Konu
:
Yürüyen Tas
Yalnız Mesajı Göster
Yürüyen Tas
10-09-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Yürüyen Tas
320 kg
agirliginda bir kaya parçasi kendi kendine 200 metre “yürüyebilir” mi? Üstelik
hareket ettiginin bir kaniti olarak da ardinda derince bir iz birakarak?
ABD’nin Kaliforniya ve Nevada eyaletlerinin sinirinda yer alan Ölü Vadi düzlüklerinden biri
dünyanin en gizemli doga olaylarindan birine ev sahipligi yapiyor
Racetrack Playa adi verilen eski bir göl yatagindaki kimi kaya parçalari
görünürde “kendi kendine” hareket ediyor
Yaklasik 2 km
genisliginde ve 5 km
uzunlugunda olan ve denizden 200 metre yükseklikteki Racetrack Playa
kuru
sert ve çatlamis bir zeminden olusuyor
Yöreye gelen turistlerin gözüne ilk çarpan sey
çevreye rasgele yayilmis küçük kaya parçalari ve arkalarinda biraktiklari gizemli izler
Ilk bakista hiç kimildamadan duruyormus gibi görünen kaya parçalari
yaklasik yarim yüzyildir jeologlari ciddi biçimde mesgul ediyor
Yürüyen kayalar ile ilk kez 1955’te ABD’li jeolog George M
Stanley ilgilendi
Stanley’in varsayimina göre kayalarin hareket etmesinin nedeni buz ve rüzgardi
Soguk havalarda bir grup kaya parçasinin çevresinde buz tabakasi olusuyor
Rüzgar estikçe buz tabakasi çevreden kopuyor
böylece tipki bir yelkenlinin su yüzeyinde süzülmesi gibi
kayalar buz tabakasiyla birlikte kayiyorlardi
Bu yaklasim uzun yillar dogru olarak kabul edildi
Ancak bu teori özellikle küçük taslar için geçerliydi
Kimileri 320 kg
agirligindaki kayalarin “yürümesi”ni açiklayamiyordu
1960’larda Racetrack Playa’nin ünü dünyaya yayildi
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü Jeoloji Bölümü’nden Dr
Robert P
Sharp 1969’da yöreye gelerek yedi yil sürecek incelemelerine basladi
Dr
Sharp
30 tas seçti ve bunlari isaretledi
En büyügü 450 kg
agirliginda olan taslarin her birine bir ad verdi
Taslarin kapladigi zeminin belirli yerlerine özel çiviler çakarak gelismeleri izlemeye basladi
Yedi yilin sonunda
30 tastan 28’inin hareket ettigini belirledi
Taslarin arkalarinda biraktiklari izlerin en uzunu 201 metre ile
Dr
Sharp’in “Nancy” adini verdigi 250 kg
agirligindaki bir tasa aitti
Taslar kuzey–kuzeydogu yönünde hareket ediyordu
Dr
Sharp
dogu ya da güneydogu yönünde kimi sapmalar da gözlemlemisti
Izler ise
düzlügün kurumus ve çatlamis sert zemini kadar serttiler
Demek ki
kayalar düzlügün kati ya da donmus oldugu bir anda degil yumusak oldugu bir sirada hareket ediyorlardi
Dr
Sharp
kayalarin hareketinde
yagmurun da en az rüzgar kadar önemli bir etken oldugu sonucuna varmisti
Amerikan Jeoloji Dernegi’nin yayin organi “Bulletin”da yayimlanan makalesinde durumu söyle dile getirmisti: “Olayin tüm gizemi
yagmur ve rüzgarin en uygun zamanda birlikte oynadiklari oyundadir
”
“Yagmurla rüzgarin oyunu” teorisi de uzun yillar kabul gördü
Ne var ki
1990’larin basinda yapilan yeni gözlemler kayalarin hiçbir biçimde rüzgar etkisiyle hareket etmedigini ortaya koydu
Massachusetts Amherst College’dan John Reid ve arkadaslarinin Racetrack Playa’da 5 cm
yüksekliginde kar suyu biriktiginde ve buzlanma oldugunda
bir insanin
bu zeminde kaymadan yürümesinin oldukça zor oldugunu ama is kayalarin “yürümesi”ne gelince bununda olanaksiz oldugu gözlemlediler
25 kg
agirligindaki bir kayayi buz üzerinde bir milim bile kipirdatmak mümkün olmuyordu
Çünkü kayalar dolomit kökenli kireç tasindandi
Yüzeyleri ise çok pürüzlüydü
Sürtünme katsayilari 0
8
bir ayakkabininki ise 0
1 idi
Bu da kayalarin buz üzerinde rüzgarin etkisiyle kaymasi yaklasimini tümüyle ortadan kaldiriyordu
Reid ve arkadaslarinin teorisi ise
kayalarin altinda biriken buzlarin
birkaç santimetre derinligindeki suda “yüzmeleri” yönünde
Bu yaklasim
meteorolojik verilerle de uyum içerisinde
Reid
kayalari hareket halinde saptamak için kisin orada aylarca yasamak ve yeterli araç gereç için de yaklasik 1 milyon dolarlik bir yatirim gerektigini belirtiyor
Ancak asiri soguk
rüzgar ve nem
yörede yasami olanaksiz kiliyor ve hiç kimse böyle bir ise kalkisamiyor
Bugüne dek hiç kimse bu kayalari “yürürken” görmedi
Son yillarda
sakaci turistlerin
kimi izlerin basina yeni kayalar “koymasi” ya da yapay izler olusturmalari
“yürüyen kayalar”in gizemini giderek daha da içinden çikilmaz bir duruma getiriyor
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul