Yalnız Mesajı Göster

Entomoloji Ders Notları

Eski 10-10-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Entomoloji Ders Notları



Bu türler konaklarının kıl folliküllerine ve yağ bezlerine yerleşerek folliküler uyuza neden olurlar Biyolojik gelişmelerinde sırası ile yumurta -larva -1 nymph (protonymph) -2 nymph ı-- (deutonmyph) ve erişkin dönemleri bulunur Gelişmelerini 9-14 günde tamamlarlar Etkenler kıl ve yağ bezi folliküllerinde bulunur ve buralarda lenf yumrularına ve kan ve lenf ile iç organlara da yayılabilirler Bulaşma direkt olarak kontakt temasla olur Diğer uyuz etkenlerinin aksine demodex etkenleri sağlam hayvan veya insan derisinde bulunabilirler Hastalık immun sistemin baskılanması durumunda ortaya çıkar Demodex türlerinin doğumu takip eden ilk 3 gün içinde yavrulara anneden geçtiği ve bundan sonrada herhangi bir bulaşma olmadığı kabul edilmektedir Demodex türleri konakçı özelliği göstermektedirler Bu nedenle hayvan türleri arasında veya hayvandan insana bulaşma olmaz Folliküllerde irinli dermatite neden olurlar Zamanla buralardan exudat sızar, deri kabuklanır, kızarır ve kıvrımlaşır Yurdumuzda köpeklerde yaygın olarak görülmektedir Konaklarına göre tipik klinik belirtilere yol açarlar

Sığırlarda D bovis baş kısmı ve tüm vücutta, Dghanensis türü ise göz kapaklarında lezyonlar oluşturur Sığırlarda tipik olarak deride bezelye büyüklüğünde nodüller meydana gelir Özellikle yaşlı süt sığırlarında papül, pustül ve nodüller oluşur Bu nodüllerin içerisinde peynirimsi kıvamda kazeöz bir kitle bulunur Bunların içinde binlerce akar bulunur Daha sonra deri buradan delinip derinin değer kaybına neden olurlar Sığır demodicosis'inde lezyonlar daha çok ağız, burun, ve omuzda yaygındır Demodicosis domuz ve keçilerde pustülerl formda görülür Keçilerde 2 cm'ye kadar varan büyüklükte oluşan kazeöz nodüller tüm vücuda yayılabilir Koyun, at ve kedilerde hafif seyreder Atlarda D caballi göz kapakları ve burunda, D equi ise bütün vücutta lezyonlara neden olur Bunlardan D equi türü ile enfeksiyonlarda lezyonlar pustuler ve kaşıntılı hal alabilir Kedilerde demodicosis'e neden olan tür D cali olup, bu enfestasyonlarda kedilerde değişik derecelerde kaşıntı vardır Lokalize ve generalize tipte görülür Kedi demodicosis'inde önemli bir noktada kedilerdeki demodex türleri deride yüzeysel olarak yerleştiğinden, teşhiste deri kazıntısının derin alınmasına gerek yoktur

Demodicosis en şiddetli olarak köpeklerde seyreder Etkenler ter ve yağ bezlerine girerek kronik bir yaygıya neden olurlar Yaygı sonucu epidermis kalınlaşır, kıllar dökülür, deri bakır kırmızısı bir renk alır, sekunder bakterilerin işe kanşması ile pustüller meydana gelir, hayvanlar ileri derecede zayıflar ve hatta ölebilirler Bulaşma genellikle yavruların annelerinden süt emme esnasında olur ve bunun için lezyonlar ilk önce baş bölgesinden başlar Enfestasyon yüz ve ön bacaklarda hafif kıl dökülmeleri ile başlar Buralardaki deri kalınlaşır Bazen tüm vücuda yayılabilir ve genaralize şekil oluşur Köpeklerde demodicosis iki değişik klinik formda seyreder Bunlardan birincisi lokalize demodicosis yani pullu veya kuru şekildir Bu form bir yaşın altındakilerde görülür Bu form daha az ciddidir ve deride kıl dökülmesi yaygındır (alopecia) Ayrıca deride kızarıklık, kabuklanma, kalınlaşma erythem ve hiperpigmentasyon vardır Lezyonlar kuru tiptedir Bu forma squamous form adı da verilir Sekunder pyoderma oluşmadığı sürece kaşıntı görülmez Köpeklerdeki demodicosis'in daha önemli olan ikinci şekli ise generalize demodicosis yani pustüler veya irinli formdur Bu form hem gençlerde (3-l8 aylık) hem de yaşlılarda (l2-l8 aylıktan büyüklerde) görülür Özellikle stafilakok gibi bakterilerin olaya karışması ile sekunder pyoderma şekillenir Deride pullanma, erythem, folliculitis, ödem, saborrhoe, perifer lenfadenopati görülür ve genellikle kaşıntı vardır Deri üzerinde içleri irin dolu kabarcıklar yani pustüller meydana gelir Daha sonra apseler ve nekrotik odaklar oluşur Lezyonlardan irin, serum ve kan sızar Bu safhada köpekler oldukca pis kokarlar Ayrıca deri kırmızımsı bir renk aldığı için kızıl uyuz adı da verilmektedir Hastalık genç köpeklerde daha yaygın olarak görülür Ölüm kaşeksi ve toksemiden ileri gelir Yukarıda anlatılan iki forma ilaveten köpeklerde ayaklarda lezyonların oluşması ile karekterize olan pododemodicosis formuda görülür

Demodicosis insanlarda dikkati çeken bir bozukluğa neden olmamakla beraber bazen fibröz bir doku reaksiyonuna, keratosise ve dermatitise sebep olabileceği bildirilmiştir Demodicosis'in teşhisi için etkenler derin kısımlarda bulunduklarından alınacak kazıntı için deri kıvrımı yapılır Buraya parafin likit veya gliserin sürüldükten sonra kan çıkıncaya kadar kazınır Alınan kazıntı veya pustül içeriye % lO-20'lik NaOH veya KOH ile hazırlandıktan sonra mikroskopta incelenir Preparatda erişkin, larva ve nymph'leri görülebilir

Suborder: Astigmata

Bu alt takımdaki ektoparazitlerin stigmaları bulunmaz Bu gruptaki parazitler vücut yüzeyi ile solunum yaparlar Astigmata alt takımında hekimlik açısından önemli olan iki grup bulunur Bunlar; Oribatei ve Acaridiae gruplandır

Oribatei Grubu

Bu grup çok sayıda aile bulunmaktadır Ancak bu gruptaki akarlar parazit değillerdir Bunlar mera ve otlaklarda serbest olarak yaşarlar Bir kısmı bitki artıklarıyla bir kısmıda koprofaj olup dışkı yiyerek beslenirler Önemli aile Oribatidae'dir Bu ailedeki koprofaj akarlar Oribatid akarlar olarak adlandrılırlar Vücutları cephalothorax ve harekeksiz olan abdomenden oluşmuştur Arka kısımları yuvarlaktır Kutikula çok sert ve düzdür Bu akarların larva, nymph ve erişkinlerine yılın her mevsiminde rastlamak mümkündür Ancak çok soğuk havalarda harekeksiz olarak kalırlar Doğada yosun ve çimenlerin üzerinde ya da taş altlarında bulunurlar Vücutları üzerinde tek tük kıl bulunur Şeliserleri kuvvetli yapılmıştır Koprofaj akarların bir kısmı tektırnaklılar ve ruminantlarda bulunan cestodlara arakonaklık yapmalarından önem taşırlar Anoplocephalidae ailesinde bulunan cestodlardan Anoplocephala perfoliata,Amagna, Paranoplocephala mamillana,Moniezia expensa, M benedeni veThysaniesia giardi türlerine arakonaklık yaparlar

Acaridiae Grubu

Bu grupta bulunan aileler şunlardır

Familya: Sarcoptidae Familya: Epidermoptidae

Familya: Psoroptidae Familya: Listrophoridae

Familya: Acaridae Familya: Analgesidae

Familya: Cytoditidae Familya: Dermoglyhidae

Familya: Laminoptidae Familya: Proctophyllodidae

Bunlardan Sarcoptidae ve Psoroptidae aileri önemli olup, her iki ailedeki türler hayvanlarda gerçek uyuz etkenleridirler Uyuz etkenleri çok küçük ( 02-075 mm) artropodlardır Uyuz etkenleridekeneler gibi zorunlu parazittirler Ancak uyuz etkenleri biyolojik gelişmelerinin tümünü aynı konak üzerinde geçirirler ve aynı konak üzerinde ürerler Veteriner Hekimlik yönünden önemli olan uyuz etkenleri Sarcoptidae, Psoroptidaer ve Demodicidae ailelerinde yer alırlar Ayrıca Sarcoptidae, Demodicidae ailelerindeki uyuz etkenleri biyolojik gelişmeleri sırasında konaklarının derilerini delip, deri içerisine az veya çok girdikleri için bu iki ailedeki uyuz etkenlerine tünel açan uyuz etkenleri adı verilir Ancak Psoroptidae ailesindeki uyuz etkenleri gelişmeleri için konak derisinde tünel açmazlar ve konak deri si üzerinde yaşarlarBunun için bu ailedeki akarlaratünel açmayan uyuz etkenleri adı verilir Uyuz da bulaşma kontakt olur

Bu ailedeki uyuz etkenlerinin vücutları yuvarlak, kaplumbağamsı bir yapıdadır Dorsal kısım biraz daha konkav, ventral yüz düzdür Bacaklar ve ağız organelleri çok kısadır Özellikle arka ayakları çok kısa olup, vücudun kenarını geçmez Gözleri yoktur Kutikuları enlemesine çizgili saydam ve yumuşaktır Erkeklerde anüs civarinda vantuzlar bulunurBu ailedeki türler deri içerisine az veya çok girerek kabuk oluşumundanziyade deride kalınlaşmaya ve çatlamaya neden olurlar Bu ailedeki önemli cinsleri; insanlarda Scabies' e, koyun keçi, sığır, domuz, equde, köpek ve tavşanlarda sarcoptic uyuza (Sarkoptik uyuz) neden olan Sarcoptes cinsi; kedi, tavşan ve ratlarda notoedrik uyuza neden olan Notoeddres cinsi bulunur Yani Sarcoptidae ailesinde bululan cinsler;

Genus: Sarcoptes

Genus: Notoedres

Genus: Sarcopfes ( Sarkoptik uyuz)

Sarcoptes cinsine bağlı türler 02 -05 mm büyüklüğündedirler Vücutları kaplumbağaya benzer Dorsalden bakıldığında vücudun ön tarafında ağız organelleri ve ön iki çift bacakları görülür Arka iki çift bacakları ise kısa olduğundan vücudun lateral kenarını geçmez ve bunun içinde dorsalden gözükmez Erkeklerde 1,2, ve 4, dişilerde ise lve 2 çift ayakların tarsusların ucunda eklemsiz uzun bir sapa bağlı çan şeklinde vantuzlar bulunur Vücudun dorsalinde enlemesine deri kıvnmlanrıdan oluşmuş çizgiler ve üçgen şeklinde pullar bulunur Anüs terminaldedir

Bu cinse bağlı türler konaklarının üst derisi içinde yaşarlar Derinin stratum comeum tabakasında tünel açarlar Bu sırada dokulardan sızan sıvı ile beslenirler Erişkin dişiler açtıkları bu tünelde bulunur ve yumurtalarını bu kanala bırakırlar Yumurtalardan 3-5 gün içinde gelişen 3 çift bacaklı larvalar çıkar Larvalar kanalın üst tarafındaki hücreleri aralayarak üst derinin yüzeyine çıkar ve oksijen ihtiyacını karşılarlar Daha sonra tekrar üst deri içide kanal açarak bu kanala girerler Bu sırada uyuz etkeni taşıyan hayvan sağlıklı bir hayvan ile temas ettiğinde etken sağlıklı hayvana bulaşır Deri içine girmiş olan larvalar epitel hücreleri ve lenfle beslenirler Buralarda gömlek değiştirirler ve sırası ile nymph 1, nymph 2 ve erişkinler oluşur

Erişkin erkekler derinin yüzeyinde ya da tünellerde çiftleşecek dişi ararlar Çiftleşme olduktan sonra döllenen dişiler tekrar deride tünel açarlar Biyolojik gelişme üç haftada tamamlanırSarcoptik uyuzda bulaşma direkt kontakt temasla olmaktadır Ayrıca kullanılan bulaşık malzemelerin de bulaşma rolü vardır Bu parazitler kuraklığa ve açlığa çok hassas olup, konağından ayrı olarak bir kaç günden fazla yaşayamazlar

Sarcoptes cinsine bağlı olarak bulunan türler ve konakları şulardır Bu türler genellikle konak türlerine göre isim alırlar

S scabei : İnsan S ovis : Koyun S equi : At

S canis: Köpek S bovis : Sığır S suis : Domuz

S caprae : Keçi

Sarcoptes türleri deriyi delerek lenf sıvısı ve genç epitel hücreleri ile beslenirler Bu sırada parazitler hayvanları şiddetli olarak irrite ederler Bu nedenle hayvanlar kaşınır ve sağa sola sürtünürler Böylece deride yangı oluşur ve meydana gelen çatlaklardan exudat sızar ve pıhtılaşır Bunun sonucunda yüzeysel kabuklar meydana gelir Daha sonra bağdoku keratizasyonu ve proliferasyonu oluşur Sonuçta deri kalınlaşır, buruşuk bir hal alır ve üzerindeki kıllar dökülür Enfestasyonun başlangıcından 10-15 gün sonra kaşıntı başlar Sarcoptik uyuz özellikle vücudun kılsız bölgelerinde görülür Genellikle baş kısmında yerleşen etkenler burada lezyonlar oluşturur Bunun için sarcoptik uyuz hayvanların baş uyuzu olarak adlandırılır Tipik klinik belirtiler şiddetli kaşıntı, kılların dökülmesi ve derinin kalınlaşmasıdır Atlarda sarcoptik uyuz vücudun az kıllı olan bölgelerinde meydana gelir Önce baş bölgesinde lezyonlar oluşur Daha sonra boyun kısmına doğru yayılma gösterir Bu bölgelerde deride kıl dökülmeleri, kabuklanmalar ve kaşıntı vardır Koyunlarda bulunan Sarcoptes ovis'ler baş bölgesinde yerleşir Klinik bozukluklar önce burun ucundan başlar daha sonra bütün başı, kulakları ve bazen da boynu kaplar Deride kalınlaşma oluşur Koyunlar baş bölgesine kireç sürülmüş gibi görünürler Bu duruma halk arasında kellik adı da verilmektedir Bu bölgelerde deride kalınlaşma ve sertleşme ile beraber yünler dökülmüş ve kaşıntı vardır Keçilerde de lezyonlar önce baş bölgesinde başlar Ancak sonra boyuna ve hatta vücuda yayılabilir Aynı klinik belirtiler oluşur, keçilerdeki sarcoptik uyuz insanlara da geçebilmektedir Hayvanlardaki diğer türlerde insanlara geçebilmektedir Ancak biyolojik gelişmesini tamamlıyamamaktadır Hatta bazı yazarlar hayvanlardaki sarcoptes türlerinin insanlardaki Sarcoptes scabei'nin bir varyetesi olduğunu ileri sürmektedir

Sarcoptik uyuz kış ve ilkbahar başlangıcında hayvanların kapalı alanda ve yoğun olarak bulunduklarında yaygın olarak görülmektedir Lezyonlar geniş bir bölgeye yayıldığında hayvanların yavaş yavaş zayıflamasına ve ölümüne neden olurlar

İnsanlarda Sarcopfes scabei türü "Scabies" hastalığını oluşturur Genellikle el parmakları arası, bilek dirsekler ve koltuk kısmında lezyonlar oluşur Uyuz izleri adi verilen ve içlerinde parazitlerin bulunduğu incimsi kabarcıklar vardır ve şiddetli kaşıntı bulunur Geceleri kaşıntı dayanılmayacak derecede artar

Köpek sarcoptik uyuzunda ilerlemiş olgularda pyoderma şekillenirHayvan sahiplerinin bir çoğunda karın ve kollarda kaşıntılı erythematöz papüller gözlenir Hasta hayvanlarla temas halindeki insanlarda oluşan lezyonlar 3 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşir Sarcoptik uyuz kedilerde görülmezSarcoptik uyuzda teşhis içİn bistüri ucuna bir iki damla ince yağ damlatılır Daha sonra lezyonlu kısımlardan hafifçe kan çıkıncaya kadar deri kazıntısı alırur Lam üzerine konulur ve bunun üzerine 1-2 damla % 10-20'lik NaOH veya KOH damlatılır İyice ezildikten sonra lamel kapatılır ve mikroskopta etkenler aranır Yada santrifüj flotasyon metodu uygularur

Genus: Notoedres (Notoedrik uyuz)

Bu cinsde bulunan uyuz etkenleri sarcopteslere benzerler Ancak bunlarda abdomenin dorsalinde dairesel çizgiler vardır ve anüs vücudun arka tarafında ve dorsalındedir Bu cinsteki türlerde üst derinin içinde yaşarlar ve gelişmeleri Sarcoptes türleri gibidir, Bilinen türler ve konakları;

Notoedres cati: Kediler Notoedres cuniculi: Tavşanlar

Parazitlerkulakların üstünden başlayıp başın tüm kısmına lokalize olurlar Notoedres cati kedilerin az tüylü olan vücut bölgelerinde görülür Önce burun üzerine ve yüzde başlayan kaşıntı, kepeklenme vezikül ve deride kalınlaşmalar daha sonra bütün yüze, boyuna ve daha ileri hallerde ön bacaklara yayılır Tavşanlardaki N cuniculi'de baş, boyun ve ön kollarda görülür ve aynı tip klinik belirtiler oluşur, yine bu cinse bağlı olarak bulunan Notoedres muris türü ratlarda kulak uyuzuna neden olur Kulak üzerinden başlayan uyuz belirtileri burun ve kuyrukta da görülür

Genus: Knemidokoptes (Knemidokoptik uyuz)

Knemidocoptes cinsindeki akarlar da üst derinin içinde yaşarlar Vücutları kaplumbağamsıdır Sarcopteslerden biraz daha büyüktürler Dişilerde bacaklar iyi gelişmemiş ve vantuzları da yoktur Erkeklerde ise ayak uçlarında kısa eklemsiz bir sapa bağlı vantuzlar (çekmenler) bütün ayak uçlarında bulunur Vücutları düz, dorsal dikenler ince, dorsal pul yok ve anüs terminaldedir Bu uyuz etkenleri larvipardirlar ve deride açtıkları tünellere dişi akarlar larvalarını bırakırlar

Bu cinsteki uyuz etkenleri kanatlılar ve kafes kuşlarında parazitlenirler Dünyada oldukça yaygındır Bulunan türler;

Knemidokoptes mutans: Kümes hayvanları

Knemidokoptes laevis: Kanatlılar

Knemidokoptes pilae: Kafes kuşları, süs kuşları

Bunlardan Kmutant hindi, tavuk, güvercin ve bazı yabani kanatlıların bacak üst derileri içinde yaşar Ayak pullarının altındaki deride lokalize olurlar Ayakların derisinde kabuklanma kalınlaşma ve kaşıntı vardır Ayak derisindeki hiperkeratoz ve kabuklanma sonucu ayak pulları , gevşer ve dökülür Hastalık ilerledikçe bacaklar kirece bulaşmış gibi görülürler Bunun için buna kireçlenme hastalığı adı verilir Hastalık ilerledikçe hayvanlar topallar, ayaklarda deformasyonlar oluşur ve hayvanların yürümesi zorlaşır K pilae türü de kafes kuşlarında aynı bozukluklara neden olur K laevis türü ise kanatlıların baş, boyun ve daha ileri hallerde vücudun diğer bölgelerinde tüy diplerinde yerleşirler Bu tür tüy dökülmesine, kabuklaşma, deride kalınlaşma ve kaşıntıya sebep olur Knemidocoptik uyuzda kaşıntı çok şiddetli olmadığı halde hayvanlar devamlı kendilerini gagalarlar Teşhis sarcoptik uyuzdaki gibi yapılır

Familya: Psoroptidae

Bu ailedeki uyuz etkenlerinin vücutları ovalimsidir Sarcoptidae ailesindeki türlere göre daha büyüktürler ve 075 mm'ye kadar büyüklüklere varabilir Ayakları ve ağız organelleri oldukça uzundur: 3 ve 4 çift bacaktan vücudun lateral kenarını geçer Biyolojik gelişmelerini deride tünel açmadan tamamlarlar ve derinin yüzeyinde yüzeysel olarak oluşan kabukların altında yaşarlar Deriyi delerek ve lenf sıvısı emerek beslenirler Bu aileye bağlı olarak bulunan cinsler;

Genus: Psoroptes Genus: Chorioptes

Genus: Otodectes'dir

Genus: Psoroptes (Psoroptik Uyuz):

Psoroptes cinsine bağlı türler konakcılarında genel olarak yün veya kılın bol olarak bulunduğu kısımlarda veya kulak içlerinde yaşarlar, Hayvanlarda psoroptik uyuza neden olan Psoroptes cinsi akarlar vücut uyuzunu oluştururlar Büyüklükleri 075 mm' dir Oval şekilde olan bu cinsteki uyuz etkenlerinin tüm bacakları vücudun lateral kenarından gözükmektedir En önemli morfolojik özelikleri sivri bir ağız yapısına sahip olmaları ve erkeklerinde yuvarlak şekilde olan abdominal tüberküllerin bulunmasıdırAyrıca ayaklarında vantuzları taşıyan huni benzeri saplar uzun ve üç eklemlidir Bu vantuzlar erkeklerde 1, 2 ve 3" dişilerde ise 1" 2" 4" çift ayak uçlarında bulunur, Psoroptes türleri konakçı spesifıtesi gösterirler ve insana bulaşmazlar Bulunan türler ve konakları şunlardır,

Psoroptes ovis : Koyun P caprae : Keçi P bovis : Sığır

P equi : Tektırnaktılar P cuniculi : Tavşan

Alıntı Yaparak Cevapla