Konu
:
Anthony Quinn
Yalnız Mesajı Göster
Anthony Quinn
10-07-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Anthony Quinn
Perdenin zorba'sı bir tür ilkel toprak ve doğa adamının en görkemli sinemasal yansıması
Köylüden ihtilalciye ressamdan büyücüye boksörden boğa güreşçisine gangsterden kovboya her rolü kendi kişiliğini katarak oynayabilen aynı kolaylıkla Onassis Notre Dame'ın kamburu Gauguin Papa veya Hazret-i Hamza olabilen ve 60 yıllık mesleğine 100 film sığdıran büyük oyuncu
Meksika'da Chiuhaha kasabasında doğduğu kesin
Annesinin Meksikalı babasının İrlandalı olduğu da
Ancak mesleklere gelince çelişkili bilgiler var
Annesinin Pancho Villa'nın yanında savaşmış sert bir kadın bir "soldadera" olduğu söylenir
Babası ise bir söylentiye göre bir kameraman bir diğerine göreyse mevsimlik işçi olarak işe başlayıp sonradan holywood'un ilk günlerinde bir hayvanat bahçesi kuran bir serüvencidir
Karmaşık kökenleri ve Latin/Anglo-Sakson karışımı kanı onun ilerde hemen her ırktan ve kökenden kişilikleri rahatlıkla oynamasını sağlayacaktır
Quinn gerçek ve eksiksiz bir dünya vatandaşıdır
İlk gençliğinde boğa güreşine merak sarar arenaya çıkar
Sonra 1936'da sinemaya adım atar
İlk filmlerindeki çok küçük rollerini zaman içinde büyük rollere çevirir
Ama bu Meksikalı kızılderili veya gangster rolleri ona şöhretin yolunu açacak gibi değildir
O yıllardaki asıl başarısı 1936'da The Plainsman -Ovalar Kaplanı iki yıl sonra The Buccaneer - Korsan ertesi yıl da Union Pasific- Pasifik Ekspresi filmlerinde rol aldığı ünlü yönetmen Cecil B
de Mille'in evlat edindiği kızı Katharine de Mille'in kalbini çalarak onunla evlenmesidir
Ama bu bile 1930'ların sonlarında Quinn'e bekledigi ünü getirmeyecektir
Savaş yıllarında Paramount'tan ayrılıp Warner Bros ve FOX'la çalışır
Rollerinin önemi çok yavaş biçimde artmaktadır
Sert giderek çirkin fiziğinin ardında saklı o müthiş dinamizmi henüz bilinmediği için yönetmenler ona önemli rolleri lâyık görmezler
Blood and Sand - Kanlı Meydan They Died with their Boots On - Sayılı Kahramanlar The Oxbow İncident- Oxbow Olayı Buffalo Bill gibi filmlerde hep asıl kahramanın yanıbaşındaki adam veya adamlardan biridir
Sayılı Kahramanlar'da kızılderili şef Crazy Horse veya Bataan'a Dönüş'teki Filipinli savaşçı rollerine aynı inandırıcılığı katabilmektedir
Sinemadan beklediğini bulamayan Quinn Broadway'e yönelir orda "İhtiras Tramvayı" oyununda Marlon Brando'nun yerini alarak eşit düzeyde başarı kazanır
1951'de üç yıllık bir ayrılıktan sonra Hollywood'a döndüğünde şansı artmış gibidir
Robert Rossen'ın şaşırtıcı boğa güreşi filmi The Brave Bulls - Kanlı Kılıç'ta başarı kazanır
Hemen ardından Meksika kökenlerini hatırlayan Elia Kazan tarafından Viva Zapata'da marlon brando/Zapata'nın kardeşini oynamak için seçilir
İki oyuncu da Oscar adayı olarak Broadway'deki rekabetlerini sürdürürler
(Zaten sette de pek anlaşamadıkları hem Kazan'ın hem de Brando'nun anılarında yazlıdır
)
Bu ilk raundu Quinn kazanır yardımcı oyuncu olarak heykelciği kucaklar
Dört yıl sonra da Minnelli'nin Lust for Life - Ölmeyen İnsanlar'ındaki Gauguin rolüyle ikinci yardımcı oyuncu Oscar'ını alacaktır
Ancak Brando sonraları iki baş oyuncu Oscar'ıyla elbette bu yarışı önde bitirir
İlk Oscar'ı Quinn'in şansını artırır
Art arda Ride Wayuero - İki Aşk Arasında Blowing Wild - Müthiş Mücadele gibi gösterişli western'lerde Robert Taylor Ava Gardner Gary Cooper Barbara Stanwyck gibi starlarla ve eşit düzeyde rollerde oynar
Avrupa sinemasının ilgisini çeker
federico fellini'nin ilk büyük filmi La-Strada -Sonsuz Sokaklar'da nefes kesici bir Zampano olur
Küçücük bebek kadın Gelsomina'ya tutulan gezginci dev gösteri adamı
İtalya'da çevrilen bir Hun İmparatoru Attila'da Attila olur uluslararası yapım Ulysses - Kral Ülis'in Maceraları'nda ise kralın en yakın arkadaşı
Fransız yapımı bir Notre Dame' ın Kamburu'nda Gina Lollobrigida'nın oynadığı Esmeralda'ya vurulan kambur Quasimodo olur
Yeniden Hollywood'a dönüp Lust for Life - Ölmeyen İnsanlar'la ikinci Oscar'ını alır
O artık büyük bir yıldız ve uluslararası bir stardır
Quinn bundan sonra o ünlü etnik portreler galerisini açar
Wild is the Wind - Vahşi Aşk'ta Anna Magnani Hot Spell'de Shirley Booth Black Orchid - Siyah Orkide'de Sophia Loren'in karşısında hep İtalyan kökenlileri oynar
Last Train from Gun Hill - Kan Davasının Sonu Warlock - Korkunç Mücadele; Hellen in Pink Tights- Korkunç Kumpanya gibi klâsikleşen western'lerde bu türün kalıplarını aşan incelikli kişilikler çizer
Kayınpederi De Mille'in hastalanması üzerine onun başladığı The Buccaneer - Karsan filmini (ikinci çevrim) yönetmen olarak tamamlar
(Bu alandaki tek denemesi
) 1960'larda Nicholas Ray'in The Savage İnnocents-Vahşi Masumlar'ında Eskimo olur
Arabistanlı Lawrence'in Bedevi şeyhi Barabbas'ın Barabbas'ı Zorba the Greek - Zorba'nın Yunanlı ermiş Zorba'sı hep odur
Cacoyannis'in filminde bu ünlü Nikos Kazancakis kahramanına yaşam sevgisi Akdeniz felsefesi sirtaki adımları ve uzo tutkusuyla karışık müthiş bir canlılık getirir ve son Oscar adaylığını kazanır
Bu rol onun sağduyulu ayakları yere basan ama aynı ölçüde hülyalı ve duygusal toprak adamları kimliğinin zirvesidir
Artık daha öteye gitmesi nerdeyse olanaksızdır
Nitekim gidemez de
Ama hep dener
Daha iyisini değilse de farklısını özgün ve yeni olanını yapmak için uğraşır
The Guns of Navarone - Navaron'un Topları Lost Command-Zafer Yolları The Twenty Fifth Hour- Yirmibeşinci Saat The Rover-Maceralar Beldesi The Magus-Büyücü The Marseilles Contrad -Ölüm Anlaşması gibi uluslararası yapımlarda oynar
İsviçreli yazar Frederich Durrenmatt'tan uyarlanan The Visit-Ziyaret'te (1963) eşlik ettiği Ingrid Bergman'ı beş yıl sonra A Walk in the Spring Rain - Bahar Yağmuru'nda yeniden bulur
Anna Magnani ile yeniden karşılaşması ise Stanley Kramer'ın The Secret of Santa Vittoria - Kasabanın Sırrı'nda gerçekleşir
Baba'nın açtığı furyada The Don is Dead - Baba Öldü'de kendi Corleone'sini yaratırken The Shoes of the Fisherman'da Papa The Message - Çağrı'da Hazret-i Muhammed'in dava ve inanç dostu Hamza The Greek Tycon -Akdenizli'de armatör Onassis olur
70'lerdeki filmleri gösterişli ama koftur
80'lerde ise hep eski başarılarını yineler gibidir
Lion of the Desert - Çöl Aslanı Çağrı'nın başarısını yinelemek isteyen Mustafa Akkad'ın kotardığı bir İslam usulü üstün yapım The Richest Man in the World yine Onassis'i oynadığı bir TV dizisidir
90'lara ise The Revenge-İntikam Ghosts Can't Do It - Hayaletler Beceremez gibi gerçek facialarla girer
Acaba en küçük bir seçme duygusu kalmamışçasına bunamış mıdır? Üç eşinden olan toplam sekiz çocuğuna bakmak için paraya bu derece gereksinmesi mi vardır? Yoksa hep hayalini kurduğu (ve sonunda gerçekleştiremediği) bir Picasso'nun hayatı projesi için sermaye mi toplamaya çalışmaktadır?
Ancak Quinn tükenmiş değildir
Nitekim son yıllarda kimi genç ve özgün yönetmenlerin filmlerinde küçük ama çarpıcı roller almayı ve bu filmlere değer katmayı sürdürür
Spike Lee'nin Jungle Fever John McTiernan'ın The Last Action Hero - Son Muhtefem Kahraman Alexander Rockwell'in Somebody to Love -Sevecek Biri ya da Alfonso Arau'nun A Walk in the Clouds - Bulutlarda Yürüyüş filmleri gibi
1980'lerin ortalarında yeniden Broadway'e dönmüş ve yıllar sonra Zorba karakterini sahnede canlandırmıştır
Bir aralar plâk dolduran ve "I Love You You Love Me' adlı parçasını listelere sokan da odur
O sinemadaki 60 yılı aşan çabasından henüz yorulmamış enerjisini 85'e yaklaşan yaşına rağmen tüketmemiş bir sinema adamı doğuştan bir oyuncu mesleğini sonuna dek götürecek bir profesyoneldir
Bir zamanlar "benim sadece kızılderili oynayabileceğimi sanıyorlar" diye tepki gösteren genç ve öfkeli aktör artık bir dünya oyuncusuna ve bir beyazperde efsanesine dönüşmüştür
İslamiyet'in doğuşunu anlatan "Çağrı" filminde Hz
Hamza rolünü oynayan Quinn Türk izleyicilerin gönlünde taht kurmuştu
Özyaşamını daha 1972'de "The Original Sin-İlk Günah" adıyla yayınlayan Quinn'in günümüzde bu kitabı yeniden ele alıp birçok bölüm eklemesi gerekecektir!
2 haziran 2001 tarihinde abd 'nin Boston kentindeki bir hastanede tedavi gören Quinn solunum yetersizliğinden hayatını kaybetti
86 yaşında hayata gözlerini yuman Athony Quinn ile ilgili tedavi gördüğü Brigham and Women's Hastanesi'nde ayrıntılı açıklama yapılmadı
Bir hastane yetkilisi sadece Quinn'in 09:30'da öldüğünü belirtmekle yetindi
Bir süredir hastanede tedavi gören ünlü aktörün yakın arkadaşı Rhode İsland eyaleti Providence kenti Belediye Başkanı Vincent Buddy Cianci Quin'in solunum yetmezliğinden öldüğünü kaydetti
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul