|  10-07-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Çin Kültürünün Konumu Ve Çin Miti 
 
            
 
  
 Kuyu ruhu
 
 Çin mitolojisine dair yapılan çağdaş sayılabilecek ilk araştırmalar  sonucu oluşan genel kanı Çin kültürünün diğer kültürlerdekinden daha  farklı bir şekilde çok az oranda ve etkin olmayan bir mitoloji  barındırdığına yönelikti
  Buna gösterilen en büyük kanıt Çin mitlerine  dair atıfların antik Çin metinlerinde genellikle oldukça parçalanmış bir  şekilde bulunmasıydı  Bu yazınlarda bir mit bütününden bahsetmek pek  olası değilken, büyük mitik temalar da göze çarpmamaktadır Ek olarak  antik Çin yazını büyük oranda anlatılıcılıktan uzaktır ve destansı  Özellikle yakın zamanda birçok uzman Çin mitolojisinin olmadığı veya Çin  kültürünün mitik öğeler barındırmadığı yönündeki kanıları eleştirmiş ve  bunların gerçek olmadığını, çeşitli araştırmalarla, izah etmişlerdir  Çin edebiyatı ve dili uzmanı Anne Birrell, bir Çin mitolojisi eksikliği  veya yokluğu fikrinin yaygın olmasının temel sebebinin "geleneksel  Çin'in 'Konfüçyüscü emperyal ideolojisinin' popüler dinî ifadeler ve  mitlere pek değer vermemesi ve bu önyargının da Aydınlanma sırasında  Avrupalılarca kabul edilmesi ve bunun bugüne kadar sürmesi" olduğunu  iddia etmiştir  Ayrıca Birrell, Çin mitolojisinin özgün kaynaklarda  parçalanmış bir şekilde bulunmasının bir sorun teşkil etmediği, tam  tersine mitograflar ve diğer uzmanlar için olumlu bir şey olabileceğini  öne sürmüş ve özellikle Çin mitolojisi uzmanlarından Norman J  Girardot'un yakındığı parçalanmış mit özelliğinin, Çin mitolojisinin  Yunan ve Roma mitolojilerinden farklı ve olumlu, yapıcı bir yanı  olduğunu ileri sürmüştür   
 Çin mitolojisinde başlangıç ve sonlar çok büyük bir önem taşır
  Bu çok  çeşitli yaratılış mitlerinden (kozmogonilerden) ve olayların, icatların,  canlıların başlangıcına dair anlatılmış birçok mitten aşikârdır  Çin  mitolojisindeki önemli diğer öğeler de evrensel felâketler ve bunların  sonucu oluşabilecek yeni yaratılışideal yönetici, imparator fikri ve  ilgili mitler çok büyük önem taşımaktadır  Antik zamanlarda hayvan-ata  fikri, kabile vurgusu yaygınken daha sonraki dönemlerde tanrılar,  insanlar ve hayvanlar belirli bir düzen içerisine oturtulmuş ve  birbirlerine eski dönemlere oranla daha yabancı ve muhalif birer konuma  getirilmiştirler  Sonra dönemlerdeki felsefî yükselişle birlikte bu  mitlerin karakteri hakim felsefî fikre göre uyarlanmış olsa da eski  dönemlerde çeşitli felâket mitleri ile kabilelere ilişkin yaratılış ve  köken mitlerinin varlığı bilinmektedir  Sonraki dönemin bir farklılığı  da kaostan düzene geçiş motifinin kaos ile ilişkilendirilmiş motiflerle  düzen ve ahenk ile ilişkilendirilmiş motiflerin arasındaki kavgaya  yapılan vurgular, tanrıya inanç içermeyen çeşitli inançlar ve kozmogonik  yaklaşımlar içermesidir  Yine bu dönemde daha da sonraları birer ideal  yönetici örneği ve tasviri olacak çeşitli mitik ve tarihî öğeleri  birarada barındıran imparatorlar ortaya çıkacaktır  Tüm bu geçişlerin  sebebinin gerek siyasî, gerek toplumsal, gerekse felsefî değişimlerin  sonucu olduğu kabul edilmektedir | 
	|  |   |