Yalnız Mesajı Göster

Unakıtan'a Şükredelim . . Bir Zamanlar Gerdekten Bile Vergi Alınırdı

Eski 10-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Unakıtan'a Şükredelim . . Bir Zamanlar Gerdekten Bile Vergi Alınırdı



Vergi, Osmanlı zamanında da devletin hayat kaynaklarının başında gelir ve gerek takibine, gerekse de tahsiline son derece özen gösterilirdi Vergi memurları devletin başka hiçbir vesileyle uğramadığı dağ köylerine bile katır sırtında çıkar ve tahsilát mutlaka yapılırdı Ama değişmeyen kural, geçici olarak konmuş olan verginin bile zamanla kalıcı hale getirilmesiydi

HAVA VERGİSİ BİLE VARDI

Rutin vergiler dışında savaş zamanlarında mutlaka yeni vergiler konur ve bunlara 'avárız' denirdi Avárızın uygulamasına 16 asırda başlandı ve vergi sadece nakit olarak değil, mal yahut hizmet şeklinde de alınır oldu Ama savaşların bir türlü bitmek bilmemesi üzerine, Dördüncü Murad avárızı kalıcı hale getirdi, üstelik oranını da arttırdı Avárızın zamanla halkın belini büker hale gelmesi üzerine ödenebilmesi için hayır vakıfları kuruldu ve halk vergiyi vakıf gelirlerinden karşılamaya çalıştı

Derken savaşların getirdiği yük daha da ağırlaştı ve devlet daha başka vergiler koymaya başladı 1689'da Viyana'nın ikinci defa kuşatılması sonrasında yaşanan bozgun maliyeyi altüst edince 'imdad-ı seferiyye', yani 'savaş yardımı' adıyla yepyeni bir vergi icad edildi İmdad-ı seferiyye, ilk zamanlarda devletin varlıklı kesimden aldığı uzun vadeli borç gibi görünüyordu ama zamanla geçici bir 'varlık vergisi' haline geldi 1711 sonrasında ismi değiştirilip 'imdad-ı hazariyye'ye çevrilip kalıcı vergi yapılıverdi Devlet, harcamalarını geçici vergi gelirlerine göre ayarladığı için bu büyük gelirden mahrum kalamıyor ve artık bütün geçici vergileri kalıcı hale getiriyordu


Alıntı Yaparak Cevapla