10-06-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları
Esmeye başladı güçlü kasırgalar hep birlikte kazan ateşleri sönmesin diye, güneyin kuzeyin doğunun batının nefesi güçlü temsilcileri üflediler ateşi derince, tufan kapladı ibadet merkezlerini aynı anda Dağlardan, ovadan tahtlarıyla ve silahlarıyla geliyorlardı Nabu ile Marduk eşlik ediyorlardı sanki onlara Nergal parçaladı sabahın şafağını güneş doğarken tatlıca dünya yüzüne Saldırıya geçti Ninurta azgınca Annunaki'ler ellerinde taşıyorlardı sönmez meşaleleri biteviye Gökyüzü karanlığı aydınlanıyordu onların ışığıyla şafak olmadan şafak dercesine Adad'ın hışmı dolduruyordu apak karlar gibi bütün gökyüzünü tipilercesine
Görünmez oldu hiçbir şey ve hiçbir şey görünmüyordu sanki karanlıklar ortasında Kardeş görmüyordu artık kardeşini, insan görmüyordu insanı artık gözleriyle Kendini tanıyamıyordu kişi artık yüreğinde
Korkusu kapladı Tufan'ın her yanı, kurban kokusu kapladı gökteki tanrıların yüreğini bile Tanrılar çekindiler, kapıldılar korkuya Tufan'dan ölesiye
Kurban isteyen tanrılar kaçışmaya başladılar Tanrı Anu'nun en üstteki masmavi göklerine
İnanna tanrıça başladı sızlanıp ağlamaya,
Herşey çamura-hamura dönüşüyor şimdi,
Tanrılar Toplantısında kem sözler mi ettim ki,
Söylemez olaydım keşke o sözlerimi!
Yavrularımı yok etme kararına niye katıldım ki,
Denizler dolduran küçücük balıklar gibi
Yavrularımı ben doğurmadım mı sanki!
Yırtıyordu yanaklarını tanrıça İnanna,vuruyordu göğsüne yumruklarını, bütün üzgün Tanrılar ve Annunaki'ler duyunca onun yürek dayanmaz dinmez ağıdını, başladılar hep birlikte onunla ağlaşmaya Gözyaşları Dicle oldu tanrıların, gözyaşları Fırat; yükseldi nehirin suları yataklarında Sızlanıp durdular sabahlar boyu, bıçaklar açmaz oldu ağızlarını Tanrıların, dudakları kapalı, dudakları titreyerek çöktüler her bir köşesine dünyanın, tam 6 gün ve tam 6 gece ağladılar çocuklar gibi
Kurban arzulayan Tufan'ın kasırgaları, esip duruyordu üzerimizde
Yedinci günün başında yeter dedi artık tanrılar kurban sunmak, bu kadar yeter
Kesildi sonra Tufan kasırgaları birden estikleri köşelerine çekildiler
Duraldı umman denizler serdiler mavi çarşafı üstlerine yorgunca ve gökyüzü çekti tüm nefesleri alabildiğince içine
An ve Enlil'in önünde yerlere kapandım şükrettim ilahilerle, dağlara gönderdim yüreğimin sessiz haykırışını en doruklara
An ile Enlil bastılar beni bağırlarına, tuttular elimden dokundular alnıma, bana tanrı yaşamı gibi bir yaşam verdiler, alıp ruhumu götürdüler gökyüzüne An ile Enlil, tanrı yaşamı gibi sonsuz bir yaşam bahşettiler yaşamımı benden alarak bana
|
|
|