Konu
:
Türkiyenin Doğal Güzellikleri
Yalnız Mesajı Göster
Türkiyenin Doğal Güzellikleri
10-09-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Türkiyenin Doğal Güzellikleri
DOĞAL GÜZELLİKLERİMİZ
ALTINBEŞİK DÜDENİ
Dünyanın en ilginç mağaralarından birisidir
Toros Dağlarının altındaki bu ilginç yeraltı Dünya'sını görmek için özel hazırlık ve gereçler gereklidir
Yer altında çok sayıda mağara ve göl vardır
Bu göllerin su seviyeleri farklı olup aralarında çağlayanlar oluştururlar
Mağaralarda dev boyutlarda sarkıt ve dikitler mevcuttur
Bu mağara ve göllerin milyonlarca yıllık bir sürecin sonucu oluştuğu bilinmektedir
Konu ile ilgilenenler ve cesur tırmanıcılar için eşi bulunmaz bir doğa harikasıdır
DAMLATAŞ MAĞARASI
Alanya'dadır
Sarkıt ve dikitler ihtiva eder
Mağara içindeki havanın nemlilik oranı % 90 civarındadır
Tedavi amacıyla da kullanılmaktadır
KARAİN MAĞARASI
Yapılan kazılardan bölgenin günümüzden 50 000 yıl kadar öncede yerleşim merkezi olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır
Türkiye'nin içinde insan yaşamış en büyük mağarasıdır
KAPADOKYA
Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes Hasandağı ve Güllüdağ?ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır
apadokya bölgesi doğa ve tarihin bütünleştiği bir yerdir
Coğrafi olaylar Peribacaları'nı oluştururken tarihi süreçte insanlar da bu peribacalarının içlerine ev kilise oymuş bunları fresklerle süsleyerek binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır
İnsan yerleşimlerinin Paleolitik döneme kadar uzandığı Kapadokya'nın yazılı tarihi Hititlerle başlar
Tarih boyunca ticaret kolonilerini barındıran ve ülkeler arasında ticari ve sosyal bir köprü kuran Kapadokya İpek Yolu'nun da önemli kavşaklarından biridir
FALEZLER
Antalya'nın iki büyük plajı olan Lara ve Konyaaltı arasında kalan bölgedir
Bu ilginç jeolojik yapı aynı zamanda doğal arıtma sistemi işlevi ile körfezin temizliğine önemli bir katkı sağlamaktadır
Antalya'nın iki büyük plajı olan Lara ve Konyaaltı arasında kalan bölgedir
Bu ilginç jeolojik yapı aynı zamanda doğal arıtma sistemi işlevi ile körfezin temizliğine önemli bir katkı sağlamaktadır
Antalya ile Fethiye arasında bulunan "Likya Bölgesi" tarihi ve turistik birçok değerlerinin yanısıra
Bakırdağları
yöreyi tümüyle kaplayan ve kendi aralarında 4 bölüme ayrılan "BEYDAĞLARI" ile ünlüdür
En yüksek noktasının 3070 metre ile"Kızlarsivrisi" nin olduğu Beydağları "Tahtalıdağlar" "Bakırdağları" "Merkezi Beydağları" ve "Güneybatı Bölümü Beydağları" gibi alt katagorilere ayrılmaktadırlar
Kızlarsivrisi
Bölgedeki akarsuların ortak amacı Akdeniz'e ulaşmaktadır
En güzelleri Antalya'nın;
15 km
kuzeyindeki DÜDEN ŞELALESİ
18 Km
batısındaki KURŞUNLU ŞELALESİ
ve Manavgat'ın 3 Km
kuzeyindeki MANAVGAT ŞELALESİ'dir
ALTINBEŞİK DÜDENİ
Dünyanın en ilginç mağaralarından birisidir
Toros Dağlarının altındaki bu ilginç yeraltı Dünya'sını görmek için özel hazırlık ve gereçler gereklidir
Yer altında çok sayıda mağara ve göl vardır
Bu göllerin su seviyeleri farklı olup aralarında çağlayanlar oluştururlar
Mağaralarda dev boyutlarda sarkıt ve dikitler mevcuttur
Bu mağara ve göllerin milyonlarca yıllık bir sürecin sonucu oluştuğu bilinmektedir
Konu ile ilgilenenler ve cesur tırmanıcılar için eşi bulunmaz bir doğa harikasıdır
DAMLATAŞ MAĞARASI
Alanya'dadır
Sarkıt ve dikitler ihtiva eder
Mağara içindeki havanın nemlilik oranı % 90 civarındadır
Tedavi amacıyla da kullanılmaktadır
KARAİN MAĞARASI
Yapılan kazılardan bölgenin günümüzden 50 000 yıl kadar öncede yerleşim merkezi olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır
Türkiye'nin içinde insan yaşamış en büyük mağarasıdır
SAKLIKENT
Sadece 45 km
uzaklaşılınca 3000 m
yüksekliğe ulaşan Saklı Yaylasında kurulu Saklıkent'e varılır
Kış sporlarına elverişli bir yerdir Saklıkent
Aynı gün içinde Antalya plajlarından denize girebilir ya da Saklıkent'te kayak yapabilirsiniz
İNSUYU MAĞARASI
Burdur İnsuyu Mağarası Burdur-Antalya Karayolu üzerinde Burdur?a 15 km
uzaklıkta bulunan ve ülkemizde turizme ilk açılan mağaradır
597 m
Uzunluğundadır
Su yüzeyine paraleldir
İçinde akarsular ve göller bulunmaktadır
Mağara ilk kez mağarabilimci Jeolog Dr
Temuçin AYGEN tarafından bulunmuş ve dönemin Valisi Vefik KİTAPÇIGİL?in çabalarıyla 1966 yılında turizme açılmıştır
597 metrelik bölümü gezilebilen mağaranın içinde birbirleriyle bağlantılı irili ufaklı dokuz göl vardır
Bunlardan "Büyük Göl" adıyla anılanı 512 m2?lik alanıyla Türkiye?nin en büyük yer altı gölüdür
Oluşumu 10 milyon yıl öncesine dayanan mağara yukarıdan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla oluşan kolonlar ve tavandan aşağıya sarkan kalker birikintileriyle bir saray görünümündedir
Dilek Gölü?nde bulunan dikit 6 metrelik boyuyla Türkiye?nin en büyük dikiti ve bir doğa harikasıdır
Nilüfer Çayı
Nilüfer İlçesi'ne adını veren ve Bursa'nın en önemli akarsuyu olan 103 km uzunluğundaki Nilüfer çayı Uludağ?ın güney yamaçlarında 850 metre yükseklikteki 2 mağaradan çıkar
Başlangıç bölümünde adı Aras Suyu?dur
Bu su batı doğrultusunda akarken çeşitli kollarla birleşerek ?Nilüfer? adını alır
Doğancı köyü yakınlarında önüne kurulan bir barajla Bursa kent içme suyunun önemli bir bölümünü depolar
Ayrıca kentin içme suyu gereksinimini karşılamak üzere daha yüksekte Karaıslah dolaylarında Nilüfer Barajı yapımı sürmektedir
Antik çağ kaynaklarında adı ?Odrys? çayı olarak geçen Nilüfer Bursa Ovası?nı suladıktan sonra Uluabat Gölayağına dökülür
Bursa Ovası ve çevresinin derelerini ve Çayırköy Ovası?ndan Ayvalı Dere?yi alarak Uluabat Gölü?ne ulaşan Nilüfer daha sonra Susurluk Çayı ile birleşerek Karacabey Boğazı?ndan Marmara Denizi?ne dökülür
Soğukpınar Kaplıkaya Değirmendere ve Madendere ile dağın kuzeyinden doğan Gökdere Kaplıkaya Kırkpınar ve Balıklı derelerinin tümü Nilüfer'e karışarak Marmara Denizi'ne dökülür
1930'lu yıllarda Bursa ovasına açılan Almankanalı Cenupkanalı ve Anakanal gibi kanallar da Nilüfer'e bağlıdır
1671 tarihli bir kadı sicilinden anlaşıldığı üzere o dönemlerde Nilüfer Deresi ile çam ağaçları taşınmıştır
"Velhasıl Bursa sudan ibarettir" diyen Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde de bu suyun asla geçit vermediği yazar
Uluabat Gölü (Apolyont Gölü)
Türkiye?nin 10
büyük gölü olan ve Nilüfer ilçe sınırlarında bulunan Uluabat Gölü kentin en gözde doğal güzelliklerinden biridir
Yüzölçümü 156 km2 olan gölün kuzey ve batı kıyıları sazlık ve bataklıktan oluşmaktadır
Doğu-batı doğrultusunda uzunluğu 25 en geniş kesiminde genişliği 14 kilometredir
Göl havzasının büyüklüğü yaklaşık olarak 10 bin 500 kilometrekare göl alanı 13 bin 500 hektar derinliği ise ortalama 2
4 en çok 4 metre dolayındadır
En önemli beslenme kaynağı göle saniyede ortalama 64 metreküp su getiren Mustafakemalpaşa Çayı?dır
Çayın mevsimlere göre getirdiği su miktarında görülen değişiklikler göl su düzeyinin alçalıp yükselmesinde neden olmaktadır
Ayrıca gölün güneybatısındaki tarım alanlarının drenaj suları da göle verilmektedir
Gölün fazla suları gölün batısındaki Uluabat Deresiyle Susurluk Çayı'na ve bu çayla birlikte Marmara Denizi'ne boşalmaktadır
Gölde irili ufaklı 9 ada vardır
Bunların en önemlisi Gölyazı köyünün üzerinde kurulu olduğu ada ile Halilbey (Alyos) ve Nailbey (Manastır) adalarıdır
Gerek Alyos gerekse Manastır adalarında Bizans döneminden kalma örenler bulunmaktadır
Uluabat Türkiye'nin önemli balıkçılık alanlarından biridir
21 balık türünün bulunduğu ve daha önceleri kerevitin bol olduğu gölde şimdilerde daha çok sazan ve turna avlanmaktadır
Uluabat Gölü sucul bitkiler yönünden de ülkemizin en zengin sulak alanlarından biridir
Gölün hemen hemen bütün kıyıları geniş sazlıklarla sığ kesimleri ise su içi bitkileriyle kaplıdır
Göl Türkiye'nin en geniş nilüfer yataklarına sahiptir
Anadolu'ya kuzeybatıdan giren kuş göç yolu üzerinde yer alması ve önemli kuş alanlarından Kuş Gölü'ne çok yakın mesafede bulunması nedeniyle Uluabat Gölü kuş varlığı yönünden sadece ülkemizin değil Avrupa ve Ortadoğu'nun da en önemli sulak alanlarından biridir
Türkiye'deki 97 önemli kuş alanından biridir
Uluabat Gölü dünya çapında yok olma tehlikesi altında olan kuş türlerinden Küçük Karabatağın ve Tepeli Pelikan?ın önemli beslenme ve kışlama alanıdır
Antik çağda çok daha büyük olan Uluabat Gölü ile Marmara Denizi arasında deniz taşımacılığı yapıldığı bilinmektedir
1980?li yıllardan sonra göl yakınlarında kurulmaya başlanan sanayi ve Orhaneli Çayı?nın taşıdığı kömür atıkları dolayısıyla gölün suyunda büyük ölçüde kirlenme ve göl alanında daralma başlamıştır
Göl ve havzasındaki yaşamın tehlike altına girmesi üzerine bölge 1998 yılında uluslararası ?Ramsar Sözleşmesi? kapsamında koruma altına alınmıştır
2000 yılında ise uluslararası 'yaşayan göller' kapsamına alınan Uluabat Gölü çevresindeki biyolojik çeşitlilik nedeniyle de doğasever ve çevreci bakışların buraya yönelmesine yol açmıştır
Ayvaini Mağarası
Uluabat Gölü yakınlarındaki pekçok şirin köyden biri olan Bursa'ya 40 km uzaklıktaki Ayva Köyü eşsiz bir özelliğe sahip
Türkiye'nin en uzun 6
mağarası olan Ayvaini Mağarası Bursa'nın "yeşil" sıfatına yakışır özellikteki bu köyde yer alır
Hidrolojik olarak etkin durumda olan mağaranın Ayva ağzından yer altı suları çıkmaktadır
Mağaranın ikinci ağzı ise Mustafakemalpaşa İlçesi?ne bağlı Kazanpınar ve Doğanalan köyleri arasındadır
Mezozoik zamandan günümüze gelen ve 1970 yılında 3 kişilik bir İspanyol ekip tarafından keşfedilen mağaranın uzunluğu 5
5 kilometreyi buluyor
İçinde derinlikleri yer yer 3-4 metreye ulaşan 60 adet gölcük bulunan mağaranın çıkışındaki gölcüğün uzunluğu ise yaklaşık 400 metre
Su seviyesinin mevsimlere göre değişiklik gösterdiği olağanüstü sarkıtlarla kaplı bakir ve el değmemiş yapısı ile gerçek bir doğa harikası olan Ayvaini Mağarası özellikle üniversitelerin mağaracılık kulüplerinin ilgi odağıdır
Güney Marmara Bölgesi?nin en uzun yer altı geçidi olduğu belirlenen ve sarkıt dikit duvar damlataşları sulu damlataş havuzları ve küçük gölcükleriyle olağanüstü bir doğa harikası olan bu mağarayı gezmek için rehber alınması zorunludur
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul