10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fizikselcilik
Birleşik bilim dilinin yalnızca maddi, fiziksel şeylere göndermede bulunması ve bütün temel yüklemlerinin fiziksel olması gerektiğini savunan görüş; zihinsel ve kültürel görüngülere ilişkin önermeler de dahil olmak üzere bütün anlamlı önemelerin ilkece doğrulanabilir fiziksel nesne ve süreçletden oluşan fızik diline aktarılabileceğini savunan öğreti
Mantıkçı olgucuların bütün bilimlerin fiziğe indirgenebileceği, yani herhangi bir bilim dalının yasalarının fıziğin yasalarından uygun bir biçimde türetilebileceği görüşüne dayali olarak 1930'larda ortaya attığı "fızikselcilik" , bütün bilimsel önermelerin fıziksel nesnelere ilişkin önermelere dönüştürülebilir olması gerektiğini savunur
Maddecilik bağlamında da fizikselcilik, her şeyin fizik biliminin temel kabul ettiği kendiliklerden oluştuğu ve temel fıziksel kendilikleri yönetenlerden bağımsız düzenlilikler ve yasalar bulunmadığı varsayımı üzerine kurulu modern bir maddecilik uyarlamasıdır
Otto Neutath gibi Viyana Çevresi düşünürleri tarafından geliştirilen fızikselcilik görüşü, zihin felsefesinde de "zihin-beyin özdeşliği" olarak bilinen ve Herbert Feigl ile J J C Smart tarafından geliştirilen zihinsel durumlarla olayları sinirsel-fıziksel durumlar ve olaylarla özdeşleştiren "zihinsel şeyler gerçekte fızikseldir" yollu öğretinin dayanak noktasını oluşturur
Viyana Çevresi'nin kurucularından Otto Neurath, "radikal fızikselcilik" olarak anılan görüşünü, Aydınlanma'dan beri güdülen "bilimin birliği" ülküsü çerçevesinde, tek bir bilimsel dil oluşturarak kişilerarası anlaşma olanağını en üst düzeye çıkarmak amacıyla ortaya atmıştır Bu bağlamda Neurath'ın fızikselciliği farklı bilimlerin dillerinin arzu edilir bir bireşimini vaat eden dilsel bir öğretidir 
Bu görüş, Viyana Çevresi düşünürlerinin bilginin temellerini yalin ve yorumlanmamış duyu deneyimlerinde aramak yerine fızikselci ve bütüncü bir bilgikuramına yönelmelerini sağlamıştır Bütün bilimsel önermelerin -fızik alanıyla sınırh kalmadan- zaman ve uzam bağlamında yer alan maddi şeyler üzerinden ifade edilmesi gerektiğini savunan bu fızikselcifik anlayışı, birleşik bilim ülküsüne dayalı bu yöntemin yeterli bilimsel ölçüleri sağlayan her türden araştırmada kullanılabileceğini savlar
Bu biçimde ifade edilen bilimsel önermelerse, "gerçeklik"le değil, ancak kendileri gibi önermelerle karşılaştırılarak doğrulanabilir Bu bağlamda sıkı bir "dilsel deneycilik" anlayışım savunan Neutath'a göre, dilin dışına çıkılarak Popper gibi gerçekliğe ya da Carnap gibi kişisel/öznel (görüngüsel) deneyimlere başvurmak olanaksızdır
Başlarda indirgemeci bir arılayış olan fizikselciliğe yöneltilen eleştiriler karşısında 1970'lerden itibaren fızikselciliğin indirgemeci olmayan uyarlamaları geliştirilmeye başlanmıştır
|
|
|