10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aydınlanmanın Bayrak Yarışı
Gelin bu güzelim söze, bir de şuradan bakalım:
Yıl milattan önce 400
Yani, bugünden geriye tam, 2406 yıl önce
Eflatun, aydınlık ve karanlıktan söz ediyor
Ve de, en önemlisi, yetişkin insanların korktuğu ?aydınlık?a dikkatleri çekiyor
Milattan önce 400?de televizyon yok
Dünya iletişim çağında değil
İnternet gibi, insanlığın kültürel hazinesine bir çırpıda ulaşabilme gibi imkânının hayali bile dolaşmıyor ortalıklarda?
Basılı kitaplar yok
Üniversiteler yok
Hatta imam hatip okulları dahi yok
Ama karanlık var
Ve karşısında aydınlık da  
Acep, milattan önce 400 yılının karanlığı ile, bugünün karanlığı arasında bir ilgi, bir ilinti, bir baği mevcut mu?
Acep, milattan önce 400 yılının aydınlığı ile, bugünün aydınlığı arasında da bir ilgi, bir bağ ve bir ilinti var mı?
Milattan önce 400 yılının karanlığı, Tanrılara karşı çıktığı varsayımı ile Eflatun?un hocasını katletti
Ama milattan önce 400 yılının aydınlığı bugünlere ulaştı
Ama şimdilerde de, aydınlıktan korkan yetişkinler toplumun dört bir yanını sarmış, kurban edeceklerini umdukları aydınlık insanların peşinde
Ama gören ve bakan bir insan için gün boyu aydınlığı yaşamak mümkün  
Kitaplar aydınlık
Erdemli, sorumluluk sahibi, karanlıktan korkmayan insanlarımızın dirençleri, solukları aydınlık!
Ve ne tuhaf  
Demek ki, karanlıkla aydınlık arasında, çağlar boyunca uzanan yoğun bir ilgi, kopmaz bir bağ ve derinlemesine bir ilinti var
Ve yine demek ki, teknoloji, delicesine artan konfor cinneti ve tüketim çılgınlığı karanlığı örtemiyor
Yani insan, şunu bunu giydi, şunu bunu sürdü, şunu bunu satın aldı diye, aydınlık bir düzleme çıkamıyor
Aydınlığın dinamikleri 2410 yıl önce neyse, yine o  
Akla güvenmek, reel olarak sınanmayan hiçbir şeye kafa sallamamak ve hurafelere, akıl-dışı söylemlere boynunu bükmemek ve gerçeğe yiğitçe göğüs germek! 
Gerçeğin, ancak gerçekle doğrulanabileceğini bilmek
Ve çıplak gerçeğin, çıplaklığına dayanabilmek  
Gerçeğin acımasızlığı karşısında bir kuytuya kaçarak gölgesine sığınacak naylon bir şemsiye aramamak
Ve sonunda da, bütün bu badirelere direnen bir kişiliği oluşturarak, gücüne güç katmak? Ve mutlu, kıvançlı, sevinçli ve yiğit olmak!
Eflatun?dan bugüne doğru filiz veren aydınlığı tutmak; o aydınlığın daha da aydınlanabilmesi için omuz vermek gerek, güç katmak?
İşte sözünü ettiğimiz bu omuz verme eylemi ?Aydınlanma Devrimi?nin bayrak yarışıdır
O?nu parlatmak, O?nu sürdürmek, O?nu yükseltmektir Cumhuriyet! 
İnsanlık, erdem ve yaşama sevinci?
İşte hepsi bu kadar
|
|
|