Konu
:
Yalıboyu'ndan Özbekistan Çöllerine (Biz Türkler Çok Asil Ve Cefakar Bir Milletiz)
Yalnız Mesajı Göster
Yalıboyu'ndan Özbekistan Çöllerine (Biz Türkler Çok Asil Ve Cefakar Bir Milletiz)
10-06-2012
#
2
Prof. Dr. Sinsi
Yalıboyu'ndan Özbekistan Çöllerine (Biz Türkler Çok Asil Ve Cefakar Bir Milletiz)
Anlatan : Şerife ÜMER
Ben 1936 yılında Kırım'ın Biten köyünde doğdum
Babamın adı Ümer Akayannemin adı Dudu Hanım'dır
Babam köyün çobanlığını yapıyor annem ise evdeki hayvanlara bakıyordu
Ablalarım ise kolhozda çalışıyorlardı
Bizim ailemiz on bir kişi idi
Evimiz de ise ablalarım ve çocuklarıyla on dört kişi yaşıyordu
Ablalarımın beyleri II
Dünya Savaşı'nda çarpışmaktaydılar
Halkımızın Kırım'dan sürüldüğü 1944 yılında biz de sürüldük
Sürgünde Özbekistan'ın Semerkant şehrinin Cambay köyüne yerleştirildik
Burada yaşanan mezalime dayanamayan aile fertlerimiz teker teker ölmeye başladılar
"Kolhoz Ahırı"nda sağ olarak sadece annem ve ben kaldık
Ancak daha bir ay bile geçmeden annem de hastalandı
Annem gece iyice fenalaşınca bana "lâmbaları yak evlâdım" dedi
Herhalde benim korkacağımı düşünmüştü
Ailemin bütün fertlerini kaybetmek bende ölümden sonra en korkunç gelen yalnız kalma korkusunu doğurmuş olacak ki annemin öldüğünü anlarlar da yanımdan alırlar diye lâmbayı yakmadım
Annemin ölüsünün koynuna girdim ve yattım
Komşularımız annemin öldüğünü anlamasınlar diye sabahları kapının önüne dikiliyor "Annem hasta rahatsız etmeyin" diyerek kimseyi içeriye sokmuyor akşamları da gene annemin koynuna girip yatıyordum
Dört gün sonra komşular annemin öldüğünü anladılar ve beniannemin koynundan zorla çıkardılar
O günden beri sanki annemi bekliyormuş gibi geceleri uyuyamıyor ancak akşam üzeri biraz uyukluyorum
Annemin ölümünden sonra Emine Abla beni Komintenin Kolhozu'na bağlı olan çocuk yuvasına verdi
Bu yuvada daha önceden tanıştığım Tesela Zeytullayeva bakıcı olarak çalışıyordu
Tesela Zeytullayeva bakıcı olarak çalışıyordu
Tesela Zeytullayeva annemin yerine geçmişti
Fakat 1947 yılından itibaren çocuk eğitiminde çalışan Kırım Tatarlarını işten çıkarmaya başladılar
Benim kaldığım yuvada çalışan Tesela Zeytullayeva da işinden atıldı
Bana annelik yapan Tesela Apte'den ayrılmak istemediğimden onun yanına alması için çok yalvardım o da beni ailesinin yanına götürdü
Orta okulu bitirdikten sonra Semerkant Ticaret Meslek Yüksek Okulunda okudu
Bütün Kırım Tatarları'nda olduğu gibi benim de içimden öz vatanım Kırım'da yaşama arzusu hiç eksilmedi
Bu sebeple 1972'de Vatan Kırım'a döndüm
Vatan Kırım'da pek çok sıkıntı ve zulümle karşılaştım
Sık sık yerleştiğimiz yerlerden atılıyor hapsediliyor dövülüyorduk
Bir seferin de o kadar çok bunalttılar ki polis komiseri Zolotov'a "Siz Faşistsiniz" dedim
O da polisleri çağırarak "Bu kadını hapsedin" dedi
Hamile olduğuma bakmadan beni sürükleyerek polis arabasına bindirmeye çalıştılar
Ben binmek istemiyordireniyor etrafımdakilere çarpıyordum
Sokakta insanlar toplanıp beni savurmaya başlayınca polisler beni serbest bırakmak zorunda kaldılar
Fakat sonradan arkadaşlarımdan duyduğuma göre o sırada fotoğrafımı çekmişler ve suçlular panosuna asmışlar
Bir kaç gün sonra hastaneye kaldırıldım ve doğum yaptım
Çocuğumu doğumdan on beş gün sonra bile bana göstermediler
Bana çocuğun çok zayıf olduğunu ve onu göremeyeceğimi söylediler
Çocuğum şimdi heyecanlanınca elleri titremekte kekelemekte
Herhalde beni askerlerin sürükledikleri sırada çocuk da etkilendi
Fotoğrafımın suçlular panosuna asılması ve Kırım Tatarı olmam gibi sebeplerle beni işe almadılar ikâmet izni vermediler hatta yaşamama bile müsaade etmek istemediler
Evimiz olmadığı için sokakta yatmak zorunda kaldık
İşte çektiğim bunca zorluklara rağmen öz vatanım Kırım'da yaşamaya devam ediyorum
Emel Dergisi Sayı: 198 Eylül - Ekim 1993 Sf
33
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul