 ncu Maddesinin birinci fikrasi uyarinca, Almanya ile Avusturya'nin geçirmis [transfer etmis] olduklari altin paralar üzerindeki her türlü haktan, (Yunanistan disinda) öteki Bagitli Devletler yararina vazgeçer

Sürüme [tedavüle] çikarilan birinci tertip Türk kagit paralarina iliskin olarak, gerek 20 Haziran 1331 (3 Temmuz 1915) tarihli sözlesme, gerekse söz konusu kagit paralarin arkasinda yazili metin uyarinca, Osmanli Devlet Borcu Meclisine yükletilmis bütün ödeme yükümleri geçersiz sayilmistir

Bunun gibi, Türkiye, Osmanli Hükümetince Ingiltere'ye ismarlanmis ve Ingiliz Hükümetince 1914 de elkonmus olan savas gemileri için ödenmis bulunan paranin geri verilmesini Ingiliz Hükümetinden ya da Ingiliz uyruklarından istememegi kabul eder ve bu yüzden her türlü istemde bulunmaktan vazgeçer

MADDE 59

Yunanistan, Anadolu'da, savas yasalarina aykiri olarak, Yunan ordusu ya da Yunan yönetiminin eylemleriyle islenmis zararlari onarma yükümünü kabul eder

Öte yandan, Türkiye, Yunanistan'in, savasin uzamasindan ve savas sonuçlarindan dogan mali durumunu dikkate alarak, onarimlar karsiligi olarak, Yunan Hükümetine karsi yöneltebilecegi her türlü zarar-giderim isteminde kesinlikle vazgeçer

MADDE 60

Gerek Balkan Savaslari sonucu olarak gerekse İşbu Andlaşma ile, kendilerine Osmanli Imparatorlugundan bir toprak parçasi ayrilmis ya da ayrilan Devletler, Osmanli Imparatorlugunun bu toprak parçasinda bulunan her türlü tasınır ve tasinmaz mallari, herhangi bir karşılık ödemeksizin, edinmis olacaklardir

surasi kararlastirilmistir ki, 26 Agustos 1324 (8 Eylül 1908) ve 20 Nisan 1325 (2 Mayis 1909) tarihli Iradelerde, Hazine-i Hassa'dan (Liste civile) Devlete geçirilmesi buyrulmus olan tasınır ve tasinmaz mallarla, 30 Ekim 1918'de, bir kamu hizmeti yararina Hazine-i Hassa'ca yönetilen mallar, sözü geçen Devletler Osmanli Imparatorlugunun yerini almis olduklarindan ve bu mallar üzerinde kurulmus bulunan Vakiflarin geçerli taninmasi sartiyla, bir önceki fikrada belirtilen tasınır ve tasinmaz mallarin kapsami içinde bulunmaktadirlar

Gerek Balkan Savaslari sonucu olarak, gerek daha sonra Yunanistan'a geçmis eski Osmanli Imparatorlugu topraklarinda bulunan ve Hazine-i Hassa'dan Devlete geçmis tasınır ve tasinmaz mallar konusunda, Türk Hükümeti ile Yunan Hükümeti arasında çikan anlasmazlik, 1/14 Kasim 1913 tarihli Atina Andlaşmasına ekli özel bir protokol uyarinca yapilacak bir hakemlik sözlesmesine göre, La Haye'de bir hakemlik mahkemesine götürülücektir

İşbu Maddenin hükümleri, Hazine-i Hassa adina yazitli bulunan ya da Hazine-i Hasa'ca yönetilen ve bu Maddenin 2 nci ve 3 ncü fikralarinda öngörülmeyen tasınır ve tasinmaz mallarin hukuksal niteligini degistirmeyecektir

MADDE 61

Türk sivil ya da askeri emeklilik maasindan yararlananlardan, İşbu Andlaşma uyarinca Türkiye'den baska bir Devletin uyrukluguna geçmis bulunanlar, emeklilik maaslarina iliskin olarak Türk Hükümetine karsi herhangi bir istemde bulunamayacaklardir

MADDE 62

Türkiye, Almanya ile Versailles'de 28 Haziran 1919 tarihinde yapilmis Barış Andlaşmasınin 261 nci Maddesi, ve Avusturya ile 10 Eylül 1919 da, Bulgaristan ile 27 Kasim 1919 da ve Macaristan ile 4 Haziran 1920 de yapilmis Barış Andlaşmalarinin bu konuyla ilgili maddeleri uyarinca, Almanya, Avusturya, Bulgaristan ve Macaristan'in, Türkiye'den olan bütün alacaklarinin [Bagitli Devletlere] geçirilmesini [transferini] kabul eder

Bagitli öteki Devletler, bu yüzden Türkiye'ye düsen borçlardan Türkiye'yi aklanmis [ibra edilmis] saymayi razi olurlar

Türkiye'nin, Almanya, Avusturya, Bulgaristan ve Macaristan'dan olan alacaklari da sözü geçen Bagitli Devletlere geçirilmistir

MADDE 63

Türk Hükümeti, öteki Bagitli Devletlerle görüs birligi içinde, savastan sonra Almanya'dan Türkiye'ye gönderilecek mallarin tutarina karşılık olarak, Alman Hükümetince sürüme çikartilmis kagit paralari belli bir kambio degeri üzerinden kabul edecegi konusunda girmis oldugu yükümlerden Alman Hükümetini aklanmis [kurtulmus, ibra edilmis] saydigini bildirir

BÖLÜM III

EKONOMIK HÜKÜMLER

MADDE 64

Bu Bölümde, "Müttefik Devletler" (Puissances alliYes) terimi, Türkiye'den baska bagitli Devletler anlamina gelmektedir; "Müttefik uyrukları" (ressortissants alliYes) terimi, Türkiye'den baska bagitli Devletlerin uyruklugunda bulunan ya da bu Devletlerin koruyuculugu (protectorat) altinda bulunan bir Devletin ya da bir ülkenin uyruklugunda olan gerçek kisileri, dernekleri ve kurumlari kapsamaktadir

Bu Bölümün, sözü geçen "Müttefik uyrukları"na iliskin hükümleri, Müttefik Devletlerin uyruklugunda bulunmamakla birlikte, bu Devletlerin olgusal [fiili] korumasindan (protection) yararlanmis bulunmalari yüzünden, Osmanli makamlarinca kendilerine Müttefik uyrukları gibi islem yapilmis ve bu yüzden de zarar görmüs olan kimselere de uygulanacaktir

KESIM I

MALLAR, HAKLAR VE ÇIKARLAR

MADDE 65

İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinde Türk egemenligi altinda kalmis bir ülkede bugün de bulunup kimligi ortaya konulabilecek ve 29 Ekim 1914 tarihinde Müttefiklerin uyrugu olan kimselere ait mallar, haklar ve çikarlar, bulunduklari durumlariyla, derhal hak sahiplerine geri verilecektir

karşılıkli olarak, 29 Ekim 1914 tarihinde Müttefik Devletlerin egemenligi ya da koruyuculugu altina konulmus ülkelerde ya da Balkan Savaslarindan sonra Osmanli Imparatorlugundan ayrilarak bugün sözü geçen Devletlerin egemenligi altina konulmus ülkelerde bulunup da Türk uyruklarına ait olan mallar, haklar ve çikarlar, derhal hak sahiplerine geri verilecektir İşbu Andlaşma uyarinca Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis ülkelerde bulunan ve Müttefik Devletler makamlarinca tasfiye konusu yapilmis ya da baska herhangi olaganüstü tedbirler uygulanmis, Türk uyruklarına ait olan mallar, haklar ve çikarlar konusunda da bu hüküm uygulanacaktir

İşbu Andlaşma uyarinca Osmanli Imparatorlugundan ayrilmis bir ülkede bulunup, Osmanli Hükümetince uygulanan kural-disi [istisnai] bir savas tedbirine konu olduktan sonra, bu ülkede yetkilerini [otoritesini] kullanan Bagitli Yüksek Taraflarin simdi elinde bulunan mallardan kimligi ortaya konulabilecek olanlar, bulunduklari durumlariyla, mesru maliklerine geri verilecektir Bu ülkede yetkilerini [otoritesini] kullanan Bagitli Devletçe tasfiye edilmis tasinmaz mallar konusunda da ayni islem yapilacaktir Özel kisiler arasında bunlar disinda kalan istemler, yetkili yerel mahkemelere sunulacaktir

Istenmis mallarin kimin oldugu ya da bunlarin geri verilisi konusunda ortaya çikacak her türlü anlasmazliklar, bu Bölümün V nci Kesiminde öngörülen Hakemlik Karma Mahkemesine sunulacaktir

MADDE 66

64 nci Maddenin 1 nci ve 2 nci fikralarindaki hükümleri yürürlüge koymak için, Bagitli Yüksek Taraflar, en hizli bir yönetim süreci uygulayarak, maliklerin rizasi olmaksizin konmus olabilecek her türlü yükümlerden ya da yararlanma haklarindan arinmis olarak, maliklere, mallarini, haklarini ve çikarlarini geri verdireceklerdir Mallari, haklari ve çikarlari, bu geri verdirmeyi yaptiracak olan Hükümetten dolayli ya da dolaysiz olarak edinmis olan ve bu geri vermeden zarara ugramis bulunabilecek üçüncü kisilerin zararlarini gidermekle, geri verdirmeyi yaptiran Hükümet yükümlü olacaktir Bu zarar-giderim konusunda ortaya çikabilecek olan anlasmazliklarin çözümünde ortak (genel) hukuk mahkemeleri yetkili olacaklardir

Bütün öteki durumlarda, zarar-giderimde bulunmalari gerekenlere karsi, zarara ugramis üçüncü kisilerin dava açma haklari olacaktir

Bu amaçla, Bagitli Yüksek Taraflarca, düsman mallarina, haklarina ve çakarlarina iliskin olarak alinmis bütün kullanim (geçirim) islemleri ya da baska olaganüstü savas tedbirleri -henüz tamamlanmamis bir tasfiye söz konusu ise- derhal kaldirilacak ve durdurulacaktir Istemde bulunan maliklerin mallari, haklari ve çikarlari -bunlarin sahipleri belli olur olmaz- derhal geri verilerek, bu istemler yerine getirilecektir

Geri verilmesi 65 nci Maddede öngörülen mallar, haklar ve çikarlar, İşbu Andasmanin imzasi tarihinde Bagitli Yüksek Taraflardan birinin yetkili makamlarinca tasfiye edilmis bulunursa, bu Bagitli Taraf, tasfiye tutarini, mallarin, haklarin ve çikarlarin maliklerine ödeyerek, geri verme yükümünden aklanmis [kurtulmus, ibra edilmis] olacaktir Malikin basvurmasi üzerine, Hakemlik Karma Mahkemesi, tasfiyenin hakli bir degeri tutturacak kosullar altinda yapilmamis oldugu kanisinda bulunursa, bu Mahkeme, taraflar anlasamazlarsa, tasfiyeden elde edilen geliri, hakgözetirlige uygun görecegi ölçüde arttirabilecektir Söz konusu mallar, haklar ve çikarlar, malikleriyle yapilmis anlasmadan ya da yukarıda öngörülen Hakemlik Karma Mahkemesinin kararindan sonra iki ay içinde ödeme yapilmamissa, geri verilecektir

MADDE 67

Bir yandan Yunanistan, Romanya, Sirp-Hirvat-Sloven Devleti, ve öte yandan Türkiye, Türkiye ülkesinde ve karşılıkli olarak, Yunanistan, Romanya ve Sirp Hirvat-Sloven Devleti ülkelerinde, ordularinca ya da yönetim makamlarinca elkonmus, haczedilmis ve geçici olarak elkonulmus olup da simdi de bu ülkede bulunan her türlü tasınır mallarin kendi ülkelerinde aranmasini ve bulunanlarin geri verilmesini, gerek uygun düsen yönetim tedbirleri alarak, gerekse bunlara iliskin bütün belgeleri teslim ederek, kolaylastiracaktir

Bu arastirma ve geri verme, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan ordularinca makamlarinca, Yunanistan, Romanya ve Sirp-Hirvat-Sloven Devleti ülkesinde haczedilmis ya da geçici olarak elkonulmus ve Türkiye'ye ya da Türk uyruklarına geçirilmis mallarla, Yunanistan, Romanya ve Sirp-Hirvat-Sloven Devleti ordularinca Türk ülkesinde elkonularak ya da haczedilerek Yunanistan'a, Romanya'ya ya da Sirp-Hirvat-Sloven Devletine ya da bunlarin uyruklarına geçirilmis mallar için de uygulanacaktir

Bu arastirmalara ve geri vermelere iliskin istemler [dilekçeler], İşbu Andlaşmanın yürürlüge giris tarihinden baslayarak alti aylik bir süre içinde sunulacaktir

MADDE 68

Türkiye'de Yunan ordusunca isgal olunan bölgelerde, bir yandan Yunan makamlari ve yönetimleri ile, öte yandan Türk uyrukları arasında yapilmis sözlesmelerden dogan borçlar, bu sözlesmelerde öngörülen sartlar içinde, Yunan Hükümetince ödenecektir

MADDE 69

1922-1923 mali yilindan önceki mali yillar için, Müttefiklerin uyruklarından ya da bunlarin mallarindan, Müttefik uyruklarınin ve mallarinin 1 Agustos 1914'de yararlandiklari statü uyarinca bagli kilinmamis bulunduklari hiç bir vergi resim ya da ek-resim (vergi) alinmayacaktir

1922-1923 mali yilindan önceki mali yillar için, 15 Mayis 1923'den sonra para alinmis bulunuyorsa, İşbu Andlaşma yürürlüge girer girmez, bu paralar hak sahiplerine geri verilecektir

15 Mayis 1923 den önce alinmis paralar için hiç bir basvurmada bulunulamayacaktir

MADDE 70

65 nci, 66 nci ve 69 ncu Maddelere dayandirilacak istemlerin, İşbu Andlaşmanın yürürlüge konulusundan baslayarak yetkili makamlara alti ay içinde ve, anlasmaya varilamazsa, Hakemlik Karma Mahkemesine onsekiz aylik bir süre içinde sunulmus olmalari gerekmektedir

MADDE 71

Ingiliz Imparatorlugu, Fransa, Italya, Romanya ve Sirp-Hirvat-Sloven Devleti ya da bunlarin uyrukları, kendi mallari, haklari ve çikarlarina iliskin olarak, 19 Ekim 1914 tarihinden önce Osmanli Hükümetine istemlerde bulunmus ya da dava açmis olduklarindan, İşbu Kesimin hükümleri, sözü geçen istemleri ya da davalari hiç bir zaman etkileyemecektir Ingiliz Imparatorlugu, Fransa, Italya, Romanya ve Sirp-Hirvat-Sloven Hükümetlerine Osmanli Hükümetince ya da Osmanli uyruklarınca sunulmus istemlere ya da açilmis davalara da ayni islem uygulanacaktir Bu istemler ya da davalar, Türk Hükümetiyle İşbu Maddede belirtilen öteki Hükümetlere karsi, Kapitülasyonlara son verilmis oldugu göz önünde tutularak, kovusturulacaktir

MADDE 72

İşbu Andlaşma uyarinca Türk kalan topraklarda, Almanya'ya, Avusturya'ya, Macaristan'a ve Bulgaristan'a ya da bunlarin uyruklarına ait olup da, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden önce Müttefik Hükümetlerce elkonulmus ya da isgal edilmis olan mallar, haklar ve çikarlar, [Müttefik] Hükümetlerle Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan Hükümetleri ya da ilgili uyrukları arasında anlasmalarin (düzenlemelerin) yapilmasina kadar, Müttefik Hükümetlerin elinde kalacaktir Bu mallar, haklar ve çikarlar tasfiye edilmislerse, yapilmis tasfiyelerin geçerli oldugu dogrulanmistir

İşbu Andlaşma uyarinca Türkiye'den ayrilan topraklarda, Almanya'ya, Avusturya'ya, Macaristan'a ve Bulgaristan'a ya da bunlarin uyruklarına ait mallari, haklari ve çikarlari, söz konusu ülkelerde yetkilerini [otoritelerini] kullanan Hükümetler, İşbu Andlaşmanın yürürlüge konulusundan baslayarak alti ay içinde, tasfiye edilebileceklerdir

Daha önce yapilmis ya da yapilmamis olsun, tasfiyelerden elde edilen para, tsafiye edilmis mallar Almanya, Avusturya, Macaristan ya da Bulgaristan Devletelrinin mülkiyetinde ise, ilgili devletle yapilmis Barış Andlaşmasınin kurmus oldugu Onarimlar Komisyonuna [Tâmirat Komisyonuna, La Commission des RYparations] ödenecektir Tasfiye edilen mallar özel kisilerin ies, tasfiyeden elde edilen para, dogrudan dogruya mallarin sahiplerine ödenecektir

İşbu Maddenin hükümleri, Osmanli anonim ortaklarina [sirketlerine] uygulanmayacaktir

Türk Hükümeti, İşbu Maddeded öngörülen tedbirlerden hiç bir biçimde sorumlu olmayacaktir

KESIM II

SÖZLEsMELER VE SÜRE AsIMLARI

MADDE 73

82 nci Maddede tanimlandigi biçimde, sonradan düsman durumuna girmis bulunan taraflar arasında ve bu Maddede belirtilmis tarihten önce yapilmis, asagidaki kategorilere giren sözlesmeler (contrats), bu sözlesmelerin kapsadigi hükümlerle İşbu Andlaşmanın hükümleri sakli tutulmak sartiyla, yürürlükte kalacaklardir:

a) Teslim islemi 82 nci Maddenin hükümleri uyarinca taraflarin düsman durumuna girmelerinden önce gerçekten yapilmis bulunan, tasinmaz mallarin satisina iliskin sözlesmeler - asil satis islemi usulüne uygun olarak gerçeklestirilmis olmasa bile;

b) Özel kisiler arasında yapilmis kiralama, kiraya verme sözlesmeleriyle, kira vaadi sözlesmeleri;

c) Madenlerin, ormanlarin ve tarim topraklarinin isletilmesine iliskin olarak, özel kisiler arasında yapilmis sözlesmeler;

d) Ipotek, teminat ve emanet konusunda sözlesmeler;

e) ortaklıkların kurulmasina iliskin sözlesmeler; bu hüküm, yönetildikleri kanun uyarinca, ortaklarin kisiliginden ayri bir kisilik olusturmayan kollektif ortaklıklara (partnerships) uygulanmaz;

f) Özel kisilerle ya da ortaklıklarla, Devlet, vilâyetler, belediyeler ya da bunlara berzer yönetim tüzel kisileri arasında, herhangi bir konuda, yapilmis sözlesmeler;

g) Aile durumuna [statüsüne] iliskin sözlesmeler;

h) Her çesit bagislara, [hibe ve teberrulara, à des donations ou à des libYralitYs] iliskin sözlesmeler

İşbu Madde, sözlesmelerle, yapildiklari siradaki degerlerinden baska bir deger verdine amaciyla öne sürülemeyecektir

İşbu Madde, ayricalik [imtiyaz] sözlesmelerine uygulanmayacaktir

MADDE 74

Sigorta sözlesmelerine, İşbu Kesimin Ek'inde öngörülen hükümler uygulanacaktir

MADDE 75

73 ncü ve 64 ncü Maddelerde sayilan sözlesmelerle, ayricalik [imtiyaz] sözlesmeleri disinda, sonradan düsman dukuna girmis kimseler arasında, taraflarin düsman durumuna girmeleri tarihinden önce yapilmis olan sözlesmeler, bu tarihten baslayarak sona erdirilmis sayilacaktir

Bununla birlikte, sözlesmenin taraflarindan her biri, gerekirse, öteki tarafa, sözlesmenin yapildigi tarihte yürürlükte tutulmasi istenilen andaki kosullar ararisnadki farki karsiyalacak bir zarar -giderim [tazminat] ödenmesi sartiyla, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden baslayarak üç aylik bir sürenin geçisine kadra, öteki taraftan, bu sözlesmenin uygulanmasini isteyebilecektir Bu zarar-giderim, taraflar kendi aralarinda anlasamazlarsa, Hakemlik Karma Mahkemesince saptanacaktir

MADDE 76

İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden önce, 73 ncü Maddeden 75 nci Maddeye kadar olan Maddelerde belirtilen sözlesmelerde, ödemede kullanacak para ya da kambio degeri konusundaki sözlesmeleri de kapsamak üzere, özellikle bu sözlesmelerin sona erdirilmesine, yürürlükte tutulmasina, uygulama sartlarina ya da bu sözlesmelerde yapilacak degisikliklere iliskin olarak, taraflar arasında yapilmis bütün islemlerin geçerli oldugu dogrulanir

MADDE 77

30 Ekim 1918 tarihinden sonra, Müttefik uyruklarıyla Türk uyrukları arasında yapilmis sözlesmeler geçerli kalmaktadirlar; bunlara genel (ortak) hukuk kurallari uygulanir

30 Ekim 1918 tarihinden sonra, 16 Mart 1920 tarihine kadar Istanbul Hükümetiyle usulüne uygun olarak yapilmis sözlesmeler de geçerli kalmaktadirlar; bunlara genel (ortak) hukuk kurallari uygulanir

16 Mayis 1920 den sonra Istanbul Hükümetiyle usulüne uygun olarak yapilmis bulunan ve bu Hükümetin etkin yetkili [otoritesi] altindaki topraklara iliskin bütün sözlesmeler ve anlasmalar, İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden baslayarak üç aylik bir süre içinde ilgililerin istemesi üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisinin uygun bulusuna sunulacaktir Bu sözlesmeler uyarinca yapilmis bulunan ödemeler, İşbu ödemelerde bulunmus olan tarafin hesabina, geregi gibi, alacak yazilacaktir

Bu sözlesmeler uygun bulunmazlarsa, ilgili tarafin, gerekiyorsa, dogrudan dogruya ve gerçekten ugranilmis zarari karsilayacak bir zarar-giderime [tazminata] hakkı olacaktir; dostça bir anlasmaya varilamazsa, bu zarar-giderim Hakemlik Karma Mahkemesince saptanacaktir

İşbu Maddenin hükümleri, ayricalik [imtiyaz] sözlesmelerine, ayricalik geçirimlerine ve kamu hizmeti ayricaligina iliskin isletme sözlesmelerine uygulanmayacaktir

MADDE 78

Sonradan düsman olmus taraflar arasında, ayricalik [imtiyaz] sözlesmeleri disindaki sözlesmelere iliskin olarak ortaya çikmis bulunan ya da, asagida gösterilen alti aylik sürenin bitiminden önce ortaya çikabilecek olan her türlü anlasmazliklar, Hakemlik Karma Mahkemesince çözümlenecektir; bununla birlikte, tarafsiz Devletlerin kanunlari uyarinca bu Devletlerin ulusal mahkemelerinin yargi yetkisi içinde bulunabilecek olan anlasmazliklar, bu kuralin disinda kalmaktadir Bu durumda, bu çesit anlasmazliklar, Hakemlik Karma Mahkemesince degil, fakat bu ulusal mahkemelerce çözümlenecektir Bu Madde uyarinca Hakemlik Karma Mahkemesinin yetki alanina giren anlasmazliklara iliskin sikayetlerin, bu mahkemenin kurulus tarihinden baslayarak alti aylik bir süre içinde bu mahkemeye sunulmalari gerekecektir

Bu sürenin sona erisinde, Hakemlik Karma Mahkemesine sunulmamis olacak anlasmazliklar, genel (ortak) hukuk hükümleri uyarinca yetkili olan mahkemelerce çözüme baglanacaktir

İşbu Maddenin hükümleri, savas boyunca ayni ülkede oturmus ve hem kendileri hem de mallari bakimindan diledikleri gibi davranmis olan bütün taraflar arasından yapilmis görüsmelerde, taraflarin düsman olduklari tarihten önce yetkili bir mahkemece hükme baglanmis anlasmazliklara uygulanamaz

MADDE 79

Bagitli Yüksek Taraflarin ülkesinde, düsmanlar arasındaki iliskilerde, süre asimina, kanunda öngörülen sürelere uyulmamasi yüzünden dava açma hakkının sınırlanmasina ya da yitirilmesine iliskin bütün süreler, ister savasin baslangicindan ister önce, ister sonra islemege baslamis bulunsun, 29 Ekim 1914 tarihinden baslayarak İşbu Andlaşmanın yürürlüge girişinden sonra üç ayin geçisine kadar ertelenmis sayilacaktir

Bu hüküm, özellikle, faiz ve kazanç [temettü] kuponlarinin sunulmasi sürelerine ve adçekme ile ya da baska herhangi bir nedenle ödenmesi gerekli her türlü bonolarin sürelerine uygulanacaktir

Yukarıda belirtilen süreler, Romanya bakimindan, 27 Agustos 1916 tarihinden baslayarak kesilmis sayilacaktir


Alıntı Yaparak Cevapla