Konu
:
Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...
Yalnız Mesajı Göster
Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...
10-09-2012
#
32
Prof. Dr. Sinsi
Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...
Osmanlı kuşatma harekâtı başladığında İstanbul’un nüfusu yetmiş bin civarında olup Bizans ordusu ücretli asker ve yardıma gelen Haçlı kuvvetleriyle yirmi bin kadar asker ile elli gemiden meydana geliyordu
Osmanlı topçusunun surları çökerten kalplere dehşet veren ateşleri Bizans’ı iyice korkuttu
Bütün ahâlî bu durumda topyekün savunmaya iştirak etti
Beş yüz-altı yüz kilogram gelen mermi ve granit top gülleleri yüzyıllardan beri bütün haşmetiyle uzanıp yükselen İstanbul surlarında her patlayışta büyük gedikler açıyordu
Bu gedikler taze kesilmiş hayvan derileri ile kaplı yün ve kumaş balyaları ile kapatılmaya çalışılıyordu
12-17 Nisan günleri Osmanlı ordusunun bilhassa piyadelerinin surlara yaklaşma gayretleri netice vermiyordu
Kuşatma esnasında Bizans İmparatorunun hep yanında bulunmuş olan Nicole Barbaro günlüğünde Osmanlı askerinin surlara yaklaşma gayretlerini anlatırken:
“Surların dibine kadar sokulan bu askerler bizim silâhlarımızın zararlarından hiç çekinmiyorlardı
Öldükleri zaman cesetleri arkadaşları tarafından geriye taşınıyordu
Bir Osmanlı ölüsünü orada bırakmamak için on kişinin seve seve ölümü göze aldıklarını görüyorduk” diye yazar
Bir rivayete göre Bizanslılar açılan gedikleri onarmada kullanmak üzere surlara yakın kiliselerden yüz kadarını yıkarak taşlarından faydalanma yoluna gitmişlerdir
Zamanın yaygın tekniğinden çok ileride sayılabilecek seyyar top dökümhânesini de Sultan Mehmed Han ordugâhın hemen yanına kurdurmuştu
Kuşatmanın onuncu gününde büyük topların güllelerinin açtığı gediklerin Bizans müdâfilerince süratle tamir edilmesi üzerine padişah bu topların daha sık atışını emretti
Fakat soğumadan ikinci atış esnasında birinin namlusu parçalandı
Buna çok üzülen Sultan Mehmed Han sabaha kadar bu işe çare düşündü
Sabahleyin topların atıştan sonra zeytinyağı ile yağlanmasını böylece soğutulup daha da sık şekilde atışını emretti
Bundan sonra top atışlarından çok iyi netice alındı
Makinelerin yağla soğutulması Fatih Sultan Mehmed Hanın keşfidir
İstanbul’un savunması ve ikmalini temin için Papa tarafından üç Ceneviz gemisi ile bir Bizans gemisi 20 Nisan günü Zeytinburnu açıklarında rüzgârın kesilmesi ile beklemeye başladılar
12 Nisandan beri Dolmabahçe önünde demirleyen ve 18 Nisanda adaları fetheden Osmanlı donanması bu durumdan istifade etmek isteyip derhal o bölgeye giderek bu dört gemiyi ablukaya aldı ve deniz muharebesi başladı
Baltaoğlu Süleyman Beyin komutasındaki Osmanlı donanması küçük gemilerden kuruluydu
Bizans gemisine kıçtan mahmuz vurulmasına rağmen kesin bir neticeye gidilemedi
Bu harbi Zeytinburnu açıklarından at üzerinde takip eden Sultan hırs ve üzüntüsünden atını denize sürdü
Elbiseleri deniz suyundan ıslanıncaya kadar su içinde ilerledi
Maiyeti de Sultan’a uydu
Bu halde bile donanmaya emirler gönderdi
Bu muharebede Venedik ve Bizans gemileri Osmanlı kuvvetlerinin elinden kurtularak o sırada çıkan uygun rüzgâr ile Haliç önlerine kadar gelerek gerili bulunan zincirin açılması ile içeri alındılar
Muteber kaynaklara göre Osmanlı kaybı yüz kadar şehid ve otuz yaralıydı
Bu durum Bizans’ın moralini yükseltti
Bu harbin sonunda Baltaoğlu Süleyman Bey bu vazifeden alınıp yerine Hamza Bey tayin edildi
Donanmasının muvaffakiyetsizliği üzerine Sultan Mehmed Han Haliç’e kıyı olan İstanbul surlarının çok zayıf olduğunu bildiği için bu zafiyetten yararlanmak istedi
Böylece Bizanslılar kara surlarında mukavemete devam eden kuvvetlerinin bir kısmını bu tarafa kaydırmaya mecbur kalacaklar ve kuvvet dengesi bozulacaktı
Bu maksatla tarihte eşine rastlanmayan ve bu âna kadar da bir misaline teşebbüs dahi edilmemiş gemileri karadan yürütme işine karar verdi
Bu plânını en yakınlarından bile gizleyip son âna kadar kimseye sezdirmedi
Gemilerin geçeceği yol güzergâhını bizzat kendisinin tespit ettiği rivayet edilir
O zaman bağlık bahçelik ve çalılık olan yerlerden geçen bu yolu temizletip gerekli tesviyelerini süratle yaptırdı
Bu işte binlerce insan çalıştırıldı
Yollar yapılıp iri taşlar üzerine kalaslar döşenerek don yağı sâde yağ ve zeytinyağı ile yağlanarak yolun iniş ve çıkışlı yerleri ile virajlarına işin özelliğine uygun palanga bucurgat ve sair tespit malzemeleri yerleştirildi
Ayrıca her gemi için beşiğe benzer kızaklar hazırlatıldı
Yeteri kadar koşum hayvanı da icap eden yerlerde bulunduruluyordu
Bazı malzemelerle zeytinyağı o zaman Galata’da oturan Cenevizlilerden satın alınmıştı
Donanmanın büyük bir kısmı 22 Nisanda Tophane önlerine geldiğinde durum ancak anlaşılmıştı
Donanmanın karadan kat ettiği yolun güzergâhı Tophâne-Kumbaracı Yokuşu-Tepebaşı-Asmalı Mescid-Kasımpaşa şeklinde tespit edilmişti
Yolun uzunluğu 1512 metre kadardı
Gemiler Kasımpaşa’dan Haliç’e ininceye kadar Bizans ve Cenevizliler tarafından fark edilemedi
O devirde Bizans’ta hurafe o kadar yaygındı ki sabaha karşı gemilerin süratle Haliç’e doğru geldiğini görenler; “Bu Müslümanlar bize sihir yapıyor” diye seyre daldılar
Osmanlı donanmasından altmış yedi gemi İkinci Mehmed Hanın bu dâhiyâne buluşu sayesinde Haliç’e girdi
Bu işler yapılırken bunları perdelemek ve düşmanı tespit için Haliç’te bulunan düşman gemilerinin ateş altına alınması gerekti
Bu maksatla topçubaşına emir veren Sultan’ın aldığı cevap top atış menzili içinde bulunan Galata ile limandaki (Galata Limanı) Ceneviz gemilerine de gülle isabet edebileceği şeklindeydi
O zaman Sultan Mehmed Han “Cenevizlilerle ahdimiz vardır
Onlara zararımız câiz değildir” cevabını vermiş kararını uygulayamamanın sıkıntısı ile uykusuz bir gece geçirmiş sabaha kadar düşünerek zamana göre çok ileri bir teknikte bugünkü havan toplarına çok benzer dik mermi yollu bir silâhın planını çizerek mermi yolunun çizeceği kavsin ve menzilinin hesaplarını yani balistik hesaplarını yaparak ilk olarak havan topu döktürdü
Böylece Osmanlı donanmasının Haliç’e indiği gün havandan atılan güllelerle Bizans donanmasına göz açtırılmadı
Donanmayı gören Bizans büyük bir korkuya kapıldı
İmparator Konstantin Dragazes bir heyet göndererek; “Ne kadar ağır olursa olsun bir vergi karşılığında kuşatmanın kaldırılmasını” teklif etti
Sultan Mehmed Han da; “İstanbul kalesinin teslimi karşılığında imparatora Mora despotluğunu” verebileceğini söyledi
Bizans bunu kabul etmedi
Bu arada Bizans’ı savunmada yardımcı olan Venedik ve Cenevizlilerin arasında komuta ve savunma tedbirleri hususunda büyük anlaşmazlıklar çıktı
Birbirlerini kaçmaya niyetli olmakla suçlamaya başladılar
Hattâ Venedikliler bu şüphenin kalkması için Haliç'teki Venedik ve Ceneviz gemilerinin yelken ve dümenlerinin karaya taşınmasını teklif ettiler
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul