Yalnız Mesajı Göster

Entomoloji Ders Notları

Eski 10-10-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Entomoloji Ders Notları



Sivrisineklerin (Culicidae) Önemi

Konaklarını huzursuz ederler Kan emilen yerde çok rahatsız edici kaşıntıların meydana gelmesine neden olurlar Çok sayıda oldukları zaman kan emerek soyucu -sömürücü etkilerini gösterirler Sivrisineklerin esas önemleri sıcak ülkelere doğru gittikçe sıklığı artan, birçok hastalığın bulaşmasına aracılık etmeleridir İnsan, maymun ve kanatlılar arasında sıtma etkeni olan plasmodium'ların biyolojik vektörüdürler Dişi Anopheles türleri insanlarda sıtmaya neden olan plasmodium türlerine, Anopheles, Culex ve Aedes türleri ise kanatlılarda sıtmaya neden olan plasmodium türlerine vektörlük yaparlar Ayrıca sivrisineklerden bazı türler nematodlardan Wuchereria bancraıli (insanlarda fil hastalığı etkeni) ve köpeklerde Dirofilaria immitis larvalarını naklederek, bu helmintIere arakonaklık yaparlar Bakterilerden Borrelia anserina (Kanatlı spiroketası) 'yı Aedes cinsindeki türler bulaştırır Yine Mansonia türleri Brugia malayi'nin naklini sağlarlar Sivrisinekler sarı humma virusuna, doğu ve batı at encephalitislerine ve Japon B encephalitisine vektörlük yapar Ayrıca kanatlı çiçeğine mekanik taşıyıcılık yaparlar Tavşan myxomatosis'ine de vektörlük yaparlar

Sivrisineklere karşı mücadele

Sivrisineklere karşı mücadele larvalara ve erişkinlere karşı olmak üzere iki şekilde yapılır

Larvalara karşı mücadelenin başında bunların yaşadıkları yerlerin ortamını bozmak gelir Bunun için taşkınları önlemek, kanalizasyon sistemlerini iyi yapmak ve bataklıkları kurutmak gerekir Bataklıklar ve durgun sular drenajla kurutulmaya çalışılır Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise bu bölgelere insectisitler sürekli olarak yada planlı olarak belirli periyodlarla kullanılır Bu amaçla en çok kullanılan ilaçlar organik klorlu ve organik fosforlu insectisitlerdir Taşkınlara bu ilaçlar püskürtülerek uygulanır Ayrıca larvalara karşı mücadelede biyolojik savaş metodları da kullanılmaktadır Bunun için Gambusia cinsi balık türleri, yetiştirilmelidir Bu balıklar sinek larvalarını yiyerek kontrolü sağlarlar Bu amaçla ayrıca larvalar için patojen olan ve larvalarda salgınlar oluşturan çeşitli bakteri, protozoon ve helmintler de uygulanabilirSivrisineklerin erişkinlerine karşı ise insectisitler kullanılmalıdır Bunun için en uygunları karbamatlı ve organik fosforlu insektisitlerdir Ayrıca özellikle Anophellere karşı kalıcı etkili ilaçların kullanılması ile iyi bir kontrol sağlanmaktadır Ancak çevreye etkilerinden dolayi bu tip ilaçlar pek tercih edilmemektedir Ayrıca mekanik önlemler ve sinekleri uzaklaştırıcı tedbirlerde alınır

Familya: Ceratopogonidae (= Heleidae, Acısinekler)

Bu ailedeki türler sivrisineklerden daha küçük olup, 1 -3 mm boyundadırlar Antenleri 13 -15 segmentlidir Dişilerde çok seyrek ve kısa kıllıdır Erkeklerde ise çok kıllı ve uzundurlar Ağız organelleri sokucu -emici tiptedir Hortumları kısadır Thoraxın her üç parçası kaynaşmıştır Thorax başın üst tarafına doğru bir kamburlaşma yapar Kanatları geniş, uçları yuvarlak ve üzerlerinde duman renginde benekler vardır Kanatlarında pulların olmasıyla sivrisineklerden, daha uzun antenlere sahip olmaları ile de Simulium'lardan ayrılırlar En tipik özellikleri benekli kanatlara sahip olmalarıdır Ceratopogonidae ailesindeki türler konaklarını soktuklarında büyük acı verirler Bunun içinde acısinekler adını alırlar Dişileri kan emer, erkekleri ise bitki özsuyu ile beslenirler Bu ailede bulunan ve hekimlik açısından önemli olan Cilicoides (acısinek)'dir Culicoides'lerin kanatları tüylüdür Bu cinse bağlı önemli tür ise Culicoides robertsi' dir Bu türe kumsinekleri adı da verilir Bu sinekler bataklık bölgelerde ürerler Dişiler döllenmiş yumurtalarını sığ akarsuların kıyılarına, su içindeki bitkilerin ve taşların üzerine bırakırlar Dişiler yaşamları boyunca birkaç kez yumurta bırakırlar Yumurtadan çıkan kurtçuk benzeri larvalar hem karada hemde suda yaşayabilirler Daha sonra pupa dönemini geçirerek erişkin sinekler meydana gelir Erişkinler yumurtlamadan önce kan emerler Sabah vakitleri ve ikindi vaktinde daha çok saldırgan olurlar Ayrıca bulutlu ve kapalı havalarda çok aktiftirler Erişkinleri yazın Mayıs ayından Eylül ayına kadar görülürler Yaz aylarında gelişme süresi 1 -2 aydır Kışı ise larva döneminde çamura gömülü olarak geçirirler Veteriner Hekimlik yönünden önemli olan Culicoides'ler sivrisineklerden daha küçük yapılı oldukları için sivrisinekler için yapılan tellerden kolaylıkla geçebilirler Culicoides 'ler toplu halde uçuşurlar İnsanlardan ve hayvanlardan kan emerler Çok sayıda olduklarında hayvanları ürkütüp kaçıştırırlar Konaklarından kan emerek soyucu -sömürücü etki gösterirler ve fazla sayıda olduklarında anemiye yol açarlar Ayrıca konaklarını sokmaları kuvvetli tepki oluşturur Sokma yerinde kaşıntı, ödem ve şiddetli acıya neden olabilirler Bazen 2 cm büyüklüğünde, seröz bir sıvı dolmuş kabarcıklar meydana gelir Daha çok orman ve açık arazide çalışanlara saldırırlar

Culicoides türlerinin en önemli etkileri çeşitli hastalık etkenlerine aracılık etmeleridir Atlarda nematodlardan Onchocerca reticulata'yı naklederler Yine atlarda at vebası etkenini taşırlar Ayrıca nematodlardan Dipetalonema türlerini naklederler ve mavi dil virusuna vektörlük yaparlar Atlarda Culicoides robertsi türünün ısırmaları sonucu tatlı kaşıntı olarak bilinen şiddetli allerjik bir dermatitis meydana gelirki buna ıslak kaşıntı yada yaz dermatitisi adı verilir Bunun için antihistaminikli ilaçlar tedaviye yardımcı olur Culicoideslerin kontrolleri oldukça güçtür Mekanik önlemler yetersiz kalır Erişkinlerin bulundukları yerlere helikopterlerle yada uçakla insektisitler püskürtülmelidir Larvaların geliştikleri akarsularda ve dere kıyılarında kalıcı etkili insektisitler kullanılabilir Erişkinlerin insanları sokmalarına karşı koruyucu olarak çeşitli repellent (konağa böceklerin saldırmasını önleyen kimyasal maddeler, böcek kovucular)'ler kullanılır

Simuliidae Ailesi (= Melusinidae, Kara sivrisinekler, Körsinekler)

Erişkinleri 2 -5 mm büyüklüğündedir Gri siyah renklidirler Koyu renkli oldukları için kara sinekler, halk arasında ise kör sinekler olarak adlandırılırlar Ancak gözleri iridir, dişilerde birbirinden ayrı, erkeklerde ise ortada birbirine temas eder durumdadır Başları toparlak ve öne eğiktir Thorax caput üzerine doğru kambur yapar Sokucu olan hortumları kısadır Erkeklerde ise hortum çok az gelişmiş olup, sokucu değildir ve yalnız bitki doku sıvısı emer Antenleri kısa, kalın ve kılsızdır Üzerlerinde kıl yoktur ve 9 -11 parçalıdır Kanatları çok geniş, pulsuz, beneksiz ve parlaktır Kanat üzerindeki damarlaşma kanadın ucuna kadar erişmez Bacakları kısa ve kalındır Bu ailedeki türlerin üzerlerinde tüy ve kılların olmayışı ile Culicoides 'lerden ayrılır

Simuliidae türleri ormanlık ve gölgelik yerlerde yaşarlar Yalnız dişileri kan emer Erişkinlerin etkinlikleri için hava sıcaklığının 10 derecenin üzerinde olması gerekir Ayrıca rüzgar hızının saatte 1 km'den daha az olması lazımdır Geliştikleri yerlerde sayılamıyacak kadar çok sayıda çoğalırlarSürüler halinde uçuşarak hayvanlara ve insanlara saldırırlar Özellikle göz, burun, kulak ve ağız gibi vücudun dış doğal boşluklarına girerlerDöllenmİş olan dişileri 200 -500 kadar yumurta yumurtlarlar Yumurtalarını akarsuların yüzeylerinin hemen altındaki kaya ve bitkilere bırakırlar Ortalama bir hafta içinde karnivor olan larvalar çıkar Larvalar suda bulunan yosun ve bakteri gibi varlıklarla beslenirler Larvalar gelişmelerini tamamladıktan sonra kendilerine üçgen şeklinde bir kokon oluştururlar Bunun içerisinde pupa evresini geçirip erişkin döneme ulaşırlar Gelişmeleri ortamın sıcaklığına bağlı olarak 18 -30 günde tamamlanır Larva ve pupaları genellikle hızlı akan sulan tercih ederler

Dünyanın her yerinde sıcak ve ılıman iklim bölgelerine yayılmışlardır Hayvanlardan kan emerek anemiye neden olurlar Bu ailede bulunan en önemli cins Simulium'dur Simulium'lar genellikle hayvancıl (zoofll) sineklerdir Soktukları yerlerde veziküller oluşur Sonra papüller ve dermatidler meydana gelir Ayrıca kan emerken toksik etki yapan tükrük salgısı bırakarak hayvanlarda ölüme neden olabilmektedirler Böylece şiddetli toksik ve aileljik etki oluştururlar Yine toplu halde uçuşurken üst solunum yollarını tıkayarak ölüm nedeni olabilirler Simulium 'lar sığırlarda nematodlardan Onchocerca gutturosa'yı naklederler Kanatlılarda Leucocytozoon cinsine bağlı protozoonlara vektörlük yaparlar Evcil hayvanlarda şarbon, ruam, tropikal spiroketoz (Treponema türleri) etkenlerini mekanik olarak bulaştırabilirler Kemiricilerde myxomatosis virusuna biyolojik vektörlük yaparlar İnsanlarda Onchocerca volvulus 'u bulaştırırlar Ayrıca doğada tularemili hayvanlardan etkeni (Francisella tularensis) hortumu ile sağlam hayvanlara ve insanlara bulaştırabilmektedirMücadelede larva ve pupaların yaşadıkları yerler kurutulur Akarsu kıyılan temizlenmeli ve yaz aylarında her 10 günde bir insektisit uygulaması yapılmalıdır

Psychodidae Ailesi (Tatarcıklar, Tatarcık sinekler)

Bu ailede bulunan en önemli cins Phlebotomus'dur Phlebotomus'lar sivrisineklerden daha küçük olup, 2 mm büyüklüğündedirler Vücut ve kanatları sık kıllarla kaplanmış ve tüylü bir görünüm almıştır Bu özellikleri ile diğer nematoceralardan ayrılırlar Solgun donuk veya parlak koyu sarı renklidirler Baş öne eğiktir ve thorax kamburlaşmıştır Ağız organelleri sokmaya ve emmeye uygundur Gözleri çok iri ve bileşiktir Antenleri uzun ve 16 segmentten oluşur Kanat üzerindeki damarları birbirine paralel olarak seyreder Erişkin tatarcıklar konma sırasında kanatlarını yukarı doğru dik "V' biçiminde açık tutarlar

Phlebotomus'lar doğada kemirgen, kaplumbağa, kertenkele ve kuş yuvaları ile daha büyük yabani hayvan inlerinde, mağara ve ağaç kovuklarında, evlerin, ahır ve kümeslerin içinde duvarların çatlak ve deliklerinde ve çevredeki taş yığınları arasında bulunurlar Oldukça nemli, loş, rüzgarsız ve sessiz yerlerde yaşamayı tercih ederler Yalnız dişileri kan emerler Geceleri hayvanlardan kan emerler Dişileri 3 hafta erkekleri ise 2 hafta kadar yaşar Erişkin dişiler yumurtalarını karanlık ve nemli olan, çürümüş bitkisel artıkların fazla bulunduğu yerlere tek tek bırakırlar Phlebotomus'lar yumurtalarını suya bırakmazlar Bir dişi 20 -60 kadar yumurta bırakır ve ölür Ortalama 10 gün sonra yumurtadan çıkan tırtıl benzeri larvalar, buldukları organik maddelerle beslenirler Yaklaşık 5 hafta içerisinde pupa safhasına girerler Pupa dönemi ortalama 10 gün sürer Gelişme süreleri 6 - 10 hafta sürer Ancak gelişmenin olabilmesi için mutlaka rutubetin fazla olması gerekir Suda ve kuru yerlerde gelişme meydana gelmez

Phlebotomus'lar geceleri uçar ve gündüzleri karanlık yerlerde saklanırlar İyi uçucu olmadıklarından hafif rüzgarlı havalar da bile aktivite gösteremezler Phlebotomus'lar çeşitli hastalık etkenlerini biyolojik olarak taşırlar Bunlar kemirici, köpek, kedi ve insanlar arasında şark çıbanı etkeni olan Leishmania tropica ve Kala -Azar etkeni olan Leishmania donovani'yi biyolojik olarak naklederler Ayrıca Bartoneıla bacilliformis'i (Carion hastalığı, Oraya humması) ve tatarcık humması virusunu insanlara taşırlar Tatarcık humması virüsü'nün neden olduğu üç günlük humma (=papatasi sıtması, phlebotomus hastalığı, tatarcık humması) Akdeniz ülkelerinde, Anadolu, Kuzey Batı Hindistan, Orta Asya'nın Güneyi ve Güney Çin' de görülür ve Phlebotomus papatasi türü tarafından taşınır

Bu sineklere karşı mücadelede barındıkları yerlere insektisitler püskürtülür Ayrıca kırsal alanlarda organik fosforlu insektisitler uygulanmalıdır Bu durumda da insektisitlerin öldürücü etkisi daha fazla olmaktadır

Suborder:Brachycera

Bu alt takımda çok sayıda aile varsa da bunlardan Veteriner Hekimlik yönünden önemli olan tek bir aile üzerinde bilgi verilecektir

Familya: Tabanidae

Bu ailedeki sinekler halk arasında büvelek (Bügelekler) olarak adlandırılırlar Erişkinleri 05 -25 cm uzunluktadırlar Oldukça büyük ve iri sineklerdir Büyük gözlere sahiptirler Erkeklerde gözler bitişik olduğu halde dişilerde aynıdır Ağız organelleri sokucu -emici'dir Hortumları kısa ve iri olduğundan ısırdığı zaman fazla acı verirler Antenleri 3 eklemlidir Bacakları kısa, kalın ve güçlüdür Kanatları kuvvetli yapıdadır ve üzerlerinde değişik renklenmeler görülür ya da saydamdır Thorax ve abdomen sık ince kıllarla örtülüdür Dişileri kan emerek, erkekleri ise bitkisel özsularla beslenirler At ve sığır gibi büyükbaş hayvanlardan kan emerler İnsanları soktuklarından büyük acı hissedildiği için kolaylıkla tanınırlar Günün sıcak saatlerinde ve özellikle bunaltıcı sıcak olan günlerde uçmayı tercih ederler Büvelekleri genellikle büyük yapıları, göğüslerinden daha geniş olan başları ile hemen tanımak mümkündür Başın arka kenarı düz yada içbükeydir Başın üst ve orta kısmını, bir kısmı kıllı olan, çok defa altın yeşili, mor yada bordo renkli bantlarla süslenmiş büyük yapılı gözler kapsar Tabanidae ailesinde bulunan önemli cinsler;

Tabanus, Haematopota, Chrysops'dur

Bu türlerden en iri yapılı olanı Tabanus sp'dir Tabanus'ların şeffaf kahverengi kanatları vardır Güçlü ve çok hızlı uçan ve büvelek adı verilen sineklerdir Haematopota sp türleri grimsi siyah renklidir, vücutları uzun, sık kıllarla kaplı, gözleri zikzaklı bantlı ve kanatları beneklidir, Chrysops cinsiridekiler ise sarı -siyah renklidirler, bileşik gözlerden başka başın tepesinde basit göz bulunur, gözleri çok defa beneklidir ve kanatları siyah kahverenkli bantlıdır Bu bantlar enine çizgiler şeklindedir ve benekler de vardır Bu sinekler bataklık arazide ürerler Yumurtalarını su kenarlarındaki yaprak ve bitkilere bırakırlar Sıcak günlerde bir hafta içinde karnivor olan larvalar çıkar Bu larvalar kışı bataklığa saplanarak larva evresinde geçirirler Pek çok türün larvası aquatik (suda yaşar) 'tir Bu tip larvalar suya ve çamura düşer Az sayıdaki türün larvaları ise terrestrial (toprakta yaşar)'dir Karnivor olan larvalar küçük crustaceaları yada birbirlerini (canibalismus) yiyerek beslenirler Tabanidae ailesindeki türlerin larvaları 2 -3 ay sonra pupa safhasına girerler Pupa dönemi yaklaşık 2 hafta sürer Daha sonra erişkin sinekler çıkar Uygun koşullarda gelişmeleri 4 -5 ay kadar sürer TabanidIer nemli yerleri severler Bataklık, sazlık, gölgelik ve sulak yerler gelişmeleri için en uygun ortamlardır Göller ve akarsular civarındaki yerlerde yaygın olarak bulunurlar Erişkin sinekler yazın sıcak ve güneşli havalarda uçuşarak, çoğunlukla sığır ve at gibi büyük hayvanlardan kan emip beslenirler Tamamen doyuncaya kadar ve hayvanların değişik yerlerinden fazla miktarda kan emerler Hortumlaerı iyi gelişmiş olduğu için yaralar açarlar ve bu yaralardan kan emerler Tabanuslar buralardan ayrıldıktan sonra dahi kanamalar devam eder Buralardan sızan kana ise yalayıcı ağız organelleri olan Musca domestica gibi sinekler konarak beslenirler TabanidIer üç günde bir kan emerler, doyduktan sonra taşlara ve ağaçlara konup bir süre dinlenirler Bu sinekterin hortumları acıtıcı olduğu için, sığır ve atlarda büyük huzursuzluğa neden olurlar Bunların kan emmeleri, kanarnalara neden olmaları, sokunca acı vermeleri ve huzursuzluk yapmalarının yanısıra antlırax etkenlerini, tek tırnaklıların enfeksiyöz anemisine neden olan virüsü, pasteurellosis ve protozoonlardan trypanosomiosis ve anaplasmosis'i mekanik olarak naklederler

Chrysops'lar nematodlardan Loa ıda'ya trypanosomalara, Tabanus ve Haematopota'lar Trypanosoma theilerla türlerine mekanik olarak taşıyıcılık yaparlar Bu vektörlük görevleri yönünden dolayı sağlık yönünden büyük önem taşırlar Ayrıca aynı günde değişik insanlardan kan emdiklerinden AIDS'i bulaştırma olasılıkları da olabilir

Tabanidlerle mücadelede üreme yerleri olan bataklıklar kurutulur Hayvanların üzerine yada barınaklarına kalıcı etkili insektisitler püskürtülür

Suborder : Cyclorrhapha

Bu alt takımda bulunan aileler şunlardır

Familya: Muscidae

Familya: Glossinidae

Familya: Calliphoridae

Familya: Sarcophagidae

Familya: Oestridae

Familya: Hypodermatidae

Familya: Gasterophilidae

Familya: Cuterebridae

Familya: Hippoboscidae

Familya: Braulidae

Familya: Muscidae (= Karasinekler)

Bu ailede yer alan cinsler;

Genus: Musca Genus: Fannia

Genus: Stomoxys Genus: Hydrotaea

Genus: Haematobia

Bu cinslerden sağlık bakımından en önemli olan ve en yaygın görülen cins Musca'dır

Genus: Musca

Bu cinse bağlı en yaygın ve sağlık yönünden önemli olan tür, Musca domestica (Karasinek, Evsineği)'dır Karasinek, 6 -8 mm boyunda, grimsi -siyah renkli, thoraxın dorsalinde dört adet koyu renkli uzunlamasına seyreden bant vardır Ağız organelleri emici tipte olup, yalamaya - emmeye elverişlidir Genellikle sinantropik (insanlarla birlikte aynı yerleşim yerlerinde yaşayan) bir sinektir Erişkin Musca domestica 'ların dişileri yumurtalarını, öncelikle dışkıların, atılmış sebze ve etlerin veya ayrışmakta olan organik maddelerin üzerine yada çöplere bırakırlar Yazın sıcak havalarda 24 saat içerisinde larvalar çıkar Larva uzun ve iğ biçimindedir Ön ucu ince ve sivri, arka ucu ise küttür Çok hareketli olup, vücudu 13 halkadan oluşur Ön ucunda bir çift ağız scleriti vardır Sonuncu halkanın arka yüzünde bir çift kapalı peritremli stigma bulunur Stigma yarıkları kıvrımlıdır 4 -8 günlük bir gelişme döneminden sonra pupa evresi başlar Erişkin sinekler optimal şartlarda pupayı 2 hafta sonra terk ederler Yumurta, larva ve pupaları kışı atlatabilir Uygun koşullarda yumurtadan erişkinlerin oluşması için geçen süre 10 gündür İki döl arasındaki süre ise, sıcaklığa bağlı olarak 2 -3 hafta sürer Böylece bir çift kara sinek yılda 8 -10 nesil verebilir Evsinekleri gerek üreme yerleri ve gerekse beslenme durumları bakımından pek çok patojen etkeni taşıyıcı duruma gelmişlerdir Olgun sinekler yedikleri fazla gıdayı uygun yerlere bırakarak yada kusarak tekrar yerler Bazen şeker gibi katı maddeleri kursaklarındaki sıvı ile eritirler Böylece patojenleri gıdalara bulaştırırlar Bakteri, virus ve protozoon kistlerini ayağında ve vücudundaki kıllar ile yada sineğin tükrüğü ile etrafa yayarlar Aktif olarak hastalık etkenlerini taşımadıkları halde, pasif olarak mekaniksel bir şekilde amip ve giardia kistlerini taşırlar Hayvanlara anthrax, mastitis ve konjunctivitisi ; insanlara ise kolerayı bulaştırırlar Ayrıca nematodlardan Habronema musca ve Habronema megastoma'nın arakonakçılığını da yaparlar Tifo ve tüberküloz etkenlerinide gıdalara mekanik olarak bulaştırırlar Bunlara ilaveten hastalık nakillerine ilişkin bilgiler Tabanidae ailesinde verilmiştir

Genus: Stomoxys

Bu cinste bulunan önemli tür, Stomoxys calcitrans'dır Ahır sinekleri olarak adlandırılır Musca domestica'ya büyüklük ve şekil bakımından benzerler Fakat bunların ağız organelleri çok sert olup, sokmaya -emmeye elverişlidir Uzun ve delici bir hortuma sahiptirler Bu hortumu soktuğu zaman büyük acı verir Bazı yörelerde halk arasında baldırsokan adı verilmektedir Ev sineği duvarda genellikle baş aşağı dururken, Stomoxys 'lar tersine olarak genellikle baş yukarı durur Biyolojileri genel olarak karasineklere benzer ancak bunların dişileri kan emdikten sonra yumurtlarlar Stomoxys'lar insan ve hayvanlardan kan emerler Isırmaları sonucu insan ve hayvanlarda rahatsızlık ve irritasyona yol açar Bunlar hayvanlar arasında bazı trypanosomaları ve anthrax basillerini mekanik olarak naklederler Ayrıca nematodlardan Habronema microstoma'nın arakonaklığını yaparlar

Genus: Haematobia

Bulunan önemli tür Haematobia irritans (= Lyperosia irritans)'dır Boynuz sinekleri olarak tanımlanır Bu sinekler Stomoxys 'lere benzerler Ancak bunların palpleri daha uzundur Stomxys 'ler gibi kan emerler Haematobia irritans' a koyun ve sığırların genellikle boynuzlarının dip kısımlarında, ayrıca sırt kısmında ve omuzlarında rastlanır Kan emerler ve çok sayıda olduklarında anemiye, irritasyonlara neden olurlar Genellikle sekunder enfeksiyonlara yol açarlar Biyolojileri evsineklerine benzer Haematobia irritans surra hastalığının etkeni olan Trypanosoma evansi'nin vektörlüğünü yapar Nematodlardan Habronema majus'un arakonaklığını yaparlar Ayrıca sığırların derisinde yaşayan filarialardan olan Stephanofilaria stilesi'yi naklederler Muscidae ailesinde bulunan bu türlerden başka bazı türlerde vardır Bu türlerin önemi insanlarda myiasise sebep olmalarıdır Bunlar;

Muscina stabulans : Bu türün larvaları insanlar tarafından besinle alındığında intestinal myiasise neden olurlar

Fannia cinsinden ise Fannia canicularis ve Fannia scalaris türlerinin larvaları dış idrar yollarından girerek ürogenital myiasise yol açarlar

Muscidae ailesindeki sineklerle mücadelede; özellikle gıda maddeleri sineklerin giremeyecekleri kaplara konur Kapalı yerlerde insektisitler kullanılır Boynuz sineklerinden korunmada hayvanların kulaklarına insektisitli levhalar takılır Larvaların gelişme yerleri olan dışkıların yığın haline getirilip, sıkıştırılması ve üzerinin insektisitle muamele edilmesi etkili bir kontrol yöntemidir

Familya: Glossinidae (Çecesinekleri)

Bu ailede bulunan önemli cins, Glossina' dır Glossina cinsi sinekler Afrikanın tropikal ve subtropikal bölgelerinde görülürler Ev sineklerine benzerler Ancak onlardan iki kat daha büyüktürler ve 6 -14 mm boyundadırlar Yine sokucu olan hortumlarıyla kan emerek beslenirler Glossina 'lar kahverenklidirler Dişi sinekler her defasında pupa dönemine geçmeye hazır bir larva bırakır Yani dişileri larvipardır Larva kuru tporakta derhal pupa haline geçer ve bir ay sonrada erişkinler pupayı terkederler Böyle hemen pupa dönemine geçen larvalar doğurdukları için Glossina cinsi sineklere pupipar sinekler adı da verilmektedir Glossina larvalarının arka ucunda iki adet büyük yuvarlak çıkıntı bulunur Bunların tepesinde ise solunum delikleri (stigmalar) vardır Pupada da bu çıkıntılar tipik olarak görüldüğü için rahatlıkla tanınırlar Pupalar koyu siyah renklidirler Bu sinekler nehir ve su kenarlarındaki ormanlık ve çamlık bölgelerde çoğalırlar Glossinaların dişileri ve erkekleri kan emerler Bu ailede bulunan türler şunlardır Glossina morsitans, Glossina fusca ve Glossina palpalis' dir

Bu türlerin yetiştikleri ve çoğaldıkları yerler farklılıklar gösterir Glossina morsitans hayvanların beslenme alanları olan savan bölgelerde yaygındır Bunun içinde en önemli türdür Glossina palpalis ise nehir bölgelerinde ve seyrek ormanlık yerlerinde yaşarlar Glossina fusca türü tropikal ormanlık alanlarda yaygındır

Glossina sp türlerinin sağlık yönünden önemleri Afrika'da görülen önemli trypanosomalara biyolojik vektörlük yapmalarıdır İnsanlarda uyku hastalığı etkenleri olan Trypanosoma gambiense ve Trypanosoma rhodesiense'nin biyolojik vektörüdürler Ayrıca hayvanlarda J:brucei, J: vivax ve J:congolense'yi naklederler Bu sineklerle mücadelede;

Çeçesineklerinin yaygın olarak bulunabileceği çalılık arazilerin temizlenmesi,

Bu sineklerin besin kaynağını teşkil eden yabani hayvanları ortadan kaldırmak,

Çeşitli tahta tuzaklar yada insektisitleri kullanmak Uçaklarla havadan dieldrin püskürtülmesi ve Glossinaların yoğun olduğu yerlere kapanların kurulması gibi tedbirler alınır

Biyolojik savaş metodları da uygulanmaktadır Bunun için doğal düşmanlar olan ve bu sinekleri yiyen örümcekler veya kuşlardan yararlanılır

Pupalar için zararlı olan mikrop ve küf mantarlarının kullanılması biyolojik metodlardır

Myiasis

Diptera takımındaki bazı sinek larvalarının dokularda, yada doğal boşluklarda parazitlenmesi ve çeşitli bozukluklar oluşturması olayına myiasis (miyaz) adı verilir (myia= yunanca bir kelime olup

sinek anlamına gelir Myiasis ise kısaca sinek hastalığı demektir) Larvaların gösterdiği parazitizim derecesine bağlı olarak myiasisin üç çeşidi vardır

Zorunlu myiasis :

Larvaları yalnız canlı doku ve organlarda gelişebilen dipterlerin yaptıkları myiasisdir Eğer sinek bir canlının organ veya dokularında larva dönemini muhakkak geçirmek zorunda kalıyorsa yani myiasis yapmak zorundaysa bu tip sineklere zorunlu myiasis etkenleri adı verilir Bunların meydana getirdiği myiasise ise zorunlu myiasis adı verilir Bu grup sinekler biyolojilerini tamamlayabilmek için larvaları konaklarının organ veya dokularında bulunmak zorundadır Örnek: Oestridae, Gasterophilidae, Hypodermatidae ailelerindeki türler Bunlardan DesIrus sp koyunların burun boşluğunda, Gasterophilus sp larvaları atların midelerinde ve Hypoderma sp larvaları ise sığırların sırt deri si altında bulunurlar ve zorunlu myiasis yaparlar

Alıntı Yaparak Cevapla