Konu
:
Kadının Değişen Toplumsal Rolü Ve Aile Hayatı
Yalnız Mesajı Göster
Kadının Değişen Toplumsal Rolü Ve Aile Hayatı
10-09-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Kadının Değişen Toplumsal Rolü Ve Aile Hayatı
Batı toplumlarında 20
yüzyılın 2
çeyreğinden sonra başlayan geleneksel toplumsal yapıdaki değişim 1990'lı yıllardan itibaren Türk toplumunda da etkisini hızla göstermeye başlamıştır
Özellikle son 10 - 15 yılda görülen hızlı değişim geleneksel toplumsal yapımızdaki temel karakterler olan; büyükbaba ve büyükanne anne ve baba ile çocukların tipik statü ve rollerini hızla değiştirmeye devam etmektedir
Kadının çalışma hayatına hızla girişi annelik rolünü değiştirmemesine rağmen kadının ve annenin algılanışını değiştirmiştir
Çalışmaya başlayan kadın annelik statüsü ve rolünün dışında kadın olarak yer edinmeye başlamış ve kadın statüsünün ataerkil bir toplumda önem kazanmasına yol açmıştır
Koruyucu yasal düzenlemeler yanında kazanılan ekonomik özgürlüğün başını çektiği bu değişim beraberinde elbette sosyal ve ekonomik tüm alanlarda eşitlik iş paylaşımı güç ve sosyal statü kazandırmıştır
Bu kazanımların bir sonucu olarak da anne olmanın dışında; bir kadın bir ticaret erbabı bir politikacı bir sanatçı bir aile reisibir yönetici statüsü yüksek bir meslek mensubu bir bilim kadını vs
meydana getirmiş ve bunların nitelik ve niceliği de gün geçtikçe kadınlar lehinde artış göstermektedir
Bu tür değişimler; hem kadının kendine hem de erkeğin kadına olan bakışını değiştirmiştir
Kadın açısından daha önce kendine yakıştıramadığı uygun görmediği veya başaramayacağını düşündüğü bir tarz ve stil oluşturması kendini dahi şaşırtmış belki de bulunduğu noktada bir şaşkınlık yaşanmış ve yaşanmaya da devam etmektedir
Erkek açısından; evinin içinde sürekli görmeye alıştığı iş olarak annelik dışında farklı bir rolün biçilmediği her zaman yumuşak nazik şefkatli masum ve bunlarla sıklıkla bağdaştırıldığı gibi zayıf ve güçsüz kadın artık yavaş yavaş değişmeye başlamıştır
Bunun yerine anne olabildiği gibi bir iş kadını da olabilen; şefkati merhameti ve zerafeti yanında hırs ciddiyet disiplin ve acımasız rekabet gücüne de sahip olabilen bir kadın görmektedir
Gittikçe zorlaşan iş yaşamında hemcinsleri dışında ikinci bir güçlü rakip grubu oluşmakta daha önceleri tek başına sahip olduğu gücünü paylaşmak ve ortak anlaşma noktaları bulmak zorunda kalmakta zaman zaman da bu güç karşısında uyma davranışı göstermektedir
Her alanda olduğu gibi kazanılan hakların da elbette bir sorumluluğu da oluşmuştur
Bu sorumluluk veya tabiri caizse bedel hem değişime karşı diğer aktör olan erkeğin bir direnişi; hem de kadının değişen şartlara karşı kendini tam adapte edememesinden kaynaklanan bir uyum sorunu gibi görünmektedir
Adı ne konulursa konulsun bu sonuç her iki aktörün de hayatını çok da olumlu yönde etkilememektedir
Hayatın ana faktörleri olarak kadın ve erkek birbirlerine karşı olan davranış tarz ve şekilleri konusunda ortak bir yol oluşturamamış paylaşımın oran ve şartlarını belirleyememiş; kısaca hayatın sorumluluğunu paylaşma açısından karşılıklı destek son derece azalmıştır
Böylece ortaya tipik bir güven sorunu ve buna bağlı psikososyal patolojik sonuçlar ortaya çıkmaktadır
İkili ilişkiler de elbette bu tablodan nasibini alacaktır
Kadınlar ve erkekler birbirlerine kuşku ile yaklaşmakta artan beklentileri karşılıklı olarak karşılayabilecek paylaşımı sağlayamamakta birlikte yaşama ilişkin asgari standartları oluşturamamakta elmanın iki yarısı olması gereken taraflar; iki farklı kutup olarak birbirine yaklaşamamaktadır
Evlilik oranlarındaki düşüş azalan doğurganlık sayısı ayrılma sayılarındaki dramatik yükseliş ve en önemlisi de paylaşılan ortak değerlerimizdeki kayıp bize beraber yaşayamadığımızın kanıtı gibi görünüyor
Özellikle parçalanmış aileler ve onların kader kurbanı sorunlu çocukları geleceğimizi tehdit eden büyük tehlikelerden biri olarak karşımızda duruyor
Bunlara ek olarak; yalnız yaşayan bireylerdeki artış bireyselleşme ve içe dönüşün yoğunlaşması sosyalleşmesi ile insani kimliği belirlenmiş insanın tekrar asosyal bir tarza bürünmeye başlaması ve mutsuz kalabalıklar
Peki bize vaat edilen 21
yüzyılın getireceği nimetler neler ve onlara ne zaman ulaşacağız? Eğer ulaşırsak daha mutlu bir hayata kavuşacağımızı kim garanti edebilir mutsuz ilişkilerle
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul