10-06-2012
|
#15
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları
Eski yazıcılar, En-ki’nin 40 ismi ve 15 sıfatı bulunduğunu yazmışlardı Aynı tanrı ad yazımları bile bazan farklı ses değerleriyle ifade ediliyordu ki; eski Sümer sözcüklerinin tersten veya farklı ses değerleriyle okunarak kalıcı hale gelen sözcüklere de sahibiz Örneğin Sümer (Ş)uruppak yerleşimi günümüzde Fara; Nippur ise Niffer olarak biliniyor O halde, Sümerologların (p) olarak okuduklarını Semitler (f) olarak ; Fara’da ise üstelik hecesel bakımdan sağdan sola doğru okuyorlardı Eski Yunan Platon’u da Arap dünyasında aynı nedenle Eflatun halini almıştır Burada, Sümerologlarımızın yanlış okuma olasılığını da gözden uzak tutmamak gerekir
Bazı eski yazı sistemlerinde sadece sessiz harfler nakşedilerek, sesli harflerin kullanımı okuyucuya bırakılıyordu Örneğin RK olarak yazılmış kelimeyi, ErEk, UrUk veya Arak, hatta (L)ArAk olarak okumak okuyucunun bilgi ve becerisine bağlıdır Yazıldığı sırada, günlük kullanım seslerini herkes bildiği için sorun oluşturmayan bu durumun zamanla ciddi okunma güçlükleri çıkarması kaçınılmazdı Sümerologların Uruk veya Larak olarak okudukları RK yazımı Eski ahitte, şimdiki yazıya Erek sesleriyle aktarılmaktadır ki, bunun şimdiki IrAk olduğunu biliyoruz
Bay Schmokel, kitabında, bir yerde Sümerce ‘Etemen-enki’ sözcüğünü ‘Enki’nin Sarayı’ olarak okuyup çevirmişti; kitabının bir başka bölümde ise “Enlil’in sarayı”nı ‘ Nemetti-enlil’ olarak okumuştur Burada bay Schmokel, Sümer saray sözcüğünü , hecesel olarak bir kez sağdan başlayarak, bir de soldan başlayarak okumakta; her seferinde aynı ‘saray’ anlamını bulmakta; fakat her seferinde de farklı bir sözcük kullanmaktadır Bay Schmokel farketmemiş olsa da, bu, eski tabletlerde kelimelerin, bazan nasıl yazılmış ve okunmuş olduklarını gösteriyor
Bütün bunlar, eski yazıtları anlamaya yönelik okuma çalışmasının güçlüklerini kısmen ifade ederler
Sümer’de İnanna olan Babil’in İştar’ı tarafından ‘seçildiği’ kendisine vahyedilen Assubanipal-I de, yazıcılar tanrısı Nebo'nun bilge düzenlemesiyle yazılmış eski şekil yazıları yeni yazıya nasıl dönüştürdüğünü; kopya yazıların doğruluğunu nasıl araştırdığını; karşılaştırmalı doğrulamayı nasıl yaptığını ve bu yetkinliğe erişebilmek için nasıl ciddi bir eğitimden geçmiş olduğunu şöyle anlatmıştı:
“Tablet üzerine yazma sanatının tüm sırlarını ve özelliklerini öğrendim Yerin ve göğün halinin nasıl yorumlanacağını biliyorum Bilginlerin toplantılarında tartışıyorum Çarpma ve bölmede en karışık, zor meseleleri bile çözebilecek çaptayım Tufan döneminden kalan tamamıyla anlaşılmaz bir taş çizimine şöyle bir göz atmam veya Sümer-Akad dönemlerinin çözülmesi çok zor yazılarını bir okumam yeter ”
Günümüzde Fıransızca OTAN kelimesi, İngilizcede NATO olarak yazılıyor; her iki kelime de aynı olguyu farklı ses değerleri ile anlatmaktadır Değişik dil veya lehçelere sahip eski toplumlarda da benzer durumlar varolmuş olmalıdır Yahudi Tapınak görevlileri eskiden, yazıtları anlayamadıkları zaman, onları ters yönden okumaya; kelime köklerini bulmaya ve okuma zorluklarını aşmaya çalışırlarmış; bu herhalde yukardaki durumdan ötürü başvurulan bir yoldu
Babil metinlerinde, Hammurabi yasalarının önsöz ve sonsözünde, Sümerlerde adına rastlamadığımız, Marduk okunuşlu bir tanrıyla karşılaşırız Üstelik Marduk, Babil için, sıradan bir tanrı değil, Sümer Yaratılış’ında yer almış, hatta bir bakıma asıl yaratıcı tanrıdır; EA-Enki’nin büyük oğludur ve EA, tüm ‘karabaşlar’ üzerindeki Enlil’liğe Marduk’u tayin etmiş; “igigi”ler, büyük tanrılar arasında Marduk’u yüceltmişti
Böylesine önemli bir Babil tanrısının kutsal kitaplara ve eski Sümer tabletlerine bir şekilde yansımış olması gerekliydi ama, Marduk yazımlı bir tanrıya, ne Sümer tabletlerinde , ne de Eski Ahit’te rastlarız; bunun bulunması gerekliydi
|
|
|