10-07-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İran Mitolojisinde Şahnameler
İran Mitolojisinde Şahnameler
III /IX yüzyılın ortalarından itibaren doğu İran emirlerinin Farsça'yı, Fars edebiyatını ve Fars değerlerini canlandırmak, yeniden diriltmek için ortaya koymuş oldukları birtakım çaba ve gayretleri yeni Farsça ve edebiyatının önünü açmış çalışmalar olarak kabul edilmektedir Aynı dönemlerde ya da kısa bir zaman sonra Merv bölgesinde yönetimi ele geçirmiş ve bağımsızlık faaliyetlerine girişmiş şahsiyetlerden Ahmed b Sehl adında İranlı asîlzâde köylülerden biri, Firdevsî'nin Şâhnâme'de “Âzâd Serv” bazen de “Serv” adıyla söz ettiği önemli bir kişiliği de himayesi altına almıştı Sîstân bölgesinden olan ve soyunun Nerîmân'ın oğlu Sâm'a eriştiğini iddia eden Âzâd Serv, bütün imkanlarını ve zamanını Sâm hanedanının, özellikle de Rüstem'in rivayetlerini toplayarak bir araya getirmeğe vakfetmiş, bu rivayetlerle büyümüştü Firdevsî'nin eline geçen ve Şâhnâme'yi kaleme alırken yoğun olarak yararlandığı, özellikle Rüstem ve ailesi ile ilgili birçok rivayeti aktarırken kaynak olarak kullandığı eser, işte bu ünlü yaşlı şahsiyetin derlediği “Rüstem'in haberleri” idi Bu eser aynı zamanda yeni Farsça ile kaleme alınmış ilk mitolojik çalışma ve İran millî hikayelerine yer veren ilk derlemedir
IV /X yüzyılda İran tarihinde dönem noktası olarak kabul edilen gelişmeler yaşandı Bağımsız ya da yarı bağımsız İranlı hanedanlar belli bölgelerde yönetimler oluşturup egemenliği ele geçirdiler Millî ve bağımsızlık yanlısı hareketlerin sonucu olarak ortaya çıkan bu yönetimlerin en önemli faaliyetleri, Fars dili alanında görülmektedir Daha ortaya çıkışlarıyla birlikte millî benlikleri, öz değerleri ve dillerinin hamisi olarak belirmişlerdir Yakûb-i Leys ve Muhammed b Vasîf'in hikayesi yaygın olarak bilinmektedir Şairler huzurunda Arapça şiirler okuyunca, “Anlamadığım şeylerin huzurumda okunmasına neden gerek duyulur?” demesi üzerine Muhammed b Vasîf Farsça şiir okumaya başlar Bu olaya dayanarak ilk Farsça şiirin onun tarafından söylendiği kabul edilir Bir diğer İranlı Sâmânî emîrî Nasr b Ahmed önemli klasik yapıtlardan Kelîle ve Dimne'nin Farsça'ya çevrilmesi emrini vermiş, başka bir Sâmânî emirî, Nûh b Mansûr, ünlü şair Dakîkî'den mensûr olarak yazılmış Şâhnâme-yi Ebû Mansûrî'yi nazma çevirmesini istemiş, o da bunu gerçekleştirmişti Ebu'l-Mueyyed-i Belhî, Acâyib-i Berr u Bahr/Acâyibu'l-buldân'ı Nûh b Mansûr için kaleme almıştır Bir diğer Sâmânî hükümdarı Ebû Sâlih Mansûr b Nûh, Tefsîr-i Taberî ve Târîh-i Taberî'nin Farsça’ya çevirilerinin yapılmasını sağlamıştır
Söz konusu dönemlerde İranlıların bağımsızlık çalışmalarının zirveye ulaştığı devirlerde önemli Fars rivayetlerini bir kısmı sözlü anlatım olmaktan kurtarılarak yazılı metinlere aktarılmıştır Bunlar arasında: Ferâmurznâme, Gerşâspnâme, Rustem u İsfendiyâr, Bahtiyârnâme, Ahbâr-i Behmen, Ahbâr-i Nerîmân, Ahbâr-i Sâm, Ahbâr-i Keykubâd ve VI /XII yüzyıldan önce yazılı rivayetler arasına giren Borzûnâme, Âzerberzînnâme, Bânûgoşespnâme ve Kûşpîldendân adlı önemli rivayetler yer almaktadır Bu dönemlerde çok yaygın şâhnâme yazımcılığı İran gelenekleri ve millî rivayetlerinin daha sonraki çağlara aktarılmasında en önemli rolü üstlenmiştir Eski İran şahlarının tarihini ve bir bakıma eski İran tarihini konu alan ve daha önceki dönemlerde kaleme alınmış aynı içerikteki Hudâynâme'lerin yeni Farsça'da kaleme alınmış yeni versiyonları olarak kabul edilen Şâhnâmeler, İran millî tarihi açısından son derece önemli kaynaklardır
III /IX yüzyılın son dönemlerinde yaklaşık olarak elli yıllık bir devresinde Şâhnâme ve Şâhnâme yazımcılığına son derece ilgi duyulmaya başlanmış ve bu alanda eserler verilmiştir Elbette bu alanda birtakım girişimler daha önceki devirlerde de mevcuttu Ancak, söz konusu zaman diliminde yaygınlaşmış ve İran mitolojisi ve efsanelerinin temel kaynakları olan bu tür eserler genellik kazanmışlardır Şâhnâmelerin temel başvuru kaynağı olan Sâsânî döneminin ünlü eseri Hudâynâme'nin önemi ve o denemler İranında hamâse ve tarihin aynı şeyler olarak algılandığı da bilinmektedir
Firdevsî'nin Şâhnâme'si bu türün şaheseridir Kısa bir dönemde Şâhnâme-yi Ebu'l-Mueyyed-i Belhî, Şâhnâme-yi Ebû Alî Muhammed b Ahmed-i Belhî, Şâhnâme-yi Ebû Mansûr Abdurrazzâk, Şâhnâme-yi Dakîkî, Şâhnâme-yi Firdevsî, Gerşâspnâme-yi Esedî, Borzûnâme vb önemli eserler kaleme alınmıştır Bütün bunlar Horasân'da ve Farsça olarak düzenlenmiş, bir bakıma İran şair ve yazarlarının millî rivayetleri yeniden ortaya koymadaki heyecanlarını göstermektedir Diğer taraftan Zerdüşt din adamları, mûbedler dinî eserlerini Pehlevî dilinde derlemeğe başlıyor ve Dînkert, Bundehişn, Behmen Yeşet, Yâdgâr-i Câmâsp gibi önemli metinler oluşturuluyordu
IV /X yüzyılda İran kökenli hanedanlar ve yönetimlerin de destekleriyle elde bulunan en eski Farsça tarih kitabı olup Târîh-i Bel’amî olarak da bilinen Tercume-yi Târîh-i Tâberî gibi önemli eserler kaleme alınmıştır Târîh-i Taberî’nin Farsça’ya tercüme edilmesinden bu yana Farsça telif ve tercüme olarak çok sayıda tarih konulu eser yazılmıştır
|
|
|