Konu
:
Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...
Yalnız Mesajı Göster
Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...
10-09-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...
Balta Lİmani AntlaŞmasi
1838'de Ingiltere
daha sonra diger Avrupa devletleri ile Balta limaninda yapilan ticâret andlasmalari
Osmanli Devleti'nde ekonomik faaliyet genis ölçüde devletin kontrolü altinda cereyan etmekteydi
Yaygin bir iktisadî faaliyet olan tarim
devlete ait topraklarin isletilmesi esâsina dayaniyordu
Buna bagli olarak kurulan timar sistemi
Osmanli zirâat ekonomisinin temelini teskil etmekteydi
Sanayi üretimi ise devlet kontrolündeki ahilik müessesesi içinde yürütülüyordu
Kapali bir iktisat sistemi olan ahîlik
üyelerine çalisma zevki
meslek disiplini
dürüstlük
kanaatkârlik gibi saglam ahlâk kurallarini asiliyor
meslek itibârini korudugu gibi
standartlari ayakta tutarak
haksiz rekabetleri önlüyordu
Hükümetin müdâhalesi ahiligin iç islerine kadar gitmez
yalnizca ahilige bagli subelerin îmâl ettikleri mallarin kalite
mikdâr ve fiyatlarinda olurdu
Böylece ahîlik sistemi
ham maddelerin arz ve talebini tanzim eden bir mekanizma olarak islerdi
17
ve 18
yüzyillarda pamuk
ipek
kereste ve demir gibi maddeler ulasim güçlükleri ve üretimdeki yetersizlikler dolayisiyla piyasaya her zaman yeterli mikdârda yâni bütün talebi karsilayacak ölçüde sevk edilemezdi
Bu bakimdan ham maddelerin
ahilige mensûb ustalarin eline normal fiyatlar üzerinden ve onlardan hiç birini issiz birakmiyacak sekilde dagitilmasi büyük bir ehemmiyet arz ederdi
Bâzi maddelere sik sik konan ihraç yasaklari veya bu maddelerin stokçular tarafindan satin alinmasini önleyen tedbirler bu cümledendi
Bu arada 1820'lerin basinda Ingiltere
sanayi inkilâbini tamamlamis ve Napolyon savaslari sonunda da Fransa'yi yenerek rakipsiz duruma gelmisti
Dünyâ pazarlarinda ingiltere sanayii ile rekabet edebilecek bir ülke yoktu
Sanayi inkilâbini henüz tamamlamamis olan diger Avrupa ülkeleri korumaci tedbirlerle Ingiltere'nin kendi pazarlarina girmelerini önlüyorlardi
Bu durumda Ingiltere ticâret ve sanayi sermâyesi için yapilacak tek sey kaliyordu
O da
Avrupa disindaki ülkelerin pazarlarini ve ham maddelerini ticârete açmak
Nitekim onlar bu gaye ile 1820' lerden 1840'lara kadar Latin Amerika'dan Çin'e kadar pek çok bölgede
ya anlasmak suretiyle veyahut silâh zoruyla
pek çok ticâret andlasmasi imzaladilar
Avrupa'da sanayi inkilâbinin neticesi olarak daha fazla hammaddeye ihtiyâç duyulmaya baslanmasi üzerine
Osmanli hükümeti de 1826'dan itibaren
ham maddesini disariya çikararak esnafin issiz kalmasini önlemek maksâdiyle bir nevi himaye sistemi olan yed-i vâhid (tekel) usûlünü uygulamaya koydu
Sistemin ayrica yeni kurulmus olan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye ordusuna kaynak bulmak ve üreticinin mahsûlünü ucuza satarak aldanmasini önlemek gibi gayeleri de bulunuyordu
Yed-i vâhid uygulamasi özellikle Ingiliz tüccarlarini son derece rahatsiz ediyordu
Nitekim Ingiliz sefiri Ponsenby,yed-i vâhid usûlü ile ticâret serbestisine konmus engellere siddetle çatmakta; "Türkiye'de mahsûl yetistirenler,bunlarin fiyatlarini tesbit etmekte yegâne hâkim olan imtiyazli kimselere satmak mecburiyetinde kaldikça
Türk sanâyiinin gerilige mahkûm kalacagini iddia etmekte idi
Kisaca yed-i vâhid usûlü
Ingiltere'nin Osmanli Devleti'ni gönlünce sömürmesini engellemekteydi
Bu sebeple Ingilizler
Osmanli ticâretinde kendilerine ters düsen hükümlerin kaldirilmasi için 1833' den itibaren ünlü hâriciye nazirlari Polmerston araciligiyla ugrasmaya basladilar
1836'daki muzakerelerde Osmanli hey'etine baskanlik eden gümrük emini Tâhir Efendi
eski düzenden mümkün oldugunca az tâviz vermeye çalismis ve Ingiliz isteklerine boyun egmemisti
Bu durumda Ingiliz diplomasisi Osmanli bürokrasisinin zayif ve bunalimli bir devresini kollamaya basladi
Nitekim bu firsat iki yönlü olarak Ingilizlerin karsisina çikti
1837'de Londra büyük elçiliginden hâriciye nazirligina getirilen Mustafa Resîd Pasa
Ingilizlere yakin bir müzakereci idi
Londra büyükelçiliginde iken mason locasina kayitli olan Resîd Pasa
Osmanli Devleti'ni iktisâdi bakimdan çökertecek bir andlasmaya yanasmakta hiç tereddüt göstermedi
Bu sirada Mehmed Ali Pasa Misir'da Osmanli Devleti için büyük bir tehlike arz ediyordu
Resîd Pasa
Misir mes'elesinde Ingilizlerin yardimlarini te'min bahanesiyle Balta Limani'ndaki yalisinda dört gün süren ve çok gizli tutulan pazarliklar sonucunda
16 Agustos 1838'de Osmanli-Ingiliz ticâret andlasmasini imzaladilar
Andlasma
8 Ekim 1838'de kraliçe Victoria
bir ay sonra da Sultan Mahmûd tarafindan tasdîk olundu
Esas ve zeyl olmak üzere iki kisim hâlinde tanzim edilen andlasmanin birinci kismi (esas) iç ticârete ait maddeleri; zeyli meydana getiren ikinci kisim ise Ingiltere'den ithâl edilecek mallarla
transit esyalarin gümrüklendirilme sekillerini ihtiva ediyordu
Andlasmanin zeyl kisminin ikinci maddesine göre zirâi mahsûller ile sâir esya üzerine konan yed-i vâhid yâni tekel usûlü tamamen kaldiriliyordu
Bu madde ile emperyalizmin önündeki engeller kaldirilarak iktisadî sistemimiz felce ugramis oluyordu
Ayrica iç ticâretin Osmanli vatandaslarina münhasir kalmasi da kaldirilip
istisnasiz bir sekilde Ingiliz tüccarlarina veriliyordu
Andlasmanin diger önemli hükümlerine gelince; dördüncü madde ile
Britanya tebeasi
Osmanli memleketleri mahsûlü olan bütün maddeleri
istisnasiz olarak ihraç etme müsâadesine sâhib olacaklardi
Altinci madde ile transit resmi kaldirilmaktaydi
Yedinci madde ile
Ingiliz gemileriyle gelen Ingiliz emtiasi için bir defa gümrügü ödendikten sonra
ithalâtçi veya alici tarafindan nereye götürülürse götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti
Andlasmanin bu hükümleri ile
Osmanli hazînesi
önemli bir gelir kaynagindan mahrum kaldi
önceden yabanci bir emtia bir eyâletten diger bir eyâlete geçerken ilâve gümrük ödemek zorunda bulundugundan
fiyati artarak rekabet gücünü kaybediyordu
Simdi ise Osmanli tüccari bir yerden bir yere bir mali götürüp
satarken y üzde 12 verg i verirken
Ingiliz tüccarlari ortaklari ve adamlari yüzde bes vergi ödeyecekti
Böylece Ingiliz tüccarlari Osmanli tüccarina karsi korunmus oluyordu
Bilâhare transitresminin devam etmesine karar verilmis ise de buna karsilik ithalât resimlerine yüzde ikiye varan bir indirime daha gidildi
Bu arada andlasma hükümlerinin Misir
Afrika eyâletleri dâhil bütün Osmanli ülkelerinde ve her sinif halk tarafindan tatbik ve riâyet olunacagina dikkat çekildikten sonra
isteyen bütün dost devletlerede istisnasiz olarak andlasmanin tesmîl edilecegi taahhüd olunuyordu
Nitekim 19
yüzyilin ilk çeyregine kadar Osmanli dis ticâretinde birinci sirayi alan Fransa menfâatlerine halel gelecegini bilerek bu andlasma hükümlerine siddetle karsi çiktigi hâlde
çok geçmeden 25 Kasim 1838'de yukaridaki maddeye istinaden ayni hükümleri ihtiva eden bir andlasma imzaladi
Bunu
Avrupa'nin diger devletleri tâkib etmekte gecikmediler
31 Ocak 1840'da Isveç ve Norveç
2 Mart 1840'da Ispanya
14 Mart 1840'da Hollanda
30 Nisan 1840'da Belçika
1 Mayis 1841'de Danimarka ve 20 Mart 1843'de Portekiz ile andlasmalar imzalandi
Mustafa Resid Pasa'nin faaliyetleri sonucu 1838'de önce Ingiltere ve sonraki yillarda diger Avrupa devletleriyle imzalanan bu ticarî andlasmalar esnafi ve tüccarlarimizi usakliga
devletimizi de borç batakligina düsürmekten öte bir ise yaramamistir
Nitekim andlasmanin imzalanmasindan sonra Avusturya basbakani; "iste Osmanli simdi bitti" derken
Osmanli'ya büyük bir darbenin vuruldugunu daha isin basinda söylemekten kendini alamamistir
Aradan yirmi yil geçtikten sonra
1858'de andlasmanin te'sirlerini anlatan Ingiliz Edvvard Michelson ise; "Yabanci ülkelerde büyük ünü olan Türk sanayiinin bir çok kollari simdi tamamen yok olmustur
Bunlar arasinda pamuk sanayii basda gelir ki
bunlar tamâmiyle Ingiliz sanayii tarafindan saglanmaktadir Sam'in çelik biçaklari; Kibris' in sekeri
Iznik'in çini
Teselya'nin iplik boya sanayii hep yok olmustur
Bütün bu sanayii kollarinin bugün Türk topraklarinda artik izi bile kalmamistir" derken
Türk sanayiinin düstügü aci durumu dile getirmistir
Bu ticâret andlasmalari
devlet hazînesini önemli masraflari karsilayamaz hâle getirdi ve Avrupa'dan borç alma yolu açildi
Böylece disa bagimlilik devri baslamis oldu
Gerçekten de sultan Abdülazîz 1861'de tahta çikarken
1838 ticarî andlasmalarinin bir neticesi olarak
dis ticâretin yaninda iç ticâret de yabancilarin eline geçmis
büyük çapta mâlî ve iktisadî çöküntü içerisinde bulunan bir devletle karsilasmis idi
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul