10-09-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Feodal Toplum(Siyasal Bilimler)
18 BÖLÜM
ÇALIŞANLARIN İKTİSADI
Kapitalist sistemin insanları sömürdüğünü düşünen düşünürler ilk olarak sosylizmin çehresini çizmeye başladılar Bu kapital sistem insanlara çok zarar verdiğinden dolayı insanlara eşit haklar tanıyan ve mülkiyet hakkının,üretim araçlarının eşit olarak dağıtıldığı bir sistem düşündüler Marx’ın düşüncesi de buydu
Kapitalist sistemde için üretim vardı Bu koşullar altında hiçbir mülkiyet hakkı olamayan işçi eziliyordu ve sadece işgücünü satar haldeydi İçi sadece işgücünün çok az miktarını kendi için kullanıyordu ama temelde sadece patronu için kullanıyordu kapitalist sistemde ve üretilen malın değerini işçi belirliyordu Kar ise patrona kalarak sermaye oluyordu ve işçi bir hak talep edemiyordu,ayrıca mal sadece ticaret için üretiliyordu
O dönemde Marx’a yakın olan düşünürlerin savunduğu sosyalist sistemde,işçi yalnızca kendi kendini sistemden kurtarabilecek güçtü Marx’a göre toplumun temellerini maddi üretim belirlerdi ve her toplumun üretim ve mübadele tarzı o toplumun temellerini oluştururdu
Toplumsal ve politik devrim olgusunda eski sistem üzerine kuru olan şahsiyetlerin çıkarı yeni kurulacak sisteme ayak uyduramadığından uyuşmazlıklar,yani çatışma görülür Yani tarihsel süreç kendi sistemini oluşturuyordu
Kapitalizm dönemide görülen sermayenin tekelleşmesi ve zengin kesimin alması,bunun yanında işçinin makine üretiminde kendine yabancılaşması ve işgücünün öneminin artmasına yol açmış olması kapitalizmi köretmiş ve sonunu hazırlamıştır Bir işçi kesimi oluşarak,endüstride büyk bir işçi kesimi yaratıldı Üretim toplumsallaşıyordu ve bu da ortak emeğin oluşmasına ve bu da özel yaşamı ve bireyciliği getiriyordu
Sosyalizmin kurulmasında halkın fakir işçi kesimin büyük bir payı vardır Proleterya kesimi devrimin temellerini oluşturuyordu ve 1848 başalarında ilk sinyallerini verdiler
19 BÖLÜM
ELİMDEN GELSE GEZEGENLERİ DE ZAPTEDERİM
Sosyalist akımın başladığı yıllarda İngiltere ve İsviçre’de bilim adamları yeni bir teori olan “Marjinal Fayda Teorisini” geliştirdiler ve bu teoriye göre bir malın değeri sağladığı faydayla ölçüldüğü doğrultusundaydı Bu Ortodoks iktisadi yapınıda temellerini oluşturuyordu Bu teoride insanın yapısı ve duyguları bir mala ne kadar paha biçiyorsa o ölçüde değerli olduğunu gösteriyordu,yani fayda insandan insana ve zamana göre değişiyordu be da teoriyi zor anlaşılır kılıyordu Kapitalistler bu yolla stok oluşturuyorlar ve stok bazlı çalışıp fiyatı denetleyebileceklerini düşünüyorlardı
Bu dönemde rekabet vardı ve kapitalist devletlerde şirketler arasında çeşitli anlaşmalar oluyordu(tröst,kartel) Bu teori üzerinden gidilecek olunduğunda sermayesi fazla olan az olanı yok edecekti Bu anlaşmalarla büyüyen şirket sermayeleri rekabet ettikleri firmaları alt edip tekelleşmeye yol açıyorlardı Bu anlaşmalar firma bazlı fiyatlandırmaya yöneltiyordu ve bu sermaye sahiplerinin lehine bir olaydı En fazla Almanya’da görülen bu süreç birleşmelerle birlikte tekelleşmeyle fiyatların sabitleşmesine imkan verdi
Endüstri ile uğraşanlar gelişimlerini devam ettirmek için bankalardan dönemlik borçlar alıyorlardı Bu da sömürgecilik döneminde Protekiz’de temelleri atılan kredi sistemin tam olarak ortaya çıkmasını sağlamıştı Ayrıca kredi sistemi bankaları tekelleşmeye götürdü,
çünkü bankalarda ayakta durabilmek için birleşiyorlardı
Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından sonra tekeleşme kapitalizmin biçimini değiştirerek rekabeti tekele dönüştürdü bu da pazarın biçimini değiştirdi Çünkü tekelleşen endüstriyle birlikte üretim arttı ve tüketim düzeyinin üzerine çıktı Yeni kapitalist sistem kendi açlıklarından dolayı emperyalizmi doğurdu Pazar ihtiyacı,sermaye fazlası ve hammaddeye ihtiyaç vardı Bu durumu karşılamak üzere koloniler kuruldu ve bu koloniler dönemin gereken hammaddelerine sahipti
Emperyalizm döneminde kurulan kolonilere ağır vergile uyguladılar ve bu vergileri ödeyemez durumda olan kesim zenci kesimdi,böylece onları beyaz patronlarının yanında çalıştırıyorlardı
Bu dönemde hammadde ve işgücü sahibi olan kolonilerin toprakları ya bölünürdü ya da bütün olarak nüfuz altına alınırdı
Yapılan tröstlar ve karteller hükümetlere baskı yapar durumdaydılar çünkü kendi ulusal pazarlarında da tekel sahibi olmaya çalışıyorlardı fakat burada rekabet vardı Uluslararası bazda ise bu şirketler dünyayı parselliyorlardı Fakat Avrupa’nın geçtiği süreçleri yeni tamamlamış olan ülkelerde pazarda söz sahibi olmak istiyorlardı Yani savaş demekti
Emperyalizm savaş getiriyordu
20 BÖLÜM
EN ZAYIF HALKA
Onsekizinci yüzyıldan önce çok fazla krizlerle doluydu ve bu fazla üretim barbarlığının olmasından kaynaklanıyordu kapitalist düşünceye göre sermaye sahibi ne kamu yararı
için ne de bir başkadı için üretir yalnız kendi karını düşünür Endüstri ticaret için vardı ama bu olgunun miktarı artınca kıtlığın ortaya çıkmasına yol açtı ve gelecek zamanları da etkiledi Krizler yaşanmasına ve savaşlara yol açıyordu Marx ve Engels’in komünist manifestosunda tarihin ekonomik sürecinin analizini yapıyorlardı
Krizler savaşlar ve buhranlar fazla bolluktan ortaya çıkıyordu çünkü bolluk bir yere yığılıyordu ve fiyatlar düşüyordu fakat olamayan yerlerde fiyatlar yükseliyor ve çatışma ortaya çıkıyordu Bu da ticarete,endüstriye ve kar eden sermayeciye zarar veriyordu Kriz döneminde karların düşmesi iktisatçılar arasında tartışmalı bir konudur
İktisatçılara göre para sadece ticaret için kullanılmış bir araçtır ve değeri durmadan değişir bu yüzden psikolojik açıdan kötü birşeydir
Bir görüşe göre kriz ve buhranların nedeni,paranın değerinin değişir olması işçi kesimin üretilen maldan ücretinden dolayı faydalanamamasıdır Başaka bir alternatif ise kapital sahibinin sermayesini elinde tutup paranın değerinin artmasına yol açması ve bunları yatırıma dönüştürmemesinden kaynaklandığını söyler
Marksizmin kapitalist sistemin pazar oluşturduktan sonra kitlelerin alımgüçlerini azaltarak pazarın işlemez hale gelmesinden söz eder ve bu da kapitalizmin çıkmaza girmesine yol açar Eğer sermaye sahibi çalşanına az ücret öder ve üretilen mala yüksek fiyat koyarsa sermaye sahibinin geliri azalır ve karı düşer Ayrıca düşük ücret ödenmesi de karı arttırır fakat alın gücünü kısıtlar
21 BÖLÜM
RUSYA’NIN BİR PLANI VAR
Sosyalist Rusya’nın kurulmasında Lenin’in Marx öldükten sonra teorilerini pratiğe dökmüştür Devrim için uygun koşullar kollanmıştı ama Lenin’in düşüncesine göre devrim için en önemli olgu üst,yani devrimi yöneten kesimin özellikleri,akılcılığı ve en çıkmaza girilen zamanda devrimin yapılması gerektiğinin farkında olmasıdır ve Rusya’da Bolşevik devrimi bu yollar izlenerek yapıldı Bir ülkedeki sistemin değişmesi halk üzerinde olumsuz ekiler yaratır ve alışılması zor bir durum yaratır
Sosyalist sistemde üretim araçları üzerindeki özel mülkiyeti kaldırarak bunu ortak yarar için kullanılması öngörülmüştür Bu düzende bütün üretim araçları en üst kademenin elinde,yani hükümetin elindeydi Bu sistemde mülk sahibi olanların mülksüzleşeceği düşünülüyordu Ayrıca üretimin esas sahibi işçi kesimi olduğundan dolayı kar düşünülemezdi,çünkü patron olmayacaktı Dengeli bir üretim ve tüketim planlaması yapılırsa sistem kendi içinde işleyeceği kesindi
Sosyalist ekonomi halk için olduğundan dolayı halkkın refah düzeyi en üst seviyede tutulmalıydı ve bu yolla en uygun demokrasi düzeyi bulunmalıydı
Sovyetler birliğinin planına göre bir sistem yapılıp halkın önüne koyulup tartışılacaktı
Bu planın halk bazlı tartışma platformunda ürettimin geliştirilmesi ilkesi belirlenerek üretim araçları geliştirilmesi kararlaştırıldı Fakat üretim araçlarının geliştirilmesi demek fabrika ve endüstrinin geliştirilmesi demekti ve bunların gelişmesi için dış desteğe,
sermayeye ve hammaddeye ihtiyaç vardı
Bu ihtiyaçların karşılanması demek kapitalist ülkelerin yardımı demekti Fakat bu ülkeler Rusya’ya ya yardım etmediler ya da çok zor şartlar sundular
Rusya’daki sistemde hükümet kar ediyordu ve bunu eşit olarak halka bölüştürüyordu Kar etme sistemleri ise endüstri ve dış ticaretten geçiyordu Dış ticareti kontrol altında bulundurmak çok zordu çünkü kapitalist ülkelerle çalışılıyordu ve bu ülkeler kendi içlerinde bir krize doğru gidiyordu çünkü dünya savaşının verdiği birçok kayıp vardı ve sermaye dağılımı çok dengesizdi Bilimsel yollar kullanılarak madencilik ve tarım geliştirildi Bu da endüstrinin gelişimini sağladı ve dış ticarette hareketliliği sağladı
Rusya Avrupa’daki buhranı engellemek istiyordu fakat müdahale edilecek durumda değildi ve ancak kendini koruyabiliyordu Öncelik halkın rafahı ve güvenliğiydi ve halk için çalışılması için planlı bir sistem oturtulmuştu Fakat plansız ve dengesiz ekonomisi olan devletler ise krizlere sürükleniyordu
22 BÖLÜM
ŞEKERİ BIRAKACAKLAR MI?
Kapitalizmin çöküşünden sonra gelen emperyalizm Avrupa’ya bolluk getirmişti fakat bu bolluğun yayılımı dengesiz olduğundan dolayı bir yandan da kıtlık ve sefalet çekiliyordu
Avrupalıların kurdukları kredi sistemleri çökmüş banka sistemi batmıştı Bu krizlerin ve buhranların önüne geçebilmek için Rusya gibi bir planlama yapmak durumunda kaldılar
Fakat sistemleri farklıydı Kapitalizmde üretim kar için yapılıyordu Ayrıca dinsel açıdan kapitalizmde özel mülkiyet kutsal sayılırdı Avrupa kendini Rusya ile karşılaştırıyordu
Rusya’da yapılan planlama bütün kesimleri kapsıyordu fakat Avrupa’daki kapitalist sistemden dolayı planlar bölük pörçüktü
Avrupa yeni bir dönem giriyordu Planlı kapitalizm Amaç bolluğu kaldırmaktı Fakat ana amaç yine kar etmekti Kapitalist toplumlar eğer ulusal ekonomiye geçmek istiyorlarsa önlerinde iki önemli sorun vardı:
Birincisi ne kadar çok kendi ekonomileri için çalışırlarsa ve gelirde eşitlik sağlarlarsa özel mülkiyet kalkacaktı ve onun yanında gelir dağılımı sorunları oluşacaktı Çünkü her firma kendi planlamasını kendi yapıyordu ve kar ederken başka firmaları gözden çıkaracaklardı ve zarar etmelerine neden olacaklardı Ayrıca eşit gelir dağılımı ile bulunan kitleler daha fazla alacaktı ve kapitalistlerin karı azalacaktı
Kapitalistler bu sistemi engellemek için işçileri daha çok ezmeye yani faşizme başvuruyorlardı
Birliklerini geç kuran Almanya ve İtalya’da özellikle işçi harketleri engellenmeye çalışıldı İşçi sınıfını ezen hatta yok eden faşist sistem sayesinde işçilerin hiçbir hakkı kalmamıştı,ne sendika hakkı ne de grev hakkı Sosyalizmin tam aksi olan bu sistemde dış ticaret,tarım,bankacılık ve diğer ekonomiye bağlı sistemlerdeki yönetimler zor kullanımla sağlanıyordu Bu savaştı
Bu dönemin en yoğun yaşandığı Almanya’sının başında Hitler ve İtalya’da ise Mussolini savaş yanlısı liderlerdi Bu barbar kapitalizmin temelinde,yani faşizmin temelinde yine kar etmek ve sermaye sahibi olmak esas olduğundan dolayıbaşarılı olmamıştır Birinci Dünya Savaşının Avrupa’ya verdiği zarardan kurtulmak için yine bir savaş ile çözüm bulunmaya çalışılmıştı Sonuç İkinci Dünya Savaşı
|
|
|