Yalnız Mesajı Göster

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



4000 Yıllık Sümer Yazıtlarında

Tufan'a ilişkin, yalnızca MS 7 asırdaki Kuran ve MÖ 12 asırda Eski Ahit'te yazılanlara değil, önceki Babil ve Sümer Tufan anlatım biçimlerine de sahibiz

İlk Sümer yerleşimleri insana ve tanrılara ad verip ayrıştırarak ‘yaratılış’ı gerçekleştirdikten daha sonra “beş kutsal kent”i; Eridu (Babil, ki-enki, ki-dingir), Bad-tabira (=Pantibibla), Larak (=Erek-Uruk-Varaka), Sippar (=Nippur-Niffer), Şuruppak (=Fara-Uruffak)’ı oluşturarak yeni bir ilişkiler düzeni kurdular

Bu ‘beşli’ Sümer düzeni içinde yeni bir akit, yeni bir toplumsal düzenleniş olarak Tufan ile karşılaşıyoruz: Sümer tanrıları, Uruffak’ta toplanarak 6 (veya 7) gün sürecek bir Tufan yapmaya; Nuh kavmini başka bir coğrafik bölgeye sürgün etmeye ve artık bir daha da Tufan yapmamaya karar vermişlerdi Tufan önce “ibadet merkezlerini, tapınakları silip süpürerek’’ başlayacaktı

Bilge ve sabırlı tanrı EA, Tanrılar Meclisi’nin Tufan’la ilgili gizli kararına rağmen, Şuruppak'da, Eski Ahit'e göre o sırada 600 yaşında olan kıral Ziusuddu (Nuh)’yu rüyasında uyarmış; "insanlığın" bütünüyle yok edilmesini önlemeye çalışmıştı Siuzudra-Ziusuddu, ölçüleri EA tanrı tarafından kendisine sıkıca tembih edilen üç katlı bir “gemi” yapacak; ailesi, ağıl ve yabandaki hayvanlarıyla ‘gemi’ye binip Tufan’ı bekleyecekti Kendisine verilen bu "tanrısal ölümsüzlük" mükafatına karşılık da Sümer Nuh’u, ailesi ile birlikte, en Batıya, Maş dağının ardına, Dicle ve Fırat nehirlerinin "ağzına" yerleşecek, bir bakıma orada sürgün yaşayacaktı

Bu Tufan anlatımında, Sümer yöneticileri, ‘kutsal beş kent’ arasında yeni bir yerleşim düzeni oluşturma ve bunun için bir kavmi, Dummuzi-Adam-Adem, “insan” soyunu sürgün etme, öteki kavimlerle yeni bir ilişki düzeni oluşturma kararı almış gibidirler

6 (veya 7) gün sürecek Tufan seremonisi başladığında, Nuh ve ailesi ‘gemiye’ binmiş; Tanrılar, tanrıçalarla çiftleşmeye başlamış; kardeş kardeşi, insan kendini tanıyamaz hale gelmişti Nuh ‘kurtulunca’ ilk iş olarak tanrılara bir sunak yapıp kurban kesmiş, tanrılar da kendi aralarında bir daha Tufan yapmama sözü vermişler; Nuh’u ‘ölümsüzlüğe kavusturup’ uzaklara, Batı’ya, nehirlerin doğduğu topraklara yerleştirmişlerdir

‘Tanrıların köpekler gibi çiftleştiği’ eski Tufan anlatımlarında, insan kurbanı dahil en eski gelenekler temelindeki bu törensel düzenleniş o kadar belirgindir ki, bu durum, bay Woolley’in adeta iğrenerek:”Sümer Tufan’ında özel bir ahlaki değer olmadığı gibi, Yaratılış yalnızca doğrudan doğruya barbarlıktı” diye haykırmasına yol açar

“Nuh Gemi”si Tufan'dan sonra, Kuran'a göre Cudi; Eski Ahit'e göre Ararat; Babil kayıtlarına göre Şadu- u Ni-şir-Ninzir Dağı üzerine oturacak; 'insanlık' da bu noktadan itibaren yeniden çoğalmaya başlayacaktır

Eski Ahit, Tufan sırasında Nuh ve ailesi dışında ‘insanlığın’ yok edildiğini düşünse de, Tufan’ın tarihte herhangi bir kopukluk yarattığı Sümerlerin akıllarına bile gelmez Ama, hiç olmazsa, 4000 yıl kadar önce, Sümer takvim değerlerinde Tufan’ın bir bitiş ve başlangıç yani Milat olarak kullanıldığını biliyoruz Sümer Kiraliyet Listesi bu yüzden, “Lam Abubi-Arki Abubi’’, “Tufandan Önce, Tufandan Sonra” diye ikiye ayrılarak aktarılır Sümerler, Tufan’ı ‘insanlığın toplu yokedilmesi’ olarak değil fakat, eski ilişkilerin bir bitiş ve bir yeniden başlangıcı, milat olarak kabul etmekte, tarih seceresini de buna göre düzenlemektedirler


Alıntı Yaparak Cevapla