Konu
:
Buruk Mutluluk
Yalnız Mesajı Göster
Buruk Mutluluk
10-09-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Buruk Mutluluk
Düğün telaşı yüreğindeki titreyişleri hızlandırıyordu
Sabahtan beri bir koşturmacadır almış başını gidiyordu
Aslında alışkın olması gerekiyordu ama her düğün yeni bir başlangıçtır hayatın gizemlerine
İşte bunun için birinci düğünün üzerinden uzun yıllar geçmesinden veya yeni bir gizemin kapısının eşiğinde olmasından dolayı heyecanın ayak sesleri yüreğinin kapısında duyulmuştu
Alışveriş fotoğraf derken kuaför ve nihayet beklenen saat gelmişti
Misafirler kendilerini bekliyordu
Kız tarafı erkek tarafı derken konu komşu ve akrabalar duyulan heyecana ortak olarak mutluluğun kürekleri olarak yeni evlileri düğün sandalına bindirerek hayat deryasında baş başa bırakıyorlardı
İlk gece kürekler deryanın kollarında kalınca yeni evliler de birbirinin kollarında hayatı kucaklamaya hazırlanıyorlardı
İlk evliliği geldi o sırada gözlerinin önüne
Çocukları ve akrabaları
Hem de birinci dereceden yakınlarının resimleri bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçti
Acaba ilk boşanan kendileri miydi ki bu kadar acı bir reçete yazılmıştı kendisine
Bir de karşı tarafın gözüyle bakıyordu; boşanmak güzel bir şey miydi ki kendisine güzel bir karşılık verilsin?
Yanlış neredeydi?
Evli birinin başka birisini sevmesinde mi yoksa bırakılan eşin akraba olmasında mı?
Boşanmak mı kötüydü yoksa ne adına olursa olsun toplumun kınamasından korkarak cehenneme dönüşmüş birlikteliğin ateşinde yanmaya devam etmek mi?
Yasta olan babası ve kızgınlığı gözlerinden okunan annesi ve kız kardeşleri geldi aklına
Önemsemeli miydi?
Yoksa bulduğunu düşündüğü mutlu bir hayatın kollarında saadeti doyasıya yaşamalı mıydı?
Yanında olan insanlara teşekkür bir tebessüm naifliğinde dudaklarında süzüldü
Olmayanlara ise selam sözcüğüyle bir gülün duruşundaki samimiyeti gönlerdi
Nefret cehennemin odunu olarak insanların geleceklerini ateşlerin dumanları arasında karanlığa mahkûm ediyordu
Acıya ve isli bir dünyaya mahkûm olmak istemiyordu
Ama en mutlu olduğunu düşündüğü gününde yalnızdı
Kimseler yoktu yanı başında
Evet teşekkür etmelerini beklemiyor ancak nefretin aysberglerini de estirmelerinden dolayı üşüyordu
Bir yanda düğün dernek diğer yanda yas
Aynı nehirin iki yanındaki farklı mevsimler gibiydi
Bir tarafında bahar yaşanırken diğeri yanında kış olanca soğukluğuyla kendisini hissettiriyordu
Gelinliğin beyazlığı bir martının kanatları gibi kendisini alarak gökyüzünün beyaz bulutların üstüne çıkardı
Mutluluk okunuyordu yeni evlilerin gözlerinden
Birden bembeyaz bulutların içinden birkaç tane güvercin çıkıverdi
Martılar maviliğin derinliğinde kanatlarını açarak güvercinlere sıcak bir yuvanın ipuçlarını verdiler
Hayat hep istenilen güzellikte gitmiyordu
Martılar sevinçle birbirine kenetlenmişken bir çaylağın pençesiyle kana bulanarak yere düşerler
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul