Yalnız Mesajı Göster

Ülkeler Tarihi

Eski 10-10-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ülkeler Tarihi



Emanullah Han, Afganistan�ın eğitim ve modernleşme çalışmalarına katkı ve destek için diğer ülkelerdeki yenilikleri yerinde görmek ve yetişmiş eleman temin amacıyla Aralık 1927�de bir dış geziye çıktı Mısır, Fransa, Belçika, İsviçre, Almanya, İngiltere ve Rusya�yı ziyaret etti Son olarak Mayıs 1928�de Türkiye�ye gelen Emanullah Han, çok içten ve sıcak karşılanmıştır Mustafa Kemal, Emanullah Han ve onun şahsında Afgan milletine ilgi ve dostluk göstermiştir

Mustafa Kemal, Emanullah Han ve eşi onuruna verdiği yemekte Türk milletinin Afgan milletine karşı sıcak duygularını belirten bir konuşma yapmış ve Emanullah Han�a, öncelikle güçlü bir ordu kurmayı tavsiye etmiştir Bu ziyaret esnasında, 1 Mart 1921�de imzalanan Türk-Afgan Anlaşmasına ek olarak, �Türkiye ve Afganistan arasında dostluk ve teşrik-i mesai muahedenamesi� adıyla yeni bir anlaşma imzalandı (1928)

Bu anlaşmada; iki devletin birbirleriyle dost oldukları, düşmanlarına karşı ortak tavır alınması ve ilerlemek için gerekenleri sağlamada imkanları iyi olan tarafın diğerine yardımcı olması gibi esaslar yer alıyordu Buna göre Türkiye Cumhuriyeti; ilmi, hukuki, askeri alanlardaki uzmanlarından bir kısmını Afganistan�da görevlendirecekti

Emanullah Han, Afganistan�a döndüğünde önceki ihmallerden ötürü biriken sorunların iç huzursuzluk ve karışıklığa yol açtığını gördü Ancak bütün bu olumsuzlukları ciddiye almadan Avrupa ve Türkiye�de gözlemlediği yenilikleri uygulamaya girişti Acil çözüm gerektiren sorunların ertelenmesi, yeni bir hata idi Her alanda yenilik yapmak istiyen Han, ülke gerçekleri doğrultusunda hareket etmiyordu Para ve eleman eksikliği de karşılaştığı önemli engellerden biriydi Ayrıca Mustafa Kemal�in �güçlü bir ordu kurma� önerisini yerine getiremediğinden ülkede otorite zayıflamış ve inkılaplarda başarılı olamamıştır

Emanullah Han, danışman seçimi konusunda da isabetsiz davranmıştır Bütün bu hatalarından sonra geç de olsa acilen �güçlü bir orduya sahip olması� gerektiğini anlamış ve hemen çalışmalara başlamıştır Türkiye�den Afganistan�a giden Kazım Orbay başkanlığındaki heyet çalışmalara başladığında ülkedeki iç isyanlarda kontrolden çıkmıştı Emanullah Han, bu yenilik çabalarından sonuç alamadan yönetimden ayrılmak ve İtalya�ya gitmek zorunda kaldı Yerine kardeşi İnayetullah Han geçti

Ülkedeki karışıklıkların önlenememesi üzerine ise yönetim, çeteci Habibullah Han�a geçmiştir Bu yönetim, Afganistan�da bulunan Türk askeri heyetini geri göndermiştir Bu arada Fransa�da sürgünde bulunan Nadir Şah, ülkesine dönerek Habibullah�dan Kabil ve Afganistan�ı kurtarmıştır Nadir Şah, Afganistan�da büyükelçi olarak bulunan Yusuf Hikmet Bayur�un da tasvibini alarak Afganistan hükümdarı oldu Nadir Şah�ın özellikle Türk büyükelçisinin tasvibini alması, Türk dostluğuna verdiği önem bakımından dikkat çekicidir Nadir Şah, ülke gerçeklerine uygun ve halk tarafından benimsenen reformlar yapmıştır

Türkiye�nin çok önem verdiği Emanullah Han�ın başarısız olması, Nadir Şah�ın da din kuralları ve din adamlarına öncelik vermesi, Türkiye tarafından hoş karşılanmamıştır Ancak bir süre sonra Nadir Şah�ın yerine geçen oğlu Zahir Şah�ın reform hareketlerine devam etmesi üzerine Türkiye, tekrar Afganistan�a yaklaşmıştır Nadir Şah, Afganistan dış politikasında İngiltere ve Rusya arasında bir denge kurmaya çalışmıştır Bu siyaset, Afganistan�ın bu devletlerden birisinin hakimiyeti altına girmesini engelemiştir

Nadir Şah�dan sonra oğlu Muhammed Zahir Şah da, aynı dış politikayı izlemiştir Ancak bu durum, Afganistan�ı uluslararası alanda yalnızlığa itmiştir İran�la olan sınır anlaşmazlığı da bu dönemde Afganistan�ın bir başka sıkıntısı olmuştur Bu zor günlerinde Afganistan�ın yardımına hep Türkiye yetişmiştir

Afganistan ile İran arasında 1903�den beri devam eden sınır sorununda Türkiye�nin 1934�de hakem olması istenmiştir Türkiye, Kazım Orbay başkanlığında bir heyet gönderek sorunu halletmiştir Ayrıca Türkiye, Afganistan�ı uluslararası alanda düştüğü yalnızlıktan kurtarmak için Milletler Cemiyetine girmesini sağlamıştır Yine aynı yıllarda Türkiye, çeşitli ülkelerdeki büyükelçilikleri vasıtası ile Afgan çıkarlarını korumaya çalışmıştır

1930�lu yıllarda Türk büyükelçisi olan Mahmut Şevket Esendal, Türk hükümeti ve Atatürk�ün direktiflerini Afganistan�da başarıyla uygulayarak Türk nüfuzunu artırmıştır Ayrıca sempatik kişiliği ile de, Afgan kralı ve hükümetiyle yakın ilişkiler kurarak hükümetin başdanışmanı haline gelmiştir Türkiye�den giden doktor ve uzmanlar da Afganistan�da üstün hizmetler vererek takdir kazanmışlardır

Afganistan�da bulunan Türk uzmanlar, olağanüstü çabalar göstermişlerdir Bunlardan birisi de Prof Dr Mehmet Ali Dağpınar�dır Dağpınar hukuk müşaviri olarak gittiği Kabil�de Siyasal Bilgiler Fakültesi�ni bina ve hoca yokluğuna rağmen, 9 Haziran 1938�de kurmuştur 1957�de plan müşaviri olarak tekrar Afganistan�a giden Dağpınar, kurduğu fakülte mezunlarıyla birlikte çalışmıştır

II Dünya Savaşı öncesinde İtalya ve Almanya�nın uyguladıkları işgal ve istila hareketleri çerçevesinde Afganistan�da da faaliyet göstermeleri ve burayı ülkelerinin nüfuz alanı seçmeleri, Afgan liderlerini huzursuz etmiştir Türkiye, tüm zor günlerinde olduğu gibi Afganistan�a bu konuda da yardımcı olmuştur Türkiye, 8 Temmuz 1937�de İran, Afganistan ve daha sonra Irak�ın katılmasıyla Sadabat Paktı�nı kurarak Afganistan�ı Alman ve İtalyan nüfuzuna düşmekten kurtarmıştır Böylece bu dört İslam ülkesi, II Dünya Savaşı öncesi zor günlerde birlikte hareket edip birbirlerine destek olmuşlardır

Sadabat Paktı�ndan en çok rahatsız olan ülke Sovyet Rusya olmuştur Türkiye, Dış İşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras�ı Moskova�ya gönderek bu Paktın Rusya aleyhinde bir cephe olmadığı ve dört İslam ülkesi arasında dostluk ve işbirliği amaçlı olduğunu izah gereği duymuştur Atatürk�ün önderliğindeki Balkan Paktı ile İtalya ve Almanya�nın faşist tehdidi, Sadabat Paktı ile de, Sovyet Rusya�nın komünist tehdidi önlenmiştir II Dünya Savaşı sırasında Afganistan�ın tarafsız kalmasına rağmen bazı kabilelerin isyanı üzerine İngilizler�in asker göndermesi, ülkeye yine zor günler yaşatmıştır

32 1945 - 1979 Arası Dönem

II Dünya Savaşı sonrası yıllarda Türkiye, bazı sıkıntılı devreler yaşaması ve bunların üstesinden gelmesine rağmen hala Sovyet tehdit ve tehlikesi altında olacaktır Bu şartlar altında NATO ittifakına giren ve güvenliğini teminat altına alan Türkiye, diğer dost ülkeler ve Afganistan�la olan dış ilişkilerinde bazı değişiklikler yapmak durumunda kalmıştır Bu durum, Afganistan�ı içeride olduğu kadar dışarıda da sıkıntıya sokmuş ve yeniden yalnızlığa itmiştir

II Dünya Savaşı sonrası Afganistan�da gerçekleşen hükümet değişikliği ile başbakanlığa Şah Mahmut geçmiştir Yeni hükümetle birlikte iç ve dış politikada önemli değişiklikler olmuştur İç politik gelişmelerin bazıları; tutuklu muhalif liderlerin affedilmesi ve önemli bürokratik görevlere getirilmesi ve yurt dışında eğitim görmüş Afgan gençlere devlet kadrolarında görev verilmesi şeklinde belirtilebilir Dış politikadaki önemli gelişmeler ise, dünyada artık savaş öncesi İngiltere rolünü üstlenmiş olan Amerika ile yakın ilişki kurulması ve Amerika�dan ekonomik yardım temini şeklinde olmuştur

Bu yıllarda bazı Afgan kabileleri, Cinnah liderliğinde bağımsızlık mücadelesi veren ve daha sonra da Pakistan�ı kuran Hindistan Müslümanlarına büyük destek vermiş ve hatta Hindularla yapılan savaşlarda bizzat yer almışlardır Bu kabileler, yapılan bir plepistle de Pakistan�a katılmak istediklerini beyan etmişlerdir

Pakistan�ın da Afgan kabileleri ile aynı duyguları paylaşması, buna karşılık Afganistan�ın bu kabilelere yarı bağımsızlık vermeyi kabulü, Afganistan ve Pakistan arasında anlaşmazlığa sebep olmuştur Bunun üzerine Afganistan�ın bir Paştunistan milleti oluşturma gayreti, sorunu büsbütün büyültmüştür Amerika, Sovyet karşıtı bu iki ülke arasındaki sorunun çözümü konusunda arabuluculuk rolü üstlenebileceğini teklif etmiş; ancak bu teklif, Pakistan tarafından reddedilmiştir Bunun üzerine Türkiye�nin arabuluculuğu gündeme geldi ise de, yapılan uzlaşma teklifleri yine Pakistan�ca kabul görmemiştir

1950�den sonraki yıllarda da Türkiye�nin kardeş Afganistan�a karşı çeşitli yardım ve dostça uyrıları sürmüştür Bu kapsamda Türkiye; yayılmacı komünist tehlikesine karşı Afganlıları uyarmış, İran�la olan sınır sorunlarının çözümünde yardımcı olmuş ve Afganistan�ın Bağdat Paktı�na katılmasına çalışmıştır Ancak o günkü Afgan yöneticilerinin ileri görüşlü olmayışları ve içinde bulundukları uluslararası şartlar, Afganistan�ı adım adım bir komünist işgale sürükleyecektir

Afganistan ve Pakistan arasındaki sorunların çözülememesi üzerine Afganistan, Rusya�nın da etkisi altında Pakistan�ın hasmı olan Hindistan�la yakın ilişkiler kurdu Daha sonrada Amerika�dan talep ettiği modern silahları alamaması ve Pakistan hava kuvvetlerinin saldırısına maruz kalması, Afganistan�ı ister istemez Sovyetler�e yaklaştırdı Ayrıca 1953�ten sonraki Amerikan yönetiminin Afganistan�ı dışlayarak İran ve Pakistan�a yaptığı büyük askeri yardımlar da, bu yakınlaşmayı çabuklaştıran diğer bir faktördür

Aynı yıllarda Sovyetler Birliği�nde iktidara gelen yeni yönetimde (Nikita Hruşçev ve ekibi), önceki Stalin döneminin baskıcı yayılma politikasını değiştirerek, yumuşak ve yardım görünümlü bir yayılma politikası benimsemişlerdir Bu yeni Sovyet politikasının uygulanması için en uygun aday ülke, içinde bulunduğu şartlar itibari ile Afganistan olacaktır Bu yeni Sovyet politikasının da etkisi ile Afganistan�da başbakanlığa Muhammed Davud Han getirilmiştir Yeni Afgan yönetimi, Amerika ile ilişkileri bozmak istememekle birlikte içinde bulundukları ve çevrelerinde gelişen olayların etkisi ile yavaş yavaş Sovyetler�le yakın ilişkiler kurmuştur Bu durum karşısında Türkiye, hiç bir şey yapamayacaktır

Alıntı Yaparak Cevapla