Konu
:
Tuğra Hat Sanatı
Yalnız Mesajı Göster
Tuğra Hat Sanatı
10-06-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Tuğra Hat Sanatı
Divanü-lügât-it-türk?de Tuğranın aslı Oğuzca ?Tuğrağ? olup bunun hükümdarın basılmış nişanı olduğu ifade edilmiştir
Anadolu lehçesinde kelimenin sonundaki (ğ) okunamadığından ?tuğra? ifadesi yaygınlaşmıştır
Türkçe olan tuğranın Farsçası nişan (alamet iz işaret) ve Arapçası tevkî (etki iz bırakma buyurma)?dir
Yazılı belgelerdeki ifadelerden Büyük Selçuklularda ve Anadolu Selçukluları?nda da ?kavisli- tuğraların varlığını öğreniyoruz
Ancak şekillerini ancak Anadolu beyliklerinde ve Osmanlılar?da görmekteyiz
Beyliklerde bilinen en eski tuğra resmi Saruhan oğlu İshak bey?in (776 H
1374 M
) tarihli gümüş parasında vardır (1)
Tuğra Büyük Selçuklular?dan Eyyubiler aracılığı ile Memlûklere geçmiştir
Ancak Memlûklerdeki tuğralarda da hükümdarın ve babasının ismi tuğrada var olmakla beraber kavisler yerine bir satıra yazılan yazıda abartılı miktarda keşidelere (harf uzantısı dikey çizgiler) ağırlık verilmiştir
Memlûklerde tuğra ilgili belgeler üzerine yazılmaz; önceden yazılıp kesilmiş tuğralar belgenin üzerine yapıştırılırdı (1)
Osmanlılarda Tuğra
Osmanlılarda da Tuğra sultanların gözalıcı kaligrafik nişan alamet veya arması bir çeşit imzasıdır
Sultanın ve babasının adını ve çoğunda el muzaffer daima dua ibaresini içerirdi
Örneğin Kanuni Sultan Süleyman?ın tuğrasında ?Süleyman şah bin Selim şah han el-muzaffer daima? yazmaktadır
?bin? ?oğlu? demektir
Tuğra bizatihi sultan tarafından yazılmayıp nişancı veya tuğrakeş veya tuğrâî veya tuğranüvis veya tevkiî denilen görevlilerce yazılırdı
Yetkisiz tuğra çekilemezdi
Tuğralar bazı sultanların mühürlerine de kazılmıştır
Osmanlılarda gereği halinde sınır boylarındaki eyaletlerde bulunan vezirlerin aradaki mesafenin uzaklığına ve siyasi nedenlere bağlı olarak önemli konularda tuğra çekmelerine izin verilmiştir
Tuğrakeş vezir denilen bu eyalet valilerinin tuğra çekmek yetkileri Kemankeş Kara Mustafa Paşa?nın sadaretine kadar devam etmiş ve onun son zamanında kaldırılmıştır 1640-43 M
) (1)
Osmanlı tarih belgelerinde geçen ?tevki-i hümâyun? ?tevki-i refî? ?tevki-i refi-i hümâyun? ?nişân-ı şerif-i âlîşân-ı sultanî? ?tuğrây-ı garrâ? ?tuğrây-ı garrây-ı sâmi mekân-ı hâkanî? ?nişan-ı hümâyun? ?tuğray-ı meymun? ?misal-i meymun? ?misal-i hümayun? ?nişan-ı şerif-i âlîşan? ?alamet-i şerife? gibi deyimlerin hepsi de tuğra demektir
(1)
Hükümdar ve şehzade tuğralarından başka vezir-i azamın ve eyaletlerdeki vezir beylerbeyi ve sancak beylerinin hükümet ve eyalet işlerine ait belgelerde imza yerine geçmek üzere tuğrayı andıran ?pençe? tabir edilen alametler kullandıkları görülmektedir
Bunun Osmanlılar?da hangi tarihte başladığı ve Osmanlılar?dan önce de kullanılıp kullanılmadığı belli değildir
Pençe yazılan şahısların derece ve önemlerine göre belgenin sağ kenarının başına veya ortasına veya imza yerine belgenin sonuna Arap harfleri ile çekilirdi
Eğer belge batı dillerinden biri ile yazılmışsa o zaman pençe belgenin sol tarafına çekilirdi
Pençeler tuğradan farklı olarak tek kavislidir
Çift kavis ancak tuğralarda olup başkaları çift kavis çekemezlerdi
Sadrazamların buyuruldularına pençe koymaları 19
yüzyıl ortalarından sonra yerini resmi mühüre bırakmıştır
Vezir-i azam vali ve beylerbeylerinin pençe ve resmi mühür ile onayladıkları emirlere ?buyuruldu? denilirdi (1)
En eski Osmanlı tuğrası ikinci Osmanlı sultanı Orhan Gazi?ye aittir
Bu tuğrayı taşıyan iki belge bulunmuştur (2)
Birinci sultan Osman Gazi?ye ait bir tuğraya günümüze dek hiçbir yerde rastlanmamıştır
Bu nedenle 36 Osmanlı padişahı ama 35 Osmanlı padişah tuğrası vardır
(Ancak duyumlarımıza göre Osman Gazi?ye ait bir tek sikke (para) bulunmuştur ve bunda "Osman bin Ertuğrul bin Gündüz Alp" ifadesi yer almaktadır)
Tuğraların büyük Selçuklulardan Anadolu Selçukluları ve beylikleri aracılığı ile Osmanlılara geçtiği kabul edilmektedir (1)
Tuğralar Osmanlı devletinin kuruluşundan yıkılmasına kadar çok çeşitli yerlerde kullanılmış hat sanatında bir kol olmuş ve resmi görevini tamamladıktan sonra tarihe mal olmuştur (3)
Halen hat sanatını icra edenlerce sanatsal amaçlı olarak yaşatılmaktadır
Önceleri ahitname name-i hümayun berat menşur ve fermanlar gibi pek çok resmi evrak üzerine resmiyet kazandırmak için çekilen tuğra daha sonraları hükümdarlık (hanedan) sembolü olarak paralarda ve yine bu ilk devirlerde (onbeşinci asır) defterhane defter ve kayıtları başında ve daha sonra ise bir arma olarak bayraklar pullar senetler nüfus tezkereleripasaportlar resmi abideler resmi binalar savaş gemileri çeşmeler imaretler camiler ve saraylarda da kullanılarak genelleşmiştir (1)
Tuğra Türklere özgüdür
Tuğranın şekli kendine mahsustur
Ne herhangi bir şey tuğraya benzer ne de tuğra herhangi bir şeye (4)
Her tuğrada bir yandan alışılmış tuğra şeklini korumak diğer yandan her sultanın künyesini bu şekille barıştırmak
Zor bir sanat
Osmanlılarda Orhan Gazi?den Sultan Vahideddin?e kadar tekrarlanan ve değişen parçalarla tuğraların estetik evrimini izlemek çok ilgi çekicidir ve bu haliyle tam Osmanlı tuğra serisi bir sanatın tarihinin 600 yıllık film şeridi gibidir
İlk yirmi kadar Osmanlı tuğrasının sanatsal açıdan olmasa da tarihsel açıdan önemi vardır
Yalnız bunlar içinde yedinci padişah Fatih?in ve onuncu padişah Kanuni?nin tuğraları kendilerinden önceki ve sonrakilere göre estetik ve şekil açısından birer sivrilme yaparlar
Tuğra simgesel anlamı ile belgelerin başında yer alırdı sonunda değil
(4)
Tuğra kelimesi Osmanlıdan önceye dayansa da ve yine tuğra benzerleri daha eski Türk devletlerinin belgelerinde kullanılsa da Osmanlı tuğralarının kendilerinden öncekilerle isim benzerliği dışında ortak yanı pek yoktur
İlk Osmanlı tuğrasının sahibi Orhan Gazi?nin tuğrasında yazılı Orhan ve Osman kelimelerinin yazılış şekli kendinden sonra gelen tuğraların iskeletini oluşturmuştur (3)
Belge üstündeki tuğranın büyüklüğü belge kağıdı ile yazıların durumuna bağlı ve bunlarla uyumlu olurdu
Tuğraların sağ tarafına çiçek koymak veya mahlas yazmak usulü sonradan meydana çıkmıştır (1)
Tuğralar bir arma olarak olgunlaşmış halini aldıktan sonra hattatlar sanatsal boyuta geçerek hep daha güzelini yazmaya çalışmışlardır
Sanatsal tuğra tabloları halinde padişah tuğraları dışında yakın zamanlarda Kur?an-ı Kerim?den ayetlerhadisler dualar şahıs isimleri vb
de yazılmıştır
Bir padişahın tuğrası kabul gördükten sonra saltanatı boyunca içeriği değişmezdi
Ancak farklı ellerden farklı çıkan tuğralar da elbet olurdu
Bir Osmanlı belgesinin tarih tesbitinde varsa üzerindeki tuğranın sahibinin bilinmesi çok yardımcı olur
Hatta tuğradaki nüanslar tarih aralığını daha da kısaltır (3)
Tuğralar içinde en mükemmel tuğra Hattat Sami Efendi tarafından yazılan II
Abdülhamid tuğrası kabul edilmekte ve sayın Prof
Dr
Uğur Derman bu tuğra için ?Tuğraların Padişahı? demektedir (5)
TUĞRANIN BÖLÜMLERİ
1- Sere (Kürsü): Tuğranın en altında bulunan ve asıl metnin (padişah ve babasının adı ünvanları ve ?el- muzaffer daima duası) yazılı bulunduğu kısımdır
2- Beyze?ler (Arapça: yumurta): Tuğranın sol tarafında bulunan iç içe iki kavisli kısımdır
3- Tuğ?lar: Tuğranın üstüne doğru uzanan ?elif? harfi şeklindeki uzantılardır
Her zaman elif değillerdir
Bazen harf de değillerdir
Yanlarında yer alan flama şeklindeki kavislere ?zülfe? denir
4- Kollar (hançere): Beyzelerin devamı olarak sağa doğru paralel uzanan kollardır
Bazı tuğralarda sağ üst boşlukta ilgili padişahın ?mahlas? veya sıfatı da görülür
Olgunlaşmış bir tuğrada iki beyze ve üç tuğ yer alır
İçerik metni bunları karşılamazsa bazı tuğralarda esas metinle ilgili olmayan şekiller de yer alır ki bunlar klasikleşmiş tuğra şeklini korumak ve kendinden önceki tuğraya benzetebilmek için eklenmişlerdir
Bir anlam ifade etmezler (1)
Yazı mı tura mı?
Eski paraların değerini gösteren kısmına yazı tuğralı yüzlerine de tura denerek kolay kur?a çekimi için kullandığımız ?yazı mı tura mı?? deyimi buradan çıkmıştır
Ünlü tuğrakeşler
Sanatsal anlamda en usta tuğrakeş hattatlar Mustafa Rakım Sami Efendi ve İsmail Hakkı Altunbezer olarak sayılabilir
Kaynaklar
1- Uzunçarşılı İ
H
Tuğra ve pençeler ile ferman ve buyuruldulara dair
Belleten Sayı: 17-18 s
101-157; 1941
2- Orgun Z
Tuğralarda el-muzaffer daima duası ve şah ünvanı şehzade tuğları Mehmed II?nin tuğra imza ve mühürleri
Türk Tarih Arkeologya ve Etnografya Dergisi
Sayı V
İstanbul s
203-220; 1943
3-Umur S
Osmanlı Padişah Tuğraları
Cem Yayınevi
İstanbul1980
4-Boydas N
Osmanlı Tuğralarına Eleştiri Açısından Bir Bakış
5-Derman Uğur M
Tuğralarda estetik
İlgi mecmuası sayi: 33 s
16-24
1982
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul