Yalnız Mesajı Göster

Üniversite Öğrencilerinin Siyasal Katilimi

Eski 10-09-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Üniversite Öğrencilerinin Siyasal Katilimi



28 Üniversite gençlerinde, genel bulgulara paralel olarak, siyasal katılım bağlamında da, orta düzeyde sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı görülmektedir Yüksek düzey kategorisinde ise, yalnızca öğrenimleriyle ilgilenmek gerektiğini belirtenler ile fikirlerini açıklamak istemeyenlerde daha fazla sosyal anomi ve yabancılaşma düzeyi görülmektedir Bu bulgu, insanın sosyal olmasına bağlı olarak siyesetle ilgilenme isteğinin bir gereklilik olması çerçevesinde anlamlıdır
Ancak, göreli de olsa, siyasetle ilgilenmek istemeyenlerin oranı fazladır Bu durum, 1980 öncesi siyasete alet edilmek istenen ve siyasal şiddetin içinde kalan gençlik kitlesinin kötü deneyimi yanında; politikacıların halkın sorunlarını çözememeleri bağlamında halka yabancılaşmaları sonucunda gençlerin, politikacılara karşı olumsuz değer yargısı geliştirmelerinin bir fonksiyonu olarak meydana gelmektedir Bu çerçevede, gençlerin (% 59)’u, politikacıları, menfaatlerine düşkün ve saygıya lâyık olmayan kimseler olarak nitelendirmişlerdir Gençlerin (% 164)’ü politikacıları lüzumlu, fakat pek ahlâklı olmayan bir grup olarak nitelerken; gençlerin (% 16)’sı politikacıları, başkalarından ne daha iyi ne daha kötü kimseler olarak nitelendirmektedir Gençlerin (% 8)’i politikacıları, genel olarak iyi niyetli, fakat duruma göre hareket eder, realist kimseler olarak değerlendirirken; öğrencilerin sadece (% 07)’si politikacıları, vicdan sahibi, halkı düşünen ve saygı değer kimseler olarak değerlendirmektedir Bu veriler, üniversite gençlerinin siyasete yabancılaşması ve depolitize olmalarının somut göstergeleridir
29 Üniversite gençlerinin şiddet eğilimlerine göre, orta düzeyde bireysel yabancılaşma ve anomi davranışı görülmektedir Gençlerin (% 96)’sı şiddet karşıtı görüş belirtmişlerdir Bunun arka-plânında, insanın insanî özünün şiddet karşıtı olması gerektiği şeklindeki sosyal ahlâk önermesi yanında; üniversite gençlerinin ideolojik gruplaşma ve olumsuz siyasallaşması sonucu, 1970’ler süresince siyasal şiddet ve terörün içinde kalması, kardeşin kardeşi öldürmesi gibi anomik ve yabancılaşmış durumun acı tecrübesi bulunabilir Gençler, büyük oranda şiddete karşı olmalarına rağmen; öğrenciler arasında (% 69) oranında ideolojik gruplaşmanın varlığı, bu gruplaşmanın uygun ortam bulduğunda, -tıpkı geçmişte olduğu gibi- potansiyel şiddete dönüşme olasılığı ve tehlikesi taşımaktadır
30 Üniversite gençlerinin şiddet eğilimine göre, orta düzeyde sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı görülmektedir Cinsiyete göre şiddet taraftarı olan genç kızlarda, yüksek düzeyde sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı saptanmıştır Ancak, genç kızlar genç erkeklere göre daha fazla oranda şiddet karşıtı görüşe sahiptirler Bu durum, genç kızların sosyalleşme sürecinde daha pasif ve toplumdaki konumlarına uygun olarak daha ılımlı yetiştirilmelerine bağlanabilir Buna karşılık, genç erkekler, yine toplumdaki konumlarına ve sosyalleşme sürecinde yetiştirilme tarzlarına göre, daha atak ve serbest yetiştirildikleri için, genç erkeklerde şiddet eğiliminin genç kızlara göre fazla olması toplumun verili durumunun bir yansımasıdır
31 Üniversite gençlerinin sürü olup-olmama eğilimine göre, orta düzeyde bireysel yabancılaşma ve anomi davranış görülmektedir Gençlerin (% 79)’u sürü olmama eğilimi göstermektedirler Akıllı bir varlık olarak insanın, sürü olması anomik ve yabancılaşmış bir durumu yansıtmaktadır Birey, gruplar daha sonra da bir sosyal kuruma bağlı olması çerçevesinde toplumun üyesi olmaktadır Birey, özellikle de genç birey, içinde bulunduğu sosyal grubun normlarına, değerlerine, hayat felsefesine ve inançlarına uymak zorundadır; aksi durumda sosyal grup üyeliği sona erer Çünkü, dahil olduğu sosyal grup onu soyutlar Sosyal bir grubun üyesi olarak birey, bir yandan grubun tüm normlarını ve işleyiş sistemini kabul ederken; diğer taraftan da kendi hayat felsefesini mensup olduğu gruba yansıtır Yani, birey ile sosyal grup arasında karşılıklı etkleşim vardır Ancak, “sürü” bağlamında; aralarında karşılıklı iletişim ve etkileşim olmayan bir “kitle” nin üyesi olmak anomik ve yabancılaşmış bir durumu yansıtır
32 Üniversite gençlerinin sürü olup-olmama eğilimine göre, orta düzeyde sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı görülürken; yüksek düzey kategorisinde ise, sürü olma eğilimi olan gençlerde sosyal anomi ve yabancılaşma davranış düzeyi daha yüksektir Bu durum, bireyin kişiliğini ve kimliğini sürüye ve kitleye feda etmesinin oluşturduğu anomi ve yabancılaşma durumu ile anlamlılık ifade etmektedir Gençlerin üyesi oldukları sosyal gruba koşulsuz bağlanmaları, grubun bütün normlarını ve yaptırımlarını sorgulamadan kabul etmeleri, kitle içinde kimliksiz biri olmalarına yol açmaktadır Nitekim, 1968 öğrenci olayları ve Türkiye’de 70’ler boyunca süren şiddet eğilimli gençlik hereketlerinin temelinde, gençlerin sürü ve kitle ruhu ile ideolojik-kapalı cemaatler halinde yaşamaları ve davranmaları bulunmaktadır Belli bir ideolojiye saplanan ve onun fikirlerinden başka doğru bir fikir kabul etmeyen şartlanmış gençlik, sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı göstermektedirler
33 Üniversite gençlerinin en önemli sorununa göre, orta düzeyde bireysel yabancılaşma ve anomi davranışı görülmektedir Üniversite gençlerinin en önemli sorunu olarak (% 58) oranında işsizlik görülmektedir Bu bulgu, Türkiye’de 1994 verilerine göre eğitimli gençlerin işsizlik oranının (% 324) olması gerçeği ile anlam ifade etmektedir
34 Üniversite gençlerinin en önemli sorununa göre, orta düzeyde sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı görülmekte iken; yüksek düzey kategorisinde gençlerin karşı cinsten arkadaş edinememe sorunu olanlarında sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı daha fazla görülmektedir Bu bulgu, cinselliğin toplumda tabu olarak görülmesi ile anlamlılık ifade etmektedir Karşı cinsten arkadaş edinememe sorunundan sonra, en fazla sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı, en önemli sorunlarının toplumsal baskı olduğunu belirtenlerde görülmektedir Bu bulgu da, gençlerin “delikanlı” söyleminde ifadesini bulan, gençlik çağının fizyolojik, ruhsal ve sosyal durumunun verdiği ve her istediğini yapmak istemelerine karşılık; toplumsal kurallar, değerler ve kurumların sınırlanmışlıklarıyla çevrili olmalarının sonucunu yansıtmaktadır
35 Üniversite gençlerinin dünya ve ülkemizin gelecekte nasıl olacağına dair düşüncelerine göre, orta düzeyde bireysel yabancılaşma ve anomi davranışı görülmektedir Gençlerin (% 54)’ü, dünya ve ülkemizin geleceği konusunda karamsar; (% 36)’sı ise, iyimser olduklarını belirtmektedirler
Gençlerin, dünya ve ülkemizin geleceği konusunda karamsar olmalarının temelinde; dünya bağlamında savaşlar, cinayetler, şiddet, terör, çevre kirliliği, açlık, geri kalmışlık, sömürü, kültürel çatışmalar vb olumsuzlukları medyalar vasıtasıyla imaj şeklinde de olsa yaşama ve bunlardan etkilenme; Türkiye bağlamında ise enflasyon, işsizlik, terör, şiddet, rüşvet, yolsuzluk, sosyal tabakalar arasında gelir uçurumu, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Laik-Antilaik ikilemlerin yaratılarak toplumsal bunalıma dönüştürülme tehlikesi, sağlıksız ve çarpık kentleşme, çevre kirliliği, medya vasıtasıyla olumsuz davranış modellerinin aktarılması vb durumlardan olumsuz etkilenme bulunmaktadır
36 Üniversite gençlerinin dünya ve ülkemizin gelecekte nasıl olacağına dair düşüncelerine göre, orta düzeyde sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı görülürken; yüksek düzey kategorisinde ise, dünya ve ülkemizin geleceği konusunda karamsar olanlarda sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı daha fazla görülmetedir Gençlerin dünya ve ülkemizin geleceği konusundaki düşünceleri ile sosyal anomi ve yabancılaşma davranış düzeyi arasındaki korelasyon anlamlıdır
37 Üniversite gençlerinin kişisel gelecekleri konusundaki yargılarına göre, orta düzeyde bireysel yabancılaşma ve anomi davranışı görülürken; yüksek düzey kategorisinde ise, az oranda da olsa kişisel gelcekleri konusunda ilgisiz olanlarda bireysel yabancılaşma ve anomi davranışı görülmektedir
Gençlerin (% 77)’si kişisel gelecekleri konusunda ümitli ve iyimser görüş belirtmektedirler Gençlerin kişisel gelecekleri konusunda ümitli ve iyimser olmaları; anne ve babalarının eğitim durumu ve mesleklerine kıyasla, öğrencilerin üniversiteyi bitirdikleri zaman eğitim düzeyi ve mesleki statülerinin yükseleceği bağlamında, anlamlılık ifade etmektedir
38 Üniversite gençlerinin kişisel gelecekleri konusunda karamsar ve ümitsiz olanlarda yüksek düzeyde sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı görülmektedir Gençlerin kişisel gelecekleri hakkındaki yargıları ile sosyal anomi ve yabancılaşma davranış düzeyi arasında anlamlı bir korelasyon mevcuttur
39 Üniversite gençlerinin bireysel yabancılaşma ve anomi davranış düzeyi ile sosyal anomi ve yabancılaşma davranış düzeyi arasında anlamlı bir korelasyon bulunmuştur
Bireyin psikolojik bağlamda, bireysel yabancılaşma ve anomi davranış düzeyleri ile sosyolojik bağlamda, sosyal anomi ve yabancılaşma davranış düzeyleri arasında karşılıklı etkileşim vardır

Son tahlilde, toplum içinde bir anlam ifade eden ve toplumla varlık kazanan bireyin, araştırmamız bağlamında genç bireyin, anomi ve yabancılaşma davranışının oluşumunda toplumsal etkenlerin önemli fonksiyonları olduğu görülmektedir Üniversite gençliğinin psikolojik yabancılaşma ve anomi davranış düzeyini ölçen bireysel yabancılaşma ve anomi davranış düzeylerinde genel olarak orta düzeyde yabancılaşma ve anomi davranışı görülmektedir Gençlerin sosyolojik ve sosyal psikolojik anomi ve yabancılaşma davranış düzeyini ölçen, sosyal anomi ve yabancılaşma davranış düzeylerinde de, genel bulgulara paralel olarak, orta düzeyde anomi ve yabancılaşma davranışı görülürken; aynı zamanda yüksek düzeyde sosyal anomi ve yabancılaşma davranışı da görülmektedir Alt varsayımların sınanması sonucunda elde edilen bulgulardan da izlendiği gibi, toplumsal nedenlerle sosyal anomi ve yabancılaşma davranış düzeyleri arasında önemli ve anlamlı korelasyon bulunmuştur

Dolayısıyla, “sosyolojizm” yapma endişesi ve iddiası olmaksızın, üniversite gençliğinin anomi ve yabancılaşma davranışlarını ölçen iki ölçekten, sosyal anomi ve yabancılaşma davranış düzeylerinin anlamlı sonuçlar vermesi, bireyin ve genç bireyin “toplum içinde birey” gerçekliğinde anlam kazandığını ve psikolojik faktörleri yadsımaksızın, özellikle sosyal ve kültürel çevrenin birey ve araştırmamız çerçevesinde üniversite gençliği üzerinde etkisinin, önemli olduğu yargısına varılmıştır

Sonuç olarak, “üniversite gençliğinin anomik ve yabancılaşmış davranışları ile toplumsal nedenler arasında bir ilişki vardır” şeklindeki varsayımımız doğrulanmıştır

ÖNERİLER

1 Üniversite gençliği, toplumun ve sosyal yapının bir ürünü olduğu için, anomik ve yabancılaşmış davranış eğilimleri de, toplumun durumunu yansıtmaktadır Bu anlamda, gençlerin bunalımlı davranışlarının tedavisi, bir bütün olarak toplumun bunalımlı yapısının sağlıklı olarak yeniden yapılandırılmasına bağlıdır
2 Yetişkin kuşakların, tek boyutlu olarak bütün olumsuz davranışlarında, genç kuşakları suçlamaları, gerçekçi değildir Çünkü, genç kuşak, doğal olarak yetişkin kuşağı model almaktadır Iyi örnek iyi ürün, kötü örnek kötü ürün yaratmaktadır
3 Türkiye, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş sancıları yaşamaktadır Türkiye’nin “geçiş toplumu” olmasından kaynaklanan, geleneksel yapı ile modern yapı arasında ikilemlerin yarattığı anomik ve yabancılaşmış durumlar görülmektedir Bu anlamda, Türkiye’nin sanayileşme, kentleşme ve modernleşme problemleri vardır Bu problemlerden kurtulmak için; plânlı ve rasyonel sanayileşme, kentleşme ve modernleşme politikalarının yürütülmesi, fert başına düşen milli geliri arttırıcı üretim plânlamasının yapılması, enflasyonun azaltılması, rüşvet ve yolsuzluk gibi sosyal hastalıkların tedavisi, eğitime önem verilmesi ve milli gelirden eğitime aktarılan payın arttırılması vb yapılanmaların sağlanması önem arzetmektedir
4 Toplumda yaratılmak istenen Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Lâik-Antilâik ikilem ve düşmanlıkların önlenmesi için, yüzyıllardır birlikte barış içerisinde yaşayan halkın bu sosyal çözülme tehlikeleri konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir
5 Türkiye’de gençliğin en önemli sorunu olan eğitim ve işsizlik paradoksunun çözülmesi gereklidir Bunun için, bir yandan fazla olan genç nüfusa yeterli ve nitelikli eğitim ve öğretim imkânı sağlanması, diğer yandan yetiştirilen ve eğitilen genç kitlesinin yetiştirildikleri alanlarda istihdam edilmeleri önem arzetmektedir Bu bağlamda, üniversite-sanayi işbirliği ile araştırma-geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinin arttırılması şarttır
6 Üniversite gençlerini, 21yüzyılın eşiğinde yeni yapılanan “Enformasyon Toplumu” na hazırlıklı biçimde yetiştirmek gerekmektedir Bu anlamda, global ile milli kültürü bağdaştırabilen ve milli kültürünü global kültüre katma uğraşısı verebilme zihni alt-yapıyla gençleri eğitmek gerekmektedir
7 Üniversite gençlerine demokrasi bilincinin aşılanması, karşılıklı haklara ve fikirlere saygılı yaşamanın önemi ve gerekliliğinin öğretilmesi önem arzetmektedir Farklılık içinde birlik, toplumsal barışın sağlanması hususundaki şartlardan en önemlisidir Bir kişinin hakkı ve özgürlüğünün bittiği yerde, başka bir kişinin hakkı ve özgürlüğünün başladığı gerçeği, sosyalleşme sürecinde bireye öğretilmelidir
8 Üniversite eğitimin ezberci olması yerine; gençlerin araştırıcı, sorgulayıcı ve eleştirel bilince sahip, kendilerini aşan, öğrendikleriyle hayatta uygulananların uyum içinde olduğu bir eğitimle yetiştirilmeleri; ayrıca sosyal ve kültürel faaliyetlerle birlikte gençlerin çok boyutlu ve donanımlı yetiştirilmeleri önem arzetmektedir
9 Üniversite gençlerinin, özellikle üniversite birinci sınıfında yaşadıkları uyum probleminin çözümlenmesi için; akademik danışmanlıkların işlevlerinin arttırılması yanında, üniversitelerin Sağlık, Spor ve Kültür Dairelerinin etkinliklerinin daha kuşatıcı olmasının sağlanması gerekmektedir
10 Enformasyon ve iletişim çağında, medyanın ethik kurallara uygun yayın yapması, ticari amaç ile hizmet amacını dengelemesi, sosyal sorumluluk bilincinde özellikle çocuk ve gençlerin etkileneceği olumsuz davranış modelleri sunmaması, sağlıklı bir nesil için gerekli olan şartlardandır
11 Birleşmiş Milletler Kurulu tarafından 1985 Milletlerarası Gençlik Yılı’nda saptanan “Katılım”, “Gelişme” ve “Barış” hedeflerinin önemi ve anlamının sürekliliği bağlamında; gençlere toplumda sorumluluk vererek katılımlarının sağlanması, gençlerle birlikte gelişme ve kalkınmanın sürdürülmesi ve barışın gerçekleştirilmesi temel politik amaçlar olmalıdır Çünkü, gençlik toplumun geleceğidir ve bugünün gençleri yarının yetişkinleri olarak toplumu yöneteceklerdir

Alıntı Yaparak Cevapla