Prof. Dr. Sinsi
|
Ülkeler Tarihi
Davud Han ve diğer bazı Afgan yöneticileri; Afganistan�da işçi sınıfının olmaması, ezilen köylülerin bulunmaması, kalabalık şehirlerin olmaması, yüksek bürokrat bir sınıfın yokluğu ve Afgan halkının İslamiyete çok bağlılığı gibi faktörleri dikkate alarak komünizmin Afganistan�a asla gelemeyeceği ve zemin bulamayacağı kanaatini taşıyorlardı Ancak buna zıt olarak Sovyetler, yapacakları ekonomik yardımlar ve tesis edecekleri kültürel ilşkilerle, Afganistan�ı da komünist ailenin bir üyesi yapacaklarını düşünüyorlardı Amerika�nın Afganistan�ın yardım isteklerini yine geri çevirdiği bir sırada aradıkları fırsatı buldular ve Sovyetler�in Kabil büyükelçisi aracılığıyla yardıma hazır olduklarını ilettiler
Davud Han, Sovyetler�in bu teklifini geri çevirmedi Bunun üzerine 1954 yılında iki ülke arasında ilk kredi anlaşması imzalandı, karşılıklı ziyaretler gerçekleşti Başbakan Davud�un 1956�da Sovyetler Birliğine yaptığı ziyareti müteakip Sovyet danışmanlar, Afganistan�a gelmeye başladılar 1956�dan itibaren her sene 100 Afgan genci Sovyetler Birliği�ne askeri ve eğitim amaçlı gönderildi 1960�dan sonra ise Sovyet uzmanlar, askeri akademilerde görev yapmak için Kabil�e geldiler Sovyet-Afgan işbirliği çerçevesinde eğitim dışında projeler, yol yapımı, sulama, makina tamiri ve daha sonra da Jeolojik araştırmalar ve ziraat alanlarındaki çalışmalar takip etti
Sovyetler, Afganistan�da bazı zengin doğal kaynakları bulmalarına rağmen bunları çıkarıp işlememişlerdir Sadece doğalgaz çıkartmışlar ve bunun da büyük bir kısmını, ülkelerine aktarıp kullanmışlarıdır Sovyetler, izledikleri komünist yayılmacı politikadan sonuç almaya başlamışlardı Sovyet-Rusya�da eğitim gören Afganlı gençler, belkide farkında olmadan Sovyet propogandası yapmaya başlamışlardır
Sovyetler Birliği, 1960-61 yıllarında Afganistan-Pakistan sorununu daha da büyüterek iki İslam ülkesinin diplomatik ilişkilerini kesmesine neden olmuştur Pakistan ile ilişkilerini kesen Afganistan�ın dış dünya ile bağlantı kurmak için yol olarak da Sovyetler�den başka bir alternatifi kalmamıştı Böylece Afganistan�ı istediği gibi kendine bağlı bir hale getirmiştir Amerika bu sırada devreye girerek, İran�ı ikna etmiş ve Afganistan�a ait vasıtaların bu ülke üzerinden transit geçmesini sağlamıştır
Amerikanın Sovyet nüfuzuna karşı Afganistan�a destek vermesi ve Afganistan�ın bu durumu çok iyi değerlendirmesi sonucu, önemli ilerlemeler kaydettiğini görüyoruz Ancak bu durum, 1970�li yıllara kadar sürmüştür Amerika�da değişen iktidarlarların Afganistan�a karşı ilgisiz kalmaları, buna karşın Sovyetler�in de Afganistan�da hakimiyetlerini artırmaları sonucu iç çalkantılar ortaya çıkmıştır
Bu ortamdan faydalanan Davut Han (1963�de Başbakanlık�tan ayrılmıştı), Genelal Abdülkadir liderliğinde solcu subayların ve Muhammet Tereki önderliğindeki sivil marksistlerin yardımı ile Zahir Şah�ı kansız bir şekilde devirerek iktidarı ele geçirmiştir Davut Han, meşruti krallık idaresini kaldırıp kendisinin de başkanı olduğu Cumhuriyeti ilan etmiştir Davut Han�ın bu ikinci saltanatı, önemli ölçüde Afganistan�daki acı olayların da başlangıcı olmuştur
Marksistlerin desteği ile gerçekleşen 1973 darbesinden sonra solcu subaylara orduda daha çok görev verilmeye başlandı Ordudaki solcu atamaların hızlanması benzeri durum emniyet teşkilatında da görülmeye başlandı Ancak Davut Han, 1975 sonrası politikasında değişiklik yaptı Sovyetlere karşı ne olduğu bilinmeyen bir ilişki dönemine girdi Sovyetler Birliği�nden açıkca uzaklaştı Davut Han, solcu olmayan yöneticilere de görev vermeye ve batıyla iyi geçinme politikası izlemeye başladı
1976�da İran�a gitti 1977�de Mısır, Pakistan ve Suudi Arabistan�ı ziyaret etti Sovyetler Birliği, Davut Han�ın bu faaliyetlarini temkinli bir şekilde izliyor ve Afganistan�daki danışmanlarının sayısını sürekli artırıyordu Mayıs 1978�de Kabil�de toplanacak Bağlantısız Ülkeler Bakanlar Konferansı�nda Davut�un tutumu ele alınacaktı Aynı yılın Nisan ayında Kabil�e gelen Küba heyetine karşı Afgan yönetiminin umursamaz tavrı ve daha önce sergilediği Küba alehtarı faaliyetler, sosyalist ülkeler arasında Afgan yönetimi karşıtı bir cephe oluşturdu
Diğer tarftan komünist Perçem Partisi�nden Mir Ali Ekber Heybar�ın öldürülmesi üzerine ülke içinde komünistlerin Davut Han�a karşı başlattıkları muhalefet, 17 Nisan 1978�deki hükümet darbesinin başlangıcı oldu Heybar�ın cenaze törenine 11 bin kişinin katılması Davut Han�ı endişelendirdi Davut Han, hemen harekete geçerek aralarında Babrak Karmal ve Nur Muhammed Tereki�nin de bulunduğu komünist Halh ve Perçem liderlerini 24 Nisan�da hapsetti Tutuklananlardan Hafızullah Emin, kaçmayı ve orduya haber göndermeyi başardı
26 Nisan�da Vatan Car, Kabil�e bir tank birliği gönderirken; Abdülkadir de, Davut�un sarayını bombalamak ve taraftarlarını ortadan kaldırmak için Hava Kuvvetlerini gönderdi Askeri birliklerin çoğu, bunun komünist bir darbe olduğunun farkına bile varmadan destekledi 27 Nisan�da Davut Han ve ailesi, darbeciler tarafından öldürüldü
Nur Muhammet Terekki, Hafızullah Emin ile Babrak Karmal, serbest bırakıldıktan sonra hükümet kurma çalışmalarına başladılar Yayınladıkları bildiri ile izleyecekleri politikalarını açıkladılar Darbeciler, bir taraftan güven tesise çalışırken diğer taraftan da Mayıs 1978�de bazı idam cezaları uyguladılar Nisan 1978�de komünistlerin iktidara gelmesi ile, Afganistan�daki Sovyet danışman sayısında büyük bir artış gözlendi Bu danışmanlar, Afgan polis teşkilatında ve gizli emniyet teşkilatında birtakım düzenlemelere gittiler
Muhalefette bulunanlara çeşitli işkenceler uyguladılar ve toplu infazlar yaptılar Ayrıca Şubat 1979�da A B D Büyükelçisi Adolph Dubs, önce rehin alınmış ve sonra da öldürülmüştür Büyükelçilerinin öldürülmesi ile Amerika, Afganistan�daki Sovyet işgali karşıtı politikasında daha katı ve kararlı olmuştur
İlerleyen günlerde yönetime gelen komünistler arası siyasi rekabetten ötürü çözülmeler başladı Bu durumda Sovyetler Birliği, orduda çoğunluğa sahip olan Halkçı�ları desteklemiş ve Babrak Karmal�ı yönetimden uzaklaştırmıştır Perçem taraftarları, liberaller, üniversite proföserleri, muhafazakarlar ve milliyetçiler tutuklanmıştır Bu tutuklanmaları takip eden infazlar, toplu katliamlar ve İran Şah�ının devrilmesi, Afganistan�da genel huzursuzluğu daha da artırmıştır
Eylül - Aralık arası dönemde huzursuzluk iyice tırmandı Eylül 1979�da iktidarda sadece Emin bırakıldı Nihayet 24 Aralık 1979�da kesin Sovyet işgali gerçekleşti Sovyet işgali ve Emin�in bir Sovyet ajanı tarafından öldürülmesinden sonra, Babrak Karmal başbakan oldu Afgan halkı, Rus birliklerinin ülkelerine girmelerine büyük tepki gösterdi Bunun üzerine Sovyetler, Karmal�ı ve ideresini savunmak için Afganistan�a takviye askeri birlikler sevketmişlerdir Bu istiladan sonra ise, her alanda Sovyet danışmanların ağırlığı hissedildi ve Afgan ordusu tamamen hakimiyetlerine geçti
3 3 1979 - 1989 Arası Dönem
Sovyet danışman veya teknisyenlerden Orta Asya kökenlilerin çoğunluğunu Tacikler teşkil etmiştir Sovyetler, Afganistan�ı istilaları sırasında Öğretim Elemenları�nın yetersiz oluşu nedeni ile fazla başarı sağlayamamışlardır Ancak Sovyetler Birliği�ne eğitim amaçlı gönderilen Afganlı öğrenci sayısı önemli miktarda artmıştır Örneğin 1980�de Taşkent�teki 600 Afganlı öğrenci varken daha sonra bu sayı, 5 000�e yükselmiştir
1982 yılında Sovyetler Birliği�nde eğitim gören toplam Afganlı öğrenci sayısı, 25 000�e ulaşmıştır Taşkent�te bulunan ve Özbekçe bilen bazı Afganlı öğrenciler, ülkelerindeki mücahit faaliyetleri hakkında Özbeklerle bilgi veriyorlardı Bu durumu önlemek isteyen Sovyet yetkilileri, Afganlı ögrencileri Moskova ve Leningrad�a taşımak istemiştir Ancak Özbek lider Reşidov�ın girişimleri ile, bu durum önlenmiştir
Sovyetler, Afganistan�ı işgal ederken oradaki yer altı ve yer üstü doğal kaynakları kullanmayı, Orta Doğu Petrol bölgesi ve Hint Okyanusu�nu denetim altına alamayı hesap ettiler Ancak 10 yıl süreli işgal döneminde bu hesap gerçekleşmemiştir Bu başarısızlık, birçok sebepe dayanmakla birlikte bunlardan üç tanesi özel önem arzetmektedir Bu önemli sebepler:
(1) Müslüman Afgan halkının olaganüstü bir direniş göstermesi,
(2) Amerika�nın dünya kamuoyunda konuyu sıcak tutması ve bazı yaptırımlar uygulaması,
(3) Sovyetler�in gerçekleştirdiği haksız işgalin ülke insanlarına getirdiği yükün ve insan kaybının daha sonra başlayan açıklık politikası ile Sovyet halkınca öğrenilmesi ve tasvip edilmemesi olarak belirtilebilir
Sovyet işgali üzerine Afgan halkı, direnişe başladı Başlangıçta direniş gösteren Afganlılar�ın eğitimsizliği ve yeterli modern silahlardan yoksun bulunmaları, başarılı olmalarını engelledi Buna karşılık Sovyetler�in çok üstün silah gücüne sahip olmaları, ülkeyi denetim altına almalarını kolaylaştırdı Bunun üzerine, önemli bir Afgan mülteci grubu Pakistan�a göçtü
Peşaver vadisi, kısa zamanda Afganlı mülteciler ile doldu Sayıları milyonlara ulaşan bu insanlar, kabile yapılanmalarını orada da oluşturdular Afgan kabileleri arasındaki rekabet, dini ve etnik farklılıklara dayanan mücahit grupları, arasında birlik oluşturmayı engelledi Dost ülkeler, yaptıkları yardımlarla bu gruplaşmaları daha da teşvik ettiler Afganistan�da eğitim ve öğretime fazla önem verilmemesi, geri kalmalarına, kabile hayatını sürdürmelerine ve bir millet haline gelmelerine engel olmuştur
Ayrıca kurulan hükümetlerin, Afgan halkının %60�ını oluşturan Taştumları koruması, Türk kabilelerini (Özbek, Türkmen, Kırgız ve Hazera), Tacik ve diğer toplulukları eğitim ve diğer sosyal haklardan mahrum etmesi, bu kabilelerin karışarak bir Afgan milletini oluşturmalarını engellemiştir Afganistan�daki Sovyet baskı ve katliamına paralel olarak Afganistan�dan Pakistan�a göç edenlerin sayısı da artmıştır
1983 yılında Peşevar vadisindeki mülteci sayısı, 3 5 milyonu bulmuştu Pakistan, buradaki mültecileri kabilelerine göre kamplara yerleştirmiştir BM (çeşitli yardım organlarıyla), Dünya Sağlık Teşkilatı, Milletlerarası Çalışma Teşkilatı, Türkiye Kızılay Teşkilatı gibi birçok yardım kuruluşu, bu mültecilere çeşitli yardımlar sağlamıştır Suudi Arabistan ve Kuveyt başta olmak üzere bazı İslam ülkeleri de, Pakistan�a maddi para yardımı yapmışlardır Daha sonra bu mülteci kamplarına iskan edilen Afgan kabileleri, çeşitli �Mücahidin Grupları� oluşturmuşlardır
Bu mücahitlere Afgan ordusundan kaçan subayların katılması, Pakistan ve Amerika başta olmak üzere bazı ülkelerin de silah sağlaması üzerine, bu mücahitler, Afganistan içlerine girerek işgalci Sovyet güçlerine karşı savaşmışlardır Fakat tüm bu gelişmelere rağmen bu gruplar, bir birlik altında toplanamamıştır Bu olumsuz durum, hem Sovyetler�e karşı başarıyı hem de siyasi birliği engellemiştir Ne varki çeşitli ülkeler, bu grupları, etkisi bu gün dahi görülebileceği gibi kendi çıkarları doğrultusunda desteklemişlerdir Ancak Afgan halkı ve mücahit grupların olağan üstü gayret ve kahramanlıkları ile Sovyetlere emperyalizmine büyük maddi ve manevi zararlar verdirilmiştir
|